Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/95 E. 2020/344 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/95 Esas
KARAR NO:2020/344 Karar

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:05/09/2019
KARAR TARİHİ:17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında yapılan ticaret nedeniyle davalı, müvekkili şirkete 5.902,91TL borçlu kaldığını, taraflar arasında cari hesap usulü çalışıldığını ve mutabakatların bu şekilde yapıldığını, davalı ile yapılan görüşmelerde her seferinde borcun ödeneceğini bu sebeple kendilerine kısa süreli zaman verilmesini talep ettiklerini, bir kaç kez davalı tarafa süreler verildiği halde davalı iş bu borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında cari hesap ekstresi ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetle borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, davalının sorumluluktan kaçmak amacıyla yapmış olduğu söz konusu itirazların haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen kötü niyetle takibi durdurmaya yönelik olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin tüm ferileri ile birlikte devamına karar verilerek, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına ve % 10 dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiş, ön inceleme duruşmasına katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça ödenmeyen alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİKm67 ve devamı maddelerince iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … ve … Ltd. Şti. tarafından, borçlu … Tic. Ltd. Şti. aleyhine 5.902,91 TL asıl alacak, 394,32 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere yekün 6.297,23 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 11.01.2019 tarihinden itibaren %21,25 oranında temerrüt faizi işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının sunduğu cari hesabın incelenmesinden taraflar arasındaki faturalaşmanın birden fazla olduğu, fatura miktarlarının yasal zorunluluk sınırının altında kaldığı ve bu miktarda kalan faturaların vergi dairesine bildirilmediği dikkate alınığında taraf BA/BS kayıtlarının celbi yoluna gidilmemiştir.
Davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde dile getirdiği davalı hakkında konkordato talebine ilişkin yürütülen …. Ticaret Mahkemesi’ nin … E. Sayılı dosyası Uyap sistemi aracılığı ile getirilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf delilleri toplanmış ve davacı, fatura ve ticari defter deliline dayanmış olmakla, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, var ise davacının davalıdan alacağının miktarının tespiti açısından taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, belirlenen inceleme günü davalı tarafa duruşma zaptı ekli olarak tebliğ edilmiş, buna karşın davalı defter ibrazında bulunmamış, defterlerini ibraz etmemesine ilişkin haklı veya geçerli bir mazeret de ileri sürmemiş ve defter ibrazından kaçınmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi Nuri Kuşçu marifetiyle hazırlanan 20/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;; ”…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile Davacı … Ltd. Şti. tarafından davalı … Ltd. Şti. ne Cari Hesap alacağından dolayı 5.297,23TL’lık ana para ve 393,32TL işlemiş faiz toplamda 6.297,23TL’lik icra takibi başlattığını, bu icra takibine davalı vekili tarafından İcra Müdürlüğüne verilen 29/01/2019 tarihli dilekçesiyle … şirketine herhangi bir borcunun olmadığını belirterek İcra takibine, borca, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davacı … LTD. ŞTİ.’nin 2018 yılına ait ticari defter açılış ve kapanış tasdik bilgileri: Yevmiye Defteri- … Noterliği- …, Defter-î Kebir- … Noterliği- …, Envanter Defteri …. Noterliği …, Yevmiye Defteri Kapanış- …. Noterliği- …, davacı şirketin ticari defter kayıt incelemelerinde; 6102 sayılı TTK’nun 64. Maddesi ve 213 sayılı VUK’nun 219,224,225 maddelerindeki hükümlerine göre usulüne uygun olarak defter açılış ve kapanış tasdiklerinin ve muhasebe kayıtlarının işlendiğinin görüldüğünü, dava konusu alacağın davacı taraf defter kayıt incelemelerinde ve ekte sunulan cari hesap ekstresinde de görüldüğü üzere dava tarihi itibariyle ticari ilişkilerinden dolayı 6.036,51TL bakiye alacağının olduğu anlaşılmıştır.” şeklinde mütalaa verilmiştir.
Davalı vekili 05/02/2020 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna karşı beyanlarında; müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, tüm ödemelerin davacıya yapıldığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, davacının icra takibinin müvekkili hakkında konkordato kararı alındıktan sonra başlatıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafça davanın niteliği gereği icra inkar tazminatı talep edilmesinin mümkün olmadığını, alacağın likit olmadığını, yeniden bilirkişi raporu alınmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı bilirkişi raporuna karşı yazılı olarak beyanda bulunmamıştır.
Davalının raporu karşı itirazında belirttiği konkordato talebine ilişkin … Ticaret Mankemesi’ nin … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; konkordato talebine ilişkin davanın 16/12/2019 tarihinde açıldığı, konkordato talebinde bulunan dosya davacısı (dosyamız davalısı) hakkında 17/12/2019 tarihli tensip zaptı ile ilk defa konkordato geçici mühlet kararının verildiği, davacının ise davalı hakkındaki takibi 11/01/2019 tarihinde tedbir kararından çok önce başlattığı, konkordato geçici mühlet kararının davalı hakkında derdest olan davaların görülmesine engel teşkil etmediği anlaşılmakla davalının konkordato kararından sonra kendisi hakkında takip yapılamaycağı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğine yönelik savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi uyarınca Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Kanunun 219. maddesi uyarınca taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar.
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmi bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkar eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri mezkur kanunda belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun kabul edilmesi gerekir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, davalının defterlerini sunmadığı, ticari defterlerini sunmaktan kaçınan davalı karşısında davacının ticari defterleri ile alacağını ispat ettiği, davalı yanca ise bunun aksinin ispat edilmediği anlaşılmaktadır. İzah edilen nedenlerle davacının davasının kabulü gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
A- Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin talep gibi asıl alacak olan 5.902,91 TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına,
B- Hükmolunan alacağın %20 si nispetinde hesaplanan 1.180,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 403,22-TL harçtan peşin alınan 69,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 333,90-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 69,32-TL peşin harç, 800-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 110,70-TL olmak üzere toplam 1.024,42-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olamk üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.17/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır