Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/177 E. 2020/210 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/177
KARAR NO:2020/210

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:12/03/2020
KARAR TARİHİ:18/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı/alacaklı görünen … tarafından davacı müvekkili banka aleyhine, müvekkili banka nezdinde bulunan hesabındaki blokajın kaldırılarak, hesaptaki paranın işlemiş faizi ile birlikte ödenmesine ilişkin olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkili … Şubesi müşterilerinden dava dışı …. Tic. Ltd. Şti.’nin anılan şube nezdindeki hesaplarının kaydında çeşitli haciz şerhleri bulunmakta iken, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen 22.02.2018 tarihli yazısı ile hacizli tutarın müdürlüklerine gönderilmesi talep edildiğini, para isteme yazısının müvekkili bankaca tebliğ alınması üzerine, anılan dava dışı şirket yetkilileri ile tümüyle iyiniyetli olarak telefon ile irtibata geçilerek, hacizli 13.228,37-TL’nın, kendileri tarafından icra müdürlüğüne ödenip ödenmediğinin sorulduğunu, şirket yetkililerince kendileri tarafından icra dosyasına para gönderilmediğini ve gönderilmeyeceğinin ifade edildiğini, tüm bu hukuki durum ve gerçekliğe rağmen davalı tarafından müvekkili banka aleyhine hacizli 12.728,00-TL tutarın tahsili için icra takibi başlatıldığını, müvekkili banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına, ödeme emrine, borca, faiz ve ferilerinin tümüne müvekkili banka tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, söz konusu haklı itirazlarına karşı davalı tarafından haksız ve mesnetsiz şekilde ikame edilen …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı itirazın kaldırılması davasında, 18.02.2020 tarihinde hukuka ve usule aykırı olarak “itirazın kaldırılması talebinin kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve ayrıca müvekkil banka aleyhine asıl alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesine” karar verildiğini, karara karşı ayrıca istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; davacı müvekkili bankanın mağduriyetine sebebiyet vermemek adına ivedi şekilde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında İİK. 68 ve İİK. 72. maddesi uyarınca dava sonuna kadar hacizli para üzerine tedbir kararı verilmesini, davalı … tarafından müvekkili banka aleyhine, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan icra takibinde, müvekkili bankanın davalıya borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkili banka adına dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın dava dışı …. Ltd. Şti.’den 29.08.2017 tarihinde ayrıldığını, uyuşmazlık konusu 13.308 TL müvekkilinin işçilik alacaklarına istinaden hesabına yatırılmış olan bir para olduğunu, müvekkilinin işçilik alacaklarına istinaden hesabına yatırılan parayı çekmek istediğinde davacı banka tarafından hesabında bloke olduğunu ve söz konusu parayı çekemeyeceği bilgisiyle karşılaştığını, dava dışı …. Ltd. Şti. tarafından bir kısım işçilik alacaklarına karşılık olarak müvekkilinin hesabına söz konusu miktar gönderildiğini, müvekkilinin mal kaçırma amacı bulunmadığını, davacı bankanın müvekkilinin hesabını haksız olarak bloke etmesinin, müvekkilinin dava dışı şirketten beklediği ve sonunda elde ettiği işçilik alacaklarını yıllardır alamamasına ve mağduriyetine yol açtığını, …. İcra Mahkemesi’nde dava görülmekte iken dosya bilirkişiye tevdi edildiğini, bilirkişi raporunda da haklılıklarını ortaya koyduğunu, bankanın tedbir talebinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, bu istemin reddinin gerektiğini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; öncelikle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddini, yapılacak yargılama sonucunda davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacının da talebi doğrultusunda davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK’ nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Mahkememizce taraflar 18/06/2020 tarihli duruşmaya davet edilmiş, tarafların beyanları alınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
Somut olayda davacı banka müşterisi bulunan dava dışı …. Ltd. Şti. Nin hesaplarına muhtelif haciz işlemlerinin uygulandığı, …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasından davacıya gönderilen haciz ihbarnamesi ile dava dışı şirket hesabındaki mevduata haciz konularak müdürlüğe gönderilmesinin istendiği, buna karşın davacının dava dışı şirket ile iletişime geçerek hesap üzerinde bulunan haczi kısa bir süreliğine kaldırdığı esnada dava dışı şirketin parayı davalı hesabına gönderdiği, davalının belirtilen tutarı iade etmediği, davacının davalı hesabına bloke uyguladığı, bunun üzerine davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı hakkında icra takibi başlattığı, açıklanan nedenlerle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği, davalının ise hesabına gönderilen tutarın işçilik alacağına mahsuben gönderildiği savunmasında bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden davacı ile davalı arasında 6102 Sayılı TTK’ nın 4. Maddesi uyanıca aranan bankacılık işlemi bulunmadığı, davalının tacir olmadığı gibi uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerektiği, belirtilen nedenlerle mahkememizin dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmadığı, uyuşmazlığa bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR:
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/06/2020

Katip …

Hakim …