Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/214 E. 2022/267 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/326 Esas
KARAR NO : 2022/338

DAVA : İtirazın İptali (SPK mevzuatından kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının, Davalı …A.Ş. (…)’in ihraççısı olduğu tahvillere yatırım yapmış olup söz konusu tahvillere ilişkin olarak Müvekkiline kupon ve anapara ödemeleri yapılmadığını, kupon ve anapara ödemelerine ait İstanbul … İora Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatılmış, ancak davalılar tarafından borca itiraz edildiğini, … Arabuluculuk Numaralı arabuluculuk başvurusu sonucunda da anlaşma sağlanamadığını, davacının 1.690.006,00 TL nominal değerli ve … kodlu, 10.000,00 TL nominal değerli … kodlu…A.Ş.’ye ait özel sektör tahvillerine ilişkin tahvil yatırımı yaptığını, …’in, 27.01.2016 tarihinde …Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak iflas erteleme talebinde bulunduğunu ve … hakkında… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasından iflas erteleme kararı verilmiş ve firmaya kayyum atandığını, …’in mevcut tahvil anapara ve kupon ödemelerini yapamaması sonucunda gerçekleşen tahvil temerrüdü akabinde 11.02.2016 tarihinde …firmasının…Borsası kotundan çıkarıldığını, kendilerinin … ile gerçekleştirdiği görüşmeler neticesinde 01.11.2016 tarihli Kayyum Onaylı Borç Tasfiye Sözleşmesi akdedildiğini, ….ve ….kodlu tahvilin nominal tutarı olan 1.700.000,00 TL’sine ilişkin yapılandırma yoluna gidildiğini, bu sırada… Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleri hakkında soruşturma başlatılmış ve …’in 09.12.2016 tarihinde TMSF’ye devredildiğini, bunun yanında Sermaye Piyasası Kurulu’nun 19.12.2016 tarihli ve 2016/34 sayılı bülteninde yayımlandığı üzere…’in iflas erteleme kararını geç bildirmiş olması sebebi ile idari para cezasının uygulanmasına karar verilmiş ve gerçeğe aykırı bilgiler ile borçlanma aracına yatırım yapan gerçek ve tüzel kişilerin zarar uğratılması sebebi ile suç duyurusunda bulunulduğunu, …’in TMSF’ye devri sonrasında 01.11.2016 tarihli Kayyum Onaylı Tasfiye Sözleşmesi’nce ….tarafından müvekkiline yapılması öngörülen ödemelerin hiçbirisi yapılmadığını, izah edilen süreçlerin akabinde…firmasının bağımsız denetimini gerçekleştiren firma olan Davalı …Ş’nin hazıtladığı bağımsız denetim raporlarının mevzuata uygun olmadığı ortaya çıkmış ve bu sebeple 28/04/2017 tarihli Kurul kararıyla Davalı … Denetim hakkında idari para cezasının uygulanmasına karar verilip, … Bağımsız Sorumlu Ortak Başdenetçisi diğer Davalı … hakkında ise sermaye piyasasında bağımsız denetim yapmasının 2 yıl süre ile yasaklanmasına karar verildiğini, söz konusu karar ile …’in tahvillerinin temerrüdüne ilişkin zarara uğrayan yatırımcıların … ve… aleyhinde dava açabileceğinin kamuoyuna duyurulduğunu, 12.12.2018’de ise …’in, kayyum kararının iptali ile eski sahiplerine devredildiğini, ancak Denizli … Ağır Ceza Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasından verilen karar ile 02.01.2019 tarihinde …in yeniden TMSF’ye devredildiğini, bunun
yanında …’in, 2018 yılında… … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak konkordato talep etmiş ve Acıpayam … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyasından verilen karar ile …’in konkordato talebinin reddine karar verildiğini, tüm bu süreçte Müvekkilinin … ve… kodlu tahvillerine ilişkin; a)… kodlu tahviline ilişkin 18.02.2016 tarihli 362,00 TL tutarındaki kupon ödemesi, b)… ISİN kadlu tahviline ilişkin 22.02.2016 tarihli 61.178,00 TL tutarındaki kupon ödemesi, c) … ISIN kodlu tahviline ilişkin 18.05.2016 tarihli 377,00 TL tutarındaki kupon ödemesi, … ISİN kodlu tahviline ilişkin 23.05.2016 tarihli 64.220,00 TL tutarındaki kupon ödemesi, …ISIN kodlu tahviline ilişkin 17,08.2016 tarihli 347,00 TL tutarındaki kupon ödemesi, … ISİN kodlu tahviline ilişkin 22.08.2016 tarihli 58.812,00 TL tutarındaki kupon ödemesi, … ISIN kodlu tahviline ilişkin 16.11.2016 tarihli 10.332,00 TL tutarındaki ana para ve kupon ödemesi, … ISİN kodlu tahviline ilişkin 21.11.2016 tarihli 55.770,00 TL tutarındaki kupon ödemesi, … 1ISIN kodlu tahviline ilişkin 20.02.2017 tarihli 1.750.164,00 TL tutarındaki ana para ve kupon ödemesi olmak üzere toplam 2.001.562,00 TL ana pata ve kupon ödemesi yapılmadığını, bu nedenle işlemiş faizi ile birlikte 2.605.255,27 TL’nin davalılardan tahsiline ilişkin olarak 29.04.2019 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E, sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de davalıların takibe itiraz etmesi ile birlikte İcra Müdürlüğünce takip durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu, davalı …’in zaten 1.700.000,00TL’lik kısma itiraz etmediğini, davalılar …denetim şirketi ile …’nın gerçeğe aykırı bağımsız denetim raporu vererek davacının tercihine …’in yatırım araçlarından yana kullanmasını etkilediklerinden zarardan sorumlu olduğunu, diğer yandan Kurul’un 2017717 sayılı 28.04.2017 tarihli bülteninde ilan edildiği üzere …Bağımsız ve…nın söz konusu hükümler uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiş, …in 2012-2014 yıllarına ilişkin finansal tablolarında yer alan stokların hileli olarak yansıtılması nedeni ile zarara uğrayan yatırımcıların … Bağımısız’a ve Sorumlu Başdenetçi…aleyhine dava açılabileceğinin kamuoyuna duyurulduğunu,…Bağımsız ve…tarafından hazırlanan “Kurul’un ifadesi ile hileli” rapor ile …’in finansal durumunun güvenilir olduğu ve söz konusu tahvillere ilişkin gerçekleştireceği kupon ve anapara ödemelerinde yatırımcılara ödeme yapabilecek güçte olduğu düşündürülmüş, ancak gerçeğe ve mevzuata aykırı bilgilere yer verilmek suretiyle …’in gerçek varlık ve finansal durumu yatırımcılardan gizlendiğini, bu nedenle söz konusu tahvillere ilişkin ödenmeyen ana para ve kupon bedellerinin diğer Davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen …Bağımsız ve …’ndan tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, davalı İş Yatırım şirketinin ise aracı kurum olarak yeterli araştırma ve aydınlatmayı yapmadığından birlikte sorumlu olduğunu, İstanbul icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla, tüm davalıların itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesi ile; … A.Ş, 27.11.2013 tarih ve 12 sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile 100.000.000 TL nominal değerde “Nitelikli Yatırımcı” için yurtiçinde halka arz edilmeksizin satılmak üzere tahvil ihraç kararı alıp, nitelikli yatırımcılara tahvil satışında aracılık yapması için müvekkili Şirket ile 29.11.2013 tarihinde “Aracılık Sözleşmesi” imzaladığını,… A.Ş’nin, mevzuat uyarınca gerekli belgeleri bizzat tanzim edip imzalayarak müvekkili Şirket vasıtasıyla Sermaye Piyasası Kurulu’na tahvil ihraç edebilmek için limit başvurusunda bulunduğunu ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun 26.02.2014 tarih ve 6/151 sayılı Kararı ile onaylanarak … A.Ş. adına Tahvil İhraç Belgesi düzenlendiğini, …A.Ş., söz konusu İhraç Belgesine dayanarak, 06.05.2014 tarihinde …ISIN kodlu 50.000.000 TL, 20.11.2014 tarihinde, …ISIN kodlu 30.000.000 TL ve 23.02.2015 tarihinde …ISIN kodlu 20.000.000TL nominal değerli “3 ayda bir kupon, vade sonunda ana para ödemeli” tahvilleri “halka arz etmeksizin” ve “nitelikli yatırımcılara” sattığını, … A.Ş., …, … ve … ISIN kodlu tahvillerin 02.02.2016 tarihinden önceki tüm kupon ödemelerini gerçekleştirdiğini, dava konusu tahvillerin, 6362 sayılı SPK’nun 11. maddesi hükümleri uyarınca, halka arz edilmeksizin nitelikli yatırımcılara satılmak üzere ihraç edildiğinden, tahvil ihracında “izahname” düzenlenmediğini, Müvekkili Şirket ve …A.Ş. tarafından imzalanan Sözleşme hükümlerine göre müvekkili Şirketin yükümlülüğünün, tahvil ihraç izni işlemlerini bizzat gerçekleştiren …A.Ş.’ye danışmanlık hizmeti vermek ve ihraç iznini müteakip tahvillerin satışı için ihraççı … A.Ş. ile nitelikli yatırımcıları bir araya getirmekten ibaret olduğunu, … A.Ş, 26.01.2016 tarihinde …Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden iflasın ertelenmesi davası açmış; anılan Mahkemece 27.01.2016 tarihinde “… A.Ş. aleyhine açılmış veya açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına” ve “kayyım atanmasına” karar verildiğini, … A.Ş., İhtiyati Tedbir Kararı verildikten sonra söz konusu tahvillerin bakiye kupon bedelleri ile anaparalarını ödemediğini, … Asliye Hukuk Mahkemesinin iflasın ertelenmesi davasında verdiği İhtiyati Tedbir Kararı devam ederken, … Sulh Ceza Hakimliğinin …D. İş sayılı dosyası üzerinden 9.12.2016 tarihinde … A.Ş’ye CMK’nın 133. ve 674 sayılı KHK’nın 19. maddeleri uyarınca TMSF kayyım olarak atandığını, TMSF’nin, 674 sayılı KHK’nın 19. maddesi uyarınca 22.12.2016 tarih ve E.832 sayılı Kararı ile …A.Ş. hakkında “ticari ve iktisadi bütünlük” kararı verildiğini, … Asliye Hukuk Mahkemesi, TMSF’nin kayyım olarak atanması ve…A.Ş. hakkında “ticari ve iktisadi bütünlük kararı verilmesi” nedeniyle …A.Ş.’nin mal varlığı hakkında tedbir uygulandığından 12.01.2017 tarihinde tüm ihtiyati tedbirleri kaldırarak, 08.12.2017 tarihinde iflasın ertelenmesi davasında “hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar verdiğini, TMSF’nin … A.Ş. üzerindeki kayyımlık görevi ile “ticari ve iktisadi bütünlük” kararı devam ederken, Denizli …Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden verilen 10.12.2018 tarihli Karar ile TMSF’nin kayyımlık görevi ve dolayısıyla …A.Ş. hakkında uygulanan “ticari ve iktisadi bütünlük” statüsünün sona erdiğini, …A.Ş., 14.12.2018 tarihinde, Acıpayam … Asliye Hukuk Mahkemesinin… E. sayılı dosyası üzerinden konkordato kararı verilmesi istemli dava açmış ve Mahkemece 18.12.2018 tarihli Tensip Kararıyla İİK’nın 294 maddesinin uygulanmasına, …A.Ş. aleyhine her türlü icra takip işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğini, ancak, Denizli … Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden verilen 02.01.2019 tarihli Karar ile TMSF’nin, …A.Ş.’ye yeniden kayyım olarak atandığını, TMSF’nin, 02.01.2019 tarih ve 2019/02 sayılı Kararıyla… A.Ş. hakkında “ticari ve iktisadi bütünlük” kararı verildiğini, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 134/5 maddesinin 7071 sayılı Kanunun 31. maddesi ile değişik son cümlesi uyarınca, 02.01.2019 tarihinde TMSF tarafından verilen “ticari ve iktisadi bütünlük” Kararı nedeniyle, karar tarihini müteakip 2 yıllık sürenin sonu olan 02.01.2021 tarihine kadar … A.Ş.’nin mal varlığı üzerinde cebri icra işlemlerinin hukuken olanaksız hale geldiğini, Acıpayam … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden açılan konkordato davası, 17.05.2019 tarihinde reddedilmiş ve söz konusu Karar ile …A.Ş. hakkındaki icra takibi yapılamayacağına ve cebri icra işlemlerinin engellenmesine dair tedbir kaldırıldığını, bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere… Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden ihtiyati tedbir kararının verildiği 27.01.2016 tarihinden bugüne kadar mahkemelerce verilen ihtiyati tedbir kararları ile TMSF’nin “ticari ve iktisadi bütünlük” Kararları ve dolayısıyla 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 134/5. maddesi uyarınca, … A.Ş. hakkında icra takibi yapılması veya cebri icra işlemleri uygulanmasının hukuken imkansız hale geldiğini, davacının icra takibini başlattığı 29.04.2019 tarihinde, Acıpayam … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden verilen İİK’nın 294. maddesinin uygulanmasına ve …A.Ş. hakkında icra takibi ile cebri icra işlemleri yapılamayacağına ilişkin 18.12.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararı yürürlükte olduğu gibi TMSF’nin …A.Ş. hakkında uyguladığı 02.01.2019 tarih ve 2019/2 sayılı “ticari ve iktisadi bütünlük” Kararı da yürürlükte olduğunu, nitekim TMSF’NİN 02.01.2019 tarih VE 2019/2 sayılı kararı nedeniyle 02.01.2021 tarihine kadar … A.Ş. hakkında, cebri icra işlemlerinin tatbik edilebilmesi hukuken olanak olduğunu, dolayısıyla dava konusu olayda dava şartı gerçekleşmediği gibi müvekkili Şirketin görevi sadece ihraççı Şirket tahvillerini satın almak isteyen nitelikli yatırımcılara dava konusu tahvillere ilişkin imzaladığı herhangi bir belge olmadığından kusurlu bir işlemi ve dolayısıyla borcu bulunmadığı gibi, davacının müvekkili şirketten her türlü talep hakkının zamanaşımına uğradığını, davacının dayandığı 6362 sayılı Kanunun 10. maddesinde “İzahnamede yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan ihraççılar sorumludur. Zararın söz konusu kişilerden tazmin edilememesi veya edilemeyeceğinin açıkça belli olması hâlinde; halka arz edenler, ihraca aracılık eden lider aracı kurum, varsa garantör ve ihraççının yönetim kurulu üyeleri kusurlarına ve durumun gereklerine göre zararlar kendilerine yükletilebildiği ölçüde sorumludur.” hükmüne yer verilmek suretiyle HMK’nın 114/(2). maddesine uygun olarak açıkça ihdas edilmiştir. Kanunun 10. maddesine göre ihraççı dışındaki izahnameyi (dava konusu olayda izahname düzenlenmemiştir) imzalayan kişilerin izahname nedeniyle borçtan sorumlu olabilmesi için “i) izahnamede yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden kaynaklanan bir zararın ortaya çıkması ii) bu zararın ihraççıdan tahsil edilememesi/edilemeyeceğinin açıkça belli olması iii) halka arz edenler, ihraca aracılık eden lider aracı kurum, garantör ve ihraççının yönetim kurulu üyelerinin kusurlu olmaları,” şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiğini, oysa dava konusu olayda halka arz olmadığı ve izahname düzenlenmediği gibi 6362 sayılı Kanunun 10. maddesinde düzenlenen dava şartlarının hiçbirisi de gerçekleşmediğini, borcun TMSF tarafından mutlaka ödeneceğini, kaldı ki, TMSF’nin 02.01.2019 tarihli “ticari ve iktisadi bütünlük” Kararı, Kanun gereği 02.01.2021 tarihinde sona erecek ve davacının alacağını cebri icra vasıtalarıyla … A.Ş.’den tahsili hukuken olanaklı hale geleceğini, 6362 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca, tahvil sahibinin ihraççı dışındaki kişilerden hak veya alacak talebinde bulunabilmesi için … A.Ş. tarafından borcun ödenmemesi ve alacağın semeresiz kalması halinin tevsiki zorunlu olduğunu, dava konusu olayda ise davacının tahvil alacağını tahsil edememesinin sebebinin, … A.Ş.’nin acze düşmesi değil 5411 sayılı Kanunun 134. maddesi uyarınca …A.Ş. hakkında uygulanan tedbirler olduğunu, davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı 29.04.2019 tarihinde ve davayı açtığı 17.07.2020 tarihinde TMSF tarafından …A.Ş. hakkında verilen 02.01.2019 tarih ve 2019/02 sayılı “ticari ve iktisadi bütünlük” Kararı yürürlükte olduğundan takip ve dava yapılamayacağını, … A.Ş. hakkında “ticari ve iktisadi bütünlük” kararı uygulandığından, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 134/5. maddesinde yer alan “….Ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturulmasına karar verilmesinden itibaren iki yıl içerisinde ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturan varlıklar ile ilgili işletmelere ait menkul, gayrimenkul ve her türlü hak ve alacaklar ile üçüncü kişiler nezdindekiler de dahil nakit varlıklarının imtiyazlı alacaklılar dâhil üçüncü kişiler tarafından haczi, muhafaza altına alınması ve satışı talep edilemez…” şeklindeki hüküm uyarınca, Mahkemelerce… A.Ş. hakkında icra takibinin devamına karar verilemayacağini, bunun dava şartı olduğunu, Acıpayam … Asliye Hukuk Mahkemesinin…E. sayılı dosyası üzerinden konkordato kararı verilmesi istemli olarak açılan davada, Mahkemece 18.12.2018 tarihli tensip Kararıyla, İİK’nın 294. maddesinin uygulanmasına ve …A.Ş. Aleyhine icra takibi yapılması ve her türlü icra takip işlemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğinden, İhtiyati Tedbir Kararına aykırı olarak başlatılan icra takibinin usule aykırı ve geçersiz olduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını, 6362 sayılı Kanunun 32/(6). maddesinde, “Kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan tazminat talebi, dördüncü fıkradaki zararın meydana geldiği tarihten itibaren altı ay içinde zamanaşımına uğrar” denmek suretiyle özel bir zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Anılan hükümde zamanaşımı süresi altı ay olarak düzenlenmiş ve zararın meydana gelmesiyle zamanaşımı süresinin başlayacağı belirtildiğini, SPK Bülteni’nin yayımlandığı 28.04.2017 tarihi itibarıyla 6 aylık zamanaşımı süresi başlamış ve davacı tarafından Kanunda belirlenen 6 aylık zamanaşımı süresi dolduktan 18 ay sonra 29.04.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, Kanun hükmüne göre, ihraççı dışındaki kişilerin tahvil ihracındaki yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgilerden kaynaklanan zarardan sorumlu olabilmesi için kamuyu aydınlatma amacı ile düzenlenen herhangi bir belgeyi imzalamış olması gerektiğini, Sermaye Piyasası Kurulu’nun, … A.Ş.’nin çıkardığı tahviller nedeniyle veya davacının zarar doğuran olay olarak ileri sürdüğü … A.Ş.’nin stoklarının finansal raporlarda hileli gösterilmesinde müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını tespit ettiğini, davacının dayandığı Tebliğ yürürlükten kalktığı gibi somut olaya ilişkin olmadığını, davacı nitelikli yatırımcı olduğundan, dava konusu tahvilleri, riskini bilerek satın aldığını, davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirkete Denizli … Ağır Ceza Mahkemesinin 02/01/2019 Tarihli, … Esas sayılı kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) yetkilileri kayyım olarak tayin edildiğini, şirket hali hazırda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ilgili/yetkililerinin de aralarında bulunduğu kayyum heyeti / yönetim kurulu tarafından yönetildiğini, davacı ile davalı müvekkili şirket arasında imzalanan ve davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan, 01.11.2016 tarihli “Borç Tasfiye Sözleşmesi” mevcut olduğunu, işbu sözleşmenin 5. Maddesinden açıkça görüleceği üzere taraflarca sözleşmeye yetki şartı konularak Acıpayam Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılındığını, İstanbul İcra Dairelerinde başlatılan icra takibi yetkisiz yerde başlatılmış olup, huzurdaki davaya konu icra takibine bu yönden de itiraz edildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde Acıpayam Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olup, Mahkememizin yetkisiz olduğunu, öncelikle yetki itirazı nazara alınarak dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiğini, icra takibinin açıldığı tarih itibarı ile davacının talepleri zamanaşımına uğramış olup, huzurdaki davanın zamanaşımı nedeniyle de reddi gerektiğini, başlatılan icra takibi incelendiğinde davacı yanın tahvil alacağı iddiası ile 2.001.562,00-TL talep ettiği görüldüğünü, taraflar arasında ki sözleşmede de açıkça kararlaştırıldığı üzere 1.690.000,00 TL nominal değerli…ISIN kodlu, 10.000,00 TL nominal değerli…ISIN kodlu tahvillerden ibaret olup, toplam tahvil alacağı en fazla 1.700.000,00-TL olabileceğini, davacının, icra takibinde tahvil alacağını 2.001.562,00-TL olarak talep etmiş ise de 1.700.000,00TL yi aşan tutardaki isteme yapılan kısmi itirazın haklı olduğunu, takip öncesinde tahvil alacağı istemine 603.693,27TL faiz işletilmesinin fahiş olduğunu, icra takibi öncesinde davalı müvekkili temerrüde düşürülmediği için davacı tarafından icra takibi öncesinde işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağını, istenen faizin tarihinin belirtilmediğini, istenen oranın fahiş olduğunu, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit ve belirli olması gerektiğini, tahvil alacağı 1.700.000,00 TL olmakla icra takibindeki talebin 2.001.562,00TL olduğunu, icra takibinde kısmen itirazda bulunulmuş, müvekkili şirket tarafından sanki alacağın tamamına itiraz edilmiş gibi icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebinin haksız olduğunu beyanla, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Denetim şirketi ile … vekili cevap dilekçesi ile; davalı Müvekkil …Anonim Şirketi’nin (“… Denetim”) sermaye piyasalarında ve mali konularda muhasebe ve bağımsız denetim faaliyetleri hizmetleriyle iştizal eden bir şirket olup, Kurul’un gözetiminde, sermaye piyasalarındaki ilgili mevzuata ve Sermaye Piyasası Kanunu’na göre şirketlere bağımsız denetleme hizmetleri verdiğini, diğer daval… ise … Bağımsız Denetim’de şirketin urtağı olarak baş denetçi sıfatıyla görev yaptığını, müvekkili … Denetim’in, diğer davalı olan … nezdinde 2011-2015 faaliyet dönemlerine ilişkin olarak bağımsız denetim çalışması gerçekleştirip raporun baş denetçi olan … tarafından imzalandığını, denetim çalışmaları …’in sunduğu mali tablo ve bilgiler üzerinde mevzuata uygun denetim prosedürleri ifa edilerek olağan şekilde yürütüldüğünü, 2015 yılı denetim faaliyetlerinin yürütülmesi esnasında Müvekkili … Bağımsız Denetim, … yönetiminin davranışlarında farklılık ve tutarsızlıklar gözlemlemiş, …’in Ocak 2016’da iflas erteleme talebinde bulunduğu süreçte mahkemeye sunduğu belge ve bilgilerin kendisine temin edilen belgeler ile çelişki içinde olduğunu fark etmiş, …’in denetim faaliyeti sırasında Müvekkillerine hukuka ve gerçeğe aykırı belgeler temin ettiği tespit edilir cdilmez, Müvekkillerinin derhal Sermaye Piyasası Kurulu’na bildirimde bulunduğunu, buna rağmen Kurul’un 28/04/2017 tarihli bülteninde yayımladığı kararla müvekkilleri … Bağımsız Denetim ve … hakkında idari yaptırım uygulanmasına hükmetmiş ise de Kurul’un bu kararının iptali için… denetim tarafından Ankara …İdare Mahkemesi’nin … E. sayısına, … tarafından ise Danıştay 13. Dairesi’nin 2017/2073 E. sayısına kayıtlı olarak iki ayrı dava açılmış olup. bu davalar da halen derdest olduğunu, hahsi geçen davaların neticelerinden bağımsız olarak, aslen davacının uğramış olduğu bir zarar olsaydı dahi, bu zararın nedeni Müvekkillerinin fiilleri değil, …’in önceki yönetiminin suç teşkil eden davranışları olacağını, davanın haksız olduğunu, alacağın zaman aşımına uğradığını, davacının bir zararı olmadığı gibi, zarar olsa bile davalı müvekkillerinin eylemi il zarar arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının takip talebindeki talebinin tahvil ana para ve kupon ödemelerine ilişkin olduğunu, istenen alacakların borçlusunun davalı … şirketi olduğunu, tazminat talebi olmadığından takipteki taleple bağlılık ilkesi uyarınca müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla huzurdaki davanın haksız fiile dayalı bir tazminat davası olarak görülebileceği kabul edilse dahi dava tarihi itibariyle doğmuş bir zarar bulunmadığını, somut olayda, icra takibinin yapıldığı tarih itibariyle …’in malvarlığı takibe konu borcu rahatlıkla karşılayacak seviyede olduğunu, davacı tarafından … hakkında yapılan takibe de …’in yalnızca 1.700.000 TL’yi aşan kısım için kısmen itiraz etmiş ve takip alacağın büyük bir kısmı yönünden kesinleştiğini, dava dilekçeşinde de belirtildiği üzere davalı …’e ilk olarak 09.12.2016 tarihinde başlatılan FETÖ soruşturmaları kapsamında TMSF kayyım olarak atanıp yöneticileri hakkında devam eden ceza davası sırasında, kayyımlık kararına itiraz üzerine kısa bir süreliğine bu karar kaldırılmış ise de bilahare Denizli …Ağır Ceza Mahkemesi’nin 02/01/2019 Tarihli ve …E. sayılı dosyasından 5271 sayılı CMK’nın 133 ve 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 19. Maddesi uyarınca yeniden verilen karar ile TMSF tekrar kayyım elarak atandığını, TMSF 2. Tahsilat Dairesi Başkanlığı ise, 02.01.2019 tarih ve 2019/02 sayılı kararıyla … hakkında “Ticari ve İktisadi Bütünlük” kararı oluşturulduğunu, bu tedbir dolayısıyla davacının alacağını alamadığını, bu durumda tazminat isteminde bulunma koşullarının oluşmadığını, müvekkilleri yönünden icra inkar tazminatı şartlarının da oluşmadığını beyanla, davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyası celbedilip incelenmiş, incelenmesinde; tahvil ve kupon alacakları toplamı asıl alacak olarak2.001.562,00TL, işlemiş faiz alacağı 603.693,27TL olmak üzere toplam 2.605.255,24TL üzerinden takip yapıldığı, davalı …’in tahvil ana para alacağı olan 1.700.000,00TL dışında kalan alacaklara itiraz ettiği, diğer davalıların tüm alacağa ve faize itiraz ettiği, takibin durduğu ve süresinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların sunduğu ve bildirdiği deliller celbedilip incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişi heyetine verilip rapor alınmıştır.
Davacı tarafın bilirkişi …’ın tarafsız olmadığına dair itirazı üzerine mahkememizce talep kabul edilerek bu bilirkişinin SPK avukatı olması nedeniyle görevine son verilmiş ve yerine başka bir bilirkişi atanmıştır.
İncelenen belgelerden, davalı …’in 2012 ila 2014 yıllarına ait bağımsız denetiminin davalı … Bağımsız Denetim şirketi tarafından yapıldığı ve baş denetçi olarak davalı Metin’in 10 Mart 2015 tarihli denetim raporunu imzaladığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine ek rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi Ek raporunda, ” … Gıda’nın tahvil ihracı için 2012 yılına ait bilanço verileri ile SPK’ya başvuru yapmıştır. Kurul tarafından 31.12.2012 mali tablolar üzerinden 26.02.2014 tarihinde tahvil ihraç izni onaylanmıştır. Davalı … Gıda tarafından yapılan ilk tahvil ihraç tarihinin 02.05.2014 olduğu dikkate alındığında 2013 yılına ait Davalı … … tarafından hazırlanarak sunulmuş olan 30.05.2014 tarihli denetim raporundan önce arz edildiği tespit edilmiştir. Diğer tahvil ihraç tarihleri olan 18.11.2014 ve 19.02.2015 tarihleri de dikkate alındığında 2014 yıl sonu denetim raporu açıklanmadan tahvil ihracının bitirilmiş olduğu görülmüştür. Bu açıklamalar ışığında SPK tarafından 31.12.2012 yılına ait yapılan inceleme ile … Gıda’ya verilen izin neticesinde 02.05.2014 tarihinde yapılan ilk ihracın Davalı…Firması tarafından hazırlanmış olan 2013 yılına ait 30.05.2014 tarihli denetim raporundan öncedir. İkinci ve Üçüncü tahvil ihraçlarının 18.11.2014 ve 19.02.2015 olduğu dikkate alındığında 2014 yılına ait bağımsız denetim raporunun 10.03.2015 ihraç tarihinde sonra yayımlanmış olsa bağımsız denetim kuruluşlarının hazırlamış oldukları raporlarla kanunun 32/2 maddesinde yer alan “ bu kanun hükümleri çerçevesinde “ ifadesini, aynı maddenin 1.f. atıfla düzenledikleri raporla aynı kapsamda sorumlu olacakları ,yatırımcıların maruz kalacakları zarardan müteselsilen sorumlu olacaklarının hükme bağlandığı dikkat alındığında davalı … Bağımsız Denetim Firmasının ve sorumlu ortak baş denetçisinin…’nın yayımladıkları raporlarla yatırımcıların zarara uğramaması için gereken özeni gösterip göstermediklerinin ve açıklanan denetim raporundan sorumlu olup olmadıkları konusunda takdir Sayın Mahkemeye bırakılmıştır. Davacı…’in Yapı Kredi Yatırım hesabının portföy durum raporunun dava dosyası içinde yer aldığı görülmüştür. Portföy Durum raporunda davacı …’ın hesabına bahse konu …ISIN kodlu 1.690.000TL nominal değerli tahvil ile …ISIN kodlu 10.000TL nominal değerli tahvilin 29.02.2016 tarihinde girmiş olduğu görülmüştür. Dava dilekçesinde ve dava dosyasında davacı tarafından yukarıda ISIN kodları verilen tahvillere ait alım tarihlerine ait bir bilgi veya belgeye rastlanılmamıştır. Ancak davacı yatırımcı hesabına giriş tarihinin en geç alım tarihi olarak kabul edildiğinde dahi davalı … Gıda tarafından 01.02.2016 tarihinde …’a yapılan iflas erteleme talebi yapıldığı bilgisinden sonra alımın gerçekleştiği görülmüştür. 02.02.2016 tarihinde yine …’ta … Gıda’nın kupon ödemesi yapamadığı bilgisinin de yayımlandığı, 03.02.2016 tarihinde Derecelendirme Kuruluşu tarafından … Gıda’nın reytingini negatife çevirdiği ve 09.02.2016 tarihinde … Gıda tarafından tahvil yatırımcıları ile görüşmelere başlanacağına karar verildiğine dair açıklamaların sonrasında aldığı kanaatine ulaşılmıştır. Bu sebeple davacı …’in bu bilgilerden haberdar olduğu, toplamda 1.700.000TL nominal değerde … Gıda’ya ait tahvillerden almaya tüm bu bilgiler ışığında özgür iradesi ile verdiği düşünülmektedir. Yatırım yapan her yatırımcı gibi Davacı…’in … Gıda tarafından ihraç edilen iş bu tahvillere ait ana para ve faiz ödemelerini zamanında alacağı beklentisi ile ilgili alımı yapmış olduğu düşünüldüğünde davalı … Gıda AŞ’nın davacı tarafından alınmış olunan toplamda 1.700.000TL nominal değer de tahvile ait ana para ve faiz borcu bulunduğu düşünülmektedir. Somut olayda tahvillerin ihracına ilişkin ihraç belgesi incelendiğinde tahvillere aracılık eden aracı kuruluşun ihraç belgesinde bir imzasının olmadığı görülmektedir. Bu itibarla somut olayda gerek tahvillerin halka arz edilmemiş olması ve bu nedenle aracı kuruluşun sorumluluğuna yer veren kanunun 10. Maddesi düzenlemesinin somut olayda uygulama kabiliyetinin olmaması, ihraç belgesinde de davalı … AŞ.nin bir imzasının olmaması sebebiyle Kanunun 32/1 maddesine dayalı olarak ihraca aracılık eden davalı …Yatırım’a bir sorumluluk yüklenemeyeceği sonucuna varılmıştır. Dosyadaki bilgi, belge ve açıklamalar ve takip dosyası ile sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; Davacının dava konusu ettiği ve takibe konu tahvil kuponları ile ilgili davalı taraftan olan alacağın, temerrüt tarihinin, takip tarihine kadar işlenmiş faizin miktarı ile ilgili olarak; Davacının dava konu tahviller nedeniyle alacağının icra takip tarihi olan 29.04.2019 tarihine kadar 2.001.562.00 TL Anapara Tahvil alacakları için 563.749,00 TL işlemiş faiz ile toplam 2.565.311.00 TL alacağının bulunduğu, … şirketinin 2018 yılında 53.126.662,84 TL zarar, 2019 yılında 16.205.988,64 TL kar ve 2020 yılında 67.468.331,88 TL zarar etmiş olduğu, … şirketinin 2019 yılında her ne kadar kar etmiş görülmüş olsa da 2018-2020 yılı bilanço ve gelir tablosu verilerine göre şirketin ödeme konusunda güçlük çekeceği, somut olaydaki koşullar ve mevcut mevzuat hükümleri doğrultusunda tahvil ihracına aracılık eden davalı …AŞ.’ye sorumluluk yöneltilemeyeceği, yapılan tahvil ihraçlarında ihraç tarihlerinin bağımsız denetim rapor tarihinden önce gerçekleşmiş olduğu, bağımsız denetim kuruluşlarının hazırlamış oldukları raporlarla kanunun 32/2 maddesinde yer alan “ bu kanun hükümleri çerçevesinde “ ifadesini, aynı maddenin 1.f. atıfla düzenledikleri raporla aynı kapsamda sorumlu olacakları ,yatırımcıların maruz kalacakları zarardan müteselsilen sorumlu olacaklarının hükme bağlandığı dikkat alındığında davalı … Bağımsız Denetim Firmasının ve sorumlu ortak baş denetçisinin …’nın yayımladıkları raporlarla yatırımcıların zarara uğramaması için gereken özeni gösterip göstermediklerinin ve açıklanan denetim raporundan sorumlu olup olmadıkları konusunda takdir Sayın Mahkemeye bırakıldığı” bildirilmiştir.
Sunulan bilirkişi kök ve ek raporları itibarıyla uyuşmazlık konuları ve miktarı netleştiğinden yeni bir rapor alınması talepleri mahkememizce red edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, yatırımcı olan davacının aracı olan iş yatırım üzerinden davalı …’in ihraç ettiği tahvillerin itfa bedeli ve kupon alacakları ile bunların geç ödenmesi nedeniyle işlemiş faizin tahsili istemli icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı … Bağımsız Denetim Şirketi ile davalı Metin’in ise denetim görevini kötüye kullandığından, İş Yatırım şirketinin ise yeterli özeni gösterip kamuyu aydınlatmadığından bahisle sorumlu tutulduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu uyuşmazlık, davalı … tarafından kendisine finansman/kaynak yaratmak amacıyla iç piyasada nitelikli yatırımcılardan borçlanma senetlerinden olan tahvil ihracı yoluna başvurduğu, SPK tarafından onaylandığı ve İş yatırım şirketi aracılığıyla yatırıcılara satış yaptığı, tahvil ve faiz ödeme belgesi olan Kupon’larla birlikte davacının 1.700.000,00TL ana para ödeyerek aldığı anlaşılmıştır.
Davacının ödediği ana para olan 1.700.000,00TL yanında, süresinde ödenmeyen kupon alacakları da bir anapara olup, paranın zaman değerine göre hesaplanmaktadır. Bu alacak piyasa faiz oranlarına göre belirlenmekte ise de, senede bağlanmış bir alacak olduğundan, ödeme tarihinde ödenmediği takdirde buna faiz işletilmesi gerekecektir. Burada teknik olarak birleşik faizden bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle davacının takip talebinde asıl alacak olarak istediği ve bilirkişinin de bu şekilde değerlendirdiği kupon alacaklarıyla birlikte toplam asıl alacak 2.001.562,00TL olarak kabul edilmiştir.
Davacının … ve… kodlu tahvillerine ilişkin kupon ödemesi ile ilgili tablo aşağıdaki gibidir;¸

Kupon ödeme günleri ve tahvil itfa günü önceden belirlenmiş ve kesin bir vade olduğundan, borçlunun belirlenen tarihte ödeme yapmaması ile mütemerrit olacağı sabittir. Davalı borçlu tacir olduğu ve iş bir ticari iş olduğundan avans faiz istenmesine engel bulunmamaktadır. Bu durumda, vadeden takip tarihine kadar avans faizi istenmesi yerinde olup, bilirkişi tarafından bu miktar 563.749,00TL olarak hesaplanmıştır. Bilirkişinin bu hesabı yerinde olup, davacının bunu aşan talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı … ve bağımsız denetçilerle ilgili 28/04/2017 tarihli Sermaye Piyasası Kurulu BÜLTENİ’nde; davalılar … Bağımsız Denetim şirketi ile… hakkında idari yaptırım kararı verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı gibi, … Gıda’nın tahvil ihracı için 2012 yılına ait bilanço verileri ile SPK’ya başvuru yapılıp, Kurul tarafından 31.12.2012 mali tablolar üzerinden 26.02.2014 tarihinde tahvil ihraç izni onaylandığı, davalı … Gıda tarafından yapılan ilk tahvil ihraç tarihinin 02.05.2014 olduğu, yani 2013 yılına ait davalı … Bağımsız Denetim Firması tarafından hazırlanarak sunulmuş olan 30.05.2014 tarihli denetim raporundan önce arz edildiği, diğer tahvil ihraç tarihlerinin 18.11.2014 ve 19.02.2015 olduğu, bunların da 2014 yıl sonu denetim raporu açıklanmadan tahvil ihracının bitirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının nitelikli yatırımcı olduğu, davalı İş yatırım şirketinin sadece satışa aracılık yaptığı ve bir taahhüt altına girmediği, mevzuat çerçevesinde de İş yatırım şirketinin sorumluluğunu gerektirir bir durum ve kusur bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının aldığı tahvillerin, davalı … Bağımsız denetim şirketinin Kurul Tarafından yetersiz görülen bağımsız denetim raporu çıkmadan ihraç edildiği, tahvillerin ihracında bu raporun dikkate alınmadığı, davacının da tahvilleri aldıktan sonra davalı …’in iflas erteleme talebinde bulunduğu, davalı …’in sonrasında ceza soruşturması kapsamında TMSF’ye devredildiği ve işleyen bir şirket olduğu, borçların ödenmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
SPK tarafından davalı Metin ve … Bağımsız denetim şirketine verilen cezanın gerekçesinin; “… Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2012-2014 yılı finansal tabblarında yer aları stoklar kaleminin bağımsız denetiminde gerekli mesleki özen ve titizliği göstermeyen Sorumlu Ortak Başdenetçi …’nın sermaye piyasasında bağımsız denetim yapmasının 2 yıl süre ile yasaklanmasına, … Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2012-2014 yılı finansal raporlarında stokların hileli olarak yansıtılması nedeniyle, (varsa) zarara uğrayan yatırımcıların, genel hukuk hükümleri çerçevesinde, yasal koşulların oluşması halinde, bahse konu anılan dönem finansal raporlara mevzuata aykırılık taşkil eden bağımsız denetim raponu hazırlayan … Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş. ve Sorumlu Ortak Başdenetçi… aleyhine dava açabilecekleri hususunun kamuya duyurulmasına” şeklinde olduğu, ancak hangi yıllara ait hangi stokların hatalı sayıldığının belirtilmediği gibi ne kadarlık bir stok eksiği olduğu ve bunun şirketin mali yapısı üzerindeki etkisinin ne kadar olduğunun belirtilmediği görülmüştür.
Davalı … Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş. ve Sorumlu Ortak Başdenetçi…’nın sunduğu bağımsız denetim raporundan önce tahvillerin ihraç edildiği, şirketin tahvillerinin nitelikli yatırımcı olan davacı tarafça sonradan satın alındığı, ihraççı şirketin aktif olup mahkeme ve TMSF kararları nedeniyle alacağın tahsilinde gecikme yaşanmakta olduğu, geç itfa nedeniyle davacının bir zararı var ise de, zarar ile davalı … Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş. ve Sorumlu Ortak Başdenetçi … eylemi arasında uygun illiyet bağı olmadığı, bağımsız denetim raporuna bakarak tahvil alım kararı vermiş olsa da, eksik stoklar nedeniyle nasıl ve ne kadarlık bir zarar oluştuğu belirlenemediğinden, davalı … Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş. ve Sorumlu Ortak Başdenetçi…hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı aracı kuruluş olan İş Yatırım şirketi ise, sadece satışa aracılık yaptığı, herhangi bir izahname veya taahhüt imzalamadığı, dolayısıyla yatırımcıların kararı üzerinde etkili bir iş veya eyleminin olmadığı anlaşılmış ve bu davalı yönünden de uygun illiyet rabıtası tespit edilemediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
… Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş. ve Sorumlu Ortak Başdenetçi …ile İş Yatırım şirketi hakkındaki takibinde davacının kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatına karar verilmemiştir.
Davalı ihraççı … Gıda şirketinin borçlanma senedi olan tahvil karşılığında yatırımcılardan para topladığı, senet ve bir kısım kuponların hamilinin davacı olduğu ve ödemelerin tatil edildiği, bu nedenle davacının haklı nedenle icra takibine geçtiği, iflas erteleme ve konkordato dosyalarının kapandığı, şirketin TMSF’ye devredildiği ve işleyen bir şirket olduğu, ticari bütünlük kararı uyarınca iki yılık sürenin de dolduğu, bu durumda takibe ve davamıza devam edilmesinin önünde bir engel bulunmadığı, buna rağmen davalının borcunu ödemediği, borç miktarının bilirkişi tarafından belirtilen 1.201.562.00TL asıl alacak ve takip öncesi işlemiş faiz 563.749,00TL toplamı 2.565.311,00TL olduğu, davalı … Gıda şirketinin sadece tahvil anaparası olan 1.700.000,00TL’yi kabul edip kalanına itiraz ettiği, oysa itiraz edilmeyen kısım dışında davacının kupon anaparası 301.562,00TL ile 563.749,00TL faiz alacağının bulunduğu, bu miktarlara yönelik itirazın iptali gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
Davacının davasının KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ ile,
1-Davanın, davalılar İş Yatırım yönünden ve … Bağımsız Denetim Şirketi ile…yönünden illiyet bağı bulunmadığından REDDİNE,
2-Davanın, davalı … yönünden KISMEN KABULÜ ile, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında itiraz edilmeyen kısım hariç olmak üzere, itiraza uğrayan 301.562,00 TL asıl alacak ve 563.749,00 TL işlemiş faiz yönünden itirazın İPTALİNE, Asıl alacak olan 301.562,00 TL’ye takipten itibaren avans faizi uygulanmasına, geri kalan kısma ilişkin talebin reddine,
3-Alacak likit ve davalı … Gıda’nın itirazı haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 173.062,20 TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri olan 865.311,00 TL üzerinden hesaplanan ‭59.109,39 TL harçtan peşin alınan 31.464,97 TL’nin mahsubu ile bakiye 27.644,42 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 60.315,55 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 5.930,20 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 5.839,27 TL yargılama gideri ve davacı tarafça peşin ödenen 31.464,97 TL harcın davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 110.719,59 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak 5.991,64 TL’sinin davalı … Gıda’ya, geri kalan 104.727,95 TL’nin ise davalılar … Bağımsız Denetim, İş Yatırım ve Metin’e eşit oranda verilmesine,
8- Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.360,00TL’nın davacı ve davalı …’ten eşit oranda alınarak hazineye ödenmesine,
9-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/04/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır