Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/960 E. 2021/804 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/960 Esas
KARAR NO : 2021/804
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkil şirket ile davalı … Ltd. Şti. arasında 13.02.2012 imza tarihli Temizlik Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince davalı şirketin personelleri tarafından müvekkil şirkete temizlik hizmeti verildiğini, müvekkil şirket tarafından gönderilen personellerin sözleşmede belirtilen maaş, SGK ve diğer sosyal haklarının ödendiğini, anılan Temizlik Hizmet Sözleşmesinin 3.10 maddesi uyarınca kendi kusurundan kaynaklı iş kazası olması halinde tüm sorumluluğun kendine ait olduğunu ve ayrıca maaş ve fazla mesai ücreti, prim, yemek, SGK, vergi, stopaj ve tüm özlük hakları ve diğer işçilik hakları da dahil hiçbir şekilde …’a rücu edemeyeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, ancak buna rağmen davalı şirket davacı şirket nezdinde çalışan personelin SGK ödemelerini ve işsizlik ödemelerini yapmadığını ve davalı yan aleyhine SGK nezdinde soruşturma başlatıldığını, SGK nezdinde yürütülen soruşturma kapsamında davacı şirket ve davalı şirketin anılan borçları mevzuat gereği birlikte ödemeleri gerektiği, işsizlik primleri ve anılan tutarların zamanında ödenmemesi nedeniyle idari para cezaları tahakkuk ettirildiğini, tahakkuk üzerine müvekkil şirketin tüm ödemelerini gerçekleştirdiğini, bahse konu ödemelerden davalı şirketin sorumlu olduğunu ve müvekkil şirket tarafından ödenen tutarın tahsili için 31.08.2018 tarihli … numaralı e-fatura kesildiğini ve davalı tarafa tebliğ edildiğini, işbu fatura bedeli ödenmediği için davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile davalılar aleyhine takibe başlanıldığını, ancak davalıların 18.09.2019 tarihinde takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini belirterek, davalılar … Ltd. Şti. ve … için tüm dosya borcu için, diğer davalılar … ve … için ise 1.125.940,57 TL tutarı için … İcra Müdürlüğü dosyasına yapılan itirazın iptalini, icra dosyasındaki alacakların asıl alacakla takip tarihinden sonra işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsilini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında; Müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşme kapsamında müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, SGK primlerinin yatırılması, idari başvurular ve bildirimlerinin yapılmasını, bordrolama hizmeti aldığı … Tic. Ltd. Şti.’ye 10.03.2012 tarihli sözleşme ile devrettiğini, buradaki amacın söz konusu şirketten bordrolanan tutar kadar çek alıp ticaretinde derhal kullanması olduğunu, davacı şirketin nakit ödemeleri geldiği gibi müvekkil şirketin davacı şirketi, …’a yönlendirdiğini, ancak …’ın ödemeleri yapmamasına rağmen yapmış gibi gösterip müvekkil şirkete sahte evrak gösterdiğini ve müvekkilinin mağdur olduğunu ve amme alacağı ile karşı karşıya kaldığını, müvekkil şirketin sahte evrakı …’a tevdii edildiğini, sözleşme hükümlerine uymayan davacının müvekkil şirketi çok yüksek meblağlarda SGK prim ve ceza borcu zararına uğrattığını, dava dilekçesinin içeriği ile icra takibinin içeriğinin uyuşmadığını, düzenlenen ve takibe konu faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, kesilen faturanın kabartıldığını, davacı ile çalışma dönemleri ve bu dönemlerden doğacak prim borcunun hatalı hesaplandığını, gerekli bilgilerin celbi ile bilirkişi hesabı yapılmasını talep ettiğini, davanın reddini, aksi taktirde şahıs müvekkilleri …, … ve … açısından husumet yokluğundan reddine, davacı ve müvekkil şirket açısından bilirkişi hesabı yaptırılıp … Ltd. Şti. açısından kısmen reddinine karar verilmesini istemiştir.
İcra dosya aslı dosyamız arasına alınmış ve incelenmiş, 882.518,45TL asıl alacak üzerinden avans faiziyle birlikte takipte bulunulduğu ve itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır.
SGK kayıtları, tarafların ticari kayıtları ve belgeleri, BA-BS formları celbedilerek dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişiye verilmiş, verilen raporda; Rücu edilerek talep edilen alacağın, Davacı şirket tarafından SGK Kurumu’na ödendiği, ilgili ödemelerin davalının ihmali ile SGK Kurumu’na karşı olan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığı, bu nedenle taraflar arasında 03.02.2012 tarihinde imzalanan “Temizlik Hizmet Sözleşmesi”nin 3.10 maddesi uyarınca davalının “kendi kusurundan kaynaklı iş kazası olması halinde tüm sorumluluğun kendine ait olduğunu ve ayrıca maaş ve fazla mesai ücreti, prim, yemek, SGK, vergi, stopaj ve tüm özlük hakları ve diğer işçilik hakları da dahil hiçbir şekilde …’a rücu edemeyeceğini kabul ve taahhüt eder” denildiği, bu nedenle sözleşme gereğince sorumluluğun davalıda olduğu, davacı … tarafından Davalı … adına ödemesi yapılan, SGK Primi, SGK İşsizlik Primi, İdari Para Cezası tutarların tutarlar hesaplanmış olup; SGK Primi tutarının 882.518,45 TL, İşsizlik Primi tutarının 61.539,34 TL, İdari Para Cezası tutarının 551.373,35 TL olduğu, böylece toplam borç tutarının 1.495.431,14 TL olduğu, takip tarihi itibariyle işlemiş faizin SGK Primi için 3.689,42 TL, İşsizlik Primi için 257,27 TL ve İdari Para Cezası için 2.305,05 TL olup Toplam 6.251,74 TL faiz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İtiraz nedeniyle ek rapor alınmış, verilen ek raporda özetle; SGK’dan istenen İPC’lere ait dökümlerin kök raporlarında belirttiği tutarlarla eşleştiği, mahkemece SGK’dan SGK primi ve İşsizlik Primi tutarlarına ilişkin belge istenmesi durumunda bu iki tutarın da eşleşip eşleşmediğinin tespitinin yapılacağı, BA-BS kayıtlarına göre davaya konu olan 31.08.2018 tarihli … numaralı e-faturanın Davacı … tarafından Gelir İdaresine beyan edildiği ancak Davalı … tarafından Gelir İdaresine beyan edilmediği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafın hizmet sunan olarak davacı ile yaptığı temizlik sözleşmesi uyarınca davacıya ait iş yerinde çalıştırılan personelin SGK ve işsizlik ödemelerini yapmaması nedeniyle SGK tarafından işyeri sahibi olan asıl işveren davacıya başvurup, alacak asılları ve idari para cezalarının tahsilini istemesi ve davacı tarafça SGK’ya ödeme yapılması üzerine davalı yükleniciden rücu talebiyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere, davacının rücu istediği miktarların davalının işçilerinin SGK ödemelerinden kaynaklandığı, gecikme nedeniyle de idari para cezası kesildiği ve bunun SGK yönünden bir hak ve yetki olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 3.10. Maddesi uyarınca işçilerin tüm SGK ve işsizlik ödemelerinin davalının sorumluluğunda olduğu anlaşılmıştır.
Davacının talebinden ve sunulan belgelerden, davaya konu SGK ücretlerinin bir kısmının davalılar … ve … zamanında geciktirildiği, davalı …’in ise tüm süre boyunca yetkili ve sorumlu olduğu görülmüştür.
Davalı gerçek kişilerin şirketin ortak ve yetkilileri olması nedeniyle, kendi dönemlerinde tahakkuk ettirilen SGK ödemelerinden şirket ile müteselsilen sorumlu olup, husumet itirazları bu nedenle yerinde değildir. 5510 sayılı Yasa’nın 88. maddesinde de Kurum’un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun’da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum’a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere “üst düzey yönetici” kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu’na göre limited şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna ve müdürlere aittir. Limited şirkette primlerin ödenmesinden müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi unvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir. Bu sorumluluk, 5510 sayılı Yasanın 88 ve 6183 sayılı Yasanın 35. maddesinden kaynaklanmakta olup şirket hakkında yapılan takibin semeresiz kalması ve aciz vesikası alınması da gerekli olmadığı açıktır.
Anılan bu hükümlerden de anlaşıldığı gibi, davalı gerçek kişiler şirketle birlikte SGK ödemelerinden sorumludurlar. Davalı taraf yerine SGK’ya ödeme yapan davacı, SGK’nın haklarına halef olarak tüm davalılara müracaat etme hakkını kazanmıştır. Bu nedenle davalıların aktif ve pasif husumet itirazları mahkememizce kabul edilmemiştir.
Yapılan ödeme ile kayıtların uyuştuğu, davacının talep ettiği ödemeler nedeniyle davalıya fatura da kestiği, talebin haklı olup kabulü gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalıların … İcra Müd. 2018/… E. Sayılı dosyasına yönelik itirazlarının İPTALİNE, takip talebindeki gibi devamına,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 300.336,57 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ancak davalılar özcan ve Fatih’in bunun sadece 225.188,11 TL’sinden sorumlu tutulamasına,
3- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 102.579,95 TL harçtan peşin alınan 18.136,58 TL’nin mahsubu ile bakiye 84.443,37 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye ödenmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 85.358,90 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.216,00 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça peşin ödenen 18.136,58 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır