Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/21 E. 2020/49 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/21 Esas
KARAR NO : 2020/49

DAVA : Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Hakem Tayini (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkil şirket ile davalılar arasında 20/08/2016 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi’nden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla tahkim yargılamasına gidilmesine karar verildiğini ve bu amaçla 20/06/2018 tarihinde Protokol ve Tahkim Sözleşmesi imzalandığını, taraflar Tahkim Sözleşmesi’nin 2.10 maddesi uyarınca taraf hakemlerini seçtiklerini, davacı tarafın hakem olarak Prof. Dr. …, Davalılar tarafından ise Dr. … seçildiğini, taraf hakem üzerinde uzlaşma sağlayamamaları üzerine Tahkim Sözleşmesi’nin 2.10. Maddesi uyarınca davalılar tarafından üçüncü hakemin seçimi için mahkemeye başvurulduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …tarihli, …E. Ve … K. Sayılı kararı ile emekli hakim …üçüncü hakem olarak tayin edildiğini, bu şekilde teşekkül eden hakem kurulu 21/01/2019 tarihinde ilk toplantısını yaptığını, akabinde davacı tarafından 05/02/2019 tarihinde …’ın hakemlikten reddine dair talepte bulunulduğunu, bunun üzerine 11/02/2019 tarihinde …hakemlikten çekildiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hisse devir sözleşmesinin veya birleşme ve devralmanın kendisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığını, hisse devir sözleşmesi akdedildiğini, devralma da tamamlandığını, uyuşmazlığın esası hisse devir sözleşmesi ile satılan müvekkil şirket tarafından devralınan malın ayıplı çıkması ve bu nedenle alıcı olarak müvekkil şirketin başta TBK olmak üzere mevzuatın kendisine tanıdığı hisse devir bedelinden takas ve mahsup hakları gibi haklarını kullanmak istediğin, bu durum davalıların da kabulünde olduğunu, Mahkememizce üçüncü hakem seçiminde bu konudaki açıklamalar da göz önünde bulundurularak Borçlar Hukuk alanında uzman ve tahkim usulü konusunda uzman bir hukukçunun üçüncü hakem olarak seçilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 20/01/2020 tarihli dilekçesi ile, müvekkil şirket ile davacı arasında Protokol ve Tahkim Sözleşmesinin 20/08/2016 tarihli Hisse Devir Sözleşmesi kapsamındaki uyuşmazlıklarla ilgili olarak tahkim yargılamasına gidilmesine ve tahkim yargılamasının ne şekilde yürütüleceğine ilişkin esaslar belirlendiğini, tahkim sözleşmesinin 2.10. Maddesinde uyuşmazlığın müzakere yoluyla çözümü için öngörülen on beş günlük sürenin bitimini takiben davalının kendi hakemini seçerek müvekkillere bildirileceğini, tahkim yargılamasının üç hakem tarafından yapılacağı, bu bildirim üzerine on beş gün içerisinde hakem bildirimi yapılacağını, on beş gün içerisinde iki hakem üçüncü hakemi seçemediği takdirde mahkemeye başvurulacağının kararlaştırıldığı, taraflar arasında münakit “20/06/2018 tarihli Protokol ve Tahkim Sözleşmesi” uyarınca hakem heyeti oluşturularak tahkim yargılaması yapılabilmesi amacıyla; şirket birleşme ve devir almaları, hisse devir sözleşmeleri uzmanı, tahkim yargılamalarına katılan, halihazırda devlet üniversitelerinde görev yapmakta olan, profesör seviyesinde akademik unvanlı, Borçlar Hukukçusu öğretim görevlisi hukukçular arasından Mahkememizce seçilecek bir kişinin üçüncü hakem olarak atanmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, HMK 416 maddesi ve devamı maddeleri gereğince, taraflar arasında imzalanan 20.06.2018 tarihli “Protokol ve Tahkim Sözlemesi” kapsamında hakem heyeti oluşturulabilmesi için heyete dahil olacak üçüncü hakemin seçimi istemine ilişkindir.
HMK 416 maddesinde; “Taraflar, hakem veya hakemlerin seçim usulünü kararlaştırmakta serbesttir. Taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa ve Üç hakem seçilecek ise taraflardan her biri bir hakem seçer; bu şekilde seçilen iki hakem üçüncü hakemi belirler. Taraflardan biri, diğer tarafın bu yoldaki talebinin kendisine ulaşmasından itibaren bir ay içinde hakemini seçmezse veya tarafların seçtiği iki hakem seçilmelerinden sonraki bir ay içinde üçüncü hakemi belirlemezlerse, taraflardan birinin talebi üzerine mahkeme tarafından hakem seçimi yapılır. Üçüncü hakem, başkan olarak görev yapar.
Hakemin birden fazla kişiden oluşması hâlinde en az birinin kendi alanında beş yıl ve daha fazla kıdeme sahip bir hukukçu olması şarttır.
Hakemlerin seçim usulünü kararlaştırmış olmalarına rağmen; Taraflardan biri sözleşmeye uymazsa, Kararlaştırılmış olan usule göre tarafların veya taraflarca seçilen hakemlerin hakem seçimi konusunda birlikte karar vermeleri gerektiği hâlde, taraflar ya da hakemler bu konuda anlaşamazlarsa, Hakem seçimi ile yetkilendirilen üçüncü kişi, kurum veya kuruluş, hakemi ya da hakem kurulunu seçmezse, hakem veya hakem kurulunun seçimi, taraflardan birinin talebi üzerine mahkeme tarafından yapılır. Mahkemenin, gerektiğinde tarafları dinledikten sonra bu fıkra hükümlerine göre verdiği kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Mahkeme, hakem seçiminde tarafların sözleşmesini ve hakemlerin bağımsız ve tarafsız olması ilkelerini göz önünde bulundurur.” hükmü yer almaktadır.
HMK 410. maddesi uyarınca mahkememizin yetkisi ve görevi konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasında imzalanan Tahkim Sözleşmesinin 2.10 maddesi gereğince, davacı tarafça Prof. Dr….’nun, davalı tarafça da Doç. Dr….’ın hakem olarak belirlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın üçüncü hakemin seçiminden kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşme ve beyanlar kapsamında üçüncü hakemin mahkeme tarafından seçilmesinde bir ihtilaf bulunmadığı, dava koşullarının gerçekleştiği, daha önce seçilen hakemin çekilmesi nedeniyle yeniden talepte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan incelemede; şirket hisselerinin devri sözleşmesinden kaynaklı olan işin, niteliği ve kapsamı itibariyle ticari nitelikte bir anlaşmazlık olduğu, tarafların seçtiği hakemlerin akademisyen olduğu ve üçüncü hakemin seçiminde anlaşamadıkları, bu durumda yargılama yapma tecrübesi olan ve ticaret mahkemesi başkanlığı yapmış bir kişinin mahkememizce üçüncü hakem olarak seçilmesinin hem yargılamaya tarafsızlık katması hem de tecrübesi yönünden yargılamaya katkı sunarak faydalı olacağı anlaşıldığından HMK 416. maddesi gereğince davanın kabulüne ve emekli ticaret mahkemesi başkanı …’ın seçilmesine karar vermek gerektiği yönünde vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Taraflar arasında düzenlenen 20.06.2016 tarihli Protokol ve Tahkim Sözleşmesi ile ilgili tahkime konu uyuşmazlığın çözümü yönünden sözleşmenin 2.10 maddesi ve HMK’nun 416. maddesi gereğince, davacı hakemi Prof. Dr. …, davalı hakemi Doç. Dr. … ile birlikte hakemlik görevini yürütmek üzere üçüncü hakem olarak Emekli Ticaret Mahkemesi Başkanı …’ın (TC:…)’ın seçilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44.40 TL maktu karar harcı peşin alınmış olmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın taraf vekillerine ve davacı Hakemi Prof. Dr. … , davalı Hakemi Doç. Dr. …ve mahkememizce seçilen üçüncü Hakem …’a tebliğe çıkarılmasına,
İşin niteliği gereği taraflar leh veya aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda KESİN olarak oy birliği ile karar verildi. 24/01/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”