Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/200 E. 2022/667 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/200 Esas
KARAR NO : 2022/667
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili birleşen dava dava dilekçesinde ve asıl dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, 2018 yılında davalılar arasında yer alan … İç ve Dış Tic. A.Ş.’nin (…, …) sermaye piyasasında işlem gören paylarından satın aldığını, 2018 yılının Temmuz ayında ulusal basın yayın organlarında çeşitli tarihlerde …’ın … ile ilgilendiği ve …yı satın almak için görüşmelere başladığını, …’nın %75 payını 90 Milyon Avro (lot başına 1,09 Avro) teklif ettiğini, davalı şirketin söz konusu haberlerle ilgili kamuyu aydınlatma platformu üzerinden (KAP) açıklama yaptığını, 2018 Ağustos ayının sonunda ise yine ulusal basın yayın organlarında çıkan haberlerde …’ın …’yı satın alma görüşmelerini askıya aldığı görüşmelerin zora girdiği haberlerinin çıktığını ancak bu haberlerle ilgili KAP açıklaması yapılmadığını, bahis olan satış görüşmelerinin başladığına dair haberlerin yapıldığı gün olan 04.07.2018 tarihinde … payları (günün en yüksek değeri ) 5,48 TL den işlem gördüğünü, Satın alma görüşmelerinin askıya alındığına dair haberlerin yapıldığı 29.08.2018 tarihinde ise … paylarının (günün en düşük değeri) 3,81 TL den işlem gördüğünü, 2018 yılında ise 2,95 TL seviyesine kadar gerilediğini, süreçle ilgili çıkan haberlere herhangi bir yalanlama yapılmamış olması sebebi ile müvekkilinin tüm diğer makul yatırımcılar gibi satış işlemi ile ilgili haberlerin doğru olduğuna güvenerek ya yeni pay alımı gerçekleştirdiğini ya da payların fiyatı hâlihazırda yüksek iken elinde bulunan payların satışını yapmayarak tutmaya devamettiğini, Sermaye Piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Sermaye Piyasası Kurulu, 30.05.2019 tarihli Sermaye Piyasası Kurulu Bültenin de C.Suç Duyurusu, İdari Para Cezası ve Diğer Yaptırım ve Tedbirler başlıklı bölümünde Ta. başlığında “Şirketin (…’nın) satışına ilişkin 04.07.2018, 18.07.2018 ve 29.08.2018 tarihlerinde basında çıkan haberler hakkında gerekli özel durum açıklamalarının yapılmaması ve bu eylemlerin 11-15.1 sayılı Özel Durumlar Tebliğinin 6. maddesinin 3. fıkrası ile 9. maddesinin ikinci fıkrasına aykırılık teşkil etmesi sebebi ile …’ya 92.883 TL tutarında idari para cezası verildiğini, yine aynı başlık altında SPK, Şirketin yapılacak ilk genel kurul toplantısında idari para cezalarının uygulanmasını gerektiren fiillerde sorumluluğu bulunan yönetim kurulu üyelerine söz konusu idari para cezalarının rücu edilip edilmeyeceği konusunda karar alınması ve söz konusu kararda yönetim kurulu üyeleri ile bunlarla ilişkili olan gerçek veya tüzel kişilerin oy kullanmaması gerektiği hususlarında bilgilendirilmesine, idari para cezası konu eylem nedeniyle varsa zarara uğrayan yatırımcıların, yasal koşulların oluşması halinde genel hukuk hükümleri çerçevesinde, bu işlemde sorumluluğu bulunan Şirket yönetim kurulu üyelerine dava açabilecekleri hususunun kamuya duyurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin idari para cezasına konu eylemler nedeni ile uğradığı gerçek zararın bilirkişi marifeti ile tespiti ve hesaplanması gerektiğini, … şirketi ve yönetim kurulu üyelerinin gerekli özel durum açıklamalarını yapmamaları sebebi ile uğradığı zararın tazminine ilişkin belirsiz alacak davası açmak zorunluluğu doğduğunu beyanla, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 30.05.2019 tarihli 2019 /29 sayılı Haftalık Bültenin de yayımlanan kararı, bu karara dayanak olan müzekkere, inceleme raporu ve ekleri ile diğer tüm belgelerin davanın temelini oluşturması nedeniyle Sermaye Piyasası Kurulundan istenilmesine, belirsiz alacak davasının kabulü ile, bilirkişi raporu ile belirlenecek zarar miktarından sonra talebi artırmak kaydıyla, 5.000,00 TL tazminatın, haksız fiile ilişkin bilgi sahibi olunduğu 30.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden faizi ile tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;Dava dilekçesindeki iddiaların varsayımlardan ibaret olduğu hem hukuki anlamda temelsiz hem de gerçeklikten uzak afaki beyanlar olduğunu, öncelikle zamanaşımı ve yetki itirazları, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmiş olması, davacının ispat yükünü yerine getirmemiş olması sebepleri ile davanın usulden reddini talep ettikleri, davanın usulden reddinin uygun bulunmaması halinde davacı vekili tarafından aynı konuda üç farklı mahkemede ikame edilmiş olan davaların HMK m. 166 uyarınca birleştirilmesini, Sermaye piyasalarının doğası gereği risk unsurunun her işlem bakımından söz konusu olduğu ve buna ilişkin kusur ve sorumluluğun herhangi bir şekilde davalılara atfedilemeyeceğini, Davacının davalıların hukuka aykırı davranışı nedeni ile doğrudan zarara uğradığını ispat etmesi gerektiğini, ancak davacının zararın varlığını ispat eden herhangi bir delil sunamadığı gibi sözde zarar ile davalıların iddia edilen eylemleri ve veya eylemde bulunmamaları arasında illiyet bağı olduğunu da ortaya koyamadığını, Davacının söz konusu tasarruflarda bulunma motivasyonunu kamuyu aydınlatma belgeleri veya KAP nezdindeki açıklamalar olmadığını, basında yayınlanan haberler uyarınca payları bu haberlere güvenerek ya yeni pay alımı gerçekleştirdiği ya da payların fiyatı hâlihazırda yüksek iken payları elinde tutmaya devam ettiğini ikrar ettiğini bu sebeple tazminat taleplerinin reddi gerektiğini beyanla davacının dava dilekçesinde iddiasında somutlaştırma ve delil ü yerine getirmediğinden, davayı belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğinden ve zamanaşımına uğramış olmasından dolayı davanın usul yönünden reddine, Aksi takdirde dosyanın İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesine ve aynı konuda açılmış diğer iki dava ile birleştirilmesine, usule ilişkin itirazların kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’ın saygıdeğer bir iş insanı olduğunu ve borsada yatırım yaptığını, müvekkilinin davalılar arasında yer alan … A.Ş.’yi (“…”) borsada yakından takip ettiğini ve …’nın sermaye piyasasında işlem gören paylarına yatırım yapmakta olduğunu, basında çıkan … satış haberleri ile birlikte yüklü miktarda (75.000 lot) … payı satın aldığını, 2018 yılının Temmuz ayında, ulusal basın-yayın organlarında çeşitli tarihlerde …’ın … ile ilgilendiği ve …’yı satın almak için görüşmelerin başladığı, …’ın …’nın %75 payını satın almak için 90 milyon Avro (lot başına 1,09 Avro) teklif ettiğinin ileri sürüldüğünü ancak davalı şirketin yukarıda bahsi geçen söz konusu haber ve devamı haberlerle ilgili kamuyu aydınlatma platformu (KAP) üzerinden açıklama yapmadığını, sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde çalışmasını, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulan Sermaye Piyasası Kurulu kararlarına aykırı davrandığını, SPK’nın “…Şirket’in yapılacak ilk genel kurul toplantısında idari para cezalarının uygulanmasını gerektiren fiillerde sorumluluğu bulunan yönetim kurulu üyelerine söz konusu idari para cezalarının rücu edilip edilmeyeceği hususunda karar alınması ve söz konusu kararda yönetim kurulu üyeleri ile bunlarla ilişkili olan gerçek ve/veya tüzel kişilerin oy kullanmaması gerektiği hususlarında bilgilendirilmesine, idari para cezasına konu eylem nedeniyle varsa zarara uğrayan yatırımcıların, yasal koşulların oluşması halinde genel hukuk hükümleri çerçevesinde, bu işlemde sorumluluğu bulunan Şirket yönetim kurulu üyeleri aleyhine dava açabilecekleri hususunun kamuya duyurulmasına karar verilmiştir.” şeklinde açıklamada bulunmaya dair kararının bulunduğunu ancak davalıların … şirketinin ve ilgili dönemdeki yönetim kurulu üyelerinin hem içsel bilginin gizliliğini sağlayamamak suretiyle yatırımcılar arası eşitsizlik yarattığını hem de içsel bilgilerin kamuya açıklanmasının ertelenme sebepleri ortadan kalkmasına rağmen bunları açıklamayarak hangi bilginin doğru olup olmadığı noktasında yatırımcıların bilgi almalarını ve yine borsada işlem gören … pay fiyatını çok yakından ilgilendiren bir konu ile ilgili yatırımcıların içsel bilgiye eşit ve aynı zamanda ulaşmasını engellediklerini, davalıların … hisselerinin düşmesine ve müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini, davalıların müvekkilinin zararlarını tazminle yükümlü olduklarını ileri sürerek bilirkişi raporuyla belirlenecek zarar miktarından sonra talebi arttırmak kaydıyla, 5.000,00-TL tazminatın, haksız fiile ilişkin bilgi sahibi olunduğu 30.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili dilekçesinde, Davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, ayrıca davacı vekilinin aynı konuya ilişkin farklı mahkemelerde huzurdaki dava dışında aynı konu ve taleplere ilişkin olarak … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2020/… E numarası ile, … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2020/… E ve … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde 2020/… E numarası ile üç farklı dava ikame etmiş bulunduğunu beyan ederek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) “Davaların birleştirilmesi” başlıklı 166. maddesi gereğince davaların birleştirilmelerine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/… Esas sayılı dosyasında; Dava konusu, kamuoyunu aydınlatma yükümlülüğüne aykırı davrandıkları ve bu nedenle davacının zarara uğramasına yol açtıkları iddia edilen davalı … ve yöneticilerinden davacının tazminat talep edip edemeyeceği, olduğu ve bağlantı bulunduğu gerekçesiyle dosyamız ile birleştirme kararı verilmiştir.
Tarafların sunduğu bir kısım mahkeme karar örnekleri dosyamız arasına alınıp incelenmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler ile mahkememizce toplanan kayıtlar dosyamız arasına alınıp incelenmiştir.
Tarafların sunduğu belgeler ve dosya kapsamına göre bilirkişi heyeti tarafından verilen raporda; ” Sermaye Piyasası Kurulu Raporunda … in 20/12/2018 tarihli özel durum açılmasından öncesinde açıklanması ertelenen bağlı ortaklığı …’ nın …’ ye satışına ilişkin basında 3 farklı tarihte 3 farklı kapsamda haberlerin yer aldığını, … ve … tarafından ilgili tarihlerde yapılması gereken özel durum açıklamalarının yapılmaması üzerine Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda Sermaye Piyasası Kurulunun 30/05/2018 tarihli bülteninde yayımlanan kararı ile, 92.883 TL idari para cezası verildiğini, yönetim kurulu üyelerinin bilgililendirilemesine ve idari para cezasına konu eylem nedeniyle varsa zarara uğrayan yatırımcıların yasal koşulların oluşması halinde genel hukuk hükümleri çerçevesinde işlemde sorumluluğu olan şirket yönetim kurulu üyeleri aleyhine dava açabileceği yönünde karar verildiğini, davacının 29/08/2018 tarihinde ortdalama fiyat ile satışı sonucnuda 104.596,13 TL zaranın meydana geldiğini, ödenen komisyonun da dikkate alındığında 105.000,38 TL olduğunu, davacının … paylarını basın yayın organlarında çıkan ve şirket tarafından yalanlanmayan haberlere istinaden aldığının ifade edildiğini, … paylarını 29.08.2018 tarihinde satın alan davacının paylarını basında yer alan haberlere dayarak almış olabileceğini, davacının … paylarını 29.08.2019 tarihinde satımış olduğunu, SPK raporunda basında bu tarihte satış görüşmelerinin sonlandığını, askıya alındığı yönünde haberlerin yer aldığı ve …’ nın 29.08.2018 tarihindeki haberlere ilişkin olarak da doğrulama yükümlülüğünü yerine getirmediğnin tespit edildiğini, basında çıkan haberlerin işlem gören … payının fiyatı üzerinde etkili olduğunu, haberlere ilişkin doğrulama yükümlülüğü yerine getirilmemekle beraber, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden bu tarihte doğrulama yükümlülüğü yerine getirilseyi şirket tarafından yapılacak açıklamanın içeriğinin ne olması gerektiği konusunda bir sonuca varılamadığını, … yönetim kurulu üyesi olan gerçek kişi davalıların SPK tarafından idari para cezası tesisi edilmesine neden olan fiilde sorumluluklarına ilişkin olarak davalı şirket … genel kurulu tarafından bir belirleme yapılmadığını tespit ettiklerini,” mütalaa etmişlerdir.
İtiraz üzerine bilirkişiden alınan ek raporunda; “dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerde yapılan araştırma ve incelemelerde kök raporda belirtilen tespitlerin korunduğu” bildirilmiştir.
Birleşen dava yönünden alınan raporda; birleşen davacının zararının 56.339,56 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacı taraf talep artırım dilekçesini sunarak birleşen davada 56.396,56TL’ye, asıl davada ise 105.000,38TL’ye yükseltmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava tazminat davasıdır. Uyuşmazlık davalıların basında çıkan haberlerle ilgili olarak KAP bildirimi yapması gerekip gerekmediği, davalıların SPK mevzuatına aykırı hareket edip etmediği, eğer mevzuata aykırı bir hareket var ise davacının bu nedenle zarara uğrayıp uğramadığı, zarar gerçekleşmiş ise bunun hesabı hususlarında toplanmaktadır.
Dava konusu zarara dayanak haberlerle ilgili KAP’a 20/12/2018 tarihinde açıklama yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava 24/03/2020 tarihinde, birleşen dava ise 31/05/2021 tarihinde açılmıştır.
Her ne kadar mahkememizce zaman aşımı defi daha önce red edilmiş ise de, 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 15/1. maddesinde, sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki bilgi, olay ve gelişmelerin, ihraççılarca veya ilgili taraflarca kamuya açıklanacağı; yine aynı kanunun 32/6. maddesinde kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan tazminat talebinin dördüncü fıkradaki zararın meydana geldiği tarihten itibaren altı ay içinde zaman aşımına uğrayacağı düzenlenmiştir.
Davacının davalı şirket hisselerini satın aldığı tarih, davacının dayandığı SPK karar tarihi olan 30/05/2019 tarihi ve dava tarihine göre, SPK 32. maddesindeki “Kamuyu aydınlatma belgelerinden doğan tazminat talebi, dördüncü fıkradaki zararın meydana geldiği tarihten itibaren altı ay içinde zamanaşımına uğrayacağına” ilişkin düzenleme göz önünde bulundurulduğunda, davanın zararın gerçekleştiği tarihten itibaren 6 aylık hak zaman aşımı süresi içerisinde açılmadığı, daha önce zaman aşımı definin red edilmesinin usuli kazanılmış hak doğurmayacağı anlaşılmakla, davacının davasının zamanaşımı nedeni ile reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Asıl davanın ve birleşen davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-Asıl davada Alınması gereken 80,70 TL red karar harcından, peşin yatırılan 1.472,80 TL harçtan mahsubu ile artan 1.392,1‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Birleşen davada Alınması gereken 80,70 TL red karar harcından, peşin yatırılan 637,17‬TL harçtan mahsubu ile artan 556,47 TL’ nin birleşen davacıya iadesine,
3-Davacı ve birleşen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Asıl davada reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin asıl davada davacıdan alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
6- Birleşen davada reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 16.750,06 TL vekalet ücretinin birleşen davacıdan alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır