Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/141 E. 2021/272 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/141 Esas
KARAR NO:2021/272

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:27/02/2020
KARAR TARİHİ:25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili banka tarafından kredi borçlusu … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Lehine davalı …’ın müşterek borçlu ve müteselsil kefaletiyle genel kredi sözleşmelerine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabı 06/12/2018 tarihinde kat edildiğini, bunun üzerine borçluya …. Noterliğinin 06/12/2018 tarihli, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, borçluya gönderilen hesap kat ihtarnamesine rağmen kredi borcunun ödenmemesi üzerine bu defa …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından borçlu aleyhine tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun borcun anlaşmaması ve anlaşmama son tutanağının düzenlenmesi üzerine işbu itirazının iptali davası açılması zorunluluğu doğduğunu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun haksız olarak takibe itiraz etmiş olması nedeniyle yasa gereği %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetini yargılama masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davacı yanın …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı süresinde itiraz ettiğini ve akabinde ise işbu davayı ikame ettiğini, söz konusu borç kati bir borç olmadığını, zira davacı yanın da dava dilekçesinde belirttiği üzere dava dışı borçlu olan … … Ltd. Şti. lehine bir kefaletten bahsedildiğini, dolayısı ile esasında müvekkilinin esas borcu doğuran kişi olmadığını, dava konusu icra takibinde süresi içerisinde itiraz edildiğini, geçerli bir kefalet sözleşmesi olmadan kefalet ilişkisinin varlığından söz edilerek başlatılan haksız icra takibi ve akabinde itirazları sonucu açılan davanın reddini talep ettiklerini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı…A.Ş tarafından, borçlu …, … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine 13.514,24 ₺ alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihi olan 21/02/2019 tarihinden itibaren %90,00 oranında faiz işletmek kaydıyla tahsili, gayri nakdi alacak olan 5.660,00 TL nin depo edilmesi talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de davacı ile dava dışı borçlu arasında akdedilen sözleşme uyarınca kararlaştırılan yetki şartının teselsül karinesi gereği kefili de bağlayacağından davalının anılan itirazı yerinde değildir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı banka kredi sözleşmesi ve ekleri dosyamız arasına alınmış; genel kredi sözleşmesinin incelenmesinden davacı ile dava dışı … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. Arasında 27/09/2017 tarihli ve 1.000.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, davalı …’ın ise sözleşmeyi yine 1.000.000,00 TL ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, dava dışı firma ile davalı ve yine dava dışı kefilin ödemede gecikmesi üzerine …. Noterliğinin 06.12.2018 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği görülmüştür. Davacının kredi sözleşmesi nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için dosya Bankacı Bilirkişi …’ya tevdii edilmiş, 02/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı bankanın takip tarihi itibariyle talep edeceği toplam alacak tutarının 3.176,56 ₺ olduğunu, dava konusu açıkta bulunan 3 çekin davacı bankaya iade edilmesi veya davacı banka tarafından garanti edilmiş olan güncel çek sorumluluk bedeli olan 6.050,00 ₺’nin ve takip talebinde depo edilmesi halinde talep edilen sorumluluk bedeli olan 5.660,00 ₺’nin bloke hesaplarda tutulmak üzere davacı banka hesaplarına yatırılmasını, davalı …’ın dava konusu Genel Kredi Sözleşmesi’nin 3.5 maddeleri kapsamında söz konusu nakdi borçlarının ödenmesinden ve çek sorumluluk bedellerinin depo edilmesinden iş bu GKS kapsamındaki kefalet bedeli kadar müteselsilen sorumlu olduğu şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı … İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalı …’ın ise bu sözleşmede kefil sıfatı ile yer aldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık anılan sözleşme uyarınca davalıların davacıya borçlu olup olmadığı ile bunun miktarı noktasındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinden, asıl alacak ile bu alacağın temerrüt ve takip tarihine kadar olan hesaplaması ve gayri nakdi alacak yönünden yapılan tespitler yasaya ve denetime elverişli kabul edilmiş ve mahkememizce de benimsenmiştir. Davacı bilirkişi raporuna beyanlarında, ödendiği tespit edilen faize ilişkin kısım yönünden itirazda bulunmuş ise de bu ödemelerin dosyaya yansıyan dekontlar ile sabit olması nedine ile dinlenebilirliği bulunmamaktadır. Davalı bilirkişi raporuna, müvekkilinin kefaletinin yasal şartları taşımadığı dışında bir itirazda bulunmamış olmakla rapor hesap yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmiştir. Genel kredi sözleşmesinde kefilin gayri nakdi alacaktan da sorumlu olacağı özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre davacının davalıdan, bilirkişi raporunda hesaplanan tutar kadar alacaklı olduğu mahkememizce de kabul edilmiştir. Davalı … kefalet gereği takip tarihi itibari ile hüküm altına alınan borcun tamamından, yine takip sonrası borcundan da ödeninceye değin kefalet limiti olan 1000.000,00 TL ye kadar nakdi ve gayri nakdi alacaktan sorumludur. Kefilin kefaletinin incelenmesinden TBK’ nun 589. Maddesinde yazılı şartların tamamına haiz olduğu belirlenmiştir. Bu bakımdan davalı itirazları yerinde görülmemiştir. Tespit edilen tutarın davalılar tarafından ödendiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Davalı yanca davacının kötü niyeti ispat edilememiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapığı itirazın kısmen iptaline; takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, 2.639,00 ₺ asıl alacak, 511,96 ₺ takip öncesi işlemiş faiz, 25,60 ₺ BSMV olmak üzere yekun 3.176,56 ₺ üzerinden asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen şartlar uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 635,31 ₺ İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Gayrinakdi alacak yönünden; tahsilde tekerrrür olmamak kaydı ile çek garanti tutarı olan 5.660,00 ₺’nin davalı tarafından davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, takip sırasında nakde dönüştüğü takdirde nakde dönüştüğü tarihten ödeninceye kadar yıllık %90 Temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak sureti ile devamına,
4-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Nakdi alacak yönünden alınması gereken 216,99 ₺ harç ile gayri nakdi alacak yönünden alınması gereken 59,30 ₺ harç olmak üzere toplam 276,29 ₺ den peşin alınan 163,22 ₺ harcın mahsubu ile bakiye 113,07 ₺’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.009,80 ₺’sinin davacıdan; 310,20 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Nakdi alacak yönünden davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.176,56 ₺ nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Gayri nakdi alacak yönünden davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00 ₺ maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 874,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 205,50 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
11-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 26/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır