Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/901 E. 2022/137 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/901 Esas
KARAR NO : 2022/137
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin, 3996 Sayılı Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre …’nun işletme hakkı sahibi olduğunu davalının ise, işletme hakkı müvekkil şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan tüzel kişi olduğunu, bedeli ödenmeyen geçiş ücretleri ve bu ücretlere ait yasal cezalar toplamı 12.800,80 TL olduğunu, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine … İcra Dairesinin 2018/… E. Sayılı icra takip dosyası üzerinden ödenmeyen geçiş ücretleri ve yasal ceza bedellerinin ödenmesinin sağlanması amacıyla icra takibine girişildiğini, ancak davalının borca itiraz ettiğini, mezkur dava ikame edilmeden önce davalı tarafça … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ve borcun ödenmesine ilişkin arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu ancak davalı taraf ile yapılan görüşmeler neticesinde anlaşmaya varılamadığını, davalarının kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, İcra takibinin 12.800,80 TL (Geçiş Ücreti–Para Cezası), 6.417,13 TL Faiz – (Ticari-Yıllık)
ve 1.155,09 TL KDV olmak üzere toplam 20.373,02 TL yönünden takip talebinde gösterilen şartlarla devamını, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden itirazın iptaline konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, müvekkilinin uğramış olduğu zararların tazmin tehlikesinin bulunması sebebiyle davalı adına kayıtlı tüm mal varlığı ve 3. kişilerde bulunulacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: davacı tarafından başlatılan … İcra Müd. dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/3… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş tarafından, borçlu … Aleyhine 12.800,80 TL asıl alacak, 6.417,13 TL faiz (ticari-yıllık), 1.155,09 ₺ KDV olmak üzere yekün 20.373,02 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 04/10/2018 tarihinden itibaren %19,5 Ticari faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraftan dava dilekçesinde bildirdiği ihlalli geçiş listesi, buna ilişkin görüntü ve provizyon kayıtları ile elinde bulunan diğer tüm belgeler celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… Emniyet Müdürlüklerine müzekkere yazılarak ihlalli geçiş yaptığı belirtilen araçların Trafik Tescil Kayıtları celp edilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Yargılama sırasında davacı 4.777,20( Geçiş ücreti+gecikme cezası), 907,55 TL faiz ve163,36 TL KDV tutarından feragat etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 24.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davaya konu geçiş ihlali yapan araçların davalı … adına tescilli olduğunu, plakalarının … ve … olduğunu, ilgili tarihlerde geçişlerin bulunduğunu, davacı şirketin dosyaya sunduğu belgelere göre ödemeler düşüldükten sonra davalı şirketten 19.025,30 ₺ asıl alacağının olması gerektiğini, ancak talebe bağlılık ilkesi gereğince 12.800,80 ₺ talep edebileceğini, davacının icra emrinde işlemiş faiz miktarının 6.406,24 ₺ olması gerektiğini, 10,89 ₺ fazlasıyla 6.417,13 ₺ olarak talep ettiğini, işlemiş faiz miktarı olan 6.406,24 ₺ üzerinden 1.153,12 ₺ KDV ilave ederek fatura düzenlenmesi gerektiği…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazı değerlendirilmiş, mahkememizin 15.10.2020 tarihli duruşmasının 1 numaralı bendi uyarınca davacı vekiline davalı tarafından kendilerine yapılmış aramaları ve e-posta gönderilip gönderilmediği hakkında mahkememize bilgi sunmak üzere süre verildiği, eksiklikler giderilince dosyanın ek rapor sunmak üzere Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi 18.12.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;” :…yapılan hesaplamalar sonrasında davacının 8.023,60 ₺ asıl alacak, 2.496,72 ₺ faiz, 449,41 ₺ KDV olmak üzere toplam 10.969,73 ₺ talep edebileceği…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Tarafların hazırlanan ek rapora da itiraz etmesi üzerine dosya yeniden Mali Müşavir bilirkişiye 2. Kez ek rapor hazırlanması için tevzii edilmiş, 19.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 1. Ek raporunda belirttiği görüşlerinin yerinde olduğu şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 16.09.2021 tarihli celsesinin 1 numaralı bendi uyarınca, dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii ile davacının özellikle faize yönelik itirazları ve diğer itiraz noktaları dikkate alınmak suretiyle denetime elverişli ek rapor tanzim edilmesinin istendiği anlaşılmakla dosya yeniden ek rapor hazırlanması için bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 19.11.2021 tarihli raporunda özetle; “…alacaklı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası ile takip talebinde borçludan 12.800,80 ₺ asıl alacak, 6.417,13 ₺ faiz, 1.155,09 ₺ KDV olmak üzere toplam 20.373,02 ₺ talep ettiğini, …. İcra Müdürlüğünün 2018/3… E. Sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde takip talebinde yazılı asıl alacak toplamının 19.231,10 ₺ olduğunu, miktarın davacı şirketin dosyaya sunduğu belge ile aynı olduğunu, takip miktarı olan 12.800,80 ₺ bir bilgiye ulaşılamadığını, davacının takip talebinde talep ettiği 12.800,80 ₺’sini oluşturan detay listeyi ve 06.11.2020 tarihinde verdiği feragat dilekçesinde belirttiği toplam 4.777,20 ₺ miktarlı detay listeyi mahkememize sunması halinde itirazları doğrultusunda hesaplama yapılabileceğini, aksi takdirde 2. ek rapordaki görüşlerinin yerinde olduğu…” şeklinde görüş bildirmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası ile Görevli Şirkete, geçiş ücreti ile geçiş ücretine tahakkuk eden ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verilmiştir.6001 sayılı Kanun’un 30.maddesinin 5. fıkrası, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun (“Torba Kanun”)’un 18. maddesi ile değiştirilmiş olup, 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile de söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirlenmiştir. Kısaca 7144 sayılı Torba Kanun ile, Torba Kanun’un yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır. Bu doğrultuda, Torba Kanun’un 19. Maddesi ile 6001 Sayılı Kanun’a eklenen geçici maddede yer alan “tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında” ibaresi nedeniyle; işbu dava konusu ihlalli geçişe ait geçiş ücreti ve ceza tutarının Torba Kanun’un yürürlük tarihi itibari ile henüz tahsil edilmemiş olduğu anlaşıldığından, icra takibine konu alacak üzerinde revizyon yapılmış takip tarihi itibariyle geçiş ücretinin 10 katı olan ceza tutarı 4 katına indirilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından sunulan ihlalli geçiş görüntü ve belgelerinden, davalıya ait araçların davalı işletmesindeki otoyol ve gişelerden geçmiş olduğu sabittir. Davacı sistemlerinden geçişlere ilişkin ücretin tahsil edilmediği, davalı tarafından söz konusu ücretin 15 günlük yasal süre içerisinde ödendiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından, davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Davalı yanca geçiş ücretlerinin ödenmediği, borcun ödenmek istediği ancak bankalarca yüksek komisyon ücreti istenmesi nedeni ile ödeme yapmadığı yönündeki beyanı ile de açıktır. Davalı ödeme yapmak istediğini, defalarca davacı ile iletişime geçemeye çalıştığını ancak davacının ücreti tahsil etmediği iddiasında bulunmuş ise de davacının icra müdürlüğü dosyasına sadece asıl alacak yönünden de olsa kısmi bir ödemede de bulunmadığı, ödeme yönünde bir iradesinin olmadığı görülmekle davacının bu iddialarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Bilirkişi raporunda araçların geçiş tarihleri ile birlikte hangi aracın hangi tarihlerde olmak üzere toplamda kaç kez davacı işletmesindeki otoyollardan geçtiği tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davalının ihlalli geçişler sabit olmasına karşın ücretin ödendiğine ilişkin bir kayıt sunulmaksızın icra müdürlüğü dosyasına yapılan itirazlar esasa etkili görülmemiş, davacının feragat beyanı da dikkate alınarak hüküm kurmaya elverişli bilirkişi kök ve ek raporları asıl alacak yönünden mahkememizce de benimsenmiştir.
Davalı bilirkişi raporuna itirazlarında davacı tarafça mükerrer tahsilat talep edildiği iddiasında bulunmuş ise de bilirkişi raporu ile bu iddianın doğru olmadığı ve buna yönelik bir ispat aracı sunulmadığı belirlenmiştir.
Davacı, davalıya ait araçlar ile ihlalli geçiş yapıldığını ispat ettiği halde davalı ödeme olgusunu ispat edememiştir. … Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’ nin 28/04/2021 tarih 2021/125 Esas, 2021/453 K. Sayılı kararında belirtildiği üzere davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesi mevcuttur.
Türk Ticaret Kanunu’nun 10. Maddesine göre “Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” Buna göre davacının sözleşmenin gereğini yerine getirmeyen davalıdan faiz ve buna bağlı KDV isteminde bulunabilmesi için usulüne uygun şekilde davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat etmesi gerekmektedir. Ancak dosya kapmasında davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne dair belge bulunmamaktadır. (Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.) Bu gerekçe ile davacının takip öncesi faiz ve KDV isteği mahkememizce yerinde görülmemiştir. Davacının davasının asıl alacak üzerinden kabulü ile alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile; Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 8.023,60-TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itirabaren işleyecek avans faizi uygulunmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hüküm olunan alacağın %20 nispetinde hesaplanan 1.604,72-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 548,09 ₺ harçtan peşin alınan 246,06 ₺’nin mahsubu ile bakiye 302,03 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 246,06 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.293,50 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 509,38 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 800,19 ₺’sinin davacıdan; 519,81 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 24/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”