Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/126 E. 2021/80 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/126 Esas
KARAR NO : 2021/80

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin bu ticari ilişki neticesinde 7.923,73 TL alacağının oluştuğunu, ancak davalı şirketin bu borcunu ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, ancak bu başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, arabulucuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayıl dosyasına yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 18.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacının yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarını yapıldığını, dolayısıyla yasal defterlerinin davacının lehine delil olarak kullanılabileceğini, davalı şirketin yasal deftelerini beyan etmediğini, davacının yasal defterleri ve dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgelere dayanarak yapılan incelemede davacının icra tikibi olan 19.09.2019 tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olduğu alacak tutarının 7.923,74 TL oluduğnu ilgili alacağın davacının takip tutarı ile uyumlu olduğunu, davacının talep ettiği faiz oranın mal ve hizmet tedarikinde alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranından düşük olması nedeniyle bağlılık ilkesi gereğince takip tarihinden itirabaren %19,5 avans faiz oranı üzerinden hesaplama yapılabileceğini, , ” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davalı tarafça 25/12/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulmuş, beyanda davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, faturaların müvekkiline tebliğ edilmediği, davalının ticari defterlerinin incelenmediği belirtilmiştir. raporun hatalı olarak dğzenlendiğini, heyetin raporda yetkisiz temsil hususuna ilişkin değerlendirme yapmadığını, davacının ve dava dışı …’in 100.00,00 Euro’ya kadar işlem yapmaya yetkili olduklarını, bu miktarın bir üst sınır miktarı olduğunu, dava konusu kredi sözleşmesinin bu üst sınırı aştığını bu nedenle şirketin bu kredi sözleşmesinden sorumlu olmayacağını, yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğinin ifade etmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirketçe davalı şirkete teslim edilen emtiaların iade edilip edilmediği, davalı şirketin edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatlarının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, faize ve asıl borca dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 20/10/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına, ihtarın davalıya tebliğine karar verilmiş ve davalıya ihtar duruşma tutanağının tebiği ile gerçekleştirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, dava konusu alacağın cari hesaptan kaynaklandığı görülmüştür. malların davalıya teslimine ilişkin herhangi bir itiraz bulunmadığı, davalı tarafça malın alınmadığına dair herhangi bir belge sunulmadığı gibi iadeye ilişkin bir savunma da ileri sürülmemiştir. Hal böyle iken davalı tarafın cari hesap dolayısıyla davacıya 7.923,73 TL borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacı ile aralarında ticari ilişki bulunmadığı iddia edilmiş ise de, davacının borca itiraz dilekçesinde buna ilişkin bir beyanda bulunmamış olması, cari hesap özetinde…adlı şahısça davalı adına davacıya banka kanalıyla ödeme yapıldığının anlaşılması, davalı vekilince sunulan vekaletnameden … adlı şahsın davalı şirket yetkilisi olduğunun anlaşılması nedeniyle bu savunmaya itibar edilmemiş ve bu hususta ayrıca araştırma yapılmasına gerek görülmemiştir.
Böylece davacının üzerine düşen ispat koşulunu ifa ettiği anlaşılmış, kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde davacının alacağının kayıtlı olduğu görülmüş, usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça ticari defterler sunulmadığından davacının defterlerine itibar edilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,
2- İtiraz haksız ve alacak likit olduğundan takdiren hükmolunan alacağın %20 si nispetinde hesaplanan 1.584,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 541,26-TL harçtan peşin alınan 95,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 445,56-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 95,70-TL peşin harç, 800,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 103,50-TL olmak üzere toplam 1.053,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 02/02/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.