Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/9 E. 2021/251 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/9 Esas
KARAR NO : 2021/251 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 02/09/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin güvenlik, danışma ve yönlendirme işini üstlendiği “… Cad. No: … …/İstanbul” adresinde bulunan … Merkezi, müvekkili … Sigorta A.Ş. tarafından 30.11.2016 -30.05.2018 tarihlerinde geçerli olmak üzere … nolu İnşaat (All Risk) Bütün Riskler Sigorta Poliçesi ile sigorta himayesine alındığını, sigortalıya ait adreste 29.06.2018 günü hırsızlık olayı meydana geldiğini, hırsızlık olayı neticesinde inşaatın elektrik taşeronu olan … San. Tic. A.Ş. adına faturası bulunan henüz monte edilmemiş elektrik kablolarının çalındığını, Kabloların sözleşme konusu inşaat işi ve inşaat sigorta bedeli içerisinde olması ve şantiye sahasına sevk irsaliyeleri de bulunması sebebi ile İnşaat All Risk kapsamında olduğunu, sigortalı işyerinde oluşan zararın müvekkiline ihbar edilmesinden sonra sigorta eksperi görevlendirildiğini, yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde sigortalı işyerinde hırsızlığa konu emtialar belirlendiğini, oluşan zarara ilişkin sigortalı tarafından talep edilen maliyet uygun bulunarak, poliçe limiti dâhilinde 20.573,47-TL tutarında tazminatın 01.08.2018 tarihinde sigortalıya ödendiğini, müvekkili şirket tarafından sigortalıya ödenen bedelin rücuen tazmini için davalı şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız ve dayanaksız şekilde icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ile aleyhine asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 21/10/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın müvekkili şirket açısından pasif husumet yokluğu yönünden reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin davacı tarafça dava dilekçesinde de izah edildiğinin aksine sigortalı inşaat şirketine güvenlik hizmeti sağlamayı üstlenmemiş olduğunu, yalnızca danışma ve yönlendirme hizmeti verildiğini. Bu hususa ilişkin olarak hizmet verilen şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşme ile de açık olduğunu, taraflarınca düzenlenen ve müvekkili şirket tarafından da sunduğu hizmet karşılığı düzenlenen faturalarda da “danışmanlık ve yönlendirme hizmeti” olarak kesildiğinin görüleceğini, davacı … şirketinin, olayla ilgili ifadelerden ve müvekkili şirket ile sigortalı işveren arasındaki sözleşme hükümlerinden açıkça anlaşılmasına rağmen, salt sigortalıya ödenen tazminatı rücuan birine yüklemek adına o sırada konuyla tamamen alakasız bir görevde personeli olan müvekkili şirkete kusur izafe etmeye çalıştığını, tanık ve bekçi ifadelerinde de belirtildiği üzere hırsızların şantiyenin arka tarafından girdiklerini, söz konusu mahalin müvekkili şirket sorumluluğunda olmadığını, müvekkilinin hizmet alanının binanın ön tarafı olduğunu, olayın gelişimi ve ceza dosyasına konu ifadelerde müvekkilinin hizmeti ile hırsızlık vakası arasında hiçbir illiyet bağı bulunmadığını, dava dilekçesinin tebliğinin usule uygun olmadığını, bu nedenlerle huzurda görülen haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, kötü niyetli davacılar aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-….İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasının UYAP kaydı
-Bilirkişi elektrik mühendisi … ve güvenlik uzmanı … ‘ın 20/08/2020 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının … Sigorta A.Ş. olduğu, borçlusunun İstanbul … A.Ş olduğu, takip konusu alacak miktarının 21.650,62TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 13/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 14/11/2018 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen görevlendirilen elektrik mühendisi … ve güvenlik uzmanı … tarafından hazırlanan 20/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…29.06.2018 günü davalı şirketin tarafı olduğu Danışma, Gözetim ve Yönlendirme Hizmet Sözleşmesi kapsamında riziko adresinde meydana gelen cins-metre-kesitli elektrik kablolarının çalınması sonrasında açılan huzurdaki rücu davası ile ilgili olarak; davacının sigortalı şantiye sahasında meydana geldiği tespit olunan hırsızlık eylemi sonucu dava konusu (poliçe kapsamında muafiyet bedeli sonrası kalan) 20.573,47-TL. toplam hasar tazminatının olay tarihi itibariyle rayiç piyasa değerine denk ve dolayısı ile gerçek zarar olduğu, davalı şirketin hırsızlık olayından sorumlu tutulabilmesi için ve münhasıran özel güvenlik personeli çalıştırabilmesi için İçişleri Bakanlığından 5188 sayılı Kanun ve uygulamasına ilişkin Yönetmelik kapsamında İzin almış olması ve şirket unvanında da özel Güvenlik ibaresi bulunması gerekmektedir, taraflar arasında akdedilen sözleşme hizmet sözleşmesi olup, özel Güvenlik Hizmet Alım Sözleşmesi kapsamında olmadığı ve bu kapsamda da değerlendirilemeyeceği, özel güvenlik personeli yetkilerini de kullanmasının yasal olarak mümkün olmadığı vb. hususlar dikkate alındığında hırsızlık eyleminden dolayı oluşan maddi hasar/zarardan da davalının sorumlu tutulamayacağı,…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davalı şirketin özel güvenlik faaliyet izni bulunmadığı, bu itibarla 3.kişilere özel güvenlik ve koruma hizmeti sağlayabilmesinin 5188 Sayılı Yasaya göre mümkün olmadığı görülmekle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gereken 59,30TL ret harcından peşin alınan 261,49TL harcın mahsubu ile artan 202,19-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-)HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır