Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/926 E. 2021/473 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/926 Esas
KARAR NO:2021/473

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/10/2019
KARAR TARİHİ:29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 17.10.2018 tarihinde beyoğlu işletme müdürlüğünün bulunduğu hizmet sahasında bulunan … İlçesi, … Mah. … Cad., N.. civarında bulunan adreste davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkilinin şirketine ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirketi personellerince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin oramı iççin kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 2.198,57 TL hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine hasar bedeli ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.266,88 TL tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadan takip başlattıklarını, davalıların takibe itiraz ederek takibi durduklarını, bu nedenle arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, borçlunun itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödeme hükmedilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kamu hizmeti mahiyetinde faaliyetlerde bulunan işini yaparken gerekli bütün dikkat ve özeni gösteren bir şirket olduğunu, ve 3. Kişilere zarar verebilecek her türlü davranıştan imtina ettiklerini, müvekkili şirketin icra takibine konu adreste yapılan çalışmalarda elektrikte herhangi bir hasara sebebiyet verilmediğini, çalışma yapılan adreste müvekkilinin elektrik hattı ile karşılamadığından hasar meydana gelmesinin imkanının olmadığını, bu nedenle belirtilen adreste bir hasar meydana gelmiş ise müvekkilinden kaynaklı olmadığını müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, bu adresteki elektrik hattı caddede bulunan kaldırımlardan geçmekte olduğunu, müvekkilinin çalışma alanı cadde üzerinde gerçekleştiğini, dolayısıyla müvekkilinin herhangi bir şekilde hasara sebebiyet vermesinin imkansız olduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığından takibin tamamına ve ferilerine itiraz ettiğini bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan hasarlarla ilgili olarak yapılan araştırmalarda müvekkili idare tarafından bir çalışma yapılmadığını, bu nedenle hasara müvekkilinin sebebiyet verdiğini kabul etmediklerini, 2017 yılı … Bölge Abone İşleri Daire Başkanlığı İçmesuyu Ve Atıksu Yapım Bakım ve Onarım İşi müteahhit firma … İnş, … İnş. İş ortaklığı tarafından o tarihlerde çalışma yapıldığı bilgisinin verildiğini, müvekkili idare ile müteahhit firma arasında bağımlılık ilişkisi bulunmadığını müvekkili idaresinin hasardan sorumlu tutulamayacağı da Yargıtay ‘ ın yerleşmiş içtihatlarından olduğunu, söz konusu olan zarar ve ziyandan yüklenici firma sorumlu olduğunu, davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, davacı …’ ın söz konusu hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, ve yasanın emredici hükmüne rağmen mevcut tesisatını yasada belirlenen şekilde döşemediğini bu nedenle zaman zaman tesisatlarına zarar verilmediğine kendi eylem ve kusuru ile sebebiyet verildiği yönetmeliğin emredici hükmü ve diğer hükümlerine uygun olarak imal edilmediğinin ortaya çıktığını, tazminat sorumluluğu doğması için tazminat talep edilenin zarar neden olayda kusurunun olması gerektiğini, davacı tarafın elektrik kablosu döşeme işinin mevzuata uygun olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, elektrik kablolarını döşeme işinin elektrik kuvvetli akım tesisleri yönetmeliği hükümlerine tamamen aykırı olarak döşendiğini, davacı tarafından yapılan tesisat imalat işinin mevzuatına uygun olup olmadığının herhangi bir tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle usul ve esastan davanın reddini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava itirazın iptali davasıdır, dava ve cevap dilekçeleri değerlendirildiğinde uyuşmazlığın 17/10/2018 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan davacı şirkete ait tesisata davalılar tarafından hasar verilip verilmediği, hasar verilmiş ise bu hasarların verilmesinde davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı, davalı kusurunun bulunması halinde kusur oranları, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, meydana gelen hasar bedelinin ne kadar olduğu, davalıların bu hasardan sorumlu olup olmadıkları noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanların dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalılar tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Elektrik Mühendisi bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 16.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “hasarın kim tarafından oluşturulduğu hususunda, dava konusu kabloyu davalı … İnş. İle davalı … İnş. Hasara uğratıldığından kusurlu olduklarını, ancak davacı şirket de kablolar … şartnamelerine uygun döşemediğinden %30 müterafik kusurlu olduğunu, bundan dolayı davalı … İnş. İle davalı … İnş. Kusur oranın %70 olduğunu, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle toplam alacağı hususunda, hasarı oluşturan davalıların %70 kusur oranına göre davacı şirketin asıl alacağı ve takip tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte toplam alacağı raporun yukarısında hesaplandığını davacı şirketin asıl alacağının 3510,51 TL işlemiş yasal faizin 11,04 TL ve davacı şirketin toplam alacağının 351,55 TL olduğunu, davacı şirketin alacağının kimden talep edebileceği hususunda, davacı … ‘ ın davalılardan icra takip tarihi itibariyle 361,55 TL talep edebileceği kanaatine varıldığını, meydana gelen fiilde davalı İskinin zararı ödeme yükümlülüğü olup olmadığı hususunda, kablo hasarı davalıların … adına yaptığı çalışmalar sırasında gerçekleşmiş iş … nin gözetim ve denetimi altında yapılmış … ile yüklenicileri arasında sorumsuzluk anlaşması imzalandığını, davacı şirketin tahakkuk ve talep ettiği diğer beddeller hususunda, davacı şirket araç ve personel bedeli etüd ve koordinasyon bedeli eşik kesinti süresi aşım bedeli dağıtılmayan enerji bedeli adları altında bir dizi bedeller tahakkuk ettirildiğini, raporun yukarısında ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere bu bedellerin bir kısmı mükerrer nitelikte bir kısmı dayanaksız olduğunu, bu nedenle davacı şirketin sözü geçen bedellir davalılardan talep edemeyeceğini , ” mütalaa etmiştir.
Tarafların itirazlar doğrultusunda ek rapor alınarak Elektrik Mühendisi … tarafından 07/04/2020 tarihli ek raporunda özetle; kök raporda yapılan tespit ve hesaplamalardı değiştirecek her hangi bir hususun olmadığı kanaatine varıldığını mütalaa etmiştir.
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 8. Maddesine göre “Büyükşehir içindeki alt yapı hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşların temsilcilerinin katılacağı alt yapı koordinasyon merkezi kurulur. Büyükşehir ilçe (…)(1) belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. Alt yapı koordinasyon merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır…
…Koordinasyon merkezleri tarafından alınan ortak yatırım ve toplu taşımayla ilgili kararlar, belediye ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır…
…Alt yapı koordinasyon merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çıkarılacak bu yönetmeliğin, alt yapı yatırım hesabının kullanılması ve ödenek tahsisi ve aktarmasına ilişkin kısımları hakkında, Maliye Bakanlığı ve Devlet Plânlama Teşkilâtı Müsteşarlığının görüşünü alır….” şeklinde düzenlenmiştir.
Belirtilen maddeye dayanılarak hazırlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin alt yapı koordinasyon merkezi (…)’nin kuruluş, teşekkül, görev ve yetkileri düzenlenmiştir. Anılan yönetmeliğin teşekkülü düzenleyen 7. Maddesine göre “…, büyükşehir belediye başkanı veya görevlendireceği kişinin başkanlığında büyükşehir belediyesi fen işleri daire başkanı ile büyükşehir belediye başkanının belediye ve işletmeleri ile bağlı kuruluşlarından en az şube müdürü seviyesinde görevlendireceği en fazla on kişinin…… A.Ş. temsilcisinin…katılımından oluşur.” denilmektedir. Buna göre davacı kurum ile davalı kurumun bizzat …’yi teşekkül ettiren kurumlardan oldukları anlaşılmaktadır.
Aynı yönetmeliğin görev ve yetkileri düzenleyen 8. Maddesine göre … Kazı yapılacak tarihleri tespit eder, kazı yapmanın yasak olduğu tarihlerde acil durumlar için büyükşehir belediye başkanına veya … birimi yöneticisine yetki verir. Alt yapı ile ilgili kazı yapacak gerçek ve tüzel kişilere izin ve kazı ruhsatı verir ve buna ilişkin bedeli belirler.Birden fazla kurumca aynı yer ve aynı anda yapılması gereken alt yapı yatırımlarını ortak program taslağına alır ve …’nin onayına sunar. Kamu kurum ve kuruluşlarının ortak programa alınmayan alt yapı yatırımları için hazırlanan programlara uygun olarak ruhsat verilmesini teklif eder. Ruhsatsız kazı yapılmasını önler. Ruhsatsız kazı yapıldığının tespiti durumunda, kazı yapanlar hakkında gerekli işlemin yapılmasını sağlar.
Yukarıdaki düzenlemeler ışığında Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamındaki hasar tespit tutanakları, taraf beyanları hep birlikte dikkate alındığında davalı şirketin diğer davalı … gözetim ve sorumluluğunda dava konusu mevkiide, hasar tarihinde kazı çalışması yaptığı ve tutanak içerikleri ile sabit olan hasarın gerçekleştiği, haksız fiil sorumluluğuna dayanan hasardan her iki davalının birlikte sorumlu olduğu sabittir. Bu noktada davalı kurumun kazı yapılmadığına dair itirazına itibar edilmemiştir. Davalıların kazı yaparken yukarıda belirtilen madde hükümlerine aykırı hareket ederek zarara sebebiyet vermeleri, davacının ise bilirkişi raporunda da belirtilen sebeplerle tesisatının yükümlülüklere aykırı olarak imal etmesi nedeniyle kusurlu oldukları açık olup bilirkişi tarafından belirlenen kusur oranının dosyaya ve hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca …’ nin haksız fiil sorumluluğuna dayanan eylemlerine ilişkin davaların adli yargıda görülmesi gerektiği kararlaştırıldığından … yönünden görevsizlik kararı verilmeyip davaya devam olunmuştur.( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/15610 Esas,2018/4235 Karar sayılı kararı)
Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık tarafların bu hasarda kusur durumları ile davalıların gerçekleşen zarardan sorumlu olup olmadıkları noktasındadır. Davalıların savunmalarının ortak noktasında gerçekleşen zararın davacının yer altı tesislerini yasal mevzuata uygun olarak tesis etmediğinden gerçekleştiği ve davalıların herhangi bir kusuru olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı arasında, imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Davalılar arasında yapılan sözleşmede, işin yapımı sırasında verilecek zararlardan …’nin sorumlu olmadığı belirtilse dahi, sözleşme hükümlerinin taraflar arasında geçerli olacağı ve 3. kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalı … Genel Müdürlüğünün de diğer davalı ile birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olduğu açıktır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 10/04/2019 tarih 2018/1039 Esas,2019/691 Karar sayılı kararı)
Değinilmesi gereken bir diğer husus ise davacının talep edebileceği tazminat oranlarıdır. Yargıtayın yerleşik uygulaması yönünde bilirkişi raporunda da isabetli olarak yer verildiği üzere dışarıdan bu konuda hizmet alındığı ve bunun için gider yapıldığı belgelendirilmedikçe araç ve personel giderinin genel idare gideri olması nedeni ile ayrıca talep edilemeyeceği açıktır. Davacı her ne kadar dosyaya hizmet alımına ilişkin sözleşme sunmuş ise de bu sözleşmenin gerçekleşen hasar ve somut olaya ilişkin olmaması nedeniyle bu sözleşmeye değer atfedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporunda kullanılan malzeme bedeli olarak hesaplanan tutar üzerinden kabul, diğer taleplerin ise reddi cihetine gidilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE; …. İcra Müdürlüğü’nün … Es sayılı takibine vaki itirazın; 350,51 TL asıl alacak ve 11,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 361,55 TL yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
2- İtiraz kısmen haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 72,31 TL İcra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 24,69-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harçtan mahsubuna,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 88,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 500 TL bilirkişi ücreti, 284,40 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 784,40 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 125,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 361,55-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 1.905,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin kabul red oranına göre 210,52-TL sinin davalıdan, 1.109,47- TL sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
10-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.