Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/924 E. 2021/717 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/924 Esas
KARAR NO : 2021/717
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkilinin şirket tesislerine hasar verildiğini, 13/02/2018 tarihinde … Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … İlçesi, … Merkez Mahallesi, … Sokak … İstanbul adresinde davalılar tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirekete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili personeli arızanın giderilmesi ve enerji verilemesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedelini hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalılar tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkili şirket tesislerine hasar verdiğini iddia ettiğini ancak hasar ilişkin açıklama yapmadığını, tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli ifadesi kullanıldığını ancak ifadelerin yetersiz olduğunu, hukuki uyuşmazlık konu durumunda talep sonucunun net olması gerektiğini, huzurdaki dosya davacının aynı yönde taraflarına açtığı 46. Dosya olduğunu, talep edemeyeceği bildiği bedelleri ısrarla talep etmesinin kötü niyetli olduklarını, davacının hasara hangi kişinin sebebiyet verdiğini ve müvekkili şirketle neye istinaden ilişkilendirdiğini açıklamak zorunda olduğunu, kabul mahiyetine gelmemek kaydıyla bir hasar oluştu ise davacı kurumun mevzuata ve altyapı kurallarına uygun olmadan döşediğini ve kurum olarak bakım ve onarımının yapmakla mükellef olduğu elektrik tesisatından kaynaklı olarak meydana geldiğini, haricen yapılan araştırmada hasarın oluştuğu iddia edilen adreste elektrik dağıtım şebekeleri enerji kabloları uygulama usul ve esaslarına göre elektrik kablosu döşeme yöntemi ve derinlikle kablo muhafaza kurallarına göre döşenerek muhafaza edilmeyen hat olduğunun öğrenildiğini, elektrik hatlarının kaplama kısmının altında ve 15 cm derinliğe dahi varmayacak şekilde döşendiğini, yine elektrik hatlarının tranşe dolgusunun kum veya benzeri bir malzemeden yapılması gerektiğini ancak toprak içine gömülmekle yetinildiğini, bu uygulama ile topraktaki kimyasalların kabloları erittiğini, ayrıca korunaksız bırakıldığı için doğrudan hasara açık hale geldiğini, elektrik kablolarının güzergahının belli olmadığını, davacının tüm mühendislik kurallarını hiçe sayarak döşeme yaptığını, kamu kurumlarının gelişigüzel çalışarak gidermediği eksiklikleri özel şirketlere yüklemeye çalıştıklarını, bu nedenlerle kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Dava itirazın iptali davasıdır, dava ve cevap dilekçeleri değerlendirildiğinde uyuşmazlığın 13/02/2018 tarihinde … Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan davacı şirkete ait tesisata davalılar tarafından hasar verilip verilmediği, hasar verilmiş ise bu hasarların verilmesinde davalıların kusurunun bulunup bulunmadığı, davalı kusurunun bulunması halinde kusur oranları, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, meydana gelen hasar bedelinin ne kadar olduğu, davalıların bu hasardan sorumlu olup olmadıkları noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanların dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalılar tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … hazırladığı 14/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “dava konusu kablo hasarının iskinin yüklenicisi … A.Ş. Tarafından oluşturulduğunu, ancak davacı şirket kabloları nizami döşemediğinden %30 müterafik kusurlu olduğunu, bundan dolayı davalı … ın kusur oranın %70 olduğunu, hasarı oluşturan davalının %70 kusur oranına göre davacı şirketin asıl alacağı ve takip tarihine kadar faizi ile birlikte toplam alacağının 184,87 TL olduğunu, kablo hasarı diğer davalı şirketin davalı … adına yaptığı çalışmalar sırasında gerçekleştiğini, iş davalı iskinin gözetim ve denetimi altında yapıldığını, davalı … ile diğer davalı şireketin sorumsuzluk anlaşması yapıldığını,” mütalaa etmiştir.
Tarafların itirazlar doğrultusunda ek rapor alınarak Elektrik Mühendisi … tarafından 07/04/2020 tarihli ek raporunda özetle; kök raporda yapılan tespit ve hesaplamalardı değiştirecek her hangi bir hususun olmadığı kanaatine varıldığını mütalaa etmiştir.
5216 Sayılı …si Kanunu’nun 8. Maddesine göre “… içindeki alt yapı hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla … başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşların temsilcilerinin katılacağı alt yapı koordinasyon merkezi kurulur. … ilçe (…)(1) belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. … merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır…
… Koordinasyon merkezleri tarafından alınan ortak yatırım ve toplu taşımayla ilgili kararlar, belediye ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır…
… merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çıkarılacak bu yönetmeliğin, alt yapı yatırım hesabının kullanılması ve ödenek tahsisi ve aktarmasına ilişkin kısımları hakkında, Maliye Bakanlığı ve Devlet Plânlama Teşkilâtı Müsteşarlığının görüşünü alır….” şeklinde düzenlenmiştir.
Belirtilen maddeye dayanılarak hazırlanan …leri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği’nin alt yapı koordinasyon merkezi ( … )’nin kuruluş, teşekkül, görev ve yetkileri düzenlenmiştir. Anılan yönetmeliğin teşekkülü düzenleyen 7. Maddesine göre “…, … başkanı veya görevlendireceği kişinin başkanlığında … başkanı ile … başkanının belediye ve işletmeleri ile bağlı kuruluşlarından en az şube müdürü seviyesinde görevlendireceği en fazla on kişinin … A.Ş. temsilcisinin…katılımından oluşur.” denilmektedir. Buna göre davacı kurum ile davalı kurumun bizzat …’yi teşekkül ettiren kurumlardan oldukları anlaşılmaktadır.
Aynı yönetmeliğin görev ve yetkileri düzenleyen 8. Maddesine göre … Kazı yapılacak tarihleri tespit eder, kazı yapmanın yasak olduğu tarihlerde acil durumlar için … başkanına veya … birimi yöneticisine yetki verir. Alt yapı ile ilgili kazı yapacak gerçek ve tüzel kişilere izin ve kazı ruhsatı verir ve buna ilişkin bedeli belirler.Birden fazla kurumca aynı yer ve aynı anda yapılması gereken alt yapı yatırımlarını ortak program taslağına alır ve …’nin onayına sunar. Kamu kurum ve kuruluşlarının ortak programa alınmayan alt yapı yatırımları için hazırlanan programlara uygun olarak ruhsat verilmesini teklif eder. Ruhsatsız kazı yapılmasını önler. Ruhsatsız kazı yapıldığının tespiti durumunda, kazı yapanlar hakkında gerekli işlemin yapılmasını sağlar.
Yukarıdaki düzenlemeler ışığında Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamındaki hasar tespit tutanakları, taraf beyanları hep birlikte dikkate alındığında davalı şirketin diğer davalı … gözetim ve sorumluluğunda dava konusu mevkiide, hasar tarihinde kazı çalışması yaptığı ve tutanak içerikleri ile sabit olan hasarın gerçekleştiği, haksız fiil sorumluluğuna dayanan hasardan her iki davalının birlikte sorumlu olduğu sabittir. Bu noktada davalı kurumun kazı yapılmadığına dair itirazına itibar edilmemiştir. Davalıların kazı yaparken yukarıda belirtilen madde hükümlerine aykırı hareket ederek zarara sebebiyet vermeleri, davacının ise bilirkişi raporunda da belirtilen sebeplerle tesisatının yükümlülüklere aykırı olarak imal etmesi nedeniyle kusurlu oldukları açık olup bilirkişi tarafından belirlenen kusur oranının dosyaya ve hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca …’ nin haksız fiil sorumluluğuna dayanan eylemlerine ilişkin davaların adli yargıda görülmesi gerektiği kararlaştırıldığından … yönünden görevsizlik kararı verilmeyip davaya devam olunmuştur.( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/15610 Esas,2018/4235 Karar sayılı kararı)
Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık tarafların bu hasarda kusur durumları ile davalıların gerçekleşen zarardan sorumlu olup olmadıkları noktasındadır. Davalıların savunmalarının ortak noktasında gerçekleşen zararın davacının yer altı tesislerini yasal mevzuata uygun olarak tesis etmediğinden gerçekleştiği ve davalıların herhangi bir kusuru olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı arasında, imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Davalılar arasında yapılan sözleşmede, işin yapımı sırasında verilecek zararlardan …’nin sorumlu olmadığı belirtilse dahi, sözleşme hükümlerinin taraflar arasında geçerli olacağı ve 3. kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalı … Genel Müdürlüğünün de diğer davalı ile birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olduğu açıktır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 10/04/2019 tarih 2018/1039 Esas,2019/691 Karar sayılı kararı)
Değinilmesi gereken bir diğer husus ise davacının talep edebileceği tazminat oranlarıdır. Yargıtayın yerleşik uygulaması yönünde bilirkişi raporunda da isabetli olarak yer verildiği üzere dışarıdan bu konuda hizmet alındığı ve bunun için gider yapıldığı belgelendirilmedikçe araç ve personel giderinin genel idare gideri olması nedeni ile ayrıca talep edilemeyeceği açıktır. Davacı her ne kadar dosyaya hizmet alımına ilişkin sözleşme sunmuş ise de bu sözleşmenin gerçekleşen hasar ve somut olaya ilişkin olmaması nedeniyle bu sözleşmeye değer atfedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporunda kullanılan malzeme bedeli olarak hesaplanan tutar üzerinden kabul, diğer taleplerin ise reddi cihetine gidilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE; …. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… Es sayılı takibine vaki itirazın; 169,14 TL asıl alacak ve 15, 73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 184,87 TL yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
2- İtiraz kısmen haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 36,97 İcra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 12,62-TL harçtan peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubuna,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 88,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 183,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 683,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 210,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 184,87-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar lehine hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 414,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 912,89 TL’sinin davacıdan; 407,11 TL’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanunun 41. Maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880,00 TL’ lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.01/11/2021

Katip …
-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.