Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/995 E. 2021/88 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/995
KARAR NO : 2021/88

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davalıların müşterek ve müteselsil kefaletiyle, dava dışı … Ltd. Şti. lehine açılan ve kullandırılan kredilerin kat edildiğini, hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını içerir Gebze … Noterliği’nin 29/06/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve eki hesap özetinin borçlulara tebliğ edilmiş ise de borç ödenmediğinden borçlular hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı borçlular tarafından borca, faizine ve ferilerine itiraz edildiğini, konu alacaklarının tahsili ve çözümü için taraflarınca arabulucuya başvurulmasına rağmen görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlandığını ve iş bu davayı ikame etme zorunluluğunun doğduğunu, borçluların tüm itirazlarının yasal dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, itirazın iptaline karar verilmesini, takibe ilişkin itirazların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, borçluların itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, haklarında alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçluların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptalini, takibin takip talebindeki kayıt ve şartlarla devamını, davalılar hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı taraflara ayrı ayrı usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; genel kredi sözleşmesine dayanılarak başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddelerince iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Anonim Şirketi tarafından, borçlular … Ltd. Şti., … ve … aleyhine 7.968.81 TL asıl alacak, 894,73 TL işlemiş temerrüt faizi, 44,73 TL BSMV, 487,61 TL masraf olmak üzere yekün 9.395,88 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlışılmıştır.
Davacı davasını icra dosyasında yer alan kefillere yöneltmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı banka kredi sözleşmesi ve ekleri dosyamız arasına alınmış; genel kredi sözleşmesinin incelenmesinden davacı ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında 24.03.2015 tarihli ve 80.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi bağıtladığı, davalıların ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalıların ödemede gecikmesi üzerine Gebze .. Noterliğinin 29.06.2018 tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği görülmüştür. Davacının kredi sözleşmesi nedeni ile davalılardan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 13/02/2020 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın bankacı bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, mahkememizce resen görevlendirilen bilirkişi …tarafından hazırlanan 03/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle “…davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu / kredi lehtarı …Ltd. Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında davacı bankanın davalı / kefiller hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini, davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 80.000,00 TL olduğunu, asıl alacak tutarının 7.968,81 TL’sinin kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle davalı kefillerin hem asıl kredi borçlusu şirketin ve hem de kendi temerrütleri ve bunun hukuki sonuçlarından sorumlu oldukları nazara alındığında hesaplanan borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebileceğini, takip tarihi itibariyle hesaplanan toplam banka alacağının tablo şeklinde sunulduğunu, fazlaya ilişkin 104,95 TL (9.395,88 – 9.290,93) reddi durumunda takip tarihinden itibaren 7.968,81 TL asıl alacak tutarı tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %23,04 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini,…” mütalaa edilmiştir.
Davalılara bilirkişi raporu usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalılar raporu karşı beyanda bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalıların bu sözleşmede kefil sıfatı ile yer aldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık anılan sözleşme uyarınca davalıların davacıya borçlu olup olmadığı ile bunun miktarı noktasındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacı yanca hesap kat tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulandığı, oysaki kat tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi; temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi istenmesi gerektiği bu nedenle raporda hesaplanan kadar davacının aşkın talepte bulunduğu anlaşılmıştır. Bankacı bilirkişinin 03/09/2020 tarihli raporu, hesaplama yönteminin Yargıtay uygulamasına uygun ve denetlenebilir olması nazara alınarak mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Buna göre davalı kefillerin genel kredi sözleşmesi uyarınca raporda belirtilen miktarda davalıya borçlu olduğu kabul edilmiş, davacının aşkın talebi ise yerinde görülmemiştir. Davalılar kefalet gereği takip tarihi itibari ile hüküm altına alınan borcun tamamından, yine takip sonrası borcundan da ödeninceye değin kefalet limiti olan 80.000,00 TL ye kadar sorumludur. Kefillerin kefaletinin incelenmesinden TBK’ nun 589. Maddesinde yazılı şartların tamamına haiz olduğu belirlenmiştir. Tespit edilen tutarın davalılar tarafından ödendiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davalıların İstanbul … İcra Müd. …esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 7.968,81-TL asıl alacak, 794,77-TL işlemiş faiz, 39,74 BSMV, 487,61-TL masraf olmak üzere yekün 9.290,93-TL üzerinden 7.968,81 TL’lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %23,04 oranında faiz ile bu faizin %5 BSMV’si uygulanmak sureti ile devamına, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 634,66 TL harçtan peşin alınan 160,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 474,20 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 160,46 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 204,86 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800 TL bilirkişi, 293,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.093,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.081,28 TL nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Dava açılmadan evvel Hazineden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 14,75 TL’sinin davacıdan, 1.305,25 TL sinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.04/02/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