Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/129 E. 2021/971 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/129 Esas
KARAR NO : 2021/971

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2020
KARAR TARİHİ : 27/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 21/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Takibe konu borç müvekkilinin kesmiş olduğu 28/08/2018 tarihli ordino bedelli faturalarına dayandığını, … Senetlerine de görüleceği üzere müvekkil şirket tarafından gerçekleştirilen taşımaya ilişkin ordino bedelleri davalıya fatura edildiğini, bahse konu faturalar davalıya tebliğ edildiğini, yasal süresinde itiraz edilmediğini ve faturaların yasal sürede kesinleştiğini, tarafların ticari defterlerine işlendiğini, davalıya Sarıyer … Noterliğince keşide edilen 08/11/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile bir kısım faturalar için iade faturası kesilerek müvekkil şirkete gönderildiğini, fakat bahse konu iade faturalarına müvekkil şirket tarafından yasal sürede itiraz edildiğini, iade faturaları Mersin … Noterliğince keşide edilen 16/11/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ekinde davalı şirkete geri iade edildiğini, faturalara konu olan borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile takibe başlatıldığını, davalı başlatılan icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek, itirazın iptalini,… takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 23/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Takip dayanağı olan üç tane faturaya süresi içinde noter vasıtasıyla itiraz edildiğini, davacı şirket öncesinde…döneminde taraflar arasına var olan anlaşmaya aykırı hareket etmeye başladığını, davacı şirket taşıma yaptığı paket sayısı arttıkça düşen birim fiyatı dikkate almadan fatura düzenlemeye başladığını, iş akdini başında 1 palet taşıma fiyatı 130 Euro karşılığı TL 24 palet fiyatı 2.800 Euro karşılığı TL iken daha sonra anlaşması ile 1 palet taşıma fiyatı 120 Euro karşılığı TL, 24 palet fiyatı 2.700 Euro karşılığı TL olarak ödendiğini, davacı firma yasal olarak alınması mümkün olmayan ordino bedeli adı altında fatura düzenlendiğini, ordino tahakkuku yasal olarak mümkün olmadığını, sözleşme uyarınca müvekkil şirket üzerine düşen tüm ödeme yükümlülüklerin itam ve zamanında yerine getirdiğini, dava konusu faturaların içeriğini ordino bedelleri oluşturduğunu, konşimentonun bir taşıma enedi olduğunu ve nakliyecinin alıcısına teslim etmek üzere satıcıdan teslim aldığı malın nakliyecinin kötü niyetinden başına bir şey gelirse nakliyeci satıcıya karşı sorumluluğunu belirten bir senet olduğunu, haksız ve kötü niyetli davanın reddini, haksız ve kötü niyeti olarak yapılan icra takibi nedeniyle davacının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 15/06/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı Takip dayanağı olan 3 adet faturaya süresi içerisinde itiraz edildiğini, ancak bahse konu faturaların davalıya tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini ve kesinleştiğini, tarafların ticari defterlerine işlendiğini, müvekkil şirketin … şirketini satın alması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ticaret sicil kayıtları incelendiğinde şirket devri veya satın alma durumunun olmadığının görüleceğini, davaya konu faturaların taşıma bedeline değil ordino bedeline ilişkin olduğunu, davalının gümrük işlemlerine karşılık işlem bedeli olarak ordino ücreti adı altında yasal dayanağı olmayan bir ücret tahsil edildiğini, taşıma işlemini sonlandırmak için zorunlu bir işlem olan bu işlem için ücret alınmasının mümkün olmadığını, nakliye ücretinin zaten ödendiğini, nakliye ücretinin 2. Kez alındığını, ordino ücreti uygulamasının dünyada olmadığını, ordino uygulamasının ülkemize has fiili bir uygulama olduğunu davalı tarafın bizzat ikrar ettiğini, ordino veya yük teslim formunun gümrük mevzuatı ve süreçleriyle ilgili olmadığını, uluslararası taşımacılık işinin sonlanmasıyla ilgili bir belge olduğunu, bu nedenlerle davalının yükü teslim alınırken ordino bedeline itirazı etmediği ordino bedeline itirazının yersiz ve haksız olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER:
-Taşımacılık Uzmanı …, Mali Müşavir…ve Gümrük Müşaviri… tarafından hazırlanan 01/03/2021 tarihli bilirkişi kök raporu, 17/08/2021 tarihli bilirkişi 1.ek raporu ve 08/12/2021tarihli bilirkişi 2.ek raporu,
-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının … A.Ş olduğu, borçlusunun…Ltd. Şti. olduğu, takip konusu alacak miktarının 3.313,62TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 03/12/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 04/12/2018 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
Ordino, emtianın teslimi için gerekli olan bir belge olup, 4458 sayılı Gümrük mevzuatında yer almamaktadır. Bu mevzuata göre; gümrük idareleri taşınan yükün fiziki teslim yükümlüsü değildir. Buna rağmen uygulamada; bu belgeler ulusal ve uluslararası taşımacılıkta yüklerin teslimi için geçerli belgelerdir.
Nitekim Yargıtay 11.HD’nin 2015/7168 Esas ve 2016/1460 Karar sayılı ilamında: “…ordinonun, taşıyıcı tarafından düzenlenmekte olup, gümrük tarafından herhangi bir ücret alınmadığı, ordino karşılığı ücret alınmasının Türkiye’de alışılmış ve kabul edilmiş bir gelenek olup, somut olay yönünden davacı taşıyıcının İtalya’dan 10 adet araç ile getirdiği yüke ilişkin ordino ücretinin sözleşmede kararlaştırılmamış dahi olsa davacı taşıyıcıya ödenmesi gerektiği…” belirtilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Taşımacılık Uzmanı …, Mali Müşavir … ve Gümrük Müşaviri… marifetiyle hazırlanan 08/12/2021tarihli bilirkişi 2.ek raporunda özetle; “… Takibe konu olan 28.08.2018 tarihli ve…,…, …atura numaralı üç adet faturanın 28.08.2018 tarihinde davalı ve davacı tarafın yasal defterlere kaydedildiği, 05.11.2018 tarihinde davalı … tarafından …, …, … fatura numaraları ile 3 adet fatura için iade faturaları düzenlendiği ve bu üç faturayı her iki tarafında yasal kayıtlarına aldığı, 12.11.2018 tarihinde davacı tarafından …, …, …konu olan ve tekrar düzenlenen 3.313,62TL tutarındaki 3 adet faturaları davalı tarafından yasal kayıtlara alınmadığı, davacının kayıtlarına aldığı, söz konusu faturaların e-temel fatura olduğu ve faturanın alıcıya iletildiği tarihten itibaren 8 günlük süre içinde itiraz işleminin gerçekleştirilmesinin zorunlu olduğu, ancak davalı … tarafından söz konusu faturalara iade faturası kesilmediği, itiraz edilmediği, Taşıyıcı/ Taşımacıların ordino, yük teslim talimat formu, yük teslim belgesi veya orjinal konişmento ya da etiketli konişmento gi isimler altında hazırladıkları belge ve verdikleri hizmet karşılığı gerekli olan giderleri isteyebileceği…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve takibin devamı yönünde karar verilmiş, ayrıca davacı tarafça, davalının itirazının iptali ile takibin devamı yanı sıra davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinden bahisle takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep edildiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacağın %20 si olan 662,72TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 226,35TL harçtan peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 171,95TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40TL başvuru harcı, 54,40TL peşin harç, 2.400,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 745,00TL olmak üzere toplam 3.253,80TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.313,62TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/12/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır