Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/104 E. 2022/60 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/104 Esas
KARAR NO : 2022/60
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/02/2020
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … İlçesi karayolları mahallesinde 18/08/2019 tarihinde …’ ın … plakalı aracı ile seyir halinde iken gitmesi gereken kaza tespit tutanağında da belirtilen hız sınırını aşarak … isimli şahsa çarptığını, yaralı şahsa yardımcı olmadan gittiğini, ağır yaralanan …’ nin hastaneye kaldırıldığını, polis tarafından tutulan kaza tespit tutanağında … isimli sürücünün asli kurulu olduğunin tespit edildiğini, ağır yaralı bir şekilde hastaneye kaldırılan …’ nin … Hastanesinde vefat ettiğini, vefat edenin 25 yaşında olduğunu, üç çocuk annesi olduğunu, evlere temizliğe gittiğini, kendisine muhtaç olan eşinin ve çocuklarının büyük bir zarara uğradığını, asli kusurlu aracın kaza tarihinde davalı yan tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, vefat edenen desteğinden yoksun kalan müvekkillerinin zararının sigorta şirketinin karşılmak zorunda olduğunu, davalı yanın uzlaşmadığını, bu nedenlerle arabuluculuğa başvurduklarını, bu nedenlerle davanın kabulünü ve şimdilik toplam 400 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı şirketten başvuru tarihinhden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusur ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranında müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunduğunu, adli tıp kurumunda kusur raporu alınması gerektiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarının makul ve muteber delillerle ispatlanması gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, davanın aracın sahibine ve sürücüsüne ihbarının gerektiğini, bu nedenlerle davanın destekten yoksun kalma tazminatını hak eden bulumadığından reddini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava ölüm nedeni ile uğranılan destekten yoksun kalma niteliğindeki zararın tazminine ilişkin tazminat davasıdır. Dava ve cevap dilekçeleri birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacıların desteği …’nin trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanıp kazanmadıkları, sigortalının kendi kusuruna dayanan tazminat taleplerinin poliçe genel şartları kapsamında kalıp kalmadığı, kusur oranları, tazminata hak kazanmışlar ise tazminatın hesabına dair olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, hasar dosyası, soruşturma dosyası, Hastane kayıtları, SGK kayıtları ve trafik sicil kayıtlarından oluşan dosyamız delilleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmadan sonuca gidilmiştir.
Bu kapsamda;
Davalı … şirketine müzekkere yazılarak hasar dosyası istenmiş, davalı tarafça verilen dilekçe ye ek olarak dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın ZMSS poliçesi ve hasar dosyası gönderilmiştir.
Dava konusu olay nedeniyle başlatılan soruşturma dosyası tahkikat evrakları için … ASCM’ye müzekkere yazılmış ve 2020/ … Es sayılı ceza dosyası istenmiş, dosya dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu olay nedeniyle … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı SGK’nın02/03/2020 yazısından anlaşılmıştır.
Dava konusu olay nedeniyle aracın tescil kayıtları … Valiliği’nden istenmiş, … plakalı aracın … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Huzurdaki davada uyuşmazlık aşağıdaki hususlarda toplanmakla yapılan inceleme ve değerlendirmeler her bir uyuşmazlık kapsamında ayrı ayrı ele alınacaktır.
1. Kusur yönünden; Mahkememizce öncelikle tarafların kusur oranlarına dair inceleme yapılmıştır. Dosya soruşturma Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne tevdi edilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 25/11/2020 tarihli raporunda; Sürücü … idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki seyri sırasında mevcut zemin ve mahal şartlarını gözerek seyrini daha kontrollü sürdürmediğini, solundan yola giderek geçiş yapmakta olan yaya karşı etkin tebdir alamadığı olayda kusurlu olduğunu, yaya … meskun mahaldeki üç şeritli yol üzerinde geçişi öncesinde sağından gelen araçlara ililşkin gerekli kontrolleri yapmadığını, ilk geçiş hakkının sağından gelen araca vermediğini, kendi can güvenliğini, tehlikeye atacak şekilde kontrolsüzce geçişi sırasında aracın çarpmasına maruz kaldığını olayda kusurlu olduğunu, sürücü akının %20 oranında kusurlu olduğunu, yaya …’ nin %80 oranında kusurlu olduğunu bildirmiştir.
Her ne kadar taraflarca kusur raporuna itiraz edilmiş ise de gerek kaza tespit tutanağında sürücünün tali kusurlu olduğunun belirtilmesi gerekse ceza dosyasında alınan raporda da müteveffanın asli derecede kusurlu kabul edilmesi ve bu kusur raporuna dayanılarak verilen karara yapılan itirazın reddedilmesi karşısında birbirlerini doğrulayan raporların dosya kapsamına ve olaya uygun olduğu, sürücü akının %20 oranında kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ nin %80 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek itirazların reddine karar verilmiştir.
2- Davalının Sorumluluğu; Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Kanunun açık metni karşısında sigorta şirketinin sigortalısının tabii olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerekir. Ancak öncelikle sigorta şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve davalının pasif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda davalı ile dava dışı … arasında ZMSS Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 21/01/2019-21/01/2020 tarihleri arasında cari olduğu ve 360.000,00 TL’lik şahıs başına sakatlık ve ölüm limiti içerdiği anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 18/08/2019 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
3- Hesap yönünden; Kusur oranları ve sorumluluk belirlendikten sonra meydana gelen zararın hesabına geçilmiş; mahkememizce resen görevlendirilen Aktüer bilirkişi … hazırladığı 19/02/2021 tarihli PMF tablosu kullanılmak suretiyle hazırladığı bilirkişi raporunda özetle; ” ZMMS SİGORTA POLİÇESİ; … plakalı 2003 model … tipi hususi aracın ZMMS Poliçesinin 21.01.2019/2020 vadeli sigortalı araç işleten … adına 21.01.2019 tarihinde davalı …Ş. tarafından tanzim edildiğini, 18.08.2019 kaza tarihi dikkate alındığında poliçe limitinin ölüm teminatı olarak 390.000,00 TL olduğunu (01.07.2019 tarihinden itibaren geçerli olan limit), … tarafından aracın 20.01.2020 tarihinde alındığını,…” nin vefatı sonrası eş, çocukları ve anne ile babasının toplam talep edebilecekleri, Maddi zararlarının (69,800,29+14.460,46+13.698,56+9.004,83+21.164,56+18.125,15) 146.253,85 TL olabileceğini, poliçe limitleri 390.000,00 TL ‘ nin içinde bulunduğunu, Davacı vekili dava dilekçesinde dava öncesi davalı … şirketine başvuruda bulunulduğuna dair belgelerin sunulduğunu, davalı … şirketine 13.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ tarihini takip eden 8 işgünü bitim tarihinin 26.12.2019 olduğunu, davanın 13.02.2020 tarihinde açıldığı tespit edilmiş olduğunu, temerrüt tarihinin takdirinin ve yasal faiz talep edilebileceğini, ” mütalaa etmiştir. Taraflarca rapora itiraz edilmiştir.
Dava devam ederken Anayasa Mahkemesi tarafından ZMSS Genel şartlarına dair verilen iptal kararı doğrultusunda oluşan belirsizlik Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin içtihatları ile giderilmiştir 4. Hukuk Dairesi kararında “…Açıklanan nedenlerle; davacı için, TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömür süresinin belirlenmesi, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan ve işleyecek devre bakımından “progresif rant” formülü kullanılarak tazminat hesaplamasının yapılması gerektiği dikkate alınmak suretiyle, bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre (UHH tarafından hüküm altına alınan tazminat miktarı için davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar gözetilerek) karar verilmesi gerekirken…” denilmiştir.
İtirazlar doğrultusunda yargıtay uygulaması doğrultusunda TRH tablosu ve progresif rant uygulanmak suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından hazırlanan 02/08/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…” nin vefatı sonrası eş, çocukları ve anne ile babasının toplam talep edebilecekleri maddi zararlarının (82.285,27 + 414.803,75 14.041,75 +9.348,13 +31.777,90 +21.279,69) 173.536,59 TL olabileceği, poliçe limitleri 390.000,00 TL ‘ nin içinde bulunduğunu, Davacı vekili dava dilekçesinde dava öncesi davalı … şirketine başvuruda bulunulduğuna dair belgelerin sunulduğu, davalı … şirketine 13.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, tebliğ tarihini takip eden 8 işgünü bitim tarihinin 26.12.2019 olduğunu, davanın 13.02.2020 tarihinde açıldığı tespit edildiğini, temerrüt tarihinin takdirinin ve yasal faiz talep edilebileceğini…” mütalaa etmiştir.
Davacı tazminat talebini BK 49 , 54 ve 56. Md de düzenlenen haksız fiil hükümlerine ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 md’ne dayandırmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “İşleten Ve Araç İşleticisinin Bağlı Olduğu Teşeb- büs Sahibinin Hukuki Sorumluluğu “başlıklı 85.maddesinde aynen : “(Değişik birinci fıkra: 17/10/ 1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” denilmiştir.
Dava konusu 04/05/2018 tarihli kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Haksız Fiilden Doğan Borç ilişkilerin düzenleyen ikinci kısmında ;
49.maddede ” Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
53. Maddede – Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.
54.maddede ” Bedensel zararlar ;1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar”dır. denilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde davacılar … için ayrı ayrı 100,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava ifade etmiştir. Aktüerya raporu doğrultusunda ibraz ettiği, harçlandırılmış ıslah dilekçeleri ile dava dilekçelerinde talep ettiği destekten yoksun kalma niteliğindeki maddi tazminat talepleri yönünden bedel artırımına gitmiştir.
Son durumda dava ve ıslah dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıdan nihai taleplerinin
a. Davacı … için 82.285,27 TL
b. Davacı … için 14.803,75 TL
c. Davacı … için 14.041,85 TL
d. Davacı … için 9.348,13 TL şeklinde olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından hazırlanan aktüerya ek raporu güncel yargıtay uygulamasına, aktüerya ilkelerine, fenne ve dosya kapsamına uygun bulunmuş olup rapora yapılan itirazların reddine karar verilmiştir.
4- Poliçe Limitleri Yönünden; Kazanın gerçekleştiği yıl içerisinde ZMSS vefat ve sakatlık teminatının 360.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça talep edilen destekten yoksun kalma tazminatları teminat kapsamında kaldığından ve toplamda talep edilen miktar yönünden teminat limitleri aşılmadığından davacının taleplerinin tamamı kabul edilmiştir.
5- Faiz Yönünden; Davacı tarafça dava dilekçesinde hasar dosyası açılış/ başvuru tarihinden itibaren faiz talep edilmiştir. 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Y4HD 2021/4651; 2021/8345 Davacı tarafça zararın karşılanması amacıyla davalı … şirketine yazılı olarak başvurulduğu, başvurunun 13/12//2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … şirketince bu başvuruya sekiz gün içerisinde cevap verilmesi gerekmekle yapılan hesaplamaya göre sigorta şirketinin 26/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Son tahlilde davacıların destekten yoksun kalma niteliğindeki tazminata hak kazandıkları ve davalı … şirketinin bu tazminattan sorumlu olduğu kanaati ile toplam 120.479,00 TL’ destekten yoksun kalma niteliğindeki tazminatın davalıdan 26/12/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… Destekleri yönünden açılan davanın KABULÜ ile, … desteğinden mahrum kalan;
a. Davacı … için 82.285,27 TL
b. Davacı … için 14.803,75 TL
c. Davacı … için 14.041,85 TL
d. Davacı … için 9.348,13 TL
olmak üzere toplam 120.479,00 TL’ destekten yoksun kalma niteliğindeki tazminatın davalıdan 26/12/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gereken 8.229,92-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL ve ıslah harcı 2.053,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.122,52-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, ıslah harcı 2.053,00 TL 800-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 662,90-TL olmak üzere toplam 3.624,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair; gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 01/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır