Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/136 E. 2023/325 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/136 Esas
KARAR NO : 2023/325
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili’nin 25.02.2020 Tarihli Dava Dilekçesinde, Özetle; Davacı ile davalı arasında 06.01.2017 tarihinde süresiz “Sigorta Yapma ve Prim Tahsiline Yetkili Acentelik” sözleşmesi imzalandığını, davalının davacıya acentelik yapabilmesi için … Noterliğinin 06.01.2017 tarih ve … yevmiye numaralı acente vekâletnamesi ile gerekli yetkilerin verildiğini, davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirdiğini halde … Noterliğinin 16.01.2019 tarih ve … yevmiye numaralı Azil name ile sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini, fesihten önce davacıya hiçbir ihtarda bulunulmadığını, Davacının 06.01.2017-16.01.2019 tarihleri arasında başarılı acente performansı sergilediğini ve davalıya birçok yeni müşteri kazandırarak 5.025.694,56 TL poliçe düzenlediğini, davacının bu poliçeden sadece 505.153,96 TL ihtisal komisyonu aldığını, davalının haksız fesih yaptığını ve davacıya kar kaybı yaşattığını, Davadan önce kar kaybı alacağı ve portföy tazminatı için arabuluculuğa müracaat edildiğini, fakat anlaşmazlıkla son bulduğunu, davanın kabulünü, haksız fesihten ötürü davacının gelir kaybı için 5.000TL, portföy tazminatı için 5.0007L, toplamda 10.000TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınmasını, mahkeme masraflarının ve vekalet ücretini davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili’nin 30.05.2018 Tarihli Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacı tarafından delillerde gösterilen sözleşmenin 22. Maddesinde bir delil şartı akdedildiğini, bu delil şartına göre davalı defter, kayıt ve dokümanlarının delil olarak kabul edildiğini, davacının defter ve kayıtlarının incelenmesine ve sunulmasına muvafakat etmediklerini, davalı tarafa sadece dava dilekçesinin gönderildiğini, davacını mahkemeye sunduğu delillerin davalıya iletilmediğini, davalı ile davacı arasında yapılan sözleşmenin prim oranları tutmadığından dolayı feshedildiğini ve davacıya sözlü ve yazılı iletildiğini, sözleşme gereği davacının tazminat isteyemeyeceğini, davacının portföy tazminatı iddiasında Acentenin, davalının marka değeri ve sunmuş olduğu imkanlar dışında portföy oluşturabilmek için müşteriler nezdinde yapmış olduğu hususları ispatlaması gerektiğini, Davacının davalıya müşteri kazandırıp kazandırmadığının açıklığa kavuşturulmasını, davacının portföy tazminatının kabul edilmemesi gerektiğini, acentelik sözleşmesinin taahhütlerini yerine getirmediği içi feshedildiğini ve taahhüdün bulunduğu kas dask, bireysel ferdi kaza, mühendislik, sorumluluk, trafik ve yapancı sağlık branşl üretim yaptığını, Davacının iddia ettiği prim üretiminin ihale nedeniyle elde edildiğini ve ihaleyi davalının sunduğu şartlarla kazandığını, davalının tüm usul süre ve işlere uyduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
DAVA; alacak davasıdır. Uyuşmazlık davacı şirket ile davalı sigorta şirketi arasında cari acentelik sözleşmesinin fesih sebebinin haksız olup olmadığı, davacının kar kaybı ve portföy tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise bunun hesabı hususlarına dayanmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, dosya kapsamında oluşan tüm deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Bilirkişi heyeti S.M.Mali Müşavir …, … Hukuk Fak. Öğr. Üyesi … , Sigortacılık Uzmanı … tarafından hazırlanan 07/09/2020 tarihli raporu özetle; “, Davacı ve davalı tarafın 2018 yılı hesap dönemine ilişkin tutulması. Zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yetkili makamlarca zamanında yapıldığı tespit edilmiştir (bu anlamda genel olarak bkz: Prof. Dr. Sabih Arkan, Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2018, 24. tıpkıbasım, sh. 388 vd.) Somut çekişme, davacının portföy tazminatı ve gelir kaybı istemini içermektedir. Haklı nedene dayanan fesih hakkının kullanılmasına taraflardan birinin kusurlu davranışı sebep olmuşsa, diğer taraf sözleşmeyi feshetmek zorunda kalmışsa, bu sebeple giderim talep edebilir; ancak somut durumda davacı acente davalı yanca sözleşmenin haksız feshedildiği savında olduğuna göre iddia ve savunmalar ona göre değerlendirilmelidir. Sözleşmenin haklı bir neden olmaksızın ve üç aylık yasal ihbar öneline uymadan fesheden taraf, başlamış işlerin tamamlanmamasından doğan zararları isteyebilir. Bu ğınlamda, teorik manada acentelik sözleşmesi üç aylık önele uyulmadan feshedileh acente, TIK md. 121/4’e dayanarak, yoksun kaldığı ücreti karşı yandan isteyebilir. Bundan başka, acentenin faaliyeti sonucunda genişleyen müşteri çevresi ile sigorta şirketi (müvekkil) acentelik sözleşmesinin sona ermesinden sonra da ticari ilişkilerini devam ettirebilecek ve bu yolla ekonomik yarar sağlamayı sürdürecektir. Buna karşılık acente, kendisinin temin ettiği müşteriler ile işlem yapılmaya devam edildiği konstrüksiyonda, bu işlemler yapılmasınaî Tağmen ücret isteme hakkını kullanamayacaktır TTK 122 (sigo nteleri açısından bkz: Sigortacılık Kanunu md. 23/16) bu denkleştirmeyi düzenlemektedir, Somut durumda, davalının sözleşmeyi feshederken sonflut gerekçe göstermediğini, davacının sözleşmeye aykırı bir davranışını ortâya koymadığını, HMK 193/son hükmünün mülga HUMK 287/c.2 hükmünden farklı olarak, münhasır delil klozu olduğu hallerde dahi karşı yanın delil sunması imkânını açık tutan düzenlemesi karşısında, dava yanları arasındaki delil klozu da ona nazaran değerlendirilmek gerekeceğını, Davalının feshinin haklı fesih olmadığının, davacının talep edebileceği ve temel esası yukarıda özetlenen genel manada kar kaybı ve portföy tazminatı hesabı yapılması için *) davalının davacı tarafından davalı portföyüne kazandırılmış ve ilişki devam ederken poliçe kesilmiş müşterilerle ilişkisinin daha sonraki poliçe yenileme döneminde devam edip etmediğine dair kayıtlarını Mahkeme dosyasına sunması **) davacının davalının feshinden sonra başka bir sigorta şirketi ile ilişki kurup kurmadığı ve kurdu ise ne gelir elde ettiği hakkında beyanda bulunup buna dair münhasır belge sunması, bir başka sigorta şirketi ile acentelik ilişkisi kuramadı ise neden kuramadığına dair done ve izahat sunması halinde nihai kanaat bildirilmesi imkanı ortaya çıkacağını, ” mütalaa etmiştir.
İtirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş Bilirkişi heyeti S.M.Mali Müşavir … , … Hukuk Fak. Öğr. Üyesi … , Sigortacılık Uzmanı … tarafından hazırlanan ek raporu özetle; “Bilirkişi heyetinin,22/12/2022 tarihli ek raporunda, Mahkememizce 20.10.2020 tarihli Duruşma Tutanağında; “Davalı kayıtları üzerinde yerine inceleme Yapılması için yetki verilmiş olduğu” görülmüş ise de Dünya genelinde yaşanan ve Ülkemizi de etkileyen Coranavirüs (Covid-19) salgının yayılma hızı ve riskinin toplum sağlığı açısından yarattığı tehlike göz önüne alındığında ilgili belgelerin dosyaya sunulmasının daha sağlıklı olacağını belirtmiştir.
Bilirkişi heyetinin 01/03/2021 tarihli ek raporunda, Davalının feshinin haklı fesih olmadığının yüce Mahkememizce benimsenmesi seçeneğinde: Portföy tazminatı (denkleştirme) hesaplaması yapılırken acentenin faaliyet süresinin 5 yıldan az olması sebebiyle faaliyetinin devamı sırasındaki ortalaması alınmak suretiyle davalı tarafından davacıya 30.334,03TL denkleştirme/portföy tazminatı ödemesi gerektiği, yasada bu alana ilişkin yer verilen hususlara Kök rapor’da işaret edildiğini, Poliçe teklif işlemlerinin uygun sürede kurulduğuna dair somut belgenin sunulmaması nedeniyle kar kaybı/ücrete hak kazandıran işlemler açısından mali müşavir bilirkişi tarafından değerlendirme yapılamadığını, Sonuç olarak mahkememizin talebi doğrultusunda, daha önce dosyaya sunulu Bilirkişi Raporu (Kök Rapor) ile ayrıca ibraz edilen bilgi ve belgelerin yeniden incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda Kök Rapordaki görüşlerimizin özünün, bu aşamada da geçerli olduğu değerlendirildiğini,” şeklinde Sonuç ve kanaatine varıldığını mütalaa etmişlerdir.
