Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2021/884 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/240 Esas
KARAR NO : 2021/883
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/11/2018
KARAR TARİHİ : 24/11/2021

… Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.06.2019 tarih, 2018/… Esas – 2019/… Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Almanya’da … şirketini kurduğunu ve şirketine yatırımcı arayışına giriştiğini, davalının enerji yatırımı yapması gereken şirket için aralarında davacının da bulunduğu çok sayıda kişiden 45 milyon euroya yakın para topladığını, paraların davalı tarafından sanat eserleri alımı gibi işlemlerle şirket hesabından kendi hesabına aktarıldığını,pek çok kişinin dolandırıldığını, davalının … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/04/2013 tarihli kararı ile cezalandırıldığını, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15/07/2008 tarihli kararı ile iflas kararı verildiğini,alacağın iflas masasına yazdırıldığını ve 5.292,99 euro alacaklı olduğunu, Almanya’daki iflas tasfiyesinde … …’de bulunan taşınmazını beyan etmediğini,davalının icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinin ekindeki vekaletnamede adresini …/ İst olarak bildirdiğini,davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına,icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davalının adresinin … /Almanya olması nedeniyle mahkemenin yetkili olmadığını, ticari alacak davası nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini, davalının herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, 2005 yılında ortaya çıktığı iddia edilen alacağın da zamanaşımına uğradığından bahisle görev, yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ilk açıldığı…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamı ile; “davacının dava dışı şirketin yatırımcısı olduğu, şirkete yatırılan paranın davacıya geri ödenmediği, davalının Almanya’da şirket yöneticisi olduğu, davalının sorumluluğuna gidildiği ve şirkete yatırılan paradan sorumlu tutulduğu, açılan iflas davasında iflas kararı verildiği, açılan iflas prosüdürünün Türkiye’deki taşınmazın iflas masasına bildirilmemesi nedeniyle masa dışı kaldığı iddiasına dayalı davacının bu şekilde uğramış olduğu zararın tazminine ilişkin olduğu, şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin hükümler TTK’da düzenlenmiş olduğundan davaya bakmakla Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gelerek yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında davalı adına kayıtlı olan Muğla ili, … ilçesi, … Mah., 256/35 ada – parselde kayıtlı taşınmaz için teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
Taraflara tebligat yapılmış, taşınmaz kayıtları ve tarafların sunduğu bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Mahkememizce 2019/… Esas numarası üzerinden, “somut olayda, sözleşmenin yapıldığı ve ifa edildiği, haksız fiilin işlendiği, zararın meydana geldiği, davalının veya zarar görenin yerleşim yeri gibi hiç bir durum Türkiye’de bulunmamaktadır. HMK’nın 5. Maddesinin belirttiği aksine hüküm ise. Yukarıda belirtilen TTK’nın 561. Maddesidir. Buna göre, zarar gören şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Anılan yasal düzenlemeler karşısında Türk mahkemelerinin yargı hakkı bulunmadığı gibi, davalı süresinde yetki itirazında bulunarak davanın usulden reddini talep etmiştir. Yetki ve dava hakkı HMK’nın114/1-a ve Ç bentlerinde belirtildiği üzere dava şartı olup, bu şartın eksik olması halinde dava görülemez. Mahkememiz de işbu davaya bakmaya yetkili olmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerektiği” gerekçesiyle usulden davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … H.D.’nin 2020/… E.- … K. Sayılı ilamı ile mahkememizin görevli olduğu ve Türk Mahkemelerinin yargı hakkı bulunduğu gerekçesiyle mahkememiz kararı kaldırılmış, dosyaya mahkememize gelerek bu kez yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
Davanın açıldığı tarih itibariyle ticari davalarda zorunlu arabuluculuk şartı bulunmadığından, davalı tarafın bu yöne ilişkin usuli itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir.
Mahkememizce istinabe yazısı yazılmış, yurtdışı mahkeme dosyasındaki belgelerin gönderilmesi istenmiş, ancak istinabe olunan Hamburg Sulh Mahkemesince, davalının rızası bulunmadığından bahisle olumsuz cevap verilmiştir.
Taraflarca benzer başka dosyalara ilişkin bilirkişi raporları ve gerekçeli karar örnekleri dosyamız arasında sunulmuştur.
İcra dosya aslı dosyamız arasına alınmış, incelenmiştir.
Davacı tarafça dosyaya sunulmuş apostil şerhli iflas tablosu ve … Sulh Mahkemesi evrakları incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişiye verilmiş, bilirkişi heyeti sunduğu raporda; davacının alacağının Alman yasalarına göre sabit olduğu ve iflas tablosunun 2004 sayılı İİK 68. Maddesinde sayılan belgelerden olarak kabulü gerektiği, davacının asıl alacağının 5.292,99 euro, işlemiş faizin ise 2.044,27 euro olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna yönelik itiraz mahkememizce kabul edilmemiş, bilirkişi heyetinde yer alan akademisyenlerin alanında uzman olduğu görülmüş ve rapor hükme esas alınmıştır.
Dava konusunun şirket yöneticisinin haksız fiili ve sorumluluğuna dayanması ve mutlak ticari dava olması nedeniyle mahkememizce yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalının yurtdışında kurduğu … şirketinin yatırım amaçlı, yatırımcılardan topladığı fonu, şirket amacı dışında kullanması ve şirketin iflas etmesi, davalının şirket yöneticisi olarak bildirdiği kişisel iflasında da Türkiye …’daki taşınmazın bildirmemesi ve bu nedenle Alman Hukukuna göre haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olması, ayrıca 6102 sayılı TTK’nun 553. maddesi uyarınca da sorumlu olması nedenine dayalı alacakla ilgili yapılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Davacının alacağı, Alman Sulh Mahkemesinin apostil şerhli sıra cetveline dayanmakta olup, kayıt tarihinin 01/09/2008 olduğu, bu sıra cetveline yönelik herhangi bir itirazın dosyaya yansımadığı, dolayısıyla bu alacağın İİK anlamında çekişmesiz alacak olduğu ve kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalının, taşınmazını iflas dosyasına bildirmemesi Alman Hukukuna göre haksız fiil ise de, Türk Hukukuna göre de TTK nın 553. maddesi kapsamında yöneticinin pay sahiplerine ve alacaklılarına verdiği zarardan sorumluluğunu gerektirdiği, davalının Türkiye’deki yerleşim yerinin Şişli/İstanbul olması, yine Türkiye’de mal varlığının bulunması nedeniyle mahkememizin yetkili ve görevli olduğuna İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar ile sabit olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın alacağının döviz cinsinden olması ve iflas masasına yazdırma tarihi ile takip tarihine kadar geçen sürede 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanması gerektiği ve bunun da bilirkişi raporu ile tespit edilen miktar olduğu ve bu miktarda faiz talebinin de haklı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyamıza sunulan benzer davalara ilişkin bir kısım bilirkişi raporlarında, davacıların Alman Hukukuna göre kesinleşmiş yargı kararına dayalı alacağı bulunmadığı görüşü bildirilmiş ise de, bu görüşün mevzuata uygun olmadığı, dosyamıza sunulan bilirkişi heyetinde yer alan akademisyenlerin Türk ve Alman Hukukunu irdelediği, Alman Hukukuna göre iflas dosyasında kesinleşmiş bir alacak olduğu, Türk Hukuku bakımından da iflas masasına yazdırılıp itiraza uğramayan alacakların kesinleşeceği ve İİK. 68. Madde kapsamında belge olarak kabul edileceği, … Sulh Hukuk Mahkemesinin 237/… iflas nolu dosyasındaki iflas tablosunun da bu kapsamda alacağı ispatlamaya yeterli olduğu, kaldı ki davalının, davacının alacağı olmadığına dair somut bir iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davacının iflas eden şirketten olan alacağını alamaması nedeniyle davalının bunu tazminle yükümlü olduğu, zarar miktarı, sorumluluk ve mahkememizin görevi konusunda şüpheye mahal bırakmayacak derecede veri olduğu, davalının karşı çıkması nedeniyle istinabe olan mahkemeden kayıtların celbedilemediği, davalının kısmi ödeme iddiasına dair herhangi bir belge sunulmadığı, bu nedenle davacının davasının bilirkişi raporu ile tespit edilen kısım kadar haklı olup, asıl alacak yönünden davanın tamamı, faiz yönünden kısmen kabulü gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuştur.
Mahkememizce karar verildiği tarihinde, kur farkı nedeniyle hükmedilen miktarın harçlandırılan değerden daha yüksek olduğu, kurun sürekli yükselmeye devam ettiği, bu nedenle harçlandırılan değer üzerinden harç hesabının yapılması gerektiği, ret edilen faiz miktarı yönünden dava tarihindeki kur üzerinden karşı vekalet ücretine hükmetmek gerektiği, davanın açılmasına ve uzamasına davalı sebebiyet verdiği ve asıl alacak yönünden dava tamamen kabul edildiğinden yargılama giderinin tamamının davalıya yükletilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının 5.292,99 euro asıl alacak ve takibe kadar işlemiş 2.044,27 euro faiz yönünden İPTALİNE, takibin devamına, asıl alacak için takipte belirtildiği gibi 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz uygulanmasına, geri kalan kısma yönelik talebin REDDİNE,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 9.338,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri olan 46.691,40 TL üzerinden hesaplanan ‭ 3.189,48 TL harçtan peşin alınan 619,59 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.569,89 TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 6.869,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 13.775,70 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin ödenen 826,39 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 55,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır