Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/113 E. 2020/690 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/113 Esas
KARAR NO : 2020/690 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili… T.A.Ş. İle …Ltd. Şti.’nin asıl borçlu, …’ın ve …’ın müşterek borçlu kefil sıfatıyla imzaladığını, 28.02.2018 tarih, 2.000.000,00-TL bedelli, Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kendilerine Ticari Krediler kullandırıldığını, borçluların Genel Kredi Sözleşmesi gereğince edimlerini yerine getirmediklerini ve sözleşmenin ilgili maddeleri gereğince kredi alacaklarının muaccel hale geldiğinden kredi hesabı kat edilerek Gebze …Noterliğinden muhtelif tarihlerde ihtarname keşide edildiğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, davacının taraflar arasındaki sözleşme gereği kendi edimini yerine getirerek borçlulara kredi/krediler kullandırdığını, davalı borçluların ise kullandığı kredileri sözleşmeye aykırı bir şekilde geri ödemediğini, müvekkili ile borçlular arasında imzalanan sözleşmeler ve taahhütname uyarınca borçlu taraflara krediler kullandırıldığını, kredinin geri ödemesi zamanında yapılmadığını, bu nedenlerle; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin takip taleplerindeki şartlarla aynen devamına, kötü niyetli davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, vekalet ücreti ve dava giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kredi taksitlerini en son güne kadar düzenli olarak ödediğini, …A.Ş tarafından müvekkilin hesabı derhal kat edildiğini ve müvekkilinin zor duruma düşürüldüğünü, müvekkil şirket davacıya olan taksitini vadeden kısa bir süre sonra ödemesine rağmen haksız olarak taraflar arasındaki kredi sözleşmesi kat edildiğini, müvekkilinin zor duruma düşürüldüğünü, iş yapamaz hale getirildiğini, davacı müvekkilinin bir tek taksiti geciktirir geciktirmez hesap kat edildiğini, ihtiyati haciz kararı aldırılarak müvekkilin tüm mal varlıklarına ve hesabına haciz konulduğunu, müvekkilinin çalışamaz hale geldiğini, ayrıca davacının kredi riskleri ipotekle teminat altına alındığından paraya çevrilmesinin de istenildiğini, davacının davasının haksız ve kötüniyetli olduğunu, kanuna ve hukuka aykırı olarak hesaplar kat edildiğini, istenen faizin çok fahiş olduğunu, faize de itiraz ettiklerini, bu nedenlerle, davacının davasının reddine, haksız icra takibi nedeniyle %20 icra tazminatına karar verilerek, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddelerince iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlular …, … ile … aleyhine 20,981,97 TL asıl alacak, 1.884,36 TL işlemiş faiz, 339,48 TL masraf alacağı, 94,23 TL BSMV olmak üzere yekün 23.300,04 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,30(yıllık) oranında faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçluların borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlışılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davacı banka kredi sözleşmesi ve ekleri dosyamız arasına alınmış; genel kredi sözleşmesinin incelenmesinden davacı ile davalı…Ltd. Şti.’ nin asıl borçlu, diğer davalıların ise kefil oldukları 28.02.2018 tarihli ve 2.000.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi bağıtladığı, davalının ödemede gecikmesi üzerine 04.10.2019 tarihinde hesap kat edilmiştir. Davacının kredi sözleşmesi nedeni ile davalılardan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.

Mahkememizin 18/06/2020 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın bankacı bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, resen görevlendirilen bankacı bilirkişi… 02/11/2020 tarihli raporunda özetle; “…davacı … TAŞ. Topçular Şubesi ile Davalılardan..Ticaret Limited Şirketi arasında akdedilen 28.02.2018 tarih, 2,000.000TL tutadı Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak davalı şirkete ticari artı para (kredili mevduat hesabı) açıldığı, söz konusu sözleşmede diğer davalılar … ve …’ın Müteselsil Kefil sıfatıyla aynı miktar dahilinde imzasının bulunduğu, davacının icra takip talebinde temerrüt faizi talep etmemesi nedeniyle, davacı talebine bağlılık ilkesinden hareketle temerrüt faiz hesaplaması yapılmadığı, davacı-alacaklı Bankanın talep edeceği Ticari Artı Para (Kredili Mevduat Hesabı) alacak tutarının 23.155,19-TL olduğu, Kredili Mevduat Hesabı Asıl Alacak tutan olan 20.899.25-TLye takip tarihinden itibaren TCMB tarafından ilan edilen oran/ar üzerinden Temerrüt Faizi talep edebileceği, dava konusu, akdedilmiş olan Genel Kredi Sözleşmesinin hükümleri kapsamında söz konusu Ticari Artı Hesap Borcunun ödenmesinden; davalılardan…Ltd. Şti.’nin, asıl borçlu sıfatıyla, davalılardan … ve …ın ise; sözleşmenin Müteselsil Kefilin sorumluluğunu düzenleyen 3.5.1 Maddesi kapsamında söz konusu nakdi borçlann ödenmesinden asıl borçlu ile bittikte müteselsiten sorumlu oldukları…” mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık anılan sözleşme uyarınca davalıların davacıya borçlu olup olmadığı ile bunun miktarı noktasındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi hesaplamasında neredeyse davacı alacağı ile aynı tutarda hesaplama yapmış, davacının fazla talep yönündeki basit hesap farklılığı açıklanmıştır. Bankacı bilirkişinin 30/10/2020 tarihli raporu mahkememizce de benimsenerek hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davalılar genel kredi sözleşmesi uyarınca raporda belirtilen tutar üzerinden davalıya borçludur. …Ltd. Şti.’ nin asıl borçlu olduğu kredi sözleşmesinde diğer davalılar Hatun ve … ise müşterek borçlu müteselsil kefildirler. Davalılar Hatun ve Kadir, diğer davalının 2.000.000,00TL lik kredili mevduat hesabına aynı miktar ile kefildirler. Davalı kefillerden alınan kefalet Borçlar Kanunu’nun aradığı yasal şartlara haizdir. Her ne kadar davalı tarafından ticari defterleri incelenmeden karar verildiği yönünde rapora itiraz edilmiş ise de davacı ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca çıkacak uyuşmazlıklarda davacı bankanın kayıtlarının delil olarak kabul edileceği, ayrıca davalıya delillerini sunmak üzere kesin süre verilmesine ve yasal sonuçların ihtar edilmesine karşın ticari defterlerini sunmaması dikkate alınarak bu itirazı dikkate alınmamıştır. Hesabın kat edilmesinden sonra da dosya borcu davalı yanca ödenmemiştir. Bunun aksi davalı tarafça ortaya konulmadığı gibi, dosyaya ödeme belgesi veya borcu sona erdiren başkaca bir kayıt da sunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalılar Hatun ve … takipten önce temerrüde düşürülmediğinden anılan davalılar takip öncesi işlemiş faizden sorumlu tutulmamıştır. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmiş, öte yandan davacının kötü niyeti ortaya konulamadığından davalının bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 20.899,25 TL asıl alacak, 1.825,20 TL takip öncesi işlemiş faiz, 91,26 TL BSMV ve 339,48 TL masraf olmak üzere yekün 23.155,19 TL üzerinden (borçlular Kadir ve … yönünden 20.899,25 TL asıl alacak ve kefalet limiti ile sınırlı olarak) asıl alacağın takip tarihinden itibaren TCMB Bankasınca belirlenenecek temerrüt faizi uygulanmak sureti ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20 si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 1.581,73-TL karar ve ilam harcından, 279,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.302,03 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 279,70 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 334,10 TL harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800 TL bilirkişi ücreti, 146 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 946 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 944,17 TL nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
9-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 2,63-TL’sinin davacıdan, 1.357,37- TL sinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.24/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır