Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/92 E. 2019/4 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/92 Esas
KARAR NO : 2019/4

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Mahkememizde açılan İtirazın İptali davasının tensiben yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 05/09/2019 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili … A.Ş. 233. Sayılı KHK ile kurulduğu, sermayenin tamamı devlete ait 4046 sayılı yasa kapsamına alınmış bir kamu kuruluşu olduğunu, Özelleştirme Yüksek Kurulunun 03.02.2017 tarih ve 2017/3 sayılı kararı ile müvekkili kuruluş sermayesinde bulunan %49 oranındaki hisse, 19/08/2016 tarih ve 6741 sayılı Kanun’un 4. Maddesi (a) bendi uyarınca Türkiye Varlık Fonuna devridildiğini, Mülkiyeti müvekkiline ait … Limanının Özelleştirme Yükseki Kurulunun 07/04/1997 tarih ve 97/13 Kararı ile işletme hakkının devrine karar verildiğini, müvekkili kuruluş ile … A.Ş. Arasında 30.06.1997 tarihli … Liman İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi Akdedildiğini, Bilahare … A.Ş. Hisselerini davalı …Ş.’ye devrettiğini, ve …’nın davalı tarafından işletildiğini, davalı şirketin 2018 yılı faaliyetleri sonucu elde edilen gelirlerinden 118.355,22 USD’in 12.778,77 USD’lik kısmının gelir kalemlerinden “Faaliyet Dışı Gelirler” başlığı altındaki tutarına itiraz ettiklerini, itiraz doğrultusunda 2018 yılı TDİ payının 105.576,45 USD olarak düzeltilmesinin talep edildiğini, ödemelerin vade tarihinde yapılmaması durumunda döviz bazında aylık %1 gecikme faizi uygulanacağı hususu sözleşmede yer almakta olduğunu, buna rağmen davalı kısmi ödeme yaptığınını da göz önüne alınarak, tebligat süresi eklenmek suretiyle itirazda bulunan kısım için 01.06.2019 tarihi itibariyle sözleşme faizi işletildiğini, uygulanan ve işletilen faiz işletme Hakkı Devir Sözleşmesi ve hukuka uygun olup davalının bu yönde yapmış olduğu itirazların haksız olduğunu, bu sebeple söz konusu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve borçlunun %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; Davacının toplam (12.970,45 USD) 73.739,61 TL’lik alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalının itirazı üzerine açılmış olan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce tensiben yapılan inceleme sonucunda;
1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davasının konusu; takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu bir alacaktır. Doktrinde ve yargısal içtihatlarda belirtildiği üzere; itirazın iptali davası genel hükümlere göre görülen ve eda hükmünü içeren bir alacak davası niteliğindedir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın itirazın iptali davası olduğu, itirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir alacak davası niteliğinde olduğu ve davacının talebinin belli bir paranın ödenmesi edası içerdiğinden zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacı’nın arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında , davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL ret harcından peşin alınan 890,59 TL harcın mahsubu ile arta kalan 846,19 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda TENSİBEN karar verildi. 12/09/2019

Katip … Hakim …
¸ ¸
5070 Sayılı Kanun gereğince e-imza ile imzalanmıştır.