Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/204 E. 2021/361 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/204 Esas
KARAR NO : 2021/361

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/03/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 01.03.2020 Tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki …plakalı ticari taksi ile Çevlik Caddesini takiben Ceylan kavşak istikametinden gelip, havaalanı istikametine yolun sağ şeridinde seyrederken Yeni Hal A Blok önüne geldiği esnada, aracının ön sağ kısmıyla, Yeni Hal tarafına yaya geçidini kullanarak karşıya geçmekte olan yaya İbrahim …’e yaya geçidi üzerinde çarpması sonucu çift taraflı, ölümlü trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın sonucunda yaya konumunda bulunan, davacılardar …’in eşi, … ve…’in oğulları, …’in babası …’in vefat ettiğini, davacıların desteklerinin ölümü nedeniyle maddi açıdan mağdur olduğunu, kazanın oluşumuna ilişkin trafik kazası tespit tutanağına göre; …plakalı araç sürücüsü…’ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 74/b. maddesindeki “Görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamak, varsa buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermek” ve 52/1-b maddesindeki “Aracın hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol ve hava, trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak” kurallarını ihlal ettiği, yaya…’in ise herhangi bir kusuru bulunmadığı belirtildiğini, Diyarbakır … Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, mahkeme tarafından kaza anına ilişkin görüntülerin CD çözümlemeleri yaptırıldığını, 20.03.2020 tarihli CD çözümlemesini içerir bilirkişi raporunun sonuç kımında “Maktulun yaya geçidini kullanarak karşıdan karşıya geçmesi sırasında, araç sürücüsünün yaya geçidine yaklaştığında hızını azaltmadığı ancak Maktule çarpma anında frene bastığı ve çarpma anından hemen sonra aracını durdurup Maktulun yanına geldiği görülmektedir.” şeklinde tespitte bulunduğunu, kaza tespit tutanağı ve CD çözümünü içerir 20.03.2020 tarihli bilirkişi raporu nazara alındığında, …plakalı araç sürücüsü …’ın bu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olup, yaya geçidi üzerinde karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’in ve desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin bu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurları bulunmadığını, … plakalı aracın davalı… Sigorta AŞ’ye ait … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortalanmış olup, söz konusu poliçenin kaza tarihi olan 01.03.2020 itibariyle ölüm halinde kişi başına 410.000,00-TL teminat sağladığını, davacıların yaşları, müteveffanın yaşı, mesleği, geliri ve tüm diğer faktörler birlikte değerlendirildiğinde davalı sigorta şirketinin limit dâhilinde zararın tümünden sorumlu olacağının aktüerya hesaplamaları sonucunda anlaşılacağını, müteveffanın zabıta memuru olduğunu ve maaşının belgeli olduğunu, buna göre hesaplama yapılması gerektiğini, davacı Vasfiye’nin evlenme ihtimalinin en fazla %35 olacağını beyanla, fazlaya ilişkin talep ve ek dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ve maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere; müvekkillerinin müteveffa …’in desteğinden yoksun kalmış olmaları sebebiyle; şimdilik eş … için 180.000,00TL, çocuk… için 50.000,00TL, anne …için 70.000,00TL ve baba… için 50.000,00TL olmak üzere toplam 350.000,00TL maddi tazminat bedelinin, diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. Ve 163. Maddeleri ile, 2918 sayılı KTK’nın 88/1. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile her bir davacı için ayrı ayrı hesap edilecek vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; Davacı tarafça müvekkilİ sigorta şirketine 20.03.2020 tarihinde yazılı başvuruda bulunulmuş olup, 31.03.2020 tarihinde dava yoluna gidilerek, dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, KTK’nın değiştirilen 97. maddesiyle zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlendiğini, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına dair uyuşmazlık olması hâlinde zarar görenin dava açılabileceğini, davacının dava şartı olan arabulucuya usulüne uygun başvuruyu yapmadığını, bu nedenle de davanın usulden reddi gerektiğini, davacının müvekkiline yaptığı başvuru sonucu eksik belge istendiğini ancak tamamlanmadan dava açıldığını, başvurucu tarafça 08.04.2020 tarihinde IBAN bilgisi verildiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından 16.04.2020 tarihinde 360.422,17 TL’yi davacı vekili …’a göndererek ödeme işleminin yerine getirildiğini, bu yüzden dava tarihinden sonra ödeme konusunda müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu mevcut olmadığını, Müvekkili nezdinde, … plaka sayılı araç için başlangıç ve bitiş tarihi 12.11.2019 – 12.11.2020 olan dönemi kapsamak üzere …sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla eğer zarar tespiti yapılacaksa öncelikle zararın ve kusurun tespiti gerektiğini, hesaplamada ulusal mortalite tablosu olan …yaşam tablosunun esas alınması gerektiğini, vergilendirilmiş gelir üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, ancak dava tarihinden itibaren ve yasal faiz uygulanabileceğini beyanla, davanın usulden reddine, bu olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kazaya ilişkin … cumhuriyet başsavcılığının … soruşturması sonrasında Diyarbakır … Asliye ceza mahkemesinin… esas dosyasında taksirle ölüme neden olma suçundan sürücü sanık …aleyhine dava açıldığı görülmüş, bilirkişi ve kusur raporları dosyamız arasına celbedilmiştir.
Müteveffanın çalışma ve gelirine ilişkin belgeler dosyamız arasına celbedilmiştir.
Veraset ilamı, nüfus kayıtları incelenmiştir.
Dosyamız aktüer bilirkişiye verilerek tazminat hesabı yaptırılmış, itiraz üzerine ek rapor alınarak … yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamada davacıların yoksun kaldığı destek miktarı 601.052,94 TL olarak hesaplanmıştır.
Kaza tarihi itibarıyla poliçe limitinin kişi başına ölüm halinde 410.000,00TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafın talep artırım dilekçesi sunarak, yoksun kalınan destek miktarının toplamı içerisinde poliçe limiti üzerinden oranlama yaparak davacı VASFİYE için 200.95799TL, …için 65.055,05 TL, Fadıl için 54,647,36 TL ve Sultan için 89.339,60 TL talep ettiğini bildirerek eksik harcı ikmal etmiştir.
Davacı tarafça arabuluculuk tutanağı sunulmuş, zorunlu başvurunun yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazından kaynaklanan destekten yoksun kalınan tazminatın ödenmesine ilişkindir.
Davacılar, ölenin eşi, çocuğu ve anne babası olup, ölenin sağlığında desteğini gördükleri, ölenin zabıta memuru olduğu anlaşılmıştır.
Diyarbakır … Asliye ceza mahkemesinin … esas dosyasında alınan kusur raporunda sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, ölenin kusursuz olduğunun tespiti yapıldığı anlaşılmış, rapor ve CD çözüm raporuna göre kusur tespiti mahkememizce yerinde görülmüş ve bir daha rapor alınmamıştır.
Kazaya ve ölüme sebebiyet veren aracın davalı nezdinde karayolu zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğu, ölüm nedeniyle oluşan maddi zararın teminat kapsamında olduğu anlışılmıştır.
Kazanın 01/03/2020 tarihinde olduğu, davacı vekilinin 20/03/2020 tarihinde davalı sigorta şirketine tazminat ödenmesi için başvuru yaptığı, 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre sigorta şirketinin 15 günlük süre içinde yani 04/04/2020 tarihinde incelemesini tamamlaması gerekirken bu sürede cevap vermediği, ancak davacı tarafın bu sürenin sonunu da beklemeden 31/03/2020 tarihinde işbu davayı açtığı, sigorta şirketi olan davalının 16.04.2020 tarihinde 360.422,17 TL’yi davacı vekili …’a göndererek ödeme yaptığı, oysa ödemenin aynı yasaya göre inceleme süresi olan 15 günün devamında işleyecek 8 günlük içerisinde yapılması gerektiği ve bu sürenin aşıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf zorunlu arabuluculuk başvarusu ve yasanın 97. Maddesine göre sigorta şirketine başvuru şartının gerçekleşmediğini ile sürmüş ise de, zorunlu arabuluculuk son tutanağının sunulduğu ve tarafların anlaşmadığı, sigorta şirketine başvuru inceleme süresi dolmadan dava açılmış ise de süre sonunda ödeme yapılmadığı ve daha sonra kısmi ödeme yapıldığı, bu durumda dava şartlarının gerçekleştiği, sigorta şirketine başvuru şartının sonradan tamamlanabilir bir şart olduğu ve tamamlandığı anlaşılmış, itirazlar kabul edilmemiştir.
Davalı tarafça 16.04.2020 tarihinde ödenen 360.422,17 TL’nin poliçe limiti olan 410.000,00TL’den mahsubu halinde bakiye 49.577,83 TL tazmini gereken miktar kalacağı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili duruşmadaki beyanında, yapılan ödemeye rızasının olmadığını belirterek poliçe limitinin tamamına hükmedilmesini talep etmiş ise de, KTK’nın 97. Maddesinde davalıya tanınan 15 günlük cevap verme süresi ve 8 günlük ödeme süresini beklemeden dava açak davacının talebi yersiz ve usule aykırı görülmüş, yapılan ödeme hesaplanan tazminattan mahsup edilmiştir.
Yapılan demenin mahsubu sonrası kalan bakiye tazminat 49.577,83 TL, davacının oranlamasına paralel olarak davacılara paylaştırılmış, davacı Vasfiye için 24.300,08TL, davacı Muhammed için 7.866,53TL, davacı Fadıl için 6.608,02TL, davacı Sultan için 10.803,20TL olacağı hesaplanmıştır.
İşin davalı yönünden ticari olması nedeniyle, kabul edilen miktara mevzuata göre tacirler için uygulanan avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı vekili, her bir davacı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de, davanın tüm davacılar ve davalı yönünden aynı hukuki nedene dayanması, bir kişinin ölümü nedeniyle oluşan zarardan kaynaklanması nedeniyle talebi kabul edilmemiş, toplam tazminat üzerinden vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı lehine red edilen kısım üzerinden de avukatlık asgari ücreti tarifesinin 13/3. Maddesi uyarınca davacı lehine hükmedilen miktarı geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmiştir.
Kısa kararda davacı sultan yönünden hükmedilen tazminat miktarının kuruş kısmı yazım hatası olup, işbu gerekçeli kararda düzeltilmiş, 05 kuruş olan kısım 20 kuruş yapılmış, böylece toplamanın sağlaması yapılmıştır.
Yapılan inceleme, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından davacıların talebinin mahsup sonrası kalan kısım yönünden kabulüne, geri kalan kısım yönünden reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davacı Vasfiye için 24.300,08TL, davacı Muhammed için 7.866,53TL, davacı Fadıl için 6.608,02TL, davacı Sultan için 10.803,20TL olmak üzere toplam 49.577,68TL’nin davalıdan 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, geri kalan kısma ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.386,66 TL harçtan peşin alınan 1.195,43 TL ile tamamlama harcı olan 205,00TL toplamı 1.400,43TL’nin mahsubu ile bakiye 1.986,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
3-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 7.245,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 7.245,12 TL vekalet ücretinin davacılardan eşit oranda alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.201,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 145,22 TL’nin ve davacı tarafça peşin ve tamamlama için ödenen toplam 1.400,43 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.360,00TL’nın davanın açılmasına sebebiyet verilen davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
21/04/2021

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır