Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/185 E. 2020/650 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/185 Esas
KARAR NO : 2020/650 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …, … İnş. Şirketinin yetkilisi olduğunu, bir takım işleri birlikte yürüttüğü …ı iş ve işlemlerinin eksiksiz yürütmesi için ortak olmamakla birlikte vekaletname ile yetkili kıldığını, vekaleti kötüye kullandığı ve bir takım haksız eylemlerinin olduğunu tespit ederek azilnameleri gönderdiğini, … tarafından müvekkili irade ve bilgisi dışında iş ve işlemlerde bulunduğunun tespit edildiğini, şüphelinin tapu kayıtları ile de sabit olduğu üzere müvekkiline ait olan İstanbul, Bahçelievler, Bahçelievler Kartaltepe Mahallesi, … cilt/sayfa no … Ada/parsel 1.008,56 m2, arsa niteliğinde 46/1200 arsa pay, mesken nitelikli gayrimenkule ilişkin bir nolu bağımsız bölüm eniştesi … 29.08.2016 tarihinde; 2 nolu bağımsız bölüm ise 19.07.2016 tarihinde ablası …’a satıldığını, bu satış işleminin gerçek olmadığını …’ın şüphelinin ablası olduğunu, şüpheli tarafından … Bankasından 215.000,00 TL kredi çekildiğini, bu miktar faizi ile birlikte müvekkile ödendiğini, hesap hareketleri incelendiğinde şüpheliye ait olan … Makine firması ile sürekli bir para hareketinin olduğunu müvekkilini şüpheli firmaya borçlandırdığını, ortak yapılan bir takım işlerin devamı için müvekkili …e ait 11.000,00-TL bedelli 4 adet çeki dava dışı borçlarına mahsuben emanet olarak davalı … Kocamana verdiğini, bu emanet çeklerin hiçbir haklı alacak verecek ilişkisi olmaksızın takibe konulduğunu, bu sebeplerle taraflarınca borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu tarafından borca haksız olarak itirazda bulunulduğunu, ayrıca alacağın % 20 sından az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, itirazın iptali ve takibin kaldığı yerden devamına, ihtiyati tedbir ve haciz kararı verilmesine, alacağının likit belirlenebilir olduğu da dikkate alınarak takip alacağının %20’sindan az olmamak üzere borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin Avukat olarak adımıza hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalı hakkında başlattığı icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİKm67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalıya işlerini yürütmesi için vekaletname düzenlediğini, davalının rızası hilafına bu vekaletnameyi kullanarak birtakım işlemler yaptığını, yine kendisi adına kredi kullandığını, kredi borcunu ödemek zorunda kaldığını ancak kredi tutarını kendisinin almadığını, bu tutarın davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğinden iş bu itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizce resen yapılan araştırmada davalının ticaret odası kaydı bulunmadığı yani tacir olmadığı belirlenmiştir. Aksi davacı yanca iddia edilmediği gibi dosyamıza buna ilişkin bir belge de ibraz edilmemiştir. Davalı tarafından yapılan işlemlerin kendi ticari işletmesine ilişkin olmadığı da açıktır. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme uyarınca huzurdaki davanın nispi ticari dava olduğundan söz edilemez. 6102 Sayılı TTK’ nın 4. Maddesinde sayılan davalardan olmadığından uyuşmazlık mutlak ticari dava kapsamında da değerlendirilemez. Mahkememiz ikame edilen davada görevli olmayıp görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. İzah edilen nedenlerle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır