Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/984 E. 2020/424 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/984 Esas
KARAR NO : 2020/424

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Tarafların İddia ve Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili şirket … Tic. A.Ş’nin un sektöründe hizmet etmekte olduğunu, fırınların un ihtiyaçlarını karşıladığını, davalı-borçlunun fırın işletmecisi olduğunu ve müvekkili şirket ile davalı arasında un satışından kaynaklı ticari ilişki doğduğunu, davalı-borçlunun müvekkili şirketten almış olduğu malzemelerin bedelini ödemediğini, ödenmeyen bedellerin tahsili için 3.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının ödemesi gereken bedeli ödemeyip takibe itiraz ettiğini belirterek asıl alacak miktarı üzerinden %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ticari faiz ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde, müvekkili tarafından … 1. Noterliğinden 08/03/2016 tarihinde davacı … San. Ve Tic. A.Ş ye ihtarname çekildiğini, müvekkili tarafından davacıya gönderilen ihtarname dava dışı müvekkilin kiracısı olan … tarafından borçlandırıcı işlemler yapılması nedeniyle ticari işletmelere gönderildiğini, üçüncü kişi olan dava dışı …, müvekkilden kiraladığı fırın dükkanına dair birçok borçlandırıcı işlem yaptığını ve bunları ödemediğini ve tüm borçların müvekkili tarafından kapatıldığını, dava dışı …’dan borcuna karşılık kıymetli evrak alındığını, birçok şirkete ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin bu ihtarname ile davacıyı haberdar ettiğini, davacının huzurdaki davayı kötü niyetli şekilde açtığını belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
B. Toplanan Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … 3. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu, dava değerlerinin aynı olduğu, davalı vekili tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 23/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı şirketin TTK’ya göre tutulması gereken ticari defterlerinin yasal süreleri içerisinde tasdik ettiği dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdıklarını, icra takibine ve sonrasında davaya konu faturanın davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığını, davalı şahıs şirketi …’nun işletme defteri tuttuğu, yasal süresi içerisinde açılış tasdikini yaptırdığını ve davacı tarafından düzenlenen faturalardan defterinde yer alan iki faturanın usulüne uygun olarak kayıt altına alındığını, davacı tarafından düzenlenen faturalara, davalı tarafın itirazı ya da kestiği iade faturasına rastlanılmadığını, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların sevk irsaliyelerinin olduğunu, davalı ismine ve adresine düzenlendiği ve teslim alan isim ve imzası olduğunun görüldüğünü, davacı tarafından düzenlenen faturalar Bs formlarında defterlerine uygun beyan edildiğini, belirterek davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibari ile 13.781,00-TL alacaklı olduğunu, bu tutarın davacının açtığı icra takip tutarını doğruladığını, davacının icra takibinde talep ettiği işlenmiş faiz tutarına yer olmadığını, davacının alacağına takip tarihinde itibaren yıllık %19,50 oranında başlayacak değişen oranlardan faiz işletilmesine uygun olduğu” mütalaa edilmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık Davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise bu ilişki kapsamında davalının edimlerini ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, ihbar sürelerine uyulup uyulmadığı, tarafların temerrüde düşüp düşmediği, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, icra inkar ve kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davalının taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bulunmadığına dair bir itirazının olduğu görülmektedir. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalının ticari defterlerinde davacı tarafça düzenlenen faturaların işlendiği görülmekle bu bu itirazın haksız olduğu değerlendirilmiştir.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafında tacir olması nedeni ile 31/01/20120 tarihli tarafların hazır bulundukları celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmalarına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına karar verilmiştir.
Hazırlanan 30/06/2020 tarihli bilirkişi raporundan ve dosya kapsamından taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davacı şirketin TTK’ya göre tutulması gereken ticari defterlerinin yasal süreleri içerisinde tasdik ettiği dolayısıyla davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğini taşıdığı, icra takibine ve sonrasında davaya konu faturanın davacı şirket defterlerinde usulüne uygun olarak kayıt altına alındığı, davalı …’nun işletme defteri tuttuğu, yasal süresi içerisinde açılış tasdikini yaptırdığı ve davacı tarafından düzenlenen faturalardan defterinde yer alan iki faturanın usulüne uygun olarak kayıt altına alındığı, davacı tarafından düzenlenen faturalara, davalı tarafın itirazı ya da kestiği iade faturası bulunmadığı, davacı tarafından düzenlenen dava konusu faturaların sevk irsaliyelerinin olduğunu, davalı ismine ve adresine düzenlendiği ve teslim alan isim ve imzası olduğunun görüldüğü, davacı tarafça düzenlenen faturaların Bs formlarında defterlerine uygun beyan edildiği, davacı şirketin davalıdan takip tarihi itibari ile 13.781,00-TL kayden alacaklı olduğu, davacı tarafça takip tarihinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair bil belge sunmadığı, bu nedenle takip tarihinden evvel faiz talebinin yerinde olmadığı olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı tarafça anılan faturaların ticari defterlere kaydedildiğinden haberinin olmadığı, davadışı şahısların davalıyı zarara uğratmaya yönelik davranışlar sergilediği, davacıya bu hususta ihtarname gönderildiği ifade edilmiş ise de bu savunmaya itibar edilmemiştir. Her tacir, tüm ticarî faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek, sağduyu sahibi olmak, ileriyi düşünmek ve işlemlerini ona göre organize etmek zorundadır. Buna göre tacir, memleketin siyasi atmosferini düşünmek, ithal ve ihraç yasağını takip etmek yani piyasa durumunu ve ekonomik çalkantıları hesaba katmak zorundadır. Yapacağı sözleşmelerin yerine getirilip getirilmeyeceğini hesaba katıp “basiretli bir iş adamı” gibi davranıp borcun yerine getirilmesini engelleyebilecek hareketleri önceden nazara alması gerekmektedir. Türk Ticaret Kanunu, tacire, bütün ticarî faaliyetlerinde, basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü getirmiştir. Bu yükümlülük, sübjektif değil, objektif bir özen ölçüsünün gerçekleştirilmesi demektir. Basiretli bir işadamı gibi hareket etme yükümlülüğünün gerektirdiği özen derecesi, objektif ölçülere göre tespit ve tayin olunur. Somut olayda davalının faturaların ticari defterlerine kaydedildiğinden haberinin bulunmadığına dair savunması, objektif ölçütlere göre tacirin basiretli tacir olarak ticari defterlerinden haberdar olması gerekliliğine aykırı olduğundan bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiş; davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının … 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının asal alacak yönünden iptaline, takibin takip talebindeki asıl alacak yönünden devamına,
2-Davalıların itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle takdiren %20 üzerinden asıl alacak üzerinden hesaplanan 2.756,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Takip öncesi işlemiş faize dair talebin reddine,
4-Alınması gereken 941,38-TL harçtan peşin alınan 169,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 772,17-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 213,61 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 700 TL bilirkişi ücreti, 96,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 796,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 782,98- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 229,11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/09/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır