Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/112 E. 2021/17 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/112
KARAR NO : 2021/17

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 18/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı arasında konusu LPG ikmal ve ariyet tesis ve teslimine ilişkin sözleşmenin akdedildiğini, zamanla davalının sözleşmeden kaynaklanan borçlarını müvekkiline gecikmeye ve ödememeye başladığını, müvekkili şirket yetkililerince ihtar edilmesine rağmen davalının bayilikten kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalının ödemediği muaccel borç için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamını, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını, yargılama, harç ve masrafları ile ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememiz mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 08/12/2020 tarihli raporda özetle, davacı tarafından dosyaya sunulu taahhütnamelere göre davalı tarafından depozito bedeli ödenmeksizin ariyet olarak teslim alınan LPG tüp adedinin 24 adet olduğu, bu tüp adetlerini davalı tarafından davacı yana sözleşme bitiminde iade edildiğine dair bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı tarafından inceleme sırasında sunulmuş davalı tarafa 16/03/2017 tarihinde mail ile gönderilmiş ihtarnamede, davacıya günü gelmiş ödenmemiş 4.080,00-TL’nin mektubun tebliğini takip eden 7 gün içinde belirtilen banka hesabına ödenmesinin ihtar edilmiş olduğu tespit edildiği, davalı tarafından işbu ihtarnameye cevap niteliğinde bir belgeye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davacı yan lehine karar alınması halinde, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 27/11/2017 tarihinden itibaren 4.080,00-TL’lik asıl alacağa, işleyecek yıllık %9,75 avans faizi talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından herhangi bir itiraz dilekçesi sunulmamıştır.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı şirketçe davalı şirkete teslim edilen emtiaların iade edilip edilmediği, davalı şirketin edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatlarının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, faize ve asıl borca dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 25/09/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına, ihtarın davalıya tebliğine karar verilmiş ve davalıya ihtar duruşma tutanağının tebiği ile gerçekleştirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, taraflar arasında likit petrol gazı alım satımına dair ilişki olduğu, dava konusu alacağın davalıya teslim edilen tüplere ilişkin ariyet bedellerinden kaynaklandığı, davacı tarafça davalıya toplam 24 adet çeşitli ebatlarda tüp teslim edildiği, bu tespit edilen tüplerin davalı tarafça davacıya iade edildiğine dair dosyaya yansıyan herhangi bir belge sunulmadığı gibi iadeye ilişkin bir savunma da ileri sürülmemiştir. Hal böyle iken davalı tarafın bu ariyet bedelleri dolayısıyla davacıya 4.080,00 TL TL borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Böylece davacının üzerine düşen ispat koşulunu ifa ettiği anlaşılmış, kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde davacının alacağının kayıtlı olduğu görülmüş, usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça ticari defterler sunulmadığından davacının defterlerine itibar edilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile
A. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Es sayılı takibine vaki itirazın; İPTALİNE; takibin kaldığı yerden DEVAMINA
B-Alacağın likit ve itirazın haksız olması nedeniyle takdiren %20 üzerinden hesaplanan 816,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 278,70-TL harçtan peşin alınan 69,68-TL harcın mahsubu ile artan 209,02- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

3-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 69,68-TL peşin harç, 700,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 90,00-TL olmak üzere toplam 914,08-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
-Hazineden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00-TL davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır