Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/193 E. 2023/136 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/193 Esas
KARAR NO : 2023/136
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 19.03.2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … karayolu üzerinde seyir halinde iken sürücü … … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla çarpışması sonucunda çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sırasında … plaka sayılı araç içerisinde bulunan müvekkilinin kusursuz yolcu konumunda olduğunu, olay ile ilgili olarak … C.Başsavcılığınca 2016/… S. numarası ile soruşturma başlatıldığını, akabinde … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/… E. 2017/… K. ve 31.01.2017 tarihli gerekçeli kararının 24.02.2017 tarihinde itiraz olmaması sebebiyle kesinleştiğini ve sürücü … tam ve asli kusurlu bulunduğunu, kaza sonucu davacının uzun bir süre tedavi görmesine rağmen eski sağlığına kavuşamadığını, davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkalığına sevki sonucu tespit edilmiş olup söz konusu düzenlenen 10.04.2017 tarihli rapora göre müvekkilin meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %34 olarak belirlendiğini, kazaya neden olan … plaka sayılı aracın KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi … poliçe numarası İle … A.Ş. tarafından sigorta edildiğini beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla, 19.03.2016 tarihli trafik kazasında yaralanan müvekkil İçin şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren İşleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetki itirazlarının olduğunu, müvekkili şirketin genel müdürlük adresinin Maslak/Sarıyer/İstanbul olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini beyanla öncelikle davanın usulden reddini, ayrıca aynı dava konusu ile ilgili olarak Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde başvuru yapıldığı ve orada hükmedilen tutarın … İcra Müdürlüğü dosyasına konu edilmesi sonrası ödendiğini, bu nedenle davanın kesin hüküm nedeni ile reddedilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise müvekkilinin ancak kusuru oranında zarardan sorumlu olduğunu ve kusurun ispatlanması gerektiğini, maluliyete ilişkin olarak ise ATK’ dan rapor alınması gerektiğini, müvekkilinin geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, tazminat hesabına ilişkin olarak aktüer bilirkişiden rapor alınması ve SGK tarafından ödenen peşin sermaye tutarının tazimattan mahsup edilmesi gerektiğini, sonuç olarak öncelikle usulden eksi halde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.11.2018 tarih, 2018/… E., 2018/… K., sayılı yetkisizlik nedeni ile usulden red kararı ile dosya … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii edilmiş, akabinde … Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.12.2019 tarih, 2019/… E., 2019/… K., sayılı yetkisizlik nedeni ile usulden red kararı ile dosya mahkememize tevzi olmuş ve yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraf delillerinin toplanılmasına geçilmiş, davacı vekili tarafından dava dilekçesinin ekinde davaya konu faturalar, sigorta şirketine başvuru dilekçesi, … Anabilim Dalı Başkanlığından alınan ATK raporu, ruhsat sureti, ZMMS poliçe sureti, kaza tespit tutanağı, … Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… E. Sayılı dosyasının gerekçeli karar ve kesinleşme şerh sureti ve hakem heyeti kararı dosyaya sunulmuştur.
Davacının tedavi gördüğü hastaneden tüm tedavi evrakı getirilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonundan 06.10.2016 başvuru tarihli ve 2016 E., … ve 05.12.2016 karar tarihli, ve 2016/ … karar sayılı … Heyeti Kararı celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından davacı … ‘ın SED araştırması yapılmış, tutanak dosya arasına alınmıştır.
… Hastanesi tarafından davacı … ‘a ait yapılan tetkikler celp edilerek dosyaya kazandırılmıştır.
… SGK’ya davacı … ‘a gerçekleşen trafik kazası nedeniyle rücuya tabii ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, 05.09.2018 tarihli cevabi yazısında; meydana gelen kaza ile ilgili kurumlarınca herhangi bir gelir bağlanmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davaya konu poliçe ve hasar dosyası celp edilmiştir.
Kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları ilgili emniyet müdürlüklerinden getirilmiştir.
Delilerin toplanmasından sonra tarafların kazada kusur ve sorumluluklarının belirlenmesi ile davacının maluliyet durumunun belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Dava konusunu oluşturan 19.03.2016 tarihinde meydana gelen kaza da tarafların kusur durumlarının tespit ve tayini için dosya … ATK’ya gönderilmiş, 13.01.2021 tarihli ATK raporunda özetle; “… sürücü … … ’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü … …’ın kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur…” görüşü mütalaa olunmuştur.
Dava konusunu oluşturan kaza neticesinde davacı … ‘ın “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” uyarınca maluliyet oranının tespit ve tayini için dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilmiş olup, 04.11.2021 tarihli ATK raporunda özetle; “…03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmenliği ile bu yönetmenlik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme ile meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr 1 X (2…………33) A%37 E cetveline göre; % 33.2 (yüzdeotuzüçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı; … ve … oğlu, 01.01.1970 doğumlu … …’ın 08.12.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, hükümlerine göre değerlendirildiğinde; Kas İskelet Sistemi: Tablo 1.1 Kategori IV %23 1.Kişinin tüm vücut engellilik oranının %23 (yüzdeyirmiüç) olduğu, özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin, farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, aralarında çelişkiden bahsedilemeyeceği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” görüşü mütalaa olunmuştur.
Adli Tıp Kurumu tarafından kazanın yanlış yönetmelik uyarıncaı tanzim edilmesinin ardından bu defa kaza tarihinde uygulanması gerekli olan yönetmelik uyarınca rapor tanzimi için dosya yeniden Adli Tıp Kurumu’ na gönderilmiştir.
Dava konusunu oluşturan kaza neticesinde davacı … ‘ın “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkındaki Yönetmelik” uyarınca maluliyet oranının tespit ve tayini için dosya … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilmiş olup, 03.10.2022 tarihli ATK raporunda özetle; “…Kas İskelet Sistemi: Tablo 1.1 Kategori IV %23, kişinin tüm vücut engellilik oranının % 23 (yüzdeyirmiüç) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” görüşü mütalaa olunmuştur.
ATK raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Dosya bu defa tazminat hesabı için aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, 19.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…19.03.2016 tarihinde meydana trafik kazasında davalı tarafın %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre belirlenen zarar tutarından %20 hatır taşıması indirimi ile yapılan hesaplama sonucu davacı … ‘ın; geçici iş göremezlik dönemine ait bakiye zararının – 8.430,42 TL, sürekli iş göremezlik dönemine ait %13 fark maluliyeti ile ilgili maddi zararının + 488.294.07 TL olduğu, Toplamı 496.724,49 TL, davacının yukarıda belirlenen maddi zararının, davalının kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumlu olduğu 310.000,00 TL’lik limitten, … tarafından hüküm altına alınan 61.092,04 TL.lık tutarın tenzili sonucu geriye kalan (310.000,00 – 61.092,04) – 248.907,96 TL’lik bakiye limiti aşması nedeniyle; davalının sorumluluğunun – 248.907,96 TL lık bakiye limit ile sınırlı olacağı, … tarafından belirlenen 16.08.2016 temerrüt tarihinin kesinleşmiş olduğu, sigortalı aracın kullanım şeklinin hususi olması nedeniyle avans faizi talebine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu…” görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, taraflarca bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmuş, yine davacı vekili tarafından bedel arttırım dilekçesi sunularak harca esas değerin 248.407,96 TL olduğunu belirtmiş ve eksik harcı ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının … plaka sayılı araç içerisinde yolcu iken bu aracın … plaka sayılı araç ile çift taraflı trafik kazasına karıştığı, bu kazada davacının yaralandığı hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının yaralanması nedeni ile maluliyetinin oranı, kazada tarafların kusur durumları, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde verilen karar ve yapılan ödeme sonrası davalının tüm sorumluluğunun sona erip ermediği, davalı sorumluluğunun devam etmesi halinde davalı tarafından dahi önce yapılan ödeme sonrası davacının bakiye tazminat alacağı kalıp kalmadığı hususlarındadır.
Davalı, kazaya karışan aracın ZMMS sigortacısı olduğundan Karayolları Trafik Kanunu ve Borçlar Kanunu uyarınca gerçekleşen zarardan sorumludur.
Yukarıda yer verilen hususların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bu kapsamda öncelikle kusur raporu alınmış, davacının içinde bulunduğu … plakalı araç kazada tam kusurlu bulunmuştur. Ne var ki davacı anılan plakalı araçta yolcu olup kazanın gerçekleşmesinde dahli olduğuna ilişkin olarak gerek raporda gerekse dosya kapsamında bir belirleme olmadığından davacının kusursuz olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Kusur durumunun belirlenmesinden sonra davacının yaralanmasına bağlı maluliyet durumunun tespiti, ayrıca maluliyetinde … Dosyası nezdinde alınan rapor sonrası bir artış olup olmadığı hususlarının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu’ ndan rapor alınmasına karar verilmiş, alınan 03/10/2022 tarihli raporda davacının maluliyetinin %23 olduğu ve iyileşmesinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği raporlanmıştır.
Taraflarca maluliyet raporuna itiraz edilmişse de; davacının maluliyet raporuna itirazları … Üniversitesi Hastanesi tarafından tanzim edilen raporun yanlış yönetmelik uyanca düzenlenmiş olması nedeni ile bu rapor dikkate alınmamış ve bu rapor ile mahkememizce alınan rapor arasında bir çelişki görülmemiştir.
Alınan raporlar çerçevesinde davalı sorumluluğunun sona erip ermediğinin değerlendirilmesine geçildiğinde; davacının Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde alınan raporda maluliyet oranının %10 olarak belirlendiği ve bu oran üzerinden tazminat hesabı yapılarak karar verildiği, mahkememizce alınan rapora ise maluliyet oranının %23 olarak belirlendiği, iki rapor arasındaki fark dikkate alındığında davacının maluliyet oranında belirgin bir artış olduğu saptanmıştır.
Davacı kazadan sonra yaralanmasına bağlı dava açıp istemde bulunabileceği gibi kazadan sonra tedavilerinin devam etmesi, iyileşmesinin uzaması ve bu süreçte maluliyetinde bir artış olması halinde bu artışa bağlı olarak da tazminat talebinde bulunabilecektir.
Açıklanan nedenle davalının kesin hüküm itirazı yerinde görülmemiş, sorumluluğunun sona ermediği mahkememizce kabul edilmiş ve daha önceki maluliyetten sonra gelişen duruma bağlı olarak tazminat hesabı için dosya aktüer bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Davalı aktüer rapora itirazlarında “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkındaki Yönetmelik” uyarınca düzenlenmeyen maluliyet raporu esas alınarak tazminat hesabı yapıldığını bildirmişse de raporda açıkça yazıldığı üzere hesaplama bu yönetmelik üzerinden yapılmıştır.
Bir değer itiraz sigortanın geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadığı yolunda ise de geçici iş göremezlik tazminatının da bedensel zararlar içinde değerlendirilmesi gerektiği, yerleşik Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay uygulamasının da bu yönde olduğu nazara alınarak davalının bu itirazına da değer atfedilmemiştir.
Yine davalı aktüer hesap yapılırken teknik faiz ile hesap yapılması gerektiğini belirtmişse de Anayasa Mahkemesinin trafik sigortası genel şartlarında yaptığı iptal sonrası progresif rant yöntemi ile hesap yapılmasında da usule aykırılık bulunmamaktadır.
Son olarak davalının faiz başlangıç tarihinin ihbar tarihi değil dava tarihi olması gerektiği yönündeki beyan ve itirazına ise uyuşmazlığın haksız eylemden kaynaklanması nedeni ile itibar edilmemiş, faiz başlangıç tarihi Sigorta Tahkim Komisyonu kararında da yer verilen ihbar tarihi olarak kabul edilmiştir.
Davacının maluliyet raporuna itirazlarına ilişkin olarak ise hangi gerekçe ile rapora itibar edildiği yukarıda açıklanmıştır. Bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken hatır taşıması indirimi yapılması yerinde görülmüş, davacının rapora itirazlarında araç sürücüsü ile yakın akraba olduklarına ilişkin dosyaya yansıyan bir belge olmadığından bu itiraz dikkate alınmamış, ayrıca hatır taşıması indirimi uygulanmış hali ile dahi zaten zararın tüm poliçe limitini aşması nedeni ile davacı itirazı sonuca etkili görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle aktüer raporda, yasal mevzuat, yerleşik Yargıtay uygulamasına ve son dönem AYM iptal kararlarına bir aykırılık görülmemiş, usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiştir.
Zararlandırıcı aracın hususi araç olması nazara alınarak faiz oranı da yasal faiz olarak belirlenmiştir.
Tüm bunlara göre usul ve yasaya uygun aktüer bilirkişi raporu, davacının dava ve bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; taleple bağlı kalınarak 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 248.407,96 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 16.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 16.968,74 ₺ harçtan peşin alınan 882,90 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 16.085,84 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu 882,90 ₺ peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 3.135,75 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 37.777,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 02/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır