Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/253 E. 2021/925 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/253 Esas
KARAR NO : 2021/925

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında yapılmış olan 15.03.2017 tarihli “İstanbul ili genelinde… kamera sistemi montaj ve kurulum işlerinin yapılmasına ait hizmet alım sözleşmesi”ne göre idarenin sözlü ya da yazılı olarak bildireceği tesislerde kurulacak olan … Kamera sistemleri için montaj kurulum devreye alma ve bunlara bağlı olarak gerekli tüm alt yapı kablolama ile direk dikim işlerinin idarenin taleplerine göre ve işin teknik şartnamesi ile sözleşmede belirtilmiş bulunan her türlü ayrıntıya uygun şekilde yüklenicinin yapması için anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin kendi edimlerini yerine getirdiğini işi sorunsuz olarak tamamlayarak teslim ettiğini, karşılığında sözleşme birim fiyatlarına göre hakediş yapılması gerekirken, sözlü konuşmalar veya işveren insiyatifinde hakedişler yapılarak ödeme yapıldığını, müvekkili tarafından davalı firmaya teminat olarak verilen 102.214,28 TL’lik senet de müvekkili şirket sahibi … tarafından imzalanarak davalı firmaya verildiğini, işlerin bitmesine rağmen o senetin de teslim edilmeyerek davalı tarafından işleme konulduğunu, müvekkili tarafından dava dışı aldırılan bilirkişi raporuna göre işveren ile yüklenici arasında yapılan sözleşme ve ilave yeni birim fiyatlara göre bir hakediş düzenlenmiş olup, bu hakediş sonucunda daha önce yapılmış ara hak edişlerin ve kesilen faturaların neticesinde yapılan hesaplamalarda rapora yapılan özet tablodan anlaşılacağı üzere yüklenicinin teminat dahil 273.353,19 TL alacağı olduğu sonucuna ulaşıldığını, beyanla, müvekkili ile davalı arasında yapılmış olan 15.03.2017 tarihli sözlemede eksik ödenen fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL nin davalı firmadan işin bitim tarihi olan 15.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının, dava dilekçesi ekinde 15.03.2017 tarihli sözleşmeyi sunduğu ancak revize edilen birim fiyat listesi ile sunmuş olduğu sözleşmenin birim fiyat listesinde rakamları karıştırarak, karma bir hakediş raporu hazırladığı ve alacaklı hale geldiğini, davacının sunmuş olduğu hesap ekstresinde cari hesapta teminat rakamlarını düşmediği, farklı bir alacakmış gibi teminatları toplayarak alacağı olduğunu iddia ettiğini, taraflar arasında 05.03.2018 tarihinde protokol imzalandığını, Protokolde, “5- …aradaki taşeron borçları ve diğer masraflar farkın karşılığı 102.214,28 TL 20.06.2018 tarihli senet verdiği, 6- Bunun dışında … ve … nın ilgili projeye ilişkin irtibatı kalmamış ve …, …’nun herhangi bir talebi olmayacağını kabul ve taahhüt etmiştir.” denildiğini, davacının müvekkiline olan borçlarına karşılık olarak 102.214,28 TL’lik senet verdiğini, müvekkilinin İstanbul … İcra Müdürlüğü… E. ile icra takibine geçtiğini, davacının senedi vadesinde ödemediği gibi iki sene sonra da huzurdaki davayı açtığını, davacının müvekkiline gönderdiği 11.02.2019 tarihli “hesap mutabakatı, teminat iadesi ve senet işlemi hakkında” konulu e postada, “İşçilik ödemeleri için tarafınıza imzaladığım 102.000 TL’lik senet maalesef ekonomik şartlardan dolayı ödenemedi” şeklinde ifade ile borcu kabul ettiğini, sonuç olarak hakkedişlere göre kesilen faturalar, taraflar arasında yapılan e posta yazışmaları ve yine tarafların karşılıklı olarak imzalamış olduğu protokolden de açıkça anlaşılacağı üzere davacının iddialarının haksız yersiz ve geçersiz olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, yanlar arasında bağıtlanan sözleşme, birim fiyat listesi, mail yazışmaları dosyaya sunulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için dosyanın elektrik mühendisi, mali müşavir, nitelikli hesap uzmanı bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 05/04/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; “… davalıya verilen 102.214,28 TL lik senedin muhasebe kayıtlarına alınmadığı, geçmiş hakedişlerden kaynaklı davalıdan bir alacağı kalmadığı, davalı… Ltd. Şti. nin ticari defter ve kayıtlarına göre tarafımıza sunulan bilgi ve ticari defter kayıtlarında 102.2014,28 TL lik senedin 05.03.2018 tarihinde kayıtlara alındığı ve davacı … Ltd. Şti. ne 31.12.2018 tarihi itibari ile muhasebe kayıtlarına göre 17.365,13 TL barçlu olduğu, bu bakiyeye 16.03.2018 tarihli 237.087,69 TL tutarında çek çıkış bordrosu muhasebe kaydı ile ulaşıldığı 15.03.2018 tarihinde ise bu muhasebe kaydından önce davalının davacıya 237.367,60 TL borçlu olduğu, davalı vekilinden 03.03.2021 tarihinde ilgili çek çıkış bordrosu talep edildiği halde rapor tarihi itibari ile tarafımıza ulaşmadığı, davacıya özel rapor sunan dava dışı bilirkişi Elk.Müh….’in (ilk) sözleşmedeki birim fiyatlara göre hakediş tanzim etmiş olduğu bu tespitin yerinde bir uygulama olduğu, dosyaya mübrez CD’de bulunan yeşil defterdeki kümülatif imalat miktarlarının excell ortamında sözleşme birim fiyatlarıyla çarpılması ile ulaşılan hakkedişin de kümülatif olarak 1.813,067,40 TL olarak ortaya çıktığı, dolayısıyla heyetimizin hazırlamış olduğu hakkediş kümülatif tutarının da dava dışı bilirkişi…’in hakkediş tutarı ile aynı olduğu bu hakediş tutarından teminat iadesi ile mahsuplaşma sonucu davacının davalıya 139.054,57 TL daha fatura düzenlemesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı, bu sonuca ulaşılırken 102.214,28 TL lik senet hesaba dahil edilmediği, ancak davacının, imzalamış olduğu 05.03.2018 tarihli protokole göre son hakediş miktarını kabul ettiği ve aldığı ödemeler yanında davalının, davacı taşeronlarına yaptığı ödemelerin dökümünün yapılmasıyla birlikte davalıya 102.214,28 TL borcu kaldığını, bunun karşılığında 32.439,70 TL teminat alacağı olduğunu, stopaj vergisi ile birlikte toplam 84.862,60 TL borcu olduğunu kabul ettiği, 11.02.2019 Tarihli Davacı Şirket Yetkilisi …’nın davalı şirket yetkililerine ilettiği e-postada da işçilik ödemeleri için imzaladığı senedi ekonomik şartlardan dolayı ödeyemediği, halihazırda bu senedi ödeyecek iş ve gelirinin olmadığı, diğer taraftan mevcut teminatın iade zamanının geldiği, teminatın ödenmesi hususu ile ilgili görüşme ve karşılıklı hesap mutabakatı yaparak senet ile ilgili yapılan icra takibini kaldırmak ve mevcut cari ile ilgili çek cirolayarak bakiyeyi kapatma yoluna gitme teklifine dair beyanından davalı ile hakedişler konusunda anlaştığı ve alacağının olmadığını beyan ettiği hususları karşısında herhangi bir hakediş talebinde bulunamayacağı…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 15.03.2017 tarihli “istanbul İli Genelinde Ip Kamera Sistemi Montaj Ve Kurulum İşlerinin Yapılmasına Ait Hizmet Alım Sözleşmesi” akdedildiği ve sözleşme konusu işin ifa edildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı hak edişlerinin ödenip ödenmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktalarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının, imzalamış olduğu 05.03.2018 tarihli protokole göre son hakediş miktarını kabul ettiği ve aldığı ödemeler yanında davalının, davacı taşeronlarına yaptığı ödemelerin dökümünün yapılmasıyla birlikte davalıya 102.214,28 TL borcu kaldığını, bunun karşılığında 32.439,70 TL teminat alacağı olduğunu, stopaj vergisi ile birlikte toplam 84.862,60 TL borcu olduğunu kabul ettiği, 11.02.2019 Tarihli Davacı Şirket Yetkilisi …’nın davalı şirket yetkililerine ilettiği e-postada da işçilik ödemeleri için imzaladığı senedi ekonomik şartlardan dolayı ödeyemediği, halihazırda bu senedi ödeyecek iş ve gelirinin olmadığı, diğer taraftan mevcut teminatın iade zamanının geldiği, teminatın ödenmesi hususu ile ilgili görüşme ve karşılıklı hesap mutabakatı yaparak senet ile ilgili yapılan icra takibini kaldırmak ve mevcut cari ile ilgili çek cirolayarak bakiyeyi kapatma yoluna gitme teklifine dair beyanından davalı ile hakedişler konusunda anlaştığı ve alacağının olmadığı anlaşılmıştır. Davacı yemin deliline dayandığından 23/09/2021 tarihli celsede davacıya yemin delili hatırlatılmış ve bunun için süre verilmiş, davacı 09/12/2021 tarihli karar celsesinde yemin deliline dayanmayacaklarını açıkça beyan etmiştir. Yemin delili kesin delillerdendir. Somut uyuşmazlıkta ispat yükü davacı tarafta olup, davacı iddialarını ispat edememiştir. Açıklanan nedenlerle davacının ispatlanamayan davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 170,78 TL den mahsubu ile bakiye kalan 111,48 TL nin kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.
09/12/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır