Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/175 E. 2021/697 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/175 Esas
KARAR NO : 2021/697
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı arasında 06.08.2018 tarihinde imzalanan iş sağlığı ve güvenliği sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacakları bulunduğunu, bu alacaklar nedeniyle … İcra Müdürlüğü 2019/… E. dosyası ile icra takibine geçildiğini, borçlunun itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan … İcra müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan itirazın İİK67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı …’nce, borçlu … aleyhine 12.376,02 TL alacak, 1.553,21 TL faiz olmak üzere toplam 13.929,23 TL’nin tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı icra müdürlüğü dosyasında yetki itirazında bulunmuş ise da taraflar arasındaki sözleşmenin yetki şartı dikkate alınarak davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı taraf yanlar arasında bağıtlanan 06.08.2018 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Sözleşmesi’ nin bir suretini dosyaya ibraz etmiştir.
… Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalı şirketin 2018-2019-2020 yıllarına ait BA-BS formları celp edilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davacı şirketin 2018-2019-2020 yıllarına ait BA-BS formları dosyamıza kazandırılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davacının davalıya aralarındaki sözleşme konusu hizmetiverip vermediği, vermiş ise icra takibinde belirtilen kadar alacaklı olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi 27/11/2020 tarihli raporunda özetle; davacıya ait 2018-2019 ve 2020 yılları yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı ancak 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davalı tarafın ticari defterleri incelenmediği, davacı taraf kayıtlarına göre davacının takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davalıdan 12.376,02 TL (asıl alacak) alacaklı olduğu, mahkemece tarafından davacı tarafın 12.376,02 TL tutarında alacaklı olduğunun kabulü halinde davacının takip tarihi itibariyle 12.501,90 TL , dava tarihi tibariyle 13.226,07 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı itirazları ile mahkememizce tespit edilen eksiklikler nedeniyle aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, hazırlanan 26/05/2021 tarihli ek raporda özetle, davacıya ait 2018-2019 yılları yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, kayıtların arasına başka 3. Kişi kayıt girişleri yapılmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2018 Ağustos döneminde başladığı, faturalar hariç başka ödemenin olmadığı, 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmamış olmasından dolayı sahibi lehine delil kabiliyetlerinin olup olmaması hususunda mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 06.08.2018 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Sözleşmesi’ nin bağıtlandığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının davalıya sözleşme konusu hizmeti verip vermediği ile icra dosyasına sunulan faturalar nedeni ile davalıdan icra takibinde belirtilen kadar alacaklı olup olmadığı ile takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarındadır. Davacı alacağının tespiti için mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre davacının icra takibinde belirtilen tutar kadar davalıdan alacaklı olduğu ancak davacı defterlerinin 2018 ve 2019 kapanış tasdiklerinin yapılmadığı bildirilmiştir. Davacı defterlerinin bu hali ile tek başına delil olarak kabulü HMK 222. Maddesi uyarınca mümkün değildir. Ancak raporda da yer verildiği gibi davacı kayıtları arasına kapanış tasdiklerinin yapılmamasından sonra bir kayıt ilave edilmemiş, diğer söyleyiş ile kayıtlar zamanında ticari defterlere işlenmiştir. Buna karşın davalı usulüne uygun olarak ihtar edilmesine ve ticari defterleri incelemeye sunmamasının sonuçları hatırlatılmasına karşın ticari defterlerini mazeretsiz olarak incelemeye sunmamıştır. Yine yanlar arasındaki sözleşmenin 2018 yılı Ağustos ayında akdedilmesi karşısında davacı ticari defter kayıtlarında da ilk kayıt tarihinin aynı ayda yapılarak sözleme ve defter kayıtlarının birbirini tamamladığı anlaşılmıştır. Kaldı ki davalı mahkememiz dosyasına cevap dilekçesi sunulmaması karşısında icra müdürlüğü dosyasında da sözleşmenin akdedilmediği, imzanın kendisine ait olmadığı yahut sözleşme konusu hizmetin verilmediği iddiasında da bulunmamıştır. İzah edilen nedenlerle davacının icra takibinde belirtilen asıl alacak kadar davalıdan alacaklı olduğu mahkememizce de sabit görülmüştür. Ne var ki davacı tarafça davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği, buna ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunulmadığı anlaşılmakla takip öncesi faiz istemi ise yerinde görülmemiştir. Tüm açıklamalar çerçevesinde davacının davasının kısmen kabulü ile alacağın likit ve hesaplanabilir olması karşısında hükmolunan alacağın %20 si nisbetinde icra inkar tazminatına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm teses etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 12.376,02 ₺ asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen şartlar uygulanmak sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 2.475,20 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 845,40 ₺ harçtan peşin alınan 237,88 ₺’nin mahsubu ile bakiye 607,52 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 147,19 ₺’sinin davacıdan; 1.172,81 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.009,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 896,93 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 14/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır