Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/955 E. 2023/415 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/955 Esas
KARAR NO : 2023/415
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2019
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16/10/2019 tarihli dilekçesi ile, davacı taraf ile davalı tarafın 11.08.2017 tarihinde … Blok … İmalatları Yüklenici Sözleşmesini imzaladığını, davalı tarafa 159.713,00 TL, 492.348,99 TL tutarında faturalar düzenlendiğini, davalı taraftan ancak 135.000,00 TL tutarlı ileri vadeli senet alındığını, davalı tarafça sözleşmenin haksız yere fesih edildiğini, davalı tarafın müspet zararın tazmini işe yükümlü olduğunu beyanla sözleşmenin davalıca haksız feshedilmesi nedeniyle şimdilik 1.000TL müspet zararın sözleşmenin haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, davalının sözleşmede kendisine tanınan işe el koyma hakkı olmamasına rağmen işe el koyması sebebiyle müvekkili şirketin iskeleyi kullanamadığı ve iade edemediği süre için kira bedeli ödemesi; ayrıca davalının kör kasa ve denizlik imalatlarını yapmaması sebebiyle iskelenin atıl vaziyette kalmasından ötürü 4 aylık atıl kalma süresince ödemek zorunda kaldığı iskele kira bedeli ve çalışılamayan 4 ay boyunca katlanmak zorunda kaldığı şantiye mobilizasyon ve işçi barınma maliyetleri nedeniyle uğradığı maddi zarardan ötürü şimdilik 1.000TL maddi tazminatın sözleşmenin haksız feshedildiği tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, sözleşme kapsamında müvekkili şirketçe yapılan işlerin değeri olarak şimdilik 1.000TLnin sözleşmenin haksız feshedildiği tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsilini ve avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 16/12/2019 tarihli cevap dilekçesi ile, davaya usul ve esas yönünden itiraz ettiklerini, usul yönünden müvekkili şirket aleyhine açılan iş bu davada davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı yan delillerini tarafımıza tebliğ etmemiş olduğunu ve davacı yana delillerini tarafımıza göndermesi için kesin süre verilmesini talep ettiklerini, esas yönünde ise davacı şirket taraflar arasında akdedilen sözleşmeler kapsamında üstüne düşen yükümlülükleri gereğinden müvekkili şirket tarafından haklı nedenle sözleşme feshedilmek suretiyle işe el konulduğunu, bu nedenle sayın mahkeme nezdinde açılan davanın reddi gerektiğini, davacı yanca … Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/… D.iş dosyası ile alınan bilirkişi raporu dayanak olarak gösterilmişse de söz konusu raporun delil niteliği bulunmadığını, kötü niyetle hareket edenin davacı tarafın haksız talebinin reddi ile müvekkili lehine haksız ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ettiklerini, davanın reddine ilişkin beyanlarına halel gelmemek kaydıyla davacı yan davacının dilekçesinde talep ettiği faiz miktarı fahiş olup; faize ilişkin taleplerinin de reddi gerektiğini, davacı işbu davayı açarak hak arama özgürlüğünü kötüye kullandığını, bu durum açıkça dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu davacının müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağı olmadığını ve aksine müvekkili şirketin alacağının mevcut olduğunu beyanla davacıların harcı tamamlamaları için kesin süre verilmesine kesin süre içinde harcı tamamlamadıkları taktirde dava şartı yokluğundan davanın reddini, mahkeme nezdinde açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, davacının zamanaşımına uğrayan taleplerinin reddine ve tüm yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davalı, zamanaşımı definde bulunarak davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuşsa da eser sözleşmesinden kaynaklanan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine süresine tabi olması, sözleşmenin 2017 yılında akdedilmesi ve davanın belirsiz alacak davası şeklinde 2019 yılında açılması dikkate alınarak davalının zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı tarafından tarafların arasında tanzim edilen sözleşme, ihtarnameler, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/… D.İş Sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporu, faturalar ve yazışmalar dosyaya sunulmuştur.
… Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu yere ilişkin tapu kayıtları celp edilmiştir.
… Belediye Başkanlığı’na müzekkere ile imar işlem dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak 2017/49143 soruşturma sayılı dosyası getirimiştir.
Taraflara arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya İnşaat mühendisi ve Mimar bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişinin 20/07/2020 tarihli raporunda özetle;”… İlçesi, 2945 ada 36 parsel sayılı taşınmaz üzerinde, … Blok İnce İşleri imalatı sözleşmesinin 11.08.2017 tarihli 3.501.784,50TL bedelle imzalandığı, 2017 fiyatlarıyla; Davalının fesih hakkedişinde toplamda 486.120,37 TL’lik imalat bedeli Davacının 785.009 TL + 200.000TL KDV hariç 985.009TL bedeline ulaştığının mukayese edildiği, Alt yüklenicinin 3.501.784,50 TL’lik sözleşme bedeline karşılık işin tamamlanmadan durduğu, farklı imalat bedellerinin ortaya çıktığı ve delil tespiti raporunda bedellerin hesaplanmadığı, imalatların aradan geçen yıllar içerisinde 3.şahıslara tamamlattırılmış olabileceği, ibraz edilecek belediye onaylı mimari projeler (ozalit halinde) ve mahkemece fayda görülmesi halinde yerinde inceleme sonrası gerçek imalat bedeli ve müspet zararın hesap edilebileceği şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 01/10/2020 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı gereğince tarafların itirazları göz önünde bulundurularak önceki bilirkişi heyetine tevdii edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 03/02/2021 tarihli ek raporu özetle;”…Kök rapordaki İnşaat mühendisliği değerlendirmesi, hak ediş ve sözleşmelerin incelenmesi bilirkişi heyetine tevdii edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 03/02/2021 tarihli ek raporu özetle;”…Kök rapordaki İnşaat mühendisliği değerlendirmesi, hak ediş ve sözleşmelerin incelenmesi sonucu varıları kanaatte bir değişiklik olmamıştır. Ek raporda ilaveten yerinde yapılan incelemede A7 blokun boş ve iskansız halde aynen durüumunüu koruduğu görülmüştür. Diş cephe mantolamasının tamarmlandığı, iskelenin söküldüğü, İcmalde 7215,15 m2 astar, 40.067,5m2 alçı, 2045,12m2 sıva ,744,16m2 çatı kule ve parapetler, 5141,82m2 badrum kat sıvası metrajı fülen ölçülerek Fen Bilirkişisince tespit edildiği…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna tarafllarca yapılan itirazlar ve raporların denetlemeye ve hüküm kurmaya evlverişli olmamasına göre resen seçilecek yeni bir mali müşavir, bir nitelikli hesap uzmanı, 3 inşaat mühendisi bilirkişi heyetinden ayrıntılı ve denetime elverişli rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti 06/07/2021 tarihli raporu özetle;”…Davacı tarafın 2017-2018-2019 yıllarına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı tarafın 2017-2018-2019 yıllarına ait yasal defterlerini usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2017 yılı; Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 19.10.2017 tarihli 159.713,00 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 30.10.2017 tarihli 492.348,98 TL tutarlı kayıt işlemi ile davacı tarafın davalı taraftan 652.061,98 TL alacaklı olduğu, 2018 yılı; 01.01.2018-31.12.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 652.061,98 TL alacaklı olduğu, 2019 yılı; 01.01.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 652.061,98 TL alacaklı olduğu, 19.07.2019 tarihli 58.000,00 TL tutarlı kayıt işlemi ile davacı tarafın davalı taraftan 710.061,98 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2017 yılı; Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 20.10.2017 tarihli 120.000,00 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2017 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 418.849,57 TL alacaklı olduğu, 2018 yılı; 01.01.2018-31.12.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 418.849,57 TL alacaklı olduğu, 2019 yılı; 01.01.2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 418.849,57 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, davalı taraflehine yapılan kayıt işleminin olmadığı, davacı tarafın kendi lehine 710.061,98 TL tutarlı 3 adet kayıt işlemi yaptığı ve 710.061,98 TL alacaklı olduğu, 159.713,00 TL tutarlı kayıt işleminin, 19.10.2017 tarihli … numaralı faturaya ait olduğu, iş bu faturanın davalı tarafın defterlerine kayıtlı olmadığı ve davalı tarafın 28.11.2017 tarihli … Noterliğinin … yevmiye madde numaralı ihtarnamesi ile faturayı davacı tarafa iade edildiği, 492.348,98 TL tutarlı kayıt işleminin, 30.10.2017 tarihli … numaralı faturaya ait olduğu, faturanın davacı ve davalı tarafın defterlerine kayıt olduğu,58.000,00 TL tutarlı kayıt işleminin, 19.07.2019 tarihli kayıt işlemine ait olduğu, açıklama olarak C-H Mahsuben yazıldığı, kayıt işlemi için dosya muhteviyatında belge bulunmadığı, davacı taraftan ilgili kaydın belgesinin talep edildiği, hesaplar arası virmandan kaynaklandığının beyan edildiği fakat belge sunulmadığı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, davacı taraf lehine yapılan 566.020,78 TL tutarlı, davalı tarafın kendi lehine 984.870,35 TL tutarlı kayıt işlemi yaptığı ve 418.849,57 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın davacı taraf lehine yaptığı 566.020,78 TL tutarlı kayıt işlemi, 492.348,98 TL tutarının davacı taraf faturasına, 48.865,50 TL tutarının kaydın imalat icmali başlıklı belgesine, 24.806,30 TL tutarının diğer kesintiler takip tablosu başlıklı belge olduğu, tüm belgelerin dosya muhteviyatına talep edilerek eklendiği, davalı tarafın kendi lehine yaptığı 984.870,35 TL tutarlı kayıt işlemi, 268.792,00 TL tutarlı çek çıkışı açıklamalı kayıt işleminin, 120.000,00 TL ve 148.792,00 TL olmak üzere 2 adet kayıt işlemine ait olduğu, 120.000,00 TL tutarlı kayıt için davalı tarafın sunduğu, davacı tarafın kaşesi ile imzalı 1 adet tahsilât makbuzu ile davacı taraf adına düzenlenmiş 3 adet X 40.000,00 TL tutarlı çekin görüntüsünün olduğu,148.792,00 TL tutarlı kayıt için davalı tarafın sunduğu, 74.396,00 TL x 2 adet çek görüntüsünün olduğu, çek üzerinde davacı tarafa ait herhangi bir bilgi bulunmadı; çeklerin … simlere kişilere imza karşılığında teslim edildiği 293.634,07 TL tutarlı kayıt işleminin, ilgili tutarı oluşturan 8 kalemin davalı tarafından hazırlanan ve sunulan ödeme talep formunun içinde yer aldığı, 195.000,00 TL tutarlı kayıt işleminin, davacı taraf adına düzenlenen 9 adet senede ait olduğu, senetlerin bankaya davacı çalışanları olduğu iddia edilen… tarafından ödendiği, 49.239,06 TL tutarlı kayıt işleminin, ilgili tutarı oluşturan 6 kalemin davalı tarafından hazırlanan ve sunulan ödeme talep formunun içinde yer aldığı, 100.202,00 TL tutarlı kayıt işleminin, ilgili tutarı oluşturan 2 adet borç dekontunun sunulduğu, 18.000,00 TL olan 1. Dekont için elle isim soy isim yazılmak suretiyle toplam 13 kişiye ödeme yapıldığını gösteren tediye makbuzlarının olduğu, 82.202,00 TL olan 2. dekont için toplam 33 kişiye ödeme yapıldığını gösteren banka dekontlarının ve tablosunun olduğu, 20.000,00 TL tutarlı kayıt işleminin, ilgili tutar için 2 adet x 10.000,00 TL tutarlı tediye makbuzu sunulduğu, makbuzlar üzerinde Hasan Aytaş ve Ali Çeçem isimlerinin yazılı olduğu ve imzalandığı, 58.003,22 TL kayıt işleminin, ilgili tutar için 2 adet fatura sunulduğu, 33.196,92 TL tutarlı sözleşme damga vergisi yansıtma bedeli açıklamalı fatura ile 24.805,30 TL tutarlı 2017-11 ay hak ediş kesintileri açıklamalı faturanın olduğu, davacı imalatlarının toplam tutarının 571.518,45TL+kdv olduğu, sözleşmenin 26.maddede belirtilen davranışların “ısrarla” yerine getirilmediği iddiasının karşılık bulmadığı, haklı sebeple fesih için gerekli olan “ısrarlı ihlal” halinin gerçekleşmediği, bununla birlikte yine aynı maddede yer alan “iş planlarına ve programına uymamak” fiilinin gerçekleşmiş olabileceği, zira raporumuzda ayrıntılı şekilde değinildiği üzere, yüklenilen işlerin kısmen yerine getirilmediği, kısmen eksik işlerin bulunduğu, bu nedenle feshin haklı olabileceği, takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, mahkemenin takdirlerine ait olduğu…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 25/11/2021 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı gereğince davacının müspet zararı ve maddi zararı olup olmadığı ile, bu hususta hesap yapılması, kök raporda yanıtlanmayan davacı işçilerine yapılan ödemenin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı ile bunun miktarı, davalının davacıdan takas mahsuba konu edebileceği alacağı olup olmadığı, davacı ve davalı itirazlarının ayrıntılı olarak karşılanması suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ek raporu özetle;”…mahkemenin davacı işçilerine yapılan ödemenin kim tarafından ve ne zaman yapıldığı ile bunun miktarının tespitinin yapılmasını talep ettiği, davacı tarafın sgk kayıtlarında yer alan çalışan listelerinin dosya muhteviyatında bulunmadığı, davacı tarafından dosya muhteviyatına sunulan “hesaptan eft” ve “hesaptan hesaba havale” belgeleri üzerinde gönderen kısmında davacı tarafın unvanının yer aldığı, aşağıda belirtilen tarihlerde ve kişilere (13.11.2017-16.11.2017-17.11.2017 tarihlerinde) toplam 132.611,25 TL tutarında ödeme yapıldığı, davalı tarafın davacı tarafın çalışanlarına/işçilerine ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiği, davalı tarafın davacı taraftan takas mahsuba konu edebileceği alacağının olabilmesi için, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına yaptığı ve özellikle de kendi lehine yaptığı kayıt işlemlerini gerekçesi ile birlikte yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde ispat etmesi gerektiği, sözleşmenin feshi yönünden gelen itirazlara ilişkin herhangi bir ek bilgi/belge sunulmadığı için kök rapordaki kanaatlerimizi değiştirmeye yer olmadığı…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 28/04/2022 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı gereğince daha önceki bilirkişiden farklı hak edişler konusunda uzman mali müşavir bilirkişiye tevdii ile davalı yanca davacıya yapılan ödemelerin tek tek hangi çek ve hangi senede, hangi tarihte ödeme yapıldığı, daha önceki kök ve ek bilirkişi raporunda geçen imalat icmali, diğer kesintiler tablosu (492.348,98 ₺ alacağa ilişkin), raporda belirtilen 293.634,07 ₺ tutarlı ödeme talep formunun içerisinde geçen 8 kalemin yine 195.000,00 ₺ tutarlı 9 adet senede ait olduğu belirtilen kayıtların hangi senetlere ait olduğu, 49.239,06 ₺ tutarlı kayıt işleminde geçen 6 kalemin nelerden ibaret olduğu, ayrıca belirtilen hak ediş kesintilerinin ve diğer kayıtların dayanaklarının ve belgelerinin bulunup bulunmadığı, bunların ayrıntılı irdelemesi ve davalı tarafça itiraz dilekçesinde geçen hususların değerlendirilmesi suretiyle ayrıntılı rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup bilirkişi 05/09/2022 tarihli bilirkişi raporu özetle;”…82.202,00 TL tutarlı alacak ile diğer alacaklar dekontu dosyada mübrez olduğu halde
dosyada cari anlamda eksiklikler nedeniyle sonuç alınamayacağı düşünüldüğünden
tarafımdan incelenmemiştir. Yukarıda açıkladığım verileri taraf vekillerinin ayrıntılı olarak dosyaya ibraz etmeleri
gerekir. Çünkü davacı alacağı olduğunu iddia etmekte, davalı alacağı olduğunu iddia
etmekte olup, bu iki talepten hangisinin üstün tutulması gerektiği, ispat külfetinin
taraflara dağılımında geçerli olan delillere iktidar prensibi gereğince bir çözüme
bağlanması gerekir. Bir uyuşmazlıkta iddiayı veya savunmayı kanıtlayıcı delil bizzat elinde
bulunan, bu delile daha çabuk ulaşması mümkün bulunan taraf, iş bu delili dosyaya
sunmak zorundadır. Bu, aynı zamanda herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine
getirirken uyması gerekli olan dürüstlük (objektif iyiniyet) kuralının (MK.M.2.) bir
gereğidir. Mahkemenin 28.04.2022 tarihli celsesinde, davalı yanca davacıya yapılan
ödemelerin tek tek hangi çek ve senede hangi tarihlerde ödeme yapıldığı, daha önceki
kök ve ek bilirkişi raporunda geçen imalat icmali, diğer kesintiler tablosu (492.348,98 TL
alacağa ilişkin) Raporda belirtilen ödemeler ile ilgili ayrıntılı açıklama yukarıdaki
bölümlerde yapıldığı… Şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 15/12/2022 tarihli duruşması 1 nolu ara kararı gereğince dosyanın önceki raporu tanzim eden bilirkişiye tevdi ile dosya kapsamında alınan belgeler, taraf beyan ve itirazları ile önceki raporda resen tespit edilen eksiklikler ile birlikte mahkememizce 28.04.2022 tarihinde ara karar ile talep edilen hususlar hakkında rapor tanzim edilmesine karar verilmiş olup, SMMM bilirkişi 03/03/2023 tarihli raporunda özetle;”…yaptığım hesaplamada 2. hakkediş tek taraflı yapıldığından bater teminat hesabının 196.764,69 TL kabul edilmesi gerekecektir. 326 teminat kesintileri hesabında 1. hakkedişten 21.862,74 TL, ikinci hak edişten 2.443,28 TL toplam 24.306,02 TL borçlu olduğu kayıtlıdır. Yaptığım hesaplamada 2.hakkediş tek taraflı yapıldığından 965 teminat hesabının 21.862,74 TL kabul edilmesi gerekecektir. nihai durumda da davalının davacıdan cari hesapta 199.481,96 TL ve/veya yemek kesintisi (45.224,33 TL) mahsup edilirse 154.257,63 TL alacaklı olduğu, teminatlar hesabında da davacının, davalıda 218.627,43 TL nakit teminatının olduğu tespit edilmiştir. 218.627,43 TL teminat hesabından, 199.481,96 TL mahsup edilirse davacının, davalıdan 19.145,47 TL cari hesap alacağının olabileceği, 218.627,43 TL teminat hesabından, yemek bedeli mahsubu ile 154.257,63 TL mahsup edilirse davacının, davalıdan 64.369,80 TL cari hesap alacağının olabileceği, – önceki kök ve ek bilirkişi raporunda geçen imalat ile ilgili tespitlerin davacı lehine toplamda 158.431,02 + 317.656,00 + 293.026, 61 + 58.363,00 – 827.476,63 TL olarak beyan edildiği…” Şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmuştur.
Davacı vekili 25.05.2023 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda dava değerinin 842.516,33-TL olarak arttırıldığını belirtmiş ve eksik harcı ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında 11/08/2017 tarihli “A7 Blok … İmalatları Yüklenici Sözleşmesi’ nin bağıtlandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafça yapılan 23/11/2017 tarihli sözleşme feshinin haklı olup olmadığı, buna göre davacının müspet zarar, iskele kira bedeli, şantiye mobilizasyon ve işçi barınma maliyeti, hak ediş bedeli altında cari hesap alacağı taleplerinin yerinde olup olmadığı, var ise davalı alacağının bunlardan takas mahsup edilmesi gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Sözleşmeye göre “… ” projesinin A7 blok … imalatlarını yapım işi davacı tarafından yüklenici sıfatı ile üstlenilmiştir. Sözleşme uyarınca işin bitim tarihi 31/08/2018 dir.
Belirlenen uyuşmazlıkta tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği ile kusur ve haklılık durumlarının tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
20/07/2020 tarihli kök bilirkişi raporu ile bunun eki olan 08/01/2021 ve 03/02/2021 tarihi bilirkişi raporlarının daha çok dava ve cevap dilekçelerinin özeti mahiyetinde, ihtilafı çözümlemeye ve tespit edilen uyuşmazlıkları tespitten uzak, bu minvalde hüküm kurmaya elverişli olmamaları nedeni ile mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilmemiş ve yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Nitekim 06/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda 20/07/2020 tarihli kök bilirkişi raporunda dava konusu edilmeyen F2 Blok ile ilgili hesaplama yapıldığı ve bunun hesaplamaya dahil edildiği, bununla birlikte 03/02/2021 tarihli ek raporda mantolama işinin bitirildiği yönünde rapor tanzim edildiği oysaki … Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2017/… D.İş sayılı dosyasında yapılan tespitte mantolamanın sadece kule katında yapıldığı tespitinin bulunduğu, buna göre rapor hazırlanırken bu raporların dikkate alınmadığı ve değişik iş dosyası nezdinde yer alan tespitler dikkate alınarak rapor tanzim edildiği vurgulanmıştır.
06/07/2021 tarihli bilirkişi raporunun devamında her ne kadar davacı tarafça pencere kör kasalarının ve denizliklerinin davalı tarafça yapılmamamı nedeni ile işçilerin şantiyede olay çıkardığı ve feshin haksız olduğu dile getirilmişse de davacının 1 ve 6. Katlardaki ve diğer eksik katlardaki sıva işlerini tamamlayabileceği, davalıyı sorumlu tutmasının yerinde olmadığı, işlerin aksamasının nedenini davacı işçilerinin kontrolden çıkması olduğu, bunun yanında sözleşmenin 26. Maddesindeki “ısrarla” halinin karşılık bulmamasına rağmen “iş planlarına ve programına uymamak” fiilinin gerçekleşmiş olabileceği, zira ayrıntılı şekilde yer verildiği üzere işlerin kısmen yerine getirilmediği, davacı imalatlarının toplam tutarının ise 571.518,45 TL olduğu raporlanmıştır.
Taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edilmesi sonrası raporda davacının müspet zarar ve maddi zarar talebi hakkında takdiri mahkememize ait olmak üzere hesap yapılmaması, raporda davacı işçilerine ödeme yapıldığı belirtilmesine karşın bunun miktarı ve kime yapıldığı gibi hususlar ile davalının takas mahsubuna konu edilebilecek alacağı olup olmadığı noktalarında değerlendirme yapılmaması nedeni ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bunun üzerine alınan 02/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda feshin haklı olduğu değerlendirildiğinden maddi zarar hesabının yapılmadığı, buna karşılık mahkememiz talebi üzerine yapılan hesaplamada davacının 293.026,61 TL müspet zarar alacağı olabileceği, yine 58.363,00 TL ŞANTİYE MOBİLİZASYON BEDELİ İLE 317.656,00 TL iskele kira bedelinin kadri matuf olduğu, davalının takas mahsuba konu alacağının hesaplanabilmesi için davalının yaptığı ödemeleri ispatlaması gerektiği raporlanmıştır.
Davalı bilirkişi raporuna karşı beyanlarında bilirkişinin raporda belirttiği belgelerin zaten daha önce dosyaya sunulduğu, buna karşılık bir kez daha ibraz edildiği nedenleri ile itiraz etmiştir.
Dosyadaki belgeler yeterince ayrıntılı irdelenmediğinden bu defa mahkememizce hak edişler konusunda uzman başka bir bilirkişiden rapor alınmana karar verilmiş, bilirkişi 05/09/2022 tarihli raporunda bir kısım mali değerlendirmelerde bulunduktan sonra tarafların ticari defterlerine alacak olarak kayıt ettiği kalemlerin dayanak belgelerinin eksik olduğu ve bunların her iki tarafça da ayrıntılı olarak sunulması halinde nihai değerlendirmenin yapılabileceği yönünde mütalaada bulunmuştur.
Bu defa anılan eksikliklerin giderilmesinden sonra bilirkişi 03/03/2023 tarihli raporunda seçenekli olarak davacının davalıdan 19.145,47 TL yahut 64.369,80 TL cari olarak alacaklı olduğu, bunun davalı tarafından davacı işçileri için yapılan 45.224,33 TL yemek bedeli ödemesinin mahkemece kabul edilip edilmeyeceğine göre değerlendirilmesi gerektiği, yine önceki kök ve ek bilirkişi raporunda davacı lehine toplamda 827.476,63 TL hesaplama yapıldığı, takdirin mahkemeye ait olduğu şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Davacı, bilirkişi raporuna karşı beyanlarında rapor hesabı yapılırken hataya düşüldüğünü, sözleşme gereği yaptığı işe göre hak ettiği cari alacağının daha fazla olduğunu, önceki raporlar gereği tespit edilen müspet zarar, iskele kirasına ve şantiye mobilizasyon, işçi barınma giderlerine yönelik rakamsal tespitlere bir diyeceğinin olmadığını ve bu taleplerinin devam ettiğini beyan ederek bedel artırım dilekçesi ibraz etmiştir.
Mahkememizce öncelikle davalının sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davalı, davacının işçilerinin ödemelerini düzenli olarak yapmadığı, bu nedenle davacı işçilerinin iş yerini basarak çalışanlarını darp ettiği, iş yerinde yangın çıkarttığı, ödemelerin kendisi tarafından yapılmak zorunda kaldığı, sonrasında başka bir kısım davacı işçinin aynı şekilde davranması nedeni ile yine ödeme yapmak zorunda kaldığı, ayrıca davacı tarafça iş yerine işi ara verildiği, işin eksik yapıldığı nedenleri ile sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiği iddiasında bulunulmuştur.
Davacı ise işçilerin maaşlarının ödendiğini, davalının maaş ödemelerini yapmasının hukuki bir dayanağı olmadığı, hak edişlerinin ödenmediği, sözleşmenin feshini kabul etmediklerini ve müspet zarar talebinde bulunduğunu beyan etmiştir.
Dosya kapsamındaki bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere davacı işçilerinin bir kısım maaş ödemelerinin davalı tarafından bir kısmı banka kanalı ile bir kısmı elden verilmek sureti ile ödendiği belirlenmiştir. Davacı bazı işçileri kabul ederek diğerlerinin kendi işçisi olmadığı beyan ve itirazında bulunmuşsa da bazı işçilerin maaşının davalı yanca banka kanalı ile ödendiği sabittir. Davacı, davalının bu ödemeyi yapmaması gerektiği ve bunun yasal dayanağı olmadığını beyan etmişse de davalının İş Kanunu uyarınca asıl işveren-alt işveren ilişkisi içinde işçilerin maaş ödemelerinden sorumlu olduğu tartışmasızdır. Kaldı ki davacı işçileri tarafından davalı çalışanları darp edilmiş, iş yerinde yangın çıkarılmıştır. Bu hususlar bir örneği dosyamız arasına alınan … Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2017/… Soruşturma sayılı dosyası ile 2017/… soruşturma sayılı dosyasına konusu edilmiştir.
Söz konusu hadiseler soruşturma dosyasında davacı şirket yetkilisi … ‘ un kolluktaki 20/11/2017; işçilerden … in 04/02/2018 tarihli beyanları ile sabittir.
Davacı şirket yetkilisi beyanları ile anlatılanlar doğrulandığından anılan soruşturmanın bekletici mesele yapılmasına lüzum görülmemiştir.
Bunlarla birlikte 06/07/2021 tarihli kök raporda pencere kör kasalı ile denizliklerin davalı tarafça yapılmaksızın davacının sıva işlerine devam edebileceği anlatılmıştır.
Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporunun bu yöndeki tespiti mahkememizce de benimsenmiş, davacı işçilerinin davalı iş yerinde yangın çıkararak iş yeri çalışma barışını ve ortamını bozduğu, iş yerinde çalışma yapılmasını engellediği, artık sözleşmedeki “ısrar” halinin ve şartının gerçekleşmesinin aranmasının zorunlu olmadığı değerlendirilmiş ve davalının haklı nedenle sözleşmeyi fesih ettiği mahkememizce de kabul edilmiştir.
Bu kapsamda davacının davalıdan müspet zarar talebinde bulunmasının yasal dayanağı bulunmamaktadır. Buna göre davacının müspet zarar talebinin reddi cihetine gidilmiştir.
Davacı iskele kiralama bedeli talebinde bulunmuşsa da taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesi ile 11. Maddesi uyarınca iş yerinde kullanılacak olan ekipman, malzeme, makine ve teçhizatı bulundurma yükümlülüğü yüklenici olan davacıya aittir. Üstelik sözleşmenin 11. Maddesinin 3. Bendinde bunlar için davacıya ihzarat ödemesi yapılmayacağı açıkça kararlaştırılmıştır. İzah edilen sebeple davacının iskele kiralama bedeli atındaki talebinin de reddi gerekmiştir.
Davacı, ayrıca şantiye mobilizasyon ve işçi barınma gideri talebinde bulunmuştur. İş yerinde çalışan işçilerin davacı işçisi olduğuna ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Buna göre aksi kararlaştırılmadığı müddetçe işçilerin giderlerinden sorumlu olan davacıdır. Taraflar arasındaki sözleşmede aksi yönde bir hüküm de bulunmamaktadır. Tüm bunlara göre davacının bu talebi de yerinde görülmemiştir.
Davacının, sözleşme davalı tarafça haklı nedenle fesih edilse de sözleşmeden kaynaklı yaptığı işin bedelini talep edebileceği hususu ihtilafsızdır.
Bilirkişi 02/03/2023 tarihli ek raporunda bunun için hesaplama yapmıştır. Davacı rapora itirazlarında yemek bedeli kesintisine ilişkin sözleşmede madde olmadığı ve bunun hesapta dikkate alınmasının hatalı olduğunu belirtmiştir. Her ne kadar bu hususta sözleşmede açıkça bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de davalı davacı işçilerine ilişkin ödeme yaptığını beyan etmiş, yaptığı ödemeye ilişkin dayanak belgeleri dosyaya ibraz etmiştir. Davacı yapılan ödemenin kendisine ait olmadığını iddia etmemiş, sözleşmede yer almaması nedeni ile ödenmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Ne var ki yapılan ödemenin davacı işçileri için olduğu ve buna göre davalının davacı için yaptığı gideri davacı alacağından mahsup etmesinin haklı ve yerinde olduğu sabittir. Nitekim davacı yanca yapılan bu gider kalemine ilişkin bir bilgi, belge de sunulmamıştır. Bu nedenle bu davacı itirazı yerinde görülmemiştir.
Bilirkişinin davalının banka kanalı ile davacı işçilerine yaptığı ödeminin hesapta kabulü ile davalı alacağı olarak mahsubu, buna karşın elden yaptığı ödemenin de hesaplamadan dışlanması mahkememizce de doğru görülmüştür. Buna yönelik davacı itirazı haksızdır. Davacı, maaş ödemelerini yaptığını savunsa da davacının ödeme yapana kadarki süreçte davalının az yukarıda açıklanan koşullarda yaptığı ve belgelendirdiği ödemeler haklı olarak davacı hak edişinden mahsup edilmiştir.
Son olarak davacının, davalı tarafından damga vergisi ödemesi yapılmadığı, buna ilişkin ödeme belgesinin sunulmadığı, bunun mahsubunun hatalı olduğu yönünde itirazı bulunmaktadır.
Bilirkişi raporunda “kesintiler listesi” adı altında tarafların karşılıklı imzası bulunan belgede damga vergisinin de mahsup edilecek kalemler arasında kararlaştırıldığını, bu nedenle davalının 33.196,92 TL damga vergisi kesintisi yapıldığı belirtilmiştir.
Davacı her ne kadar bunun ödeme belgesinin bulunmadığı ve davacı alacağından kesinti yapılmasının haksız olduğunu iddia etmişse de davalı tarafça damga vergisine ilişkin fatura, vergi beyannamesi ve vergi dairesi tahakkuk fişi sunulmuştur. Yani davalı ödeme belgesi sunamasa da damga vergisine ilişkin ödeme külfetini resmi olarak üzerine almıştır. Davalı bu hususta artık ilgili vergi dairesine karşı borçlanmıştır. Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporunda bu kaleme de kesintiler arasında yer verilmesi yerinde görülmüş, davacının bu itirazına da itibar edilmemiştir.
Böylece davacının 03/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda tafsilatlı olarak yapılan hesaplama ve mahkememizce az yukarıda yapılan değerlendirme gibi davalıdan 19.145,47 TL alacak talebinde bulunabileceği, diğer tüm taleplerinin ise reddine karar verilmesi gerektiği vicdani kanısına varılmıştır.
Davalının takas mahsup talebi ise bilirkişi raporunda hesaplamaya dahil edilmiş ve yukarıda kabul edilen davacı alacağı buna göre belirlenmiştir.
Sözleşmenin 21.2 “Hakediş ödemeleri” başlıklı kısmında hak edişe ait ödemenin her ayın 25. Gününe kadar davanın belirlediği formatta hazırlanarak davalıya sunulacağı, …’ in gerekli kontrolleri sağladıktan sonra bunu işveren onayına sunacağını, İşverenin kendisine teslim edilen hak edişi 20 iş günü içinde kontrol ederek gerekli düzeltmeleri yapacağını, alt yüklenicinin söz konusu onayanmış hak ediş karşılığı faturayı hak edişin onay tarihi itibariyle keserek … ‘ e vereceği gibi düzenleme bulunmaktadır.
Yani sözleşmede kararlaştırılan kesin bir vadi bulunmamaktadır. Yine davacı tarafça davalıya birden fazla ihtarname keşide edilmiş ve iskele kiralama bedeli talep edilmişse de yapılan işe ilişkin hak ediş bedeline ilişkin bir talepte bulunulmamış, bu alacağa ilişkin davalı temerrüde düşürülmemiştir. Açıklanan nedenlerle temerrüt tarihi dava tarihi olarak belirlenmiştir.
Tespit edilen davacı alacağına tarafların tacir olması nazara alınarak avans faizi uygulanmasına karar verilmiş, belirlenen alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile;
A-19.145,47 TL alacağın temerrüt (dava tarihi olan) 16.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-Davacının müspet zarar, iskele kiralama bedeli, şantiye mobilizasyon ve işçi barınma gideri taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 1.307,82 TL harcın yatırılan 14.448,04 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 13.140,22 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve … Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/… D.İş sayılı dosya giderleri için sarfedilen toplam 13.535,70 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 307,26 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00 TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.314,19 TL’sinin davacıdan; 5.81 TL’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Red edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 108.570,79 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğundan gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde… Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.
01/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır