Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2020/222 K. 22.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/260
KARAR NO : 2020/222

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 09/05/2013 tarihli araç kiralamasına ilişkin yapılan sözleşmeye istinaden 1 Adet…‘’, ‘’1 Adet…’’, ‘’2 Adet…’’ model araçların davalılar… A.Ş.’ye teslim edildiğini, sözleşme süresince araçların kullanıldığı ve iade edildi, ancak yapılan hasar tespit kontrolü yapılmış ve …’’ model … ve … plaka sayılı araçlarda dolu hasarı tespit edildiğini, bunu ilişkin taraflarca araç iade formları imzalandığını, araçlarda meydana gelen dolu hasarlarından kaynaklanan onarıma ait 5.900,00-TL bedelli 26.12.2019 tarihli … No’lu fatura keşide edildiğini ve taraflar arasında bulunan cari hesap ekstresinin borç hanesine eklenerek davalı şirkete iletildiğini, ancak davalı tarafından söz konusu hasarlara ait bedeller ödenmediğini, iş bu cari hesap ekstresinde ödenmeyen 5.899,98-TL’lik asıl alacağın tahsili amacı ile İstanbul İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalılar vekili tarafından borca, ferilerine, faize, faiz oranına, haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalıların, takibe ve borca itirazda bulunması ve bu nedenle icra takibinin durdurulmasına sebebiyet vermesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı kefiller … ve … tarafından da bu şartlara uygun olarak sorumlu oldukları azami miktarlar ve kefalet tarihi kendi el yazıları ile belirtilerek kefalet sözleşmesi imza altına alındığını, bu nedenlerle davalı-borçluların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile takibin kaldığı yerden devamını, haksız ve kötü niyetli şekilde borca itiraz eden davalılar aleyhine %20 oranında icra inkâr tazminatına, 6100 sayılı HMK madde 329/2 kapsamında, kötü niyetli davalıların, 5.000 TL disiplin para cezası ile mahkûm edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; davacı şirkete ile davalı şirket arasında akdedilen araç kiralama sözleşmesinin sona ermesinden sonra kira konusu aracın davalı tarafça araçların hasarlı olarak teslim edilmesi sonucu doğan alacağın tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından takibe itirazı ile açılmış ilişkin açılan kısmi alacak davasıdır.
HMK’nın 4. Maddesinin (a) bendinde kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıklara konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüleceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Somut olayda, uyuşmazlık araç kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Sözleşme taraflarının sıfatlarının tacir olması, taraflar arasındaki ihtilafın yine taraflar arasında münakit 06/08/2015 tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı gerçeğini değiştirmemektedir. Yargılama, kira sözleşmesi esas alınarak çözümlenecek, tarafların sorumlulukları kira ilişkisi kapsamında değerlendirilecektir. 6100 Sayılı Kanun’un lafzı kiraya ilişkin görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirlerken, tarafların sıfatının göz önünde bulundurulmayacağını açıkça ortaya koymaktadır. Hal böyle iken tarafların tacir olması huzurdaki davada mahkememizi görevli hale getirmemekle beraber taraflar arasında davanın mahkememiz arasında görülmesinin gerektirecek başka bir ihtilaf da bulunmamaktadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2014/564 Es sayılı kararında “Somut olayda, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğu hususu ihtilafsız olup uyuşmazlık bu kira sözleşmesi kapsamında verildiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava, 05.11.2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.” denilmek suretiyle bu husus vurgulanmıştır.
Aynı daire …Es numaralı başka bir kararında ise “Davacı, dava dışı… Şirketinden kiraladığı … plaka sayılı aracı 03.03.2014 tarihinde imzalanan araç kiralama sözleşmesi ile davalıya kiraladığını, 03.12.2014 tarihinde vites kutusu arıza lambası yanmasına rağmen davalı şirket çalışanları tarafından arızalı bir şekilde kullanılmaya devam edilen araçta şanzımanın hasarlandığını, hasar nedeniyle asıl araç malik… Şirketi tarafından 29.12.2014 tarihli 15.748.41.-TL bedelli faturanın düzenlenerek kendilerine gönderilmesi üzerine, 31.12.2014 tarihli 15.748.41.-TL bedelli faturanın da kendileri tarafından davalıya gönderildiğini, ancak davalının faturayı iade ettiğini belirterek hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren davalı adi ortaklık ortaklarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir…
…Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir…
…Somut olayımızda; dava, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup 19.02.2015 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK. 4/1-a maddesi gereğince dava değerine bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Bu nedenle mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir…” içtihadı ile Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen kararı bozmuştur.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan … SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
5-Bakiye gider avansından karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda TENSİBEN karar verildi.

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.