Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/267 E. 2021/539 K. 02.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/267 Esas
KARAR NO : 2021/539
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/06/2020
KARAR TARİHİ : 02/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 24/06/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı ile dava dışı … A.Ş. Arasında 30 Haziran 2013 tarihinde Ana Franchise sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil şirket akdedilen sözleşmeye ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve sözleşmedeki yükümlülüklerini ihlal ettiğini bu nedenle sözleşmeyi feshettiğini ve müvekkil şirketin tarafı haline geldiği Alt Franchise Sözleşmesi kapsamında Davalı’dan faizler hariç 14.906,76 TL değerinde royalty bedelli alacağı bulunduğunu, müvekkil şirketin bu alacağını tahsil etmek için 8 Kasım 2019 tarihinde … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibine davalı tarafın müvekkil şirkete hiçbir borcunun olmadığı iddiasıyla itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu belirterek davanın kabulü ile davalının takip dosyasına vaki 14.906,76 TL tutarındaki borca, faize, faiz oranına ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamını, takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz eden davalı borçlunun alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 11/08/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı …, dava dış … ile ana Franchise sözleşmesi imzalandığını, dava dışı … ise bu Ana Franchise sözleşmesine dayanarak davalı müvekkil ile Alt Franchise Sözleşmesi imzalandığını, davacı, … ile sözleşmesini feshettiğini, … ile davalı müvekkil arasında imzalanan alt franchise sözleşmesinin 13.1. Maddesi gereği, alt franchise sözleşmesinin kendisine devredildiğini ve alt franchise sözleşmesinin bizzat tarafı olduğunu iddia ettiğini, ancak davacının sunduğu sözleşme, davalı müvekkilinin imzaladığı sözleşme değildir, davalı müvekkil tarafından imzalanan sözleşmede, madde numaralarının farklı olduğunu, davacı, alacağının kaynağı olarak dava dilekçesi ekinde hukuka göre düzenlendiği anlaşılan bir takım faturaları delil olarak sunduğunu ve davacı dilekçesi içeriğinde bu faturaların davalı müvekkile tebliğ edildiğini iddia etmiş ise de, söz konusu faturalar hiçbir surette müvekkile tebliğ edilmediğini, bu nedenle itiraz edilecek bir faturaların olmadığını belirterek davacı, Türkiye’de tahakkuk ettiğini iddia ettiği (dava konusu faturalardan) gelirini Türkiye’de beyan dahi etmediğini, ödemek zorunda olduğu %10 sabotajı ödemediğini, vergi zıyanına sebebiyet vermiş kötü niyetli bir yabancı tüzel kişi şirket statüsünde olduğunu, bu yüzden %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davacının alt franchise sözleşmesinin tarafı olmaması sebebiyle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı müvekkilin davacıya hiçbir bir surette borcunun olmadığının tespiti ile davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 26/11/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesi adı altında sunduğu beyan dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile dava dışı … A.Ş. İle 30 Haziran 2013 tarihinden itibaren bir ana franchise sözleşmesi akdediğildini, bu sözleşme kapsamında … ile Alt Franchise alan şirketler arasnıda alt franchise sözleşmeleri imzalandığını ve bu şirketler aracılığıyla Türkiye’de bayilikler kurulduğunu, bu kapsamda … ile Davalı arasında da 28 Eylül 2016 tarihli, uyuşmazlığa konu olan Alt Franchise Sözleşmesi akdedildiğini, ancak akdedilen sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, ve sözleşmesel yükümlülüklerini ihlal ettiğini, bu nedenle müvekkil şirket Ana Franchise sözleşmesini feshettiğini, ancak Alt Franchise sözleşmesi’nin davalının imzaladığı sözleşme olmadığını iddia etmiş ise de sözleşmede davalının imzasını yer aldığını, davalı, hak ve yükümlülüklerini müvekkil şirkete intikal etmesine ve müvekkil şirket’in bu hak ve yükümlülkleri takdiri dahilinde bir başkasına devretmesine önceden izin verdiğini ve müvekkil şirketin davalıya olan hiçbir borcunun olmadığına dair bir delil sunmadığını belirterek davanın kabulünü, davalının takip dosyasına vaki 14.906,76 TL tutarındaki borca, faize, faiz oranına ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamını, takibi haksız ve mesnetsiz itiraz eden davalı borçlunun, alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, davalının kötü niyetli tazminatı talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı vekilinin 04/08/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirdiği görüldü.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davacının davasından feragat ettiği görülmekle, davacının davasından feragati nedeniyle HMK 307 ve 311 maddeleri uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan duruşma günü beklenmeksizin davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli red harcı 54,40 TL olup, peşin alınan 180,05 TL’den mahsubu ile artan 125,65TL harcın kararın kesinleşmesi ve istek helinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır