Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/123 E. 2020/404 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/123 Esas
KARAR NO : 2020/404

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu hakkında toplam 4 adet ve 400.000,00 TL bedelli bonolar için … 14. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile yapılan ilamsız takibe, borçlu tarafta itiraz edildiği, süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, itirazın taraflarına tebliğ edilmediği, taraflar arasındaki temel ilişkinin borç ilişkisi olduğu, zamanaşımına uğramış bononun temel ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu belirtilerek, davalının itirazın iptaline, alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ancak yasal süre içinde cevap dilekçesi ibraz edilmemiştir.
… 14. İcra Müdürlüğünün davaya konu … E. sayılı dosyası incelendiğinde: Davacı tarafından davalı aleyhine 30/09/2012 , 30/10/2012, 30/11/2012 ve 30/12/2012 tarihli 4 adet, toplam 400.000,00 TL bedelli bonoya dayanılarak, ilamsız icra takibi yapıldığı, toplam takip miktarının işlemiş faiz ile birlikte 602.043,84 TL olduğu, davalı borçlunun 03/07/2018 tarihinde takibe ve tüm ferilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Davanın ilk açıldığı … 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında; “her ne kadar takibe konu edilen bonoların zamanaşımına uğradığı ve yazılı delil başlangıcı sayılması gerektiği beyan edilerek mahkememizde dava açılmış ise de kambiyo senetleri ve zamanaşımına ilişkin hükümlerin 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı alacak talebinin 6102 sayılı TTK.’nun 732. maddesinde düzenlendiği, kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davalarının, mutlak ticari dava olduğu, kambiyo senedinin zamanaşımına uğramış olmasının bu niteliği değiştirmeyeceği, davacı tarafın dava konusu bonolara yazılı delil başlangıcı olarak dayandığını ileri sürerek işbu davayı açmış bulunduğunu iddia ve beyan etmesi karşısında, bonoların zamanaşımına uğrayıp uğramadığını, zamanaşımına uğramış bir bononun yazılı delil başlangıcı sayılıp sayılmayacağı hususlarının takdiri ve değerlendirme görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, 6102 Türk Ticaret Kanunu’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca, ticari davalara bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, anılan Kanunun 4.maddesinde taraflardan biri tacir olmasa bile bu Kanunda düzenlenen hususlara ilişkin davaların ticari dava sayıldığının açıkça hükme bağlanmış olduğu anlaşılmakla zamanaşımına uğramış bonolar ile ilgili TTK hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerektiğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun 4 ve 5. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gelmiş ve yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir.
Taraflara tebligat yapılmış ve duruşma icra edilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, zamanaşımına uğramış ve kambiyo vasfını yitirmiş olduğu bildirilen bonolara dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 27 asliye hukuk mahkemesince, davanın TTK’nın 732. Maddesine dayalı sebepsiz zenginleşme davası olduğu değerlendirilerek Asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ise de, mahkemenin bu değerlendirmesi yanılgılı olup yasayla örtüşmemektedir.
TTK’nın 778. Maddesinde; Bononun niteliğine aykırı düşmedikçe, Ödememe hâlinde başvurma haklarına dair 713 ilâ 727 ve 729 ilâ 732, Zamanaşımına dair 749 ilâ 751 maddeler hükümleri bonolar hakkında da geçerlidir.
TTK’nın 749. Maddesi uyarınca; Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Hamilin, cirantalarla düzenleyene karşı ileri süreceği istemler, süresinde çekilen protesto tarihinden veya senette “gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Bir cirantanın başka cirantalarla düzenleyen aleyhine ileri süreceği istemler, cirantanın poliçeyi ödediği veya poliçenin dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar.
Aynı yasanın 732. Maddesinde ise; Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar. Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir. Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez. Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.
Görüldüğü gibi asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu sebepsiz zenginleşme davası; bononun vadeden itibarın işleyen 3 yıllık zaman aşımı sonrasındaki 1 yıllık sebepsiz zenginleşme davası olup, bu davada ıspat yükü borçludadır.
Oysa somut olayda son senetten itibaren 3+1 yıllık süre 30/12/2016 olup, TTK’dan kaynaklanan sebepsiz zenginleşme davası süresi geçmiştir.
İcra takibi 25/06/2018 olup, davacının anlatımlarından anlaşıldığı üzere, talebini borçlar kanununda düzenlenmiş genel sebepsiz zenginleşmeye dayandırmaktadır. Bu durumda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2019/1079 Esas ve 2419 Karar sayılı ilamında da bu husus vurgulanmıştır.
Bu durumda mahkememiz görevsizdir. Görev kamu düzenine ilişkin olup resen değerlendirilmesi gerektiğinden aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, niteliği itirbariyle genel yetkili mahkemede görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine,
2-Dosyanın görevli … 27. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Karar istinaf edilmeden kesinleştiği takdirde yargı yeri tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk dairesine gönderilmesine,
4-Görevli mahkeme belirlendikten ve taraflara tebliğ edildikten sonra iki haftalık yasal sürede gönderme talep edilmemesi halinde dosya üzerinden açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
5-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Üye …
e-imzalıdır.

Katip …
e-imzalıdır.