Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/208 E. 2020/235 K. 26.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/208 Esas
KARAR NO : 2020/235
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2020
KARAR TARİHİ : 26/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13.04.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlu ile müvekkili arasındaki cari 02.08.2019 tarihli cari hesap alacağına ilişkin borç bakiyesinden kaynaklı olarak taraflarınca davalı taraf hakkında … İcra Müdürülüğü’nün 2019/47756 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu tarafça 16.01.2020 tarihinde icra dosyasına dilekçe sunarak ‘icra takibine, borca, ödeme emrine, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine” itiraz edildiğini, arabuluculuk sürecinden olumlu sonuç alınamadığını, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişkiden kaynaklı olarak satılan menkuller için kesilen faturaların ödenmediğini, söz konusu faturalar icra takibine konu edildiğini,faize ve oranına yapılan itiraz hakkındaki beyanları gereği davadaki talebi 2.647,19 TL asıl alacak olduğunu, ayrıca alacak taraflar arasındaki cari hesap ekstresine ilişkin olduğunu, borçlu tarafın temerrüde düşürüldüğünü, davalı borçlu hakkında başlatılan icra takibi süresinde ve hukuka uygunluğunu, alacak mal satımından kaynaklı faturalara dayalı cari hesap alacağının olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulünü, ….icra müdürlüğü 2019/47756 E. Sayılı dosyasına vaki itirazının (2.647,19 TL) iptali ile takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faiz ile birlikte devamını, davalının en az %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının iddialarının asılsız olup gerçeği yansıtmadığını, dava konusu dosya üzerinden ödeme emri göndererek usul ve yasaya aykırı olarak haksız şekilde icra takibine geçildiğini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrine taraflarınca itiraz edildiğini, davacının belirttiğinin aksine, müvekkilinin davacıdan almış olduğu ürünlerin karşılığını ödediğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davayı haksız ve kötü niyetle ikame etmiş olduğundan %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 30.04.2020 tarihli dilekçesinde huzurdaki davanın sehven ikame edildiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/194 Es sayılı dosyasında aynı davanın ikame edilmiş olduğunu, bu davanın hataen açıldığını ifade etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın dava şartlarını düzenleyen 114. Maddesini 1. Fıkrasının (ı) bendinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması, davanın görülebilme şartlarından biri olarak düzenlenmiştir.
Dava şartlarının eksik olması halinde ise uygulanacak yol devam eden maddede düzenlenmiştir. Buna göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Dosyanın incelemesinde davacının aynı davanın başka bir mahkeme nezdinde derdest olduğunu bizzat beyan ettiği anlaşılmaktadır. Bu beyan üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak 2020/194 Es sayılı dosyalarının bir örneğinin UYAP’tan gönderilmesi istenmiş, talep üzerine gönderilen dosyanın yapılan incelemesinden davacı vekilince aynı icra dosyasında yapılan itirazın iptali için aynı davalıya karşı dava ikame edildiği, dolayısı ile mahkememiz dosyası ile … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/194 Es sayılı dosyasının taraflarının ve konularının aynı olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle iken davacının “aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” dava şartına aykırı olarak dava ikame ettiği anlaşılmakla HMK 115. Maddesi uygulama alanı bulacaktır. Dava şartı eksikliğinin sehven ya da bilinçli olması dava snucunda verilecek karar açısından fark yaratmamaktadır.
… BAM … HD 2018/2348; 2018/937 K sayılı kararında aynı husus içtihat edilmiştir. Anılan kararda “Her ne kadar davacı vekili tarafından UYAP sistemindeki hata nedeniyle iş bu davanın sehven 2.kez açıldığı, bu nedenle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davanın 18/08/2016 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinin davalılara tebliğ edildiği, davalılar tarafından vekilleri aracılığı ile ayrı ayrı ibraz edilen dilekçeler ile davaya cevap verildiği, davalılar … ve … vekili tarafından da derdestlik itirazının bulunulduğu görülmekle, davacı vekilinin, sehven dava açılması nedeniyle davalılar lehine vekalet ücreti verilmemesi gerektiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir…. manevi tazminat yönünden ise, ön inceleme tutanağı düzenlenmediği de dikkate alınarak ancak yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/1. Maddesi uyarınca, tarifeye göre belirlenen vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerektiği halde, tam vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilmektedir.
Böylece HMK 114/1-ı maddesi uyarınca, HMK 115 gereği “aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” dava şartına aykırı olarak ikame edilen davanın usulden reddine karar verilmiş ve yukarıda belirtilen istinaf kararı doğrultusunda ön inceleme duruşma tutanağı düzenlenmeden uyuşmazlık giderilerek dava sonuçlandırıldığından AAÜT 7. Ve 13/2 gereği vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ / Gerekçesi ekli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-ı maddesi uyarınca; aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması dava şartı yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 gereği takdir ve tayin olunan 2.647,19 TL vekalet ücretinin AAÜT 7. Maddesi gereği yarısı oranında hesaplanan 1323,5 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.390,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.26/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”