Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/998 E. 2021/931 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/998 Esas
KARAR NO : 2021/931 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 13/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 12/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kefil olduğu kredide kefilliğinin geçerli olmadığını, müvekkilinin eşi … eşi …’ a kefillik hususunda muvafakatname vermediğini, müvekkilinin … un kredi çekerken kefil olmayı kabul ettiğini, kredi başvurusunda kefil olacağı kredinin meblağı yüksek olduğundan itiraz ettiğini, müvekkilinin İng bank çalışanlarının sözlerine güvenerek 275.000 TL miktarlı sözleşmeyi eşinin muvafakati olmadığını söyleyerek imzaladığını, banka çalışanının bu durumun sorun olmadığını belirttiğini formu doldururken eşinin muvafakatini olduğu kısmını evet olarak yazmasını söylediğini, müvekkilinin eksik evrak var diyerek bankanın aradığını, bankanın diğer evrakların hatalı olduğunu söyleyerek yeniden sözleşme imzalattıklarını, yeni imzaladığı kredinin yeni bir kredi sözleşmesi olduğunu anlamadan imzaladığını, kredi borçlusu arkadaşının kredi borcunu yapılandırmak istediği için müvekkilini aradıklarını, bu nedenle kendisinin imza atması gerektiğini, müvekkilininde banka çalışanına eşinin muvafakati olmadığı için bu kefilliğin geçerli olmadığını, imza atmayacağını söylediğini, müvekkili … a icra takibi başlatıldığını, eşinede icra takibi başlatıldığını, sözleşmede bulunan imza dışında yer alan yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin eşinin ise muvafakatinin olmadığını, bu hususla ilgili herhangi bir evrak olmadığını, bu nedenlerle … un kefilliğinin ve eşinin muvafakatinin yokluğundan iptaline ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 14/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı asıl borçlu … ın müvekkili bankaya başvurduğunu 03.05.2017- 04.05.2017 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının iş bu sözleşmesi müşterek ve borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, dava dışı … da söz konusu borca istinaden adına kayıtlı taşınmaz üzerine müvekkili banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, yapılan uyarılara rağmen borçluların borcunu ödemediğini, ihtarname keşide edildiğini, kat edilen ihtarnameye hiç bir itirazda bulunmadıklarını, icra takibi başlatıldığını, ancak borçluların asılsız olduğunu, borçlu olmadığını iddia eden borçlu tarafın İİK 72. Maddesi gereğince icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davacı açabileceğini, davacı … un müvekkili banka ile arasında …. İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyasının dayanağı olan alacakla ilgili olarak borçlandırıcı nitelikte sözleşmesel bir ilişkisinin bulunmadığını, sadece olmadığını iddia eden borçlunun menfi tespit davası açma hak ve yetkisinin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini ve ayrı ayrı %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-ATK … İhtisas Dairesinin 05/11/2021 tarih … sayılı raporu,
-…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit davasına ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafından davacı … ve dava dışı … aleyhine 269.212,60TL asıl alacak üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takibe dayanak 04/05/2017 tarihli 220.000,00TL meblağlı kredi sözleşmesi ile 04/05/2017 tarihli 1.000.000,00TL meblağlı kredi sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … dava konusu kredi sözleşmeleri ekinde yer alan kefalet için eş muvafakatnamesinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiğinden, bunun tespiti için mahkememiz huzurunda davacının imza örnekleri alınmış, bunun yanında ilgili banka ve kamu kuruluşlarından getirtilen imza örnekleri ile birlikte dava konusu muvafakatnamedeki imzanın kendisine ait olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinin … tarih … sayılı raporunda özetle; “…Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu belgede … adına atılı imza ile … un mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği…” yönünde kanaat bildirilmiş olup, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … hakkında, ilamsız takip başlatıldığı, davaya ve icra takibine dayanak eş muvafakatnamesinde yer alan imzanın davacı …’nün el ürünü olmadığı, Türk Borçlar Kanunu 584.maddesi uyarınca usulüne uygun alınmış eş rızası bulunmadığından davacı …’un kefaletinin geçersiz olduğu da dikkate alındığında; davacının davasının kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, başlatılan takibin iptaline karar verilmiş olup, ancak bir davada kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için haklı olmakla birlikte karşı tarafın kötü niyetinin somut bir şekilde ispatı gerektiğinden davalının kötü niyeti açıkça ortaya konulmadığından davacının kötü niyet tazminatının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı icra dosyası ve buna dayanak 04/05/2017 tarihli 220.000,00TL meblağlı kredi sözleşmesi ile 04/05/2017 tarihli 1.000.000,00TL meblağlı kredi sözleşmesi ekinde yer alan kefalet için eş muvafakatnamesinde yer alan imzanın davacı …’a ait olmadığının tespitine, bu nedenle davacı …’un davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davalı … yönünden başlatılan takibin iptaline,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 18.389,91TL harçtan peşin alınan 4.597,48TL harcın mahsubu ile bakiye 13.792,43TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40TL başvuru harcı, 4.597,48TL peşin harç, tebligat ve posta masrafından oluşan 420,05TL olmak üzere toplam 5.061,93TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 27.294,89TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır