Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/264 E. 2021/263 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/264 Esas
KARAR NO : 2021/263
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … Ltd. Şti. Arasında 26.02.2015 tarihli kredi sözleşmesi imzalandığını davalının da bu sözleşmede 100.000,00 TL bedel ile müteselsilen kefil olduğunu, bu sözleşme uyarınca borçlu şirket tarafından 26.02.2015 tarihinde 40.000,00 TL bedelli teminat mektubu verildiğini, dava dışı şirketin borcunu ödeyemez duruma gelmesi nedeni ile müvekkilinin hesap kat ihtarı gönderdiğini, muhataplar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğini, arabulucuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, … Sigorta Şirketi tarafından müvekkili bankaya teminat mektubunun 15.000,00 TL sini paraya çevrilmesi yolunda talepte bulunduğunu, müvekkili tarafından bu tutarın sigorta şirketinin hesabına gönderildiğini, bu sebeple depo edilen mektubun talep edilen kısım yönünden 27.02.2020 tarihinden itibaren muaccel hale geldiğini ve bu tarihten itibaren ilgili tutara %28,80 faiz uygulanması gerektiğini, bu nedenlerle itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın müvekkiline gönderdiği ihtarnameye karşı davacıya ihtarname keşide ettiğini, borçlu olmadığını açıkladığını, buna rağmen icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ödeme emri tebliğ edildikten sonra banka yetkilileri ile görüşerek mail atarak alacağın neyden kaynaklandığı hakkında bilgi almaya çalıştığını, müvekkilinin kendisinin kefil olduğunu, teminat mektubunun süresinin 1 yıllık olduğunu ve süresinin dolduğunu, her yıl sözleşme ve teminat mektuplarının zorunlu olarak yenilendiğini ifade etmesine rağmen davacı yanın hangi hususta müvekkilimin borçlu olduğu hakkında kendisine bilgi ve belge sunulmadığını, müvekkilinin 2014/2015 teminat mektubuna şahsi kefalette bulunduğunu, sigorta şirketleri tarafından verilen teminat mektupları ve yapılan kredi sözleşmeleri banka tarafından her yıl müşteri değerlendirilmesi yapılmak sureti ile yenilendiğini, ilk kredi sözleşmesinden sonra 5 yıl boyunca her yıl yenilenerek düzenlendiğini, bu sözleşmelerde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, haberinin dahi bulunmadığını, 22/06/2016 yılından sonra şirkette bulunan %1 ortaklık hissesini devrettiğini, müvekkilinin teminat mektubu ilk kredi sözleşmesine istinaden verildiğini, yeni kredi sözleşmesi nedeni ile müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı banka ile davalı arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak borçlu olup olmadığı, aynı kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak faiz borcu bulunup bulunmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, icra inkar tazminatı veya kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 05.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” davacı bankanın davalı kefilden icra takibi dosyası kapsamında kredi sözleşmesi tahtında garanti edilen … Ltd.Şti. İçin garanti alan … Sigorta Şirketi lehine düzenlendiğini, ve temdit edilen … mektup numaralı, 40.000 tl bedelli meri teminat mektubundan doğan ve depo edilmesi gereken takip tarihi itibariyle toplam 40.000 tl tutarında garinakdi alacağı olduğunu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalının kefalet sorumluluğu kapsamında bu miktar üzerinden borca ve eklentilerin itirazının kısmen iptaline karar verilebileceğini, ancak garanti alan sigorta şirketi tarafından davacı bankaya hitaben yazılan talimat ile teminat mektubunun lehdarı … Ltd. Şti.’ nin ilgili sözleşme hükümleri gereği teminat mektubunun 15.000 tl sinin nakde çevrilerek geri kalan 25.000 tl ile ilgili herhangi bir talebin olmadığı ve banka tarafından EFT yapılmasının talep edildiğini, davacı banka tarafından teminat mektubu kısmi tazmin yapılarak sigorta şirketine teminat mektubunun tazmin bedelinin ödendiğini, dolayısı ile kefilin 40.000 tl bedelli teminat mektubundan doğan sorumluluğunun kısmi tazmin sonucu 15.000 tl ye düştüğü davacı bankanını 27.02.2020 tanzim tarihi itibariyle gayrinakdi alacağının nakit alacağa dönüştüğünü, davacı bankanın davalının kefalet sorumluluğu yönüyle icra takibindeki hatalı talebinin, kısmi tazmin tutarında dikkate alınarak dava tarihi itibariyle düzeltildiği, dava harca esas değerinin 15.000 tl olarak belirlendiğini, icra takibi doğrultusunda 15.000 tl ye 27.02.2020 tazmin tarihinden itibaren yıllık % 28,80 oranında temerrüt faizi işletilebileceğini, davalının anapara 15.000 TL ye ilaveten işleyecek temerrüt faizi ve faizin gider vergisi vs. Kefaleten sorumlu olacağını,” mütalaa etmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davalı taraf sunduğu 17/01/2021 tarihli itiraz dilekçesinde raporu kabul etmediklerini, müvekkilinin verilen teminat mektubuna ilk yılda kefil olduklarını, devam eden yıllarda da kredi sözleşmeleri imzalandığını, müvekkilinin anılan şirkette olan ortaklığından da ayrıldığını, teminat verilen kredi sözleşmesinden sonra yeniden sözleşme imzalanması nedeniyle kefaletin sona erdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davacı taraf sunduğu 16/01/2021 tarihli beyan dilekçesinde rapordaki her bir tespite katıldıklarını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ifade ederek davanın kabulünü talep etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, takip dosyası, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı banka ile dava dışı şirket arasında 100.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının bu sözleşme tahtından düzenlenen 40.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubundan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Anılan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalıya 01/10/2019 tarihli … numaralı ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede hesabın kat edildiği hususu ile belirtilen sürelerde ödeme yapılmasının ihtar edildiği, davalıya tebligatın 03/10/2019 tarihinde ulaşmış olduğu görülmektedir. İhtarda belirtilen süre ve araya giren tatil süreleri de dikkate alınarak temerrüdün 07/10/2019 oluştuğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça yeni sözleşme imzalanmakla eski sözleşmelerin ve bu sözleşmelere istinaden akdedilen kefalet sözleşmelerinin hükümsüz kaldığı ifade edilmiş ise de anılan teminat mektubunun davalı tarafça verilen kefaletin bulunduğu sözleşmeden kaynaklandığı anlaşıldığından bu itirazda isabet görülmemiştir.
Son tahlilde davalının sözleşmeye aykırı davrandığı ve kat ihtarına rağmen borçlarını ödemediği anlaşılmakla; davanın dosya kapsamına uygun ve denetlenebilir olduğu değerlendirilen bilirkişi raporunda belirtilen alacak miktarları üzerinden kabulüne, belirlenen alacağa yapılan itirazın haksız ve alacak likit olduğundan bu alacak toplamı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; davalıların …. İcra Müd. 2019/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın takip talebinde belirtilen 40.000,00 TL’lik gayrınakit depo edilen alacak kaleminin 15.000,00 TL’si yönünden iptaline; takibin bu alacağa 27/02/2020 itibaren yıllık %28,80 oranında faiz ile bu faizin %5 BSMV’si uygulanmak sureti ile devamına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 3.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.024,65-TL harçtan peşin alınan 64,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 959,70-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 64,95-TL peşin harç, 700-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 69,00-TL olmak üzere toplam 888,35-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 23/03/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.