6102 sayılı TTK’nın 122. Maddesi gereğince, acentelik ilişkisinin sona ermesinden sonra, bazı koşulların sağlanması halinde acente, müvekkilden denkleştirme tazminatı talep edeblir. Acentenin denkeştirme tazminatı talep edebilmesi için;
a)Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde etmeli;
b) Acente ücret isteme hakkını kaybediyor olmalı ve
c) Denkleştirme istemi somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde denkleştirme bedelinin ödenmesi hakkaniyete uygun düşmelidir.
Acentenin denkleştirme isteminde bulunabilmesi için sözleşmenin sona ermesinde kusurlu bulunmaması gerekir. (TTK122/3) Diğer bir deyişle müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde, taraflar arasında 06/07/2017 tarihinden fesih tarihine kadar süre gelen bir acentelik ilişkisi olduğu, bu ilişkinin davalı yanın fesih ihbarı ile sona erdiği anlaşılmıştır. Fesih ihbarı incelendiğinde davalı yanın fesih sebebini davacı yana bildirmediği görülmüş olmakla acentelik ilişkisi devamı boyunca da davacı acenteyi sözleşmeye aykırı tutum ve davranışları dolayısıyla ihtar ettiğini davalı yan ispatlayamadığından feshin haksız fesih olduğu, davacının fesihte bir kusuru bulunmadığı, bu nedenle de diğer koşulların sağlanması halinde denkleştirme bedeli talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde alanında uzman bilirkişiler tarafından inceleme yapılmış, davacı acentenin davalı müvekkil şirkete yeni müşteri kazandırıp kazandırmadığı, bu müşteriler sayesinde davalı şirketin önemli menfaat elde etmeye devam edip etmeyeceği, sözleşmenin sona ermesi sebebiyle davacının ücret hakkını kaybedip kaybetmediği hususlarında ayrıntılı inceleme yapılmış; davacının kazandırdığı müşteriler belirlenirken davacının kazandığı ihale sebebiyle davacı şirketle iş yapan müşteriler hakkaniyet gereği müşteri portföyünde değerlendirilmemiştir. Zira ihale sebebiyle sözleşme kurulan müşterilerin kazandırılması için davacı yanın ayrı bir çaba sarf etmesine gerek kalmamış, ihale sebebiyle bu müşteriler davacı acente ile sözleşme kurmuştur.
Bilirkişiler tarafından ” Portföy tazminatı (denkleştirme) hesaplaması yapılırken acentenin faaliyet süresinin 5 yıldan az olması sebebiyle faaliyetinin devamı sırasındaki ortalaması alınmak suretiyle davalı tarafından davacıya 30.334,03T1L0 denkleştirme/portföy tazminatı ödemesi gerektiği,” mütalaa edilmiş olmakla bu hesabın usul ve yasaya uygun olduğu, yerleşik yargı içtihatlarına uygun şekilde hazırlanan raporun yargısal denetime elverişli olduğu anlaşılarak hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmesi neticesinde davacının, acentelik ilişkisinin sona ermesi sebebiyle kâr kaybına uğradığı yönündeki iddialarının ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Acentelik ilişkisinin kendine özgü yapısı gereği, davacının acentelik ilişkisi devam ederken davalı müvekkiline müşteri kazandırmak adına harcadığı çaba ve emeğin karşılığı olarak ücret hakkını kaybetmesi ve fakat davalı müvekkilin davacı yanca kazandırılan müşterilerle iş yapmaya devam ediyor olması sebebiyle önemli menfaat elde etmeye devam edecek olması sebebiyle davacı yanın portföy tazminatı talepleri TTK 122. Maddesi gereğince yerinde görülmüş, 30.334,03TL tazminatın dava tarihi olan 25/02/2020 tarihinden itibaren (davacı yanca davalının daha önceki bir tarihte temerrüde düşürüldüğü ispat olunamamıştır) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, Davacının gelir kaybı talepleri yönünden ise ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davacının portföy tazminatı talebinin KABULÜ ile, 30.334,03TL tazminatın 25/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacının gelir kaybı yönünden talepleri bakımından ispatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.072,11TL harçtan peşin alınan 170,78TL + 1.120,00 TLıslah harcı olmak üzere toplam 1.290,78TL harcın mahsubu ile bakiye 781,33TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40TL başvurma harcı, 170,78TL peşin ve 1.120,00TL ıslah harcı, 2.700,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafı 180,20TL olmak üzere toplam 6.925,38 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 5.955,82TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacının üzerine bırakılmasına,
4-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 5.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin kabul ve red oranına göre; 1.122,00 TL’lik kısmının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 198,00 TL’lik kısmının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, … Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır