Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/22 E. 2022/664 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/22 Esas
KARAR NO : 2022/664
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin enerji piyasası düzenleme karumunun tanzim ettiği dağıtıcı lisansı kapsamında akaryakıt sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasında Kiliste bunan akaryakıt istasyonunda alpet markası altında bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalılardan … ve …’ in bayilik sözleşmesini Garantör olarak imzaladıklarını, ayrıca iki davalının kefaletname ile bayinin borçlarının 200.000 TL’ sine kadar olan kısmına kefil olduklarını, … gıda ile akaryakıt bayilik sözeşmesi akdediltikten sonra bayiye 300.900,00 TL bayilik hizmet bedeli ödediklerini ve birtakım tekik yatırımlar yaptığını, … gıda ile … gıda adlı şirketlerin müvekkili şirkete istasyonda … gıda olarak bayilik ilişkisine devam edileceğini bildirildiğini ve bayilik sözleşmesinin fesh edildiğini, sözleşmenin süresinde önce fesh edilmesi nedeniyle protokol tarihi itibariyle bayilik hizmet bedeli olarak ödenen tutuar ın 153.000 TL ve kdv olmak üzere toplam 180.540 TL borcu oluduğunu kabul ettiklerini, … gıdanın sözleşmeyi normal bitiş tarihinden önce bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak ihbarname ile bitirdiğini, bayilik protokolünün 4. Maddesinde öngörülen 50.000 USD tutarındaki blok cezai şartaistinaden bayiye 23/02/2017 tarihli cezai şart faturası düzenlenip gönderiliğini ancak iade edildiğini, müvekkilinin sözlşemenin haksız olarak feshedildiği tarihten sözleşmenin olağan bitiş dönemine kadar geçecek süre için şirketinin kar kaybına uğradığını, hak kaybı için şimdilik 10.000 TL tutarının tahsilini talep ettiklerini, arabuluculuğa başvurduklarını ancak davalıların katılmadığını, bu nedenlerle alacaklarının tahsili için davanın kabulüne karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı … … cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete şahsı adına hizmet almadığını ve borcunun olmadığını, feshin kendi kusurundan kaynaklanmadığını, kendi adına cezai şart doğmasının mümkün olmadığını, taraflar arısndaki sözleşmenin uzun zaman önce imzalandığını, sözleşmenin hangi tarihte ne kadar uzun sürdüğünün bilmediğini, davacı şirketin bayisi konumunda olan şirketlerden alacağınnı tahsili yerine aleyine dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davalı … yetkilisinin teminat mektuplarının usulsüzce paraya çevrildiğini ve teminat çeklerinin kullanılıdığını belirttiğini, davacının dava dilekçesinde bildirdiği alacak kalemlerini talep hakkının bulunmadığını, eğer garantör ve kefil olarak sorumlu tutulacak ise alacağın garanti altına alınması için yapılmış işlemlerden yapılan tahsilatlar var ise bunların mahsup edilmesi gerektiğini, imzasının olmadığı belgelerin sorumluluklarını kabul etmediğini, bu nedenlerle hukuka aykırı olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, sözleşme devam ederken müvekkilinin teminat mektuplarını paraya çevirdiğini, müvekkilinin Kilis ilindeki savaş bölgesinde zor durumda kaldığını, davacının müvekkilini fesihe zorladığını, müvekkili tarafından 5 adet teminat mektubu verildiğini, 2 adet teminat mektubunun sorunsuz şekilde iade alındığını, ancak diğer mektupların hiçbir gerekçe gösterilmeksizin haksız ve mesnetsiz olarak nakde çevrildiğini, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, bankalarla ve diğer tacirlerle oluşan bu güven kaybı nedeniyle iş yapamaz duruma geldiğini, sözleşmenin erken değil haklı sebepten fesh edildiğini, zamanaşamı itirazlarının da olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar bir cevap vermemiştir.
Tarafların sunduğu belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların sunduğu belgeler ve dosya kapsamına göre bilirkişi heyeti tarafından verilen raporunda; “bayilik sözleşmesinin fashedilmesi nedeniyle taraflar arasında akdedilen protokol uyarınca davalının davacıya 153.000 TL + KDV olmak üzere toplamda 180.540 TL borçlu olduğu, cezai şart miktarı yönünden davalı … ile … Gıda’nın TTK’nın 7. madde hükmü gereği müteselsilen sorumlu oldukları, davalı … ve …’in kefalet sözleşmesinin ve kedileri için garanti sözleşmesinin geeçersiz olması sebebiyle sözleşmelerden doğan zararlardan sorumlu olmadıkları ” bildirilmiştir.
Davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için, Talimat mahkemesinden alınan Mali müşavir bilirkişi raporunda; “davalı tarafın ticari defterlerinin 2017-2019 mali dönemlerinin incelendiğini, davalı şirektin davacı şirketten 80.135,57 TL alacaklı olduğu kayıtlarının tespit edildiğini, bildirmiştir.
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi için , dosyanın tevdii edilidiği Mali müşavir tarafından verilen rapora göre; “davacının, 2016-2017-2018-2019-2020 yılları e defter sistemine tabi olduğunu ve 01/01/2016- 31/12/2020 dönemlerine ilişkin olarak her ay yasal süresi içerisinde yasal defterlerini GİB e gönderdiğini ve onaylarının alındığını, 27/01/2017- 12/01/2018 dönemi 351 gün için 35.948,34 TL ve 12/01/2018- 13/01/2019 dönemi 365 gün için 37.382,17 TL kar mahrumiyetinin hesap edildiğini, aynı bölgede benzer bir bayilik kurulabilmesi için mahkemece makul sürenin 3 ay olduğuna karar verilmesi durumunda 9.217,20 TL kar mahrumiyeti olacağını” bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça verilen akaryakıt bayilik sözleşmesinden kaynaklı erken fesih nedeniyle cezai şart, kâr mahrumiyeti ve hizmet bedeline ilişkindir.
Davacı ile davalı … şirketi arasında 18/12/2013 tarihinde bayılık sözleşmesi yapıldığı, daha sonra bunun 13/01/2014 tarihinde feshedilerek borç alacak kalemlerinin belirlendiği ve akabinde davalı … şirketi ile davacı arasında 09/06/2016 tarihinde protokol ve akabinde 09/09/2016 tarihinde yeni bir sözleşme yapıldığı, diğer davalı gerçek kişilerin bu son sözleşme ve protokolün tarafı olmadığı ve kefaletinin bulunmadığı, sadece şirketler arasında kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davalı gerçek kişilerin TBK’ya uygun kefaletinin bulunmadığı gibi ayrı bir garanti sözleşmesi de olmadığı anlaşılmıştır.
… tarafından 27/01/2017 tarihinde davacıya fesih ihtarı çekildiği anlaşılmıştır.
Davalının, şiddet ve toplumsal olaylar nedeniyle faaliyetine ara vermek zorunda kaldığını savunmuş ise de, … valiliği ile yapılan yazışmada, davaya konu bayinin bulunduğu bölgede bir olay kaydı olmadığı bildirilmiştir. Kaldı ki, davalının, Nisan 2017 tarihinden itibaren başka bir marka adı altında aynı faaliyetini sürdürdüğü dosyadan anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, kar mahrumiyeti alacağını 22/03/2017 tarihinde davalıya fatura ederek talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında kararlaştırılan cezai şartın, ifaya ekli cezai şart olduğu anlaşılmış, bu durumda davacının zarar ziyan ve cezai şartı birlikte talep etmesinin mümkün olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından, aynı bölgede yeni bir bayilik kurmak için zorunlu süre üç ay olarak belirlenmiş, mahkememizce de bu tespit yerinde görülmüştür. Buna göre bilirkişi kar mahrumiyetini hesaplamıştır.
Taraflar arasında, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasında cari hesap alacağına ilişkin derdest bir dava olduğu anlaşılmıştır.
Davalının, haksız yere bayilik sözleşmesini feshettiği, protokol ve sözleşmeye göre davacının zararını ve cezai şartı ödemekle yükümlü olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Davalının temerrüt ihtarının, 07/04/2017 olan cevabi ihtar tarihi olduğu tespit edilmiş ve mahkememizce bu tarihten itibaren faiz uygulanması uygun görülmüştür.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre, davacının davalıdan 180.540,00TL faturalandırılmış cezai şart alacağı olduğu tespit edilmiş, davacının seçimlik hakkını kullanarak bu miktarı istemekle artık USD cinsinden talep hakkını kaybettiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle davacının cezai şart tazminatı talebinin faturada belirtilen miktar ile sınırlı kabulüne karar verilmiştir.
Davacının üç aylık kar mahrumiyeti bilirkişi tarafından 9.217,52 TL olarak hesaplanmış, mahkememizce buna itibar edilmiş ve bu talep kısmen kabul edilmiştir.
Bilirkişi tarafından oranlama yapılarak hesaplanan yatırım bedeli alacağı daha fazla hesaplanmış ise de, talep edilen miktar 50.000,00TL olup, taleple bağlı kalınarak kabul edilmiştir.
Bu çerçevede mahkememizce inceleme yapılmış, oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Davacının davasının, kısmen kabul ve kısmen reddi ile;
1-Davanın, davalılar … ve … … yönünden tümden reddine,
2-Davanın, davalı … Şirketi ile … Şirketi yönünden kısmen kabulü ile, 180.540,00TL cezai şart, 9.217,52 TL kar mahrumiyeti tazminatı ve 50.000,00 TL yatırım hizmet bedelinin, 07/04/2017 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yatırım hizmet bedeli yönünden davacının fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına, diğer talepler yönünden geri kalan kısım için davanın reddine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 36.566,05 TL vekalet ücretinin davalılardan … Şirketi ile … Şirketinden müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 18.795,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalılar … … ve … şirketine eşit oranda verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 7.035,00 TL yargılama giderinin, kabul/red oranına göre 4.706,24 TL’nin ve peşin yatırılan 6.120,50 TL harcın davalı … Şirketi ile … Şirketi’nden müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından tebligat, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 4.900,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.622,01 TL’ nin davacıdan alınarak davalıya … şirketine verilmesine, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … … tarafından harcanan 68,00 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7- Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Zorunlu arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin takdiren yarısı olan 660,00TL’nin davalılar … Şirketi ile … Şirketi’nden müteselsilen, diğer yarısı olan 660,00TL’si davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır