Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2021/844 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/125 Esas
KARAR NO : 2021/844
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, Müvekkilinin İstanbul, … İlçesi, … mahallesi … ada … parselde kayıtlı … bağımsız bölüm numaralı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın … tarafından 22.03.2016 tarihinde müvekkiline devredildiğini, dava dışı … ile … İnşaat arasında 31.12.2013 tarihinde Konut Satım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye istinaden bahse konu taşınmazın teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, 31.12.2013 tarihinde sözleşmeye konu işler tamamlandığında … ‘ya 345,000 TL+ KDV ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, sözleşmede kararlaştırılan bedelin tamamı olan 365.071,-TL’nin müvekkilince …’ya ödendiğini ve sözleşmedeki yükümlülüğün yerine getirildiğini, … ve … Kiralamanın tesis ettiği ipoteklerin tamamının satış sözleşmesi tarihi olan 31.12.2013 tarihinden hatta taşınmaza ilişkin tüm borcun ödenmesinden ve taşınmazın müvekkiline fiilen tesliminden sonra tesis edildiğini, müvekkil şirketin ne … … ‘ya ne de …’a ve … Kiralamaya hiçbir borcunun olmadığını, …’nın müvekkiline ait taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığını bilen davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmadığını, ipoteğin paraya çevrilmemesi ve müvekkil aleyhine takip başlatılmaması ve başlatılan takiplerin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini beyanla, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahküm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil banka ile (dava dışı) …-… arasında ticari bir ilişki olduğu, 27.09.2016 tarihinde 750.000.000 TL tutarında yatırım kredisi kullandırıldığı, …’nın sözleşmesel yükümlülüğün ise ödemeleri vadesinde yapmak ve tüm kredi süresi boyunca teminat koşullarını yerine getirmek olduğu halde bu edimlerin yerine getirilmediği, teminat şartları kapsamında müvekkil banka lehine 1. Derecede ipotek tesis edildiği, akabinde ise Eylül 2017’de kat irtifakının tesis edilmesi üzerine müvekkili banka lehine kurulu olan ipoteğin KMK’nun 13. Maddesi gereği bağımsız bölümlerin üzerine aktarıldığı, dava dışı …’nın ipotek dışındaki teminat yükümlülüklerinden olan kredinin kalan anapara, faiz-BMV toplamının % 20’sini karşılayacak kadar nakit teminatı ve inşaatın kalan harcama tutarının %50’sini nakit olarak bulundurmak, satışlardan kaynaklanan yetkili hamili olduğu senetleri usuli işlemleri yerine getirmek suretiyle müvekkil bankaya teminat vermek, başka bankada olanları getirmek ve söz konusu senet bedellerinin müvekkili bankaya ödenmesini sağlamak, satış tahsilatları ile müvekkil bankaya kredi ödemelerini yapmak sorumluluğuna rağmen dava dışı firmanın 27.12.2017 tarihi itibarıyla gerek kredi ödemelerini yapmak gerekse teminat şartlarını sağlamak yükümlülüklerini ifa edememe durumuna düştüğü, müvekkili banka ile dava dışı firma arasındaki anlaşma gereğince dava dışı firmanın müvekkil bankaya sağlayacağı teminatlar olan ipotek, nakit bloke, satışa konu senetlerin müvekkil bankaya devri ile satış bedellerinin müvekkil bankaya aktarılmasında ibaret olduğu, firmanın ise tüm kredi vadesi boyunca bakiye kredi borcunun %20’si kadar nakit blokaj tutacağı, bu tutarı aşan kısmı protokolde belirtilen şartlarda inşaat harcamalarında kullanılacağı, …’nın satışını yaptığı taşınmazlardan ödemeleri tamamlanan ve bedelleri diğer bankalara aktarılan alıcıları müvekkil bankaya bildireceği, müvekkil bankanın teminat şartlarının sağlanmış olması kayıt ve şartıyla ödemesi müvekkil bankaya tamamlanan söz konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin müvekkil banka tarafından fek edileceği, buna karşın dava dışı …’nın söz konusu satışlara konu ödemeleri müvekkili bankaya getirmediği gibi taşınmazların alıcılarına müvekkil bankaca ödemelerin … nezdindeki hesaplara yapılması gerektiği yönünde ihtara rağmen, …’nın kötü niyetli olarak alıcıları yönlendirmek suretiyle tahsilatların başka bankalar üzerinden gercekleşmesini sağladığı ve … hesaplarına ödeme vapmalarının enaellendiği, kredi veren müvekkil bankanın en önemli güvencelerinden biri olan söz konusu tahsilatlardan yoksun kalındığı, bu durum karşısında … tarafından ödenmeyen ve takip hesaplarına intikal eden kredinin teminatı olarak müvekkil bankanın elinde sadece taşınmaz ipoteklerinin kaldığını, ipoteğin ancak teminat altına aldığı borç sona erdiği takdirde terkin edilebileceğini belirterek, esasa ilişkin diğer itirazları kapsamında haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini talep etmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler, tapu kayıtları ve ipotek senetleri dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Mahkememizce bilirkişiden alınan raporda; davaya konu ipoteklerin davacıya yapılan satıştan önce konu edildiği ve dava dışı …’nın tüm borçlarının teminatını oluşturduğu, dava tarihi itibariyle de dava dışı şirketin davalıya borçlu olduğu, ipoteğin fekkinin şartlarının oluşmadığını bildirmiştir.
Rapora yönelik itirazlar mahkememizce reddedilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı tarafça satın alınan taşınmazlar üzerinde davalı lehine konulmuş olan ipoteğin karşılıksız olduğundan bahisle menfi tespit istemine ilişkindir.
Celp edilen tapu kayıtlarının incelenmesinde dava konusu taşınmazın davacı tarafça 20/06/2019 tarihinde dava dışı … şirketinden satın alındığı, taşınmaz üzerinde daha önceden davalı ile eski malik arasında 25/10/2016 ve 02/11/2018 tarihlerinde yapılan sözleşmeler uyarınca ipotek konulduğu, ipoteğin konulduğu tarihte davacı lehine herhangi bir satış vaadi sözleşmesi kaydının da bulunmadığı, davacının taşınmazı bilerek ipoteklerle birlikte satın aldığı, davalı bankanın taşınmazın devri dolasıyla ipotek hakkında vazgeçtiğine dair bir bildirimininde bulunmadığı, bu durumda devralanın ipoteğin kaldırılması talebinin yersiz olduğu, davanın bu nedenle reddi gerektiği vicdanı kanaat hasıl olduğu ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının sübuta ermediğinden REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30TL karar harcının, 6.234,51 TL peşin harçtan mahsubu ile ‭6.175,21‬ TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 34.004,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır