Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/920 E. 2021/445 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/920Esas
KARAR NO:2021/445

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/10/2019
KARAR TARİHİ:16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili …. Tic. A.Ş’nin çeşitli ülkelerden hububat ve çeşitli madenlerin ithalat ve ihracatı ile iç piyasada satışını yapan bir firma olduğunu, müvekkilinin, davalı …Ş. ile yaptığı görüşmeler neticesinde 20/02/2019 tarihinde … numaralı konsantre kron cevheri satış ve satın alma sözleşmesi imzaladığını, Sözleşmenin imzası ile birlikte davalı firmaya konsantre krom sevkıyatına başlandığını, müvekkili şirketin anlaşma ve diğer yazışmalar gereği üzerine düşen sorumlulukları tam, zamanında ve eksiksiz yerine getirerek borçlu firmaya kantar fişleri dahilinde toplam 3.973.56 Kuru Metrik Ton konsantre krom cevheri kamyonlarla sevk ve teslim ettiğini, davalı firmaya teslim edilen 3.973.56 Kuru Metrik Ton konsantre krom cevheri için her iki firmanın E-Vergi mükellefiyeti olmasından dolayı sistem üzerinden 05/03/2019 tarihli … seri nolu 710.287,78 USD tutarlı, 13/03/2019 tarihli … nolu 619,50 USD tutarlı ve 18/04/2019 tarihli … seri nolu 74.099,79 USD tutarlı temel e-faturaların kesildiğini, kesilen faturaların borçlu firma yetkilileri ile yapılan mutabakat çerçevesinde keşide edilmiş olup mutabakat yapıldığına dair e-posta görüntülerinin …. Asliye Ticaret Mahkemesindeki dosyada olduğunu, sevk ve teslim edilen konsantre krom cevheri için kesilen bu 3 adet faturaya istinaden davalı borçlu firma tarafından 22/02/2019 tarihinde 200.000,00 USD, 25/02/2019 tarihinde 100.000,00 USD, 06/03/2019 tarihinde 251.938,80 USD havale yolu ile ödendiğini fakat bakiye meblağ için herhangi bir ödeme yapılmadığını, resmi sayfa üzerinden alınan ekran görüntülerinde de görüldüğü üzere müvekkili firma tarafından kesilen tüm E-Faturaların, borçlu firma tarafından kabul edilerek kayıtlara işlendiğini, Davalının, müvekkiline göndermiş olduğu BS mutabakat mektuplarında, müvekkil ifirmadan 2019 yılı Mart ayı için 2 adet, 2019 yılı Nisan ayı için 1 adet faturalı mal aldığını ve iş bu malların toplam değerlerinin KDV HARİÇ 3.599.842,06 TL olduğunda mutabık olduklarını bildirerek teyit ettiğini, müvekkili şirketin bakiye alacağını almak için defalarca girişimde bulunmuş ise de bir sonuç alamayınca …. Noterliği’nin 14/05/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek borcun, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesinin bildirildiğini, tebliğe rağmen ödenmeyince …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş numaralı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alınarak…. İcra Müdürlüğü … Esas numaralı takip dosyasından esas takip ile birlikte ihtiyati haciz kararını uygulandığını, 113.321,43 USD*6,0351=683.906,16 + 647,971,72 TL=1.331.877,88 TL + işlemiş faiz + ihtiyati haciz masraflarının istendiğini, TL alacağı için yıllık % 19,5 Avans Faizi, USD alacağı için yıllık %8,15 değişken oranlı faiz ve fiili ödeme tarihindeki kur esas alınarak tahsilinin talep edildiğini, davalının icra takibine itirazı ve akabinde sunmuş olduğu teminat mektubuna istinaden takibin durdurulduğunu, bu durum üzerine arabuluculuk müessesine başvurulmuş ise de yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını beyanla; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı şartıyla, davalının…. İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazının iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında: Davacı tarafça cari hesap alacağına dayanıldığını, müvekkilinin …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından dava konusu yaptığı cezai şart talepleri nedeniyle davacı şirketten alacağı bulunduğunu, ihtiyati haciz kararının…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan infaz edildiğini, esas takibe ise …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyadan başlandığını, ihtiyati haciz infaz dosyası olan…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında birleştiğini, 30.05.2019 tarihinde gerçekleşen fiili haciz ile ihtiyati haciz kararına muttali olunduğunu, borca ve ferilerine itirazda bulunulduğunu, itiraz sonrası takip durdurulmuş ise de henüz tebliğ edilen bir ödeme emri bulunmadığını, ödeme emri tebliğ edilmediğinden itirazın iptali dava şartının oluşmadığını, İİK’na göre itirazın iptali davasının takip talebindeki alacaklara sıkı sıkıya bağlı olduğunu, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2017/4168 Esas, 2017/16292 Karar sayılı ilamında da buna değinildiğini, 2013 yılının son çeyreğinde kurulan …. A.Ş’nin, ticari faaliyetlerine krom cevheri satın alarak ve ihraç ederek başlamış, akabinde ise krom cevheri üretim faaliyetleri ile ticari faaliyetine devam etmiştir. Müvekkil şirketin, kurşun, çinko, bakır ve demir gibi birçok cevherle ilgilendiğini, … (…) krom cevheri ihracatçıları listesinde ilk 3 şirket arasında yer aldığını, davacı şirketin ise çeşitli madenlerin ithalat ve ihracatı ile iç piyasada bu madenlerin satışını yapan bir firma olduğunu, müvekkili … …. A.Ş arasında 20.02.2019 tarihli Konsantre Krom Cevheri Satış ve Satın Alma Sözleşmesi bulunduğunu, Sözleşmenin konusunun, 4000 yaş metrik ton, %42,00 baz, %41,00 min. Cr2O3tenörlü, 2,30/1 min CR:FE rasyolu ve 2,10:1 min MgO:Al2O3 rasyolu olan konsantre krom cevherinin teslim ve satışı olduğunu, davacının sözleşme gereği müvekkiline ait … Stok Sahası, Mersin adresindeki depoya sözleşmenin imzalanmasına müteakip 5 (beş) iş günü içerisinde 4000 yaş metrik ton konsantre cevher teslim etmeyi taahhüt ettiğini fakat satıcı olarak taahhüt ettiği yükümlülüklerini tam, eksiksiz ve zamanında ifa etmediğini, davacının, edimini gecikmeli olarak 18.04.2019 tarihinde ifa ettiğini, bu hususun davacı ile müvekkili arasında geçen yazışmalarla sabit hale geldiğini, Müvekkili tarafından davacıya gönderilen 11.04.2019 tarihli e postada; ” Son teslim tarihi 27.02.2019 olan 4000 mt konsantre krom cevheri sözleşmemiz ile ilgili; tamamlayamamış olduğunuz kontrat spektlerini 3 gün içerisinde ivedilikle tamamlamanızı aksi takdirde söz konusu cevherin 40 baz 150 USD den değerlendirileceğini ve buna ek olarak sözleşmenin 5. Maddesinde yer alan geciken her gün için 1usd/wmt cezai işlemi uygulayarak tarafınıza iade faturası göndereceğimizi bildirmek isterim.” şeklinde eksik ifanın tamamlanması ve cezai şart alacağının uygulanacağı bildirildiğini, Davacı alacaklının da bu e-postaya cevaben 11.04.2019 tarihli e postada “E postanızı üzülerek aldık, size bu malı kontrat spektlerine uygun olarak temin edip tamamlayacağımızı defalarca ifade ettik ve her gün piyasadan araştırmaktayız.” diyerek kontrat spektlerini geç olarak tamamladığını ikrar ettiğini, Sözleşmenin ” Cevherin Satış Fiyatı” başlıklı 5. Maddesinde ” Konsantre cevher taahhüt edilen tenör %41,00in altında olursa ret edilecektir. Konsantre cevher için taahhüt edilen 4000 yaş metrik ton sözleşmenin imzalanmasına müteakip 5 (beş) iş günü içerisinde teslim edilmemesi durumunda gecikilen her gün için 1 USD/mt gecikme cezası uygulanacaktır” hükmü bulunduğunu, davacının sözleşme gereği teslim edilmesi gereken malların büyük bir kısmını 05.03.2019 tarihinde teslim etmekle birlikte bu teslim edilen malların derecesi sözleşmede taahhüt edilen tenör derecesinden düşük olduğundan bu ürün tesliminin tam ve eksiksiz bir teslim kabul edilemeyeceğini, davacı tarafından sunulan 05.03.2019 tarihli faturanın bu ilk teslimattan kaynaklandığını, ilk teslim sonrası düşük tenör derecesi konusunda gerekli bilgilendirme ve uyarı hem sözlü hem de mail yoluyla müvekkili tarafından yapılarak, davacı tarafa ihtar edildiğini, taraflar arasındaki yazışmalarda da kabul edildiği üzere sözleşmede taahhüt edilen konsantre cevher tenörü sözleşme gereği minimum % 41,00 olmadığını, bu nedenle 18.04.2019 tarihinde yüksek dereceli malların müvekkiline teslim edilerek dengeleme yapılmaya çalışıldığını, sözleşmenin 5. Maddesine göre konsantre cevher taahhüt edilen tenör %41,00’in altında olursa ret edileceğini, bu şartlarda; davacı taraf sözleşme gereği ifa edilmesi gereken edimini ancak 18.04.2019 tarihinde 49 gün gecikmeli tam olarak ifa ettiğini, davacı tarafından sunulan 18.04.2019 tarihli faturanın da ikinci teslimattan kaynaklandığını, Sözleşmenin “Satıcının Temerrüdü” başlıklı 7. Maddesinin ” Satıcının cevherin tesliminde işbu sözleşme ile belirtilen sürelere uymaması veya eksik teslimat yapması veya sözleşmede öngörülen vasıf ve mahiyette cevher teslim etmemesi halinde ihtara hacet kalmaksızın temerrüde düştüğü kabul edilir.” hükmünü bulunduğunu, Sözleşmede taahhüt edilen sürede yani sözleşmenin imza edilmesinden itibaren 5 iş günü, en geç 27.02.2019 tarihine kadar teslimat yapılmadığı gibi, sözleşmede öngörülen vasıf ve mahiyette konsantre krom cevherinin zamanında teslim edilmediğini, davacının taahhüt edilen edimi 49 gün gecikmeli olarak ifa edildiğinden davacının taraf temerrüde düştüğünü, sözleşmedeki cezai şartın, Türk Borçlar Kanunu 179. Maddesinde düzenlenen “İfaya Ekli Cezai Şart” niteliğinde olup, bu cezai şart alacağının …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyada dava konusu yapıldığını, müvekkilinin hiçbir şekilde cezai şarttan feragat etmediğini, müvekkili tarafından gönderilen 11.04.2019 tarihli mailde “Süresinde tamamlayamamış olduğunuz kontrat spektlerini 3 gün içerisinde ivedilikle tamamlamanızı ve sözleşmenin 5. Maddesinde yer alan cezai işlemin uygulanacağının” ihtaren davacı tarafa bildirildiğini, miştir. Müvekkilinin işbu ihtarıyla cezai şart alacağı bakımından ihtirazi kayıt koyduğunu, zira henüz mal teslim alınmadan önce cezai şart talep edilmesinin ihtirazi kayıt niteliğinde olduğunu, yargıtay içtihadının da bu doğrultuda olduğunu, Sözleşmenin Cevherin Satış Fiyatı” başlıklı 5. Maddesinde ” Konsantre cevher taahhüt edilen tenör %41,00in altında olursa ret edilecektir. Konsantre cevher için taahhüt edilen 4000 yaş metrik ton sözleşmenin imzalanmasına müteakip 5 (beş) iş günü içerisinde teslim edilmemesi durumunda gecikilen her gün için 1 USD/mt gecikme cezası uygulanacaktır” hükmü bulunduğunu, bu hüküm gereği müvekkilinin 216.485 USD (4.418,07 Ton x 1 USD/49 gün) cezai şart alacağı bulunduğunu, bu hususta davacıya …. Noterliği 10.05.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, bu ihtarname sonrası davacı tarafından işbu davaya konu edilen …. Noterliği 14.5.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamenin müvekkiline gönderildiğini, davacının gönderdiği ihtarnameye …. Noterliği 21.05.2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile cevaben müvekkilinin cezai şart alacağının takas mahsup edildiği ve müvekkilinin cezai şart bakiye alacağı 45.792,55 TL’nin ödenmesi hususunun karşı tarafa ihtar edildiğini, davacının takibe konu ettiği 18.04.2019 tarihli faturanın KDVye ilişkin 64.911,79 TL kısmının vadesi icra takip tarihi itibariyle henüz gelmediğini ve muaccel olmadığını, çünkü Sözleşmesinin 6. Maddesine göre; “KDVden doğan alacak, fatura tarihinden itibaren 60 gün içinde satıcıya ödenecektir.” hükmü bulunduğunu, arada bağlantı bulunan …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının birleştirilmesi gerektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davanın reddine, aksi halde …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyada konu ettiğimiz sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağının takas ve mahsup edilmesi talebinin kabulüne, davacının %20’den aşağı olmamak koşuluyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
…. Asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası dosyamız ile birleşmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 20.02.2019 tarihli Konsantre Krom Cevheri Satış ve Satın Alma Sözleşmesi bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin işbu sözleşmeden kaynaklandığını, sözleşmenin konusunun 4000 yaş metrik ton, %42,00 baz, %41,00 min. Cr2O3tenörlü, 2,30/1 min CR:FE rasyolu ve 2,10:1 min MgO:Al2O3 rasyolu olan konsantre krom cevherinin teslim ve satışına ilişkin olduğunu, sözleşme uyarınca davalı şirketin edimi 27.02.2019 tarihine kadar sözleşme spektlerine uygun konsantre krom cevheri teslim etmek olduğunu, fakat davalı şirketin satıcı olarak taahhüt ettiği yükümlülüklerini tam ve zamanında ifa etmediğini, sözleşmeye aykırı davrandığını, gecikmeli olarak 18.04.2019 tarihinde ifa ettiğini, davalı şirketten müvekkili şirketin alacaklı olduğu hususun taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen cezai şart olduğunu, davalı tarafın aralarındaki sözleşme kapsamında cezai şart ödemeyi kabu ve taahhüt etmesine rağmen cezai şartı kabul etmediğini, hatta müvekkilinden cari hesap alacağı olduğu iddiası ile…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, bu takibe itiraz ettiklerini ve … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından itirazın iptali davası açtıklarını beyanla …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından ikame ettiği itirazın iptali davası ile işbu dava arasında fiili irtibat ve bağlantı bulunduğundan ve müvekkilinin alacağının belirlenmesi bakımından …. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasının işbu dosya ile birleştirilmesine ve ayrıca davalı şirketin menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına , 9.000 USD cezai şart (rasyo cezası) ile 1.000 USD cezai şart (cayma cezası) alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Birleşen davada davalı vekili cevabında; Birleşen davanın dava dilekçesi incelendiğinde davacı şirketin imzalanan sözleşmeye istinaden 2 adet cezai şart alacağı talep ettiği görüldüğünü, davacının talep etmiş olduğu cezai şartların dayanaksız ve yersiz olup haksız ve sebepsiz zenginleşme amacı taşıdığını, müvekkilinin sözleşme ve diğer yazışmalar gereği üzerine düşen sorumluluklarını tam, zamanında ve eksiksiz yerine getirerek davacı alıcı firmaya kantar fişleri dahilinde toplam 3.973.56 Kuru Metrik Ton (DMT) konsantre krom cevherini sevk ve teslim ettiğini, edimini 21/02/2019 tarihinde 1.995,34 WMT, 22/02/2019 tarihinde 1.196,00 WMT ve mülkiyeti müvekkili şirkete ait olmakla birlikte davacıya ait depoda bulunan 903 WMT toplam 4.094,34 (Yaş Metrik Ton) WMT (3.669,24 DMT(Kuru Metrik Ton)) konsantre krom cevherini davacı alıcıya ait … Stok Sahası Mersin adresinde ki depoya fiilen ve fiziken süresinde sevk ve teslim ettiğini, bu teslimle beraber yine sözleşmede belirtildiği üzere SGS firması yetkililerinin ürünün değerlerini ölçmek üzere numuneler aldığını, Müvekkilinin daha önce yaptırdığı analiz değerleri %41,5 tenör, 2,33/1 CR:FE rasyo ortalamasında iken, atanmış gözetmen firma analizlerine göre %41 tenörün altında yani %40,33 tenör, 2,26/1 CR:FE rasyo çıktığını, bu durumun müvekkili şirkete 27/02/2019 tarihinde bildirildiğini, kabinde davacı ile yapılan görüşmede stoktan tekrar numune alınması gerekirken hatalı alındığını düşündükleri numunelerin şahit numuneleri AHK firması tarafından analizi yapıldığını, buradan da gelen analiz sonuçları sonrasında 4.094,34 WMT konsantre krom cevherinin %40,73 Tenör, 2,28/1 CR:FE rasyolu olduğu belirtildiğini, hal böyle olmakla birlikte sözleşmenin 5. Maddesinde konsantre krom cevherinin tenörünün %41’in altına olması halinde ürünün davacı alıcı tarafından reddedileceğinin kararlaştırıldığını, bu amir hükme göre davacı alıcının ürünü reddetmesi gerekirken ürünün davacı alıcı tarafından herhangi bir kayıt öne sürülmeksizin kabul edildiğini, hatta analiz sonuçlarının çıkması akabinde davacı alıcının talep ve talimatı ile %40,52 (SGS ve AHK’nin firmalarının ortalaması) tenör üzerinden hesaplama yapılarak 05/03/2019 tarih ve … sayılı E-Fatura keşide edilerek davacı alıcı firmaya teslim edildiğini, süresinde sevk edilen 4.094,34 WMT (3.669,24 DMT) konsantre krom cevherinin sözleşme speklerine uygun hale getirilmesi için ek olarak 300 MT yüksek tenörlü konsantre krom cevherinin sevk ve ilavesinde mutabık kalındığını, davacı alıcı şirket temsilcisi … tarafından “Tamamlayamamış olduğunuz kontrat speklerinin 3 gün içerinde ivedilikle tamamlamanızı aksi takdirde söz konusu cevherin 40 baz 150 USD’den değerlendirileceğini ve buna ek olarak sözleşmenin 5. Maddesinde yer alan geciken her gün için 1USD/WMT cezai işlem uygulayarak tarafınıza iade faturası göndereceğimizi bildirmek isterim.” şeklinde e-maile gönderildiğini, bu e-maile istinaden yapılan görüşmesinde yüksek tenörlü ürünün temin edildiği ve 14/04/2019 Pazar günü teslimatın gerçekleştirileceğinin davacı alıcı firmaya bildirildiğini, fakat Pazar günü çalışma olmadığının müvekkili şirkete bildirilmesi üzerine teslimatın müeyyidesiz şekilde 15/04/2019 Pazartesi günü yapılabileceği konusunda mutabık kalındığını, 11/04/2019 tarihinde saat 21:06’da davacı alıcı şirket temsilcisi … tarafından “Öncelikle şunu belirtmek isterim ki sözleşmeye dayanarak size yaptırım uygulamak derdinde değiliz. Sizde takdir edersiniz ki şuana kadar sizle yaptığımız büyün ticaretlerde anlaşma şartlarımızın arkasında durduk ve sizi mağdur durumda bırakacak hiçbir şey yapmadık…….Neyse ki … Bey bugün aradı ve Pazartesi günü 300 MT mal göndererek tenörü ve rasyoyu düzelteceğini belirtti. Konu ile ilgili teşekkürlerimi sunar iyi çalışmalar dilerim.” şeklinde e-mail gönderdiğini, sevk edilen cevherin 15/04/2019 tarihinde pazartesi sabahı depoya giriş ve teslimatı yapıldığını, bu son sevkiyattan sonra da yine davacı alıcı firmanın talep ve talimatı ile 18/04/2019 tarih ve … sayılı E-Fatura keşide edilerek davacı alıcı firmaya teslim edilip faturanın itirazsız şekilde tarafların ticari defterlerine işlendiğini, alacağın ödenmesi beklenirken kötü niyetle karşı tarafça ihtarname gönderildiğini, taraflarca mutabık kalınarak keşide edilmiş olan fatura alacakları karşısında bir tarafın soyut iddiası ile faturası dahi kesilmemiş cezai şartın uygulanmaya çalışılmasının davacı alıcının amacı ve maksadının kötüniyetli olarak edimlerinden kaçınma olduğunu ortaya koyduğunu, alacaklarının kesinleşen ihtiyati haciz kararı ile de ortaya çıktığını, davaların birleştirilmesinin de yanlış olduğu beyanla, öncelikle birleşen dosyanın tefrikine, birleşen davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin birleşen davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyası ve ihtiyati haciz dosyası dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Tarafların sunduğu sözleşme, ihtarnameler, faturalar, hesap kayıtları, numune alma ve ölçüm kayıtları, mailler ve diğer belgeleri alınıp incelenmiştir.
Dosyamız bilirkişiye verilerek rapor alınmıştır. Alınan bilirkişi raporuna itiraz üzerine ek rapor alınmıştır.
Alınan ek ve kök rapora göre, asıl davada davacının 113.321,43 USD ve 647.971,72 TL alacağının olduğu, ilk teslimatın 21-22 Şubat 2019 tarihinde yapıldığı, sözleşmeye göre teslim tarihinin 27/02/2019 olduğu, ikinci teslimatın 15/04/2019 tarihinde yapıldığı, son teslimat olan 304,32 ton madenin 47 gün geciktirildiği ve geciktirilen kısma ilişkin gecikme nedeniyle cezai şartın 14.303,04 USD olduğu, TL karşılığının ise 86.320,27 TL edeceği, asıl davada davacının toplam TL karşılığı alacağı olan 1.315.450,83TL alacağına ihtar ile takip tarihi arasındaki 14 günlük gecikme faizinin 4.541,01 TL edeceği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, konsantre krom madeni satışı nedeniyle bakiye fatura alacağına ilişkin icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Birleşen dava ise, satın alınan krom madeninin, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesinde belirtilen orandaki kaliteye sahip olmadığından bahisle rosyo cezası ve geç teslim nedeniyle aynı maddenin 5/son Maddesi uyarınca gecikme cezası olarak kısmi cezai şart talebine ilişkindir.
Taraflarca kararlaştırılan 4.000 yaş metrik ton krom cevherinin sözleşmeye göre son teslim tarihi olar 27/02/2019 tarihinden önce yapıldığı, oranın düşük olması nedeniyle de tamamlayıcı yüksek oranın sonradan teslim edildiği ve davalı birleşen davacı tarafından kabul edildiği ihtilafsızdır.
Süresinden sonra 304,32 ton cevherin teslim tarihine ilişkin taraflar arasında ihtilaf vardır. Dosyaya sunulan ve davalının sahasından alınan örneklerin 15/04/2019 tarihinde alındığı, dolayısıyla madenin en geç bu tarihte davalıya teslim edildiği görülmüş, davacının 15/04/2019 tarihli teslim iddiasına itibar edilerek son teslim tarihi olarak bu tarih esas alınmıştır.
Davalı tarafça ödeme emri tebliğ edilmediğinden itirazın iptali davası açma şartının gerçekleşmediği ileri sürülmüş ise de, ihtiyati haciz kararının icrası ile borçlu tarafından yapılan itirazın takibi durdurmaya yeter olduğu, ödeme emri tebliğinin yeni bir itiraz süresi vermeyeceği gibi önceki itirazdan vazgeçmiş saymayacağı, dolayısıyla önceden yapılan itirazın, takibin kesinleşmesini engellediği ve takibin durduğu, bu halde alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının ve dava şartının olduğu anlaşılmış, davalının bu yöne ilişkin usuli itirazı kabul edilmemiştir.
Taraflarca 20/02/2019 tarihli 4 sayfa ve 9 maddeden oluşan Sözleşmeye göre, 27/02/2019 tarihine kadar davacının davalıya 4000 (+%10 satıcının opsiyonunda) yaş metrik ton %42 baz, %41 min Cr2O3 tenörlü, 2,30/1 min. Cr:Fe rasyolu ve 2,10:1 min MgO:Al203 rasyolu konsantre krom madenini teslim edeceği, 5. Maddeye göre tenorun %42’den düşük çıkması halinde düşük fiyat uygulanacağı, %41’den düşük çıkması halinde ise alıcı tarafından red edileceği, taahhüt edilen 2,30/1 min. Cr:Fe rasyosundan düşük çıkması halinde hir 0,01 rasyo için satış fiyatı üzerinden 1,00 USD/dmt ceza uygulanacağı, yine 2,10:1 min MgO:Al203 rasyosundan düşük çıkan her bir 0,01 oran için satış fiyatı üzerinden 1 USD/dtm ceza uygulanacağı, sözleşmeden cayma veya aykırı davranma halinde 50 USD/mt cayma cezası uygulanacağı, sözleşmenin imzalanmasından sonra 5 gün içinde (yani 27/02/2019 tarihine kadar) taahhüt edilen 4000 yaş metrik ton teslim edilmediğinde gecikilen her gün için 1 USD/mt gecikme cezası uygulanacağı, 7. Madde uyarınca, satıcının temerrüdü için ihtar şartının olmadığı, 6. Maddeye göre ise; malın teslimi sonrası analiz yapıldıktan sonra avans mahsup edilerek KDV’siz tutarın satıcıya ödeneceği, KDV’den doğan alacağın ise karşıt incelemeden sonra 60 gün içinde faturanın tanzim tarihindeki TCMB döviz satış kuru üzerinden TL olarak ödeneceği yazılmıştır.
Sözleşmede, davacı birleşen davalı satıcı, davalı birleşen davacı ise alıcıdır.
Her iki taraf da tacir olup, basiretli bir iş adamı gibi davranmakla yükümlüdür.
Davacının teslim ettiği ilk parti malın sözleşmeye göre oranının %41’in altında olmasına rağmen, alıcı davalının bunu kabulden imtina etmediği, sözleşmenin 5/2. Maddesine göre bunu ret etmesi ve TTK’nın 18/3. Maddesine göre de satıcıya bildirmesi gerekirken bunu yapmayıp malı teslim aldığı ancak rasyo oranının tamamlanması için ilave ürün teslimi için satıcıya süre verdiği maillerden ve beyanlardan anlaşılmaktadır.
Sözleşmede alıcının temerrüdü düzenlenmemiş olup, asıl davada davacının gönderdiği ihtarın davalıya 16/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme için verilen 3 günlük süre sonunda, yani 19/05/2019 tarihinde alıcı davalının temerrüde düştüğü ve bu tarihten itibaren muaccel alacak için talep hakkı olduğu anlaşılmıştır. Takip tarihi 30/05/2019 olduğuna göre davacının 12 günlük faiz isteme hakkı doğacaktır. KDV alacağının ise karşıt incelemeden sonra 60 gün içerisinde ödeneceği kararlaştırıldığına göre, takip tarihi itibarıyla temerrüt oluşmamış, takip tarihi temerrüdün başlangıcı kabul edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada, davacı satıcının işlemiş asıl alacaklar olarak 113.321,43 USD asıl ve 647.971,72 TL KDV olmak üzere toplam 1.315.450,83 TL alacağı olduğu, ihtardan takip tarihine kadar işlemiş faizinin ise 4.541,01TL olacağı rapor edilmiş ise de, davacının işlemiş faiz yönünden dava açmadığı, sadece asıl alacaklara ilişkin itirazın iptalini talep ettiği ve buna göre harç yatırıldığı anlaşılmakla, sübuta eren asıl alacaklar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafın eksik rasyoyu tamamlayacak şekilde yüksek tenorlu malı 15/04/2019 tarihinde davalının iş sahasına teslim ettiği ve numune alındığı, bu teslimat ile yapılan analizler üzerine eksikliğin ve tenor düşüklüğünün giderildiği anlaşılmıştır.
Davacı satıcının teslimatı gecikmeli de olsa yaptığı ve davalı tarafından da teslim alınıp kabul edildiği, dolayısıyla gecikme dışında bir sorun kalmadığı, davalı birleşen davacının rasyo düşüklüğü nedeniyle cezai şart alacağının yersiz olduğu anlaşılmıştır.
Birleşen davada talep edilen gecikme cezası yönünden yapılan incelemede ise, geç teslim edilen miktarın 304,32 ton olduğu, her bir ton için günlük 1 USD gecikme cezasının sözleşmede kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşmenin imzalanmsı tarihinden itibaren 5 iş günü içerisinde teslimat için kesin tarih belirlenmiş ve 7 maddeye göre de ihtara gerek kalmadan temerrüdün uygulanacağı belirtilmiştir. Bu durumda davacı satıcının geç teslim dolayısıyla sorumlu tutulması gerektiği anlaşılmıştır.
Geç teslime ilişkin esas alınacak tonajın ne olması gerektiği yönünde mahkememizce yapılan müzakerelerde; teslimi geciken 304,32 ton olması gerektiği, önceden teslim edilen miktarın tek başına kullanımı mümkün olmayacağı kabul edilmesi ihtimalinde bilir teslimatın kabulü ile bu miktarda malın davalı alıcının uhdesine geçtiği ve teslim şartının gerçekleştiği, dolayısıyla bunun gecikmesinin söz konusu olmadığı değerlendirilmiş ve 304,32 ton madenin gecikmesi nedeniyle bu miktar üzerinden gecikme cezası hesaplanabileceği kabul edilmiştir.
Mahkememizce yapılan müzakerelerde, davalı birleşen davacının, asıl davada davacıya gönderdiği 11/04/2019 tarihli mail ile “eksikliğin giderilmemesi halinde gecikme cezası uygulanacağı” bildirilmiş ise de, bu mail ile geçmiş günler gecikme cezasından vazgeçilmiş olduğunun bildirilmediği, işleyen dönem için de gecikme nedeniyle cezai işlem yapılacağının bildirildiğinin, alıcının geçmiş gün gecikme cezasından bir vazgeçmesinin olmadığı değerlendirilmiş ve oy çokluğuyla gecikme cezasının istenebileceği değerlendirilmiştir.
Gecikmenin 27/02/2019’dan 15/04/2019 tarihine kadar olduğu, bu 47 günlük gecikmenin günlüğü ton başına 1 USD üzerinden hesaplandığında, birleşen davacının 14.303,04 USD edeceği, davacının gecikme nedeniyle dava ettiği miktarın 9.000USD olduğu anlaşılmış ve taleple bağlı kalınarak 9.000 USD gecikme cezası yönünden birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, asıl davanın taleple bağlı kalınarak oybirliğiyle kabulüne, birleşen davanın rasyo cezası yönünden oybirliğiyle reddine, birleşen davanın gecikme cezası yönünden, taleple bağlı kalınarak ve oy çokluğuyla kabulüne karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
A-1) Asıl davanın KABULÜNE, davalının…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 113.321.43USD ve 647.971,72TL KDV yönünden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, TL alacağa takipten itibaren avans faizi, USD alacağa ise 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsi mevduata uyguladığı faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 266.377,57TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri olan 1.315.450,83TL üzerinden hesaplanan ‭89.858,44 TL harçtan peşin alınan 16.085,76 TL’nin mahsubu ile bakiye ‭73.772,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın açılmasına sebebiyet verilen davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 78.840,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 107,00 TL yargılama giderinin, 613,20 TL ihtiyati haciz masrafı ve davacı tarafça peşin ödenen 16.085,76 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B) Birleşen davanın KISMEN KABUL ve KISMEN REDDİ ile,
1-Davacı tarafın rosyo cezası nedeniyle sözleşmenin 5/5.maddesi uyarınca talep ettiği 1.000,00USD yönünden oybirliği ile talebin REDDİNE,
2-Davacının gecikme dolayısıyla sözleşmenin 5/son maddesi uyarınca talep ettiği 9.000,00USD yönünden oy çokluğu ile davanın KABULÜ ile, bu miktarın 17.05.2019 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsi mevduata uyguladığı faizi ile birlikte davacı-birleşen davalıdan alınarak davalı-birleşen davacıya verilmesine, bu alacak kalemine ilişkin fazlaya ilişkin talep hakkının saklı tutulmasına,
3-Kabul edilen dava değeri olan 53.558,10 TL üzerinden hesaplanan ‭3.658,55 TL harçtan peşin alınan 1.016,27 TL’nin mahsubu ile bakiye ‭2.642,28 TL harcın birleşen davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 7.762,55 TL vekalet ücretinin birleşen davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1500,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.350,00 TL ve davacı tarafça peşin ödenen 1.016,27 TL harcın birleşen davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak birleşen davalıya verilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, İtirazın İptali davası ve birleşen davanın 1.bent hükmü yönünden oy birliği ile, birleşen davanın 2.bent hükmü yönünden oy çokluğu ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır

Muhalefet şerhi: Her ne kadar Mahkememiz Sayın Heyetince davacının gecikme dolayısıyla sözleşmenin 5/son maddesi uyarınca talep ettiği 9.000,00USD yönünden kabul kararı alınmış ise de; 11/04/2019 tarihli mail ile “eksikliğin giderilmemesi halinde gecikme cezası uygulanacağı” bildirilmiş olup, 15/04/2109 tarihinde eksikliğin tamamlandığı ve davalı tarafın çekince koymadan ifayı kabul ettiği ve sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmeye devam ettiği, bu mail ile davacıya ifasını tamamlaması için yeni süre verdiği ve artık bir gecikmeden söz edilemeyeceğinden anlaşıldığından davalının gecikme cezasına yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Üye …
e-imzalıdır