Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/934 E. 2021/41 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/934 Esas
KARAR NO : 2021/41

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile dava dışı …arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkili davalı şirkete kullandıraln krediye kefil olduğunu, asli borçlunun kredi borcunu ödememesi nedeniyle Türkiye İş Banka tarafından icra takibi başlatıldığını, bu takibe borçlula tarafından itiraz edildiğini, … Asliye Ticaret Mahkemesinden kısmen kabul kısmen ret ile davalı ve kefillerin sorumlulğu olduğuna karar verlidiğini, müvekkilinin kefaleten borçlu olduğu icra dosyası kapsamında alacaklı bankaya haricen 280.000,00 TL ödeme yapıldığını, harcınında icra dosyasına ödendiğini, bu nedenlerle arabuluculuğa başvurlduğunu ancak herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, davalı şirketin kötü niyetli olarak icra dosyasına itiraz ettiğini, icra dosyasına yapılan itirazın iptalini ve davalı aleyhine % 20 den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu borcun kaynağı olan kredi sözleşmesinin davacının ve dava dışı …’in müvekkilinin şirket yetkilileri olarak… ile imzalandığını, davacı ve dava dışı … in sözleşmeleri imzaladığı tarihte müvekkil şirketinin B Grubu imza yetkilisi konumunda olduğunu, tek bir kredi sözleşmesi bulunduğunu, dava konusu kredi sözleşmeleri bir haftalık ara ile imzalandığını, toplam tutarının 4.100.000TL olduğunu, sözleşmenin imzalandığı tarihte bu tutar 1,128.476 Avro ya tekabül ettiğini, bu şekilde kredi sözleşmesinin miktar yönünden davacı ve dava dışının imza yetkisini aştığını, bu nedenle iki ayrı sözleşme imzalandığını, bu işlemin muvazaalı olduğunu, söz konusu kredi sözleşmelerinin yetkisiz imza ile akdedildiğini sözleşmelerin geçersiz olduğunu, davacı tarafın talep ettiği alacağın kaynağı olan kredi sözlemesinin geçersiz olduğunu, bu nedenlerle davacının kefalet ilişkisini ileri sürerek dava dışı …ına yaptığı ödemeyi müvekkili şirketinden talep edemeyeceğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alan şirketin dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen nitelikli hesap uzmanı hukukçu bilirkişi …, Bankacı … ve Mali Müşavir … marifetiyle hazırlanan 27.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalının dava dışı bankanın davaya konu yıllara ait yasal defter ve yardımcı kaytılarının 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri kapsamında usulüne uygun tutulduğunu, davacı ile davadışı kredi kullandıran … Bankası arasında akdedilen sözleşmelerin davalı firmanın Ticaret Sicilinde yayınlamış olduğu temsil ve ilzam kapsamında B Grubu İmza yetkilisi … ile kapsamında B Grubu Yetkili … in Şirket Kaşesi altında koymuş oldukları müşterek imza ile imzalandığını sözleşmenin uygun ve geçerli olduğunu, davalının banka arasında akdedilen ve davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı sözleşmeler kapsamında davalıya kullandırılan krediler ödenmediğini, alacaklı banka tarafından 2.330.597,83 TL lik alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davacı … tarafından 292.740 tl ödemede bulunduğunu, alacaklı bankaya yapılan bu ödeme nedeniyle aslı borçu olan davalıdan tahsilini talep edebileceğini…” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davalı tarafça 11/12/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunulmuş, beyanda raporun hatalı olarak dğzenlendiğini, heyetin raporda yetkisiz temsil hususuna ilişkin değerlendirme yapmadığını, davacının ve dava dışı …’in 100.00,00 Euro’ya kadar işlem yapmaya yetkili olduklarını, bu miktarın bir üst sınır miktarı olduğunu, dava konusu kredi sözleşmesinin bu üst sınırı aştığını bu nedenle şirketin bu kredi sözleşmesinden sorumlu olmayacağını, yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğinin ifade etmiştir.
Davacı vekili sunduğu beyan dilekçesiyle davalının itirazlarını kabul etmediğini, davacının 1.000.000,00 Euro’ya kadar kredi işlemi yapmaya yetkili olduğunu ifade etmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın; davacının kefil sıfatı ile ödeme yapıp yapmadığı, halef sıfatı kazanıp kazanmadığı, davacının sözleşme imzalarken temsil yetkisi olup olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacaklı olup olmadığı yapılan itirazın haklı olup olmadığı inkar ve kötüniyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 597. Maddesine göre kefil, alacaklıya ifada bulunduğu ölçüde, onun haklarına halef olur. Kefil, bu hakları asıl borç muaccel olunca kullanabilir. Davanın kefilin alacaklının haklarına halef olması temeline dayanması nedeniyle halefiyete konu alacağın yargılamasının yapıldığı İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… dosyamız arasına alınmış, bu dosyada davacının …Bankası olduğu, huzurdaki davada davalı konumunda bulunan şirketin o davada da davalı olduğu, mahkememiz davacısının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … dosyası ile birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Es sayılı davasının davalılarından birisi olduğu, mahkemece kefil davalı yönünden davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün…E. Sayılı takip dosyasında davacının davalı şirketten takip tarihi itibariyle çek kredisi nedeniyle 3.314,06-TL, şirket kredi kartı nedeniyle 2.148,56-TL, … kredisi nedeniyle 2.381.177,66-TL olmak üzere toplam 2.386.640,28-TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara ilişkin itirazın iptaline karar verildiği görülmüştür
Dosyamız arasına alınan delillerden davacının …’e ait… hesabından …Bankası’nın hesabına 25/07/2019 tarihinde “…’in İst … İcra Md…Es sayılı dosyasına kefaleten ödemesi yapılan (yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla)” ibareleriyle gönderildiği anlaşılmaktadır.
Esasen 280.000,00 TL’nin ödenip ödenmediği taraflar arasında ihtilaf konusu olmayıp davalı tarafça buna ilişkin bir itiraz bulunmamaktadır. Asıl itiraz; davacının, … Bankası ile akdedilen kredi sözleşmesini imzalarken yetkisini aşıp aşmadığına ilişkindir.
Bu hususta bilirkişi raporunun sonuç kısmının 2. bendinde belirtildiği üzere davacının, dava dışı … ile temsilci sıfatı ile dava dışı… Bankası ile kredi sözleşmesi imzaladıkları bu sözleşmenin geçerli olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı tarafça iç yönergeye atfen davacının imzaya yetkili olduğu üst sınırın 100.000,00 Euro olduğu ifade edilmiş ise de İç Yönergenin 1. Maddesinde her türlü bankacılık işlemleri için 1.000.000,00 Euro bedeli üst sınır olarak belirlenmiş, bunun yanı sıra aynı iç yönergenin 3. Maddesinde ise kredi sözleşmelerinde herhangi bir sınır belirtilmeksizin davacı ve dava dışı …’in diledikleri bedele ilişkin kredi sözleşmeleri akdedebilecekleri ifade edilmiştir. Bu durumda davalı vekili tarafından ileri sürülen 100.000,00 Euroluk üst sınırın kredi sözleşmelerini kapsamadığı kanaatine varılarak bu hususta yeniden inceleme yapılmasına yönelik taleplerin reddine karar verilmiştir.
Öte yandan davacının 06/08/2019 tarihinde 12.740,00 TL bedelli harç yatırdığı icra dosyasından anlaşılmakla davacının bu yöndeki talebinin de haklı bulunduğu anlaşılmış, davacının asıl alacak yönünden %19,50 faiz isteyebileceği, harç yönünden ise yasal faiz isteyebileceği yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takibin 280.000,00 TL asıl alacağa %19,50 faiz uygulanmak suretiyle, 12.740,00 TL’lik harç ödemesine dair kısma yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, davacının %35 faiz uygulanması yönündeki fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-) Likit ve muaccel alacağa yapılan itirazın haksız olması nedeniyle hükmedilen alacağın %20 si olan 58.548,00 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 19.997,06-TL harçtan peşin alınan 3.535,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 16.461,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 3.535,57-TL peşin harç, 3000,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 74,00-TL olmak üzere toplam 6.653,97-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 28.941,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 19/01/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.