Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/10 E. 2022/688 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/10 Esas
KARAR NO : 2022/688
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 03/01/2020 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket ile davalı arasında kargo taşıma sözleşmesi imzalandığını, sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanması olduğunu, sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, davalı ve müvekkili şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkeme hususlarının belirlendiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olduğunu, yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturaların kesildiğini, E-Arşiv fatura kapsamında elektronik belge biçiminde oluşturulan faturalar davalı tarafa hem elektronik ortamda hem de fiziken teslim edildiğini, ancak davalının müvekkili şirket tarafından 2018 tarihinde gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödemesi gereken ücreti ödemediğini ve bu fatura değerlerinin toplamı 13.772,87-TL olduğunu, müvekkili şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı taraf ile defalarca iletişime geçmiş olsa da bu borcu ödemekten kaçındığını ve akabinde müvekkili şirket tarafından ….İcra Müdürlüğündeki 2019/… E. Numaralı dosyasıyla icra takibi başlatılmış olduğunu, borçlu tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafından haksız ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz edildiğini beyanla davanın kabulü ile takibin asıl alacak yönünden devamına, 13.772,87-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizle davalıdan tahsilini ve faturaya dayalı bu alacağın likit olması nedeniyle, kötü niyetli davalının İcra İflas Kanunu m.67/2 uyarınca asıl alacak ve tüm ferileri üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/02/2020 tarihli cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin ürettiği mamullerin yurt içi ve yurt dışı gönderimi için davacı şirket ile taşıma sözleşmesi akdettiğini, davacı şirket ile müvekkili arasında akdolunan taşıma sözleşmesi gereği, davacı şirketin müvekkili şirketin kargolarını eksiksiz, sağlam ve zamanında teslim etmekle yükümlü olduğunu, ancak davacı şirketin taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine, Türk Ticaret Kanunu kapsamında belirlenen özen yükümlülükleri ile taraflar arasındaki güven ilişkisine aykırı davranarak müvekkili şirketin Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderilmek üzere kendilerine tevdi ettiği ve kendi zilyetliklerinde bulunan kolileri kaybettiğini ve müvekkiline ait kolilerin kilogramlarını gerçeğe uygun olmayan ağırlıklarda gösterdiğini, davacı şirketin Amerika Birleşik Devletleri’ne gönderilmek üzere müvekkili şirket tarafından kendilerine teslim edilen kolileri kaybetmiş olmasına rağmen bu kolilere ilişkin taşıma işini yerine getirmiş gibi gönderim bedeli faturası kesmiş olduğunu ve müvekkil şirkete diğer gönderimlerinde ise kolilerin gerçek ağırlığının üzerinde ağırlık göstererek müvekkile gerçek gönderim bedelinin üzerinde fazla faturalandırma yaptığını, müvekkili şirketin … No’lu 23 kg kayıp koliye yönelik olarak 1 adet 288,50 USD iade bedelli 15.08.2018 tarihli iade faturasını ve davacı şirket tarafından gerçek gönderim bedelinin üzerinde yapılan fazla faturalandırmaya yönelik olarak da, 16.08.2018 tarihli ekli liste fiyat farkı faturası ile 1 adet 12.839,33 TL meblağlı iade faturasını düzenlemiş olduğunu ve bu 2 adet iade faturası davacı şirket yetkilisi … tarafından teslim alınmış olduğunu, bahsi geçen şahıs iade faturalarını eksiksiz teslim aldığına ilişkin imza attığını, davacı şirket ile müvekkilinin iade faturalarına itiraz etmemesine rağmen, 2018 yılı sene sonunda müvekkili şirkete bir mail ve mutabakat mektubu göndererek cari hesaplarına göre müvekkili şirketin 13.772,87-TL borçlu göründüğünü bildirmiş ve müvekkilinin bu miktarda mutabık olup olmadığını sormuştur. Müvekkil şirket, davacı şirkete cevaben, mutabakat mektubunda yazılı olan 13.772,87-TL borç miktarını kabul etmediklerini, davacı şirkete borcunun bulunmadığını, aksine davacıdan alacaklı olduklarını bildirmiş olduğunu, müvekkili şirkete başlatılan takibe yetki ve esas bakımından itiraz edildiğini, bahse konu takipte yetkili icra dairesinin müvekkili şirketin adresinin bağlı bulunduğu Bakırköy İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, davacı şirketin davaya ve takibe dayanak gösterilen faturaya dayalı alacak talep etmesi mümkün olmadığını, dava konusu olayda davacı şirket iade faturalarına itiraz etmeyerek faturayı kabul etmiş sayıldığından geçmişe dönük olarak esas faturaya dayalı alacak iddiasında bulunamayacağını, iade faturasının kabul edilmesi, esas faturadaki meblağa dayanarak alacak talep etme hakkını ortadan kaldıracağını beyanla; yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, davacının davasının reddine, takibinde haksız olan davacının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas dosyası aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş. tarafından, borçlu …Ltd. Şti aleyhine 13.772,87-TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren TTK 1530/7 maddesi uyarınca değişen oranda ticari faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı borçlu icra takibinde yetkiye itiraz etmiş ve Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu itirazında bulunmuştur. Ne var ki taraflar arasındaki ticari ilişki davalı tarafça inkar edilmemiştir.
Uyuşmazlık; davacının para alacağının bulunup bulunmadığı kapsamında olup para alacağına ilişkin olarak TBK 89/1 gereği alacaklının adresi mahkemelerin yetkili olması karşısında davalının bu itirazına değer atfedilmemiştir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; … Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalının BA-BS kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tarafça cevap dilekçesi ekinde taraflar arasındaki mail yazışmaları, tanzim edilen fiyat farklı açıklamalı 12.839,33 TL’lik 16.08.2018 tarih ve … sıra numaralı fatura, 15.08.2018 tarih … sıra numaralı 288,50 USD’lik kayıp koli iade bedeli açıklamalı fatura; davacı tarafça ise davalıya keşide edilen ihtarname, 08.06.2018 tarihli, 15.605,56 TL’lik fatura dosyaya sunulmuştur.
Davalı tanıkları … ve … in beyanları mahkememiz huzurunda alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için dosyanın mali müşavir ve lojistik ve taşıma uzmanı bilirkişiden oluşan heyete tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 02.01.2022 tarihli raporunda özetle; “… Davalı
Ltd.Şti. Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varılmış olduğu, ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davalı … iç ve dış tic.İtd.şti. incelenen ticari defterlerinde, bahse konu iki adet faturanın yasal defterlere işlendiği, bilanço satış (BS ) formlarında yasal süresi içerisinde beyan edildiği, kdv beyannamelerinde beyan edildiği, davacının, 31/12/2018 itibariyle, 955,13 TL bakiye alacağı olduğu tespit edilmiştir. Davacı … A.Ş. firması 04/11/2021 tarihinde incelemeye defter ve belgelerini ibraz etmemiştir. Takdir Yüce Mahkemenindir. Dosya içeriğine taraflar arasında var olduğu belirtilen kargo hizmet sözleşmesinin yer almadığı, ayrıca bir taşıma sözleşmesine rastlanmadığı, sözleşmeye karine niteliği taşıyacak taşıma senedi suretlerinin de yer verilmediği, ancak davalı yanın sunduğu mail içeriklerinden taraflar arasında kargo taşımasına ilişkin bir anlaşmanın sağlandığı, bunun maillerdeki Waybill beyanları sebebiyle Türkiye-ABD arasındaki Uluslararası Havayolu Kargo Taşımasına dayanan bir taşıma süreci olduğuna kanaat getirildiği, dolayısıyla taşıma sürecinin Montreal Konvansiyonu (MK) hükümleri kapsamında olduğu, dava konusu temel ihtilafın navlun hesabında ele alınan ve taşına yüklerin ağırlıklarındaki fark itirazlarına ve kayıp edilen ürüne ilişkin kesilen 288,5 USD’lik faturaya dayandığı, MK Md.4, Md.5 uyarınca Hava Sevk Fişinin içeriği ve MK Md.11/4 uyarınca taşıyıcının senet üzerine kayıt edilen ağırlık üzerinden navlun hesabı yapabileceği, Uluslararası Hava Kargo Taşımacılığı uygulamalarında AWB’ler üzerinde de belirtilen ücretlendirilebilir ağırlık kısmında taşıyıcı tarafından navluna konu edilecek ağırlığın belirtildiği, gönderenin beyan ettiği ağırlıklar ile rapor içerisinde de belirtilen sebepler ile farklılık söz konusu gözetilebildiği, bunun olağan bir uygulama olduğu, dava konusu ağırlık farklılığının buradan kaynaklanmış olabileceği, taşıyıcının ücretlendirilebilir ağırlık üzerinden MK uyarınca senette yazdığı sürece ücretlendirme yapabileceği, ancak senetlerin dosyada gözlenemediği, davalı yanın bu ağırlık farklılıklarından doğan taşıma ücreti farkını nasıl ele aldığı, 12.839,33 TL’lik fatura bedeline nasıl ulaştığı, hangi birim maliyetler üzerinden hareket edilerek hesaplandığı dosya içeriğinden tespit edilemediği, dosyadaki veriler ışığında yanlış ağırlık iddiasını açıklayacak/ispat edecek netlikte olmadığı; yalnızca itiraz mail yazışmaları ele alındığında dahi tablodaki gönderi tarihlerinden sonra itiraz sebebiyle navlun bedeline itiraz edilemeyeceği kanaati oluştuğu, bu noktadaki değerlendirmenin takdirin sayın mahkemede olduğu, kayıp gönderi hususunda mail yazışmaları gözetildiğinde davacı yana birçok kez bildirim ve hatırlatmada bulunulduğu, davacı taşıyıcı işletmenin 885 numaralı gönderinin akıbetine ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadığı, kayıp durumundan haberdar olduğu, itirazda bulunmadığı veya alıcısına sorunsuz teslimine ilişkin dosyada bir veri bulunmadığı, bu sebeple kayıp zararından taşıyıcının sorumlu olacağı, taşıyıcının, MK Md.18/3 zarardan sorumlu olduğu Md.22/3 uyarınca sınırlı sorumluluk hakkının olduğu, Sınırlı sorumluluk üst limitinin davalı beyanı yük bilgilerinden 437 SDR olarak hesaplandığı, zarar tutarının (Mal bedeli) bu limitin altında kaldığı, taşıyıcının MK uyarınca yükü varış yerine ulaştıramaması sebebiyle navlun ücreti tahsil ettiyse iadesinin de gerekeceği gözetildiğinde Navlun Bedeli (103,5 USD) + Mal Bedeli (185 USD) 288,5 USD olarak yansıtılan faturadan mevcut durumda sorumlu olacağının değerlendirildiği…” görüşü mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacının bilirkişi raporuna itirazları, raporun davacı defterleri incelenmeden hazırlanmış olması, ticari defterlerin sunulmaması halinde defter ibrazından kaçınılmış sayılacağı ihtarından önce davacı tarafça yerinde inceleme talebinde bulunulduğu ve bu hususta mahkememizce ara karar tesis edilmediği anlaşıldığından davacı defterleri ile birlikte mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi 22.06.2022 tarihli ek raporunda özetle; “… Davalı … Ltd.Şti. Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varılmış olduğu, ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin Sayın Mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davalı … iç ve dış tic.İtd.şti. incelenen ticari defterlerinde, bahse konu iki adet faturanın yasal defterlere işlendiği, bilanço satış (BS) formlarında yasal süresi içerisinde beyan edildiği, KDV beyannamelerinde beyan edildiği, davacının, 31/12/2018 itibariyle, 955,13 TL bakiye alacağı olduğu tespit edilmiştir. Davacı … A.Ş ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varılmıştır. Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliği sayın mahkemenizin takdirlerindedir. Davacı … A.Ş ait incelenen 2018 yılına ait ticari defterlerinde, davalı ile aralarında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davacı ile olan ticari ilişkisinin mevcut olduğu, 31/12/2018 dönem sonu cari hesabın 13.772,87 TL alacak bakiyesi olarak 2019 dönemine devir ettiği tespit edilmiştir. Dava konusu edilen faturaların davacı yasal defterlerinde mevcut olmadığı, yasal defterlere işlenmediği, en son işlem tarihinin 28/07/2018 olduğu tespit edilmiştir…” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca ayrı ayrı rapora karşı beyan ve itirazlarda bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı olmamak ile birlikte taşıma sözleşmesi bağıtlandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davacının taşıma hizmeti yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, gönderilerin taşıma ücretleri nedeni ile davalının tanzim ettiği fiyat farkı faturası ve kayıp koli iade bedelinin yerinde olup olmadığı, bunlara göre davacının davalıdan bakiye cari hesap alacağı olup olmadığı, takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Bunların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Alınan raporda taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, dosya kapsamına göre temelde 3 adet gönderiye ilişkin uyuşmazlık bulunduğu belirlenmiştir. Raporun incelenmesinde 13.08.2018 tarih ve … nolu gönderinin davacı tarafça kayıp edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı bu kargoya ilişkin teslim evrakı sunmadığı gibi mail yazışmaları ile de kargonun akıbetini araştırdığını, teslimatı yapamadığını kabul etmiştir.
Montreal Konvansiyonu hükümlerine göre de davacının tazmin etmesi gereken zarar üst sınırın altında kaldığından davalının 288,50 USD karşılığı 1.888,67 TL “Kayıp Koli İade Bedeli” açıklamalı fatura tanzim etmesi yerindedir. Kaldı ki davacı yanca cari hesap alacağı istenirken bu fatura bedelinin alacaktan düşüldüğü anlaşılmaktadır.
03.09.2018 tarih ve 1Z4R … 8768 nolu gönderilere ilişkin ihtilaf ise taşıma ücretlerine ilişkindir. Davalı, davacı yanca fazladan taşıma ücreti talep edildiği, faturaların yüksek istendiği savunmasında bulunmuş, rapora göre de bu nedenle davacıya 12.839,33 TL’lik fiyat farkı faturası düzenlendiği ve tek taraflı olarak defterlerine kayıtladığı görülmüştür.
Raporun ve davacı kayıtlarının incelenmesinden bu faturanın davacı kayıtlarında olmadığı sabittir. Davalı bu faturayı davacıya mail yoluyla gönderdiği ve davacının itiraz etmediği, sonuç olarak bu faturanın kesinleştiği iddiasında bulunmuştur. Oysa ki davacı yanca cari hesap alacağına ilişkin tanzim edilen 08.06.2018 tarihli fatura davalı kayıtlarına işlenmiş ve süresi içerisinde iade faturası düzenlenmemiştir. Davalı fiyat farkı adı altında faturayı, davacı faturasını kayıtlarına işledikten 2 aydan fazla zaman geçtikten sonra 16.08.2018 tarihinde tanzim etmiştir. Buna göre süresi içerisinde iade faturası düzenlemeyen davacı değil davalıdır. Bilirkişi raporunda da bu husus yerinde şekilde ileri sürülen ağırlık farklarının kabul edilebilir sınırlar içinde kaldığı ve davacı yanca ürünler taşıma için teslim alındıktan ve taşıma hizmeti verildikten sonra taşıma bedeline itiraz edemeyeceği şeklinde vurgulanmıştır.
Tüm bunlara göre davalının, davacının ürünleri gelip iş yerinden aldığı ve sonrasında faturalandırdığı, ağırlık tartılırken başında hazır bulunmadıkları itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalı, davacı faturasını defterlerine işledikten ve aradan 2 ay geçtikten sonra fiyat farkı faturası düzenlemiş ise de taraflar arasında buna ilişkin bir mutabakat yahut yazılı anlaşmada bulunmamaktadır.
Nihai olarak davacının tanzim ettiği faturadan, davacının kayıp ettiği ve cari hesabından düştüğü miktar mahsup edildiğinde davacının talep tutarına ulaşılmaktadır.
İzah edilen nedenlerle davalının icra takibine haksız itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
Alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına; davacının kötü niyeti ise ispat edilemediğinden davalının bu husustaki isteminin reddi cihetine gidilmiştir.
Davacı TTK 1530/7 gereği faiz istemiş ise de bu faiz oranı mal tedarik sözleşmelerinde uygulanabilecek olup dava konusu uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu nedenle kabul edilen ve itirazın iptaline karar verilen tutarın avans faiz uygulanmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptaline, takibin 13.772,87-TL alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinde itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Hüküm olunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 940,82-TL harçtan peşin alınan 235,21 TL nin mahsubu ile bakiye 705,61-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 54,40-TL başvurma harcı ile 235,21-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere masrafı toplam 1.819,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.20/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır