Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/209 E. 2021/192 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/209 Esas
KARAR NO : 2021/192
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2020
KARAR TARİHİ : 05/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 14/04/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin tüm birikimini yaklaşık 20 yıl önce … A.Ş’ye yatırdığını, …nun tasfiye sürecinde bu alacağın … Tic. A.Ş’ne temlik ettiğini, 27/11/2019 tarihinde …. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/… Esas 2019/… Karar numaralı dosyasında tarafları ve alacağın dayanağı sözleşmedeki 23-40 taksitlerinin konu alan itirazın iptali davasında mahkemenin davanın kabulünü ve davalı aleyhine %20 İcra İnkar tazminatına kadar verdiğini, davalı alacağın temliki, sulh, ibra, feragat sözleşmesi ile müvekilinin 64.187,07 Euro alacağını kesin vadeli taksitler halinde ödemeyi üstlendiğini, ancak bu edimini yerine getirmeyerek müvekkilinin mağduriyetine yol açtığını, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… E. Sayılı dosyasında mahkeme müvekkilini takip yapmakta haklı olduğuna karar verildiğini, muaccel olan taksitlerin ödenmesi noktasında takibin devamına karar verdiğini, iş bu takipten evvel günü geçmiş taksitler aynı sözleşmeye dayanılarak … İcra Müd. 2012/… E. Sayılı dosyasıyla takibe konu edilmiş davalının buna itiraz ettiğini ve bu dosya da …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E. Sayılı dosyasıyla davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilerek karara bağlandığını, takip konusu alacak taksit belirlenmiş olduğunu ve likit olduğunu, davalı aleyhine %100 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, … A.Ş alacaklarıyla ilgili kesinleşen emsal kararlar davamızın kabulünün gerektiğini, davalının haksız itirazının iptalini ve takibin devamını, faiz yönünden borçlunun yapmış olduğu itirazın 1.000,00 ₺’lik kısmını kabul ederek faiz ve asıl alacağın tamamı yönünden itirazın kaldırılmasını ya da müvekkilin icra dosyasıyla talep edilen asıl alacak ve faiz kadar alacaklı olduğunun hüküm altına alınmasını, davalının %100 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 10/06/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dayanak sözleşme uyarınca davacının müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatmak ve alacak davası açma hakkının olmadığını, tahsil edemediği bakiye temlik tutarının eski hale iadesini isteyerek ödenmeyen kısmın Tasfiye Halin … A.Ş’ne tutarının eski hale iadesini talep edebileceğini, icra takibi veya alacak davası açamayacağını, icra mahkemeleri dar ve sınırlı yetkili mahkemeler olduğunu genel manada yargılama yapamayacaklarını, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararınını istinaf incelemesinde olduğunu, dava konusu alacağın hukuken henüz talep edilebilir olmadığını, alacağın devrinde devralanın hem bir alacağı devralması ve hem de alacağı devreden şahsa bir ödeme yaptığını kabul etmeye imkan olmadığını, takip dayanağı sözleşmenin niteliği, borcu devralan müvekkil şirketin eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve defileri davacı tarafa karşı ileri sürebileceğinin dikkate alınmasını, iş bu davanın zamansız açılmış bir dava olduğunu, izah edilen nedenlerle haksız, mesnetsiz, yasal dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
– … İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/… Esas ve 2014/… Karar sayılı dosyası
-….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… Esas ve 2019/… Karar sayılı dosyası
-Bankacı Meltem Mülayim, Mali Müşavir … ve Nitelikli Hesap Uzmanı … ‘den oluşan Bilirkişi Heyetinin 30/11/2020 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu ihtilaf; davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında finansal bankacılık sözleşmesi imzalandığı, davacı ile davalı firma arasında bu sözleşmenin temlik ve ibra sözleşmesi imzalandığı, davacının alacağının taksitler halinde ödenmesi için yapılan sözleşmeye davalı şirket tarafından uyulmadığı ve alacağın davacıya ödenmediği için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Yargıtay 11. HD’nin 2017/1069 Esas – 2018/5194 Karar sayılı ilamında: “… Dava, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesi nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu belirtilmiş, aynı kanunun 4. maddesinde ise ticari dava ve işler sayılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından, temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu, tasfiye halindeki … A.Ş. bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili değildir. Davacının tacir olmadığıda gözetildiğinde uyuşmazlığın ticari dava olarak kabulü ile davanın Asliye Ticaret Mahkemesince karara bağlanmasında isabet bulunmadığından, uyuşmazlık Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmek üzere mahkemenin görevli bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken…” ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 Esas 2019/328 Karar sayılı ilamında: “…Davacılar ile davalı şirket arasında 18.01.2011 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalı şirketin davacılara her ay 150 Euro olmak üzere toplam 7.669,38 Euro ödeme yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin edimlerini yerine getirmemesi üzerine davacılar tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacılar ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacılar anılan sözleşmeye dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı … A.Ş. aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davacıların temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacıların tacir olmadıkları da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesidir. ” şeklinde karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan emsal kararlar ile somut olay değerlendirildiğind; davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacıların tacir olmadıkları da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesidir. Bu nedenle görevli mahkemenin genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna kanaat getirildiğinden mahkememizin görevli olmaması nedeniyle davacının davasının HMK 114/1-c maddesindeki görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-)HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”