Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/893 E. 2022/456 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/893 Esas
KARAR NO : 2022/456
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin uzun yıllardan beri kalıp işiyle uğraştığını, hem ülke hem de dünya çapında hacme sahip olduğunu, müvekkili şirketin çalışma olduğu firmalardan bir tanesinin de dava dışı … Ltd. Şti., olduğunu, ilgili şirketin cari hesaplarında borcuna istinaden … Bankası … Şubesine ait basım tarihi 11 Ekim 2017 yılı olan … numaralı 15.000,00 ₺ bedelli çeki keşide ettiğini ve müvekkili şirket bahsi geçen çeki 10.08.2018 tarihli vade ile keşide ettiğinin bilgisini verdiklerini, devam eden süreçte müvekkili şirketin borçlusu olan dava dışı … Ltd. Şti. tarafından müvekkiline keşide edilen çekin kaybedildiğini ve bu duruma ilişkin 20.06.2018 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2018/ … E. Sayılı dosyasında çek iptali davası açılıp ödemeden men yasağı kararı alındığını, aynı zamanda … Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2018/… soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunun bilgisi verildiğini, çek üzerinde sahte kaşe kullanılmak sureti ile müvekkil şirket yetkililerinin imzalarının taklit edildiğini, imzaların sahte ve müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını, kısa bir süre sonra dava dışı … Ltd., Şti. yetkilisi müvekkili şirkete ulaştığını ve kaybolan çekin …. İcra Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı icra dosyası ile takibe konu edilerek 30.11.2018 tarihinde ödeme emrinin dava dışı şirkete tebliğ edildiğinin bilgisinin verildiğini, müvekkili şirketin uzun yıllardan beri hem ulusal hem de uluslararası piyasada ticaret yapan bir şirket olduğunu, her ne kadar yasal yollara başvurulmuşsa da davalı tarafından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden müvekkili şirkete uygulanan hacizlerin aktif ticari hayatını olumsuz etkilemesi nedeniyle müvekkili şirketçe ilgili icra dosyası borcu zaman kaybetmeksizin haiz baskısı altında 07.12.2018 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, davalarının kabulünü, müvekkili şirketin borçlu olmadığı halde ödeme zorunda kaldığı 21.453,64 ₺’nin ödeme tarihi olan 07.12.2018 tarihinden itibaren yasal faiz ve ferileri ile birlikte istirdadını, yargılama giderleri ile birlikte vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Müvekkili şirket ile diğer davalı … arasında imzalanan genel faktronig sözleşmesi kapsamında ciro yoluyla tevdii alınan dava konusu çeke ilişkin müvekkili tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, müvekkili faktoring şirketi alacağı tevsik eden belgelere binaen faktoring işlemi yaptığını ve dava konusu çeki usulüne uygun olarak ciro yoluyla tevdii aldığını, davacının eldeki dava ile çekteki imzanın sahte olması sebebiyle dava konusu çekin istirdadını talep ettiğini, müvekkili ile dava dışı … arasında 10.05.2018 tarihinde faktoring sözleşmesi mevcut olduğunu işbu sözleşme çerçevesinde dava konusu çekin 13.06.2018 tarihli alacak bildirim formu ve çek senet tevdi bordrosuna istinaden ciro yoluyla müvekkili şirkete intikal ettiğini, müvekkili şirketin iktisap ettiği dava konusu çekteki ciro silsilesinde çeki veren kişinin devralınan faturada alacaklı gözüken kişi ve bu kişiden bir önceki cirantanın da faturadaki borçlu ile aynı olduğunu, fatura ile kambiyo senedi arasındaki tutarların uyumlu olduğu hususlarında gerekli araştırmaları yaparak çeki iktisap ettiğini, müvekkili şirketin dava konusu çeke faktoring işlemi yaptığı sırada çeke ilişkin herhangi bir menfi kayıt bulunmadığını, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyası nezdinde verilen ödeme yasağı kararının ise 22.06.2018 tarihli olduğunu, çekin faktoring işlemine tabii tutulduğu tarihten sonra olduğunu, davacının iddialarının iyi niyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, dava konusu çekin konu edildiği icra takip dosyasının taraflarınca vazgeçilmek suretiyle kapatılmış olduğunu, çekin icra müdürlüğü kasasında bulunduğunu, her ne kadar davacıların iyi niyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyecek ise de mahkemece imza incelemesi yapılmasının gerekli görülmesi halinde davacının iddialarının usulüne uygun olarak araştırılmasının gerektiğini, haksız ev kötü niyetli davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:,
Dava, icra baskısı ve tehdidi altında ödenen bedeline davalıdan iadesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden davalı … A.Ş. Nin davacı ile birlikte çek sorumlusu borçlu hakkında daha yargılamaya konu kıymetli evraka istinaden icra takibi başlattığı, haciz işlemlerine geçildiği, davacı yanca 25/12/2018 tarihinde 21.453,64 TL ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… ve 2019/… soruşturma sayılı dosyaları UYAP sistemi üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden şikayetçi tarafından çekin kayıp olduğunun bildirildiği, çekin çalındığının tespiti halinde şüpheliler hakkında işlem yapılmasının talep edildiği, çekin çalındığı yahut suça konu olduğuna ilişkin bir tespit bulunmadığından Kamu Adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
… İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/… E sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Dosyanın incelenmesinden davacının taşkın haciz şikayetine bulunduğu ve yapılan yargılama ile verilen hükmün mahkememiz dosyasına etkisinin bulunmadığı değerlendirilmiştir.
… Asliye Hukuk( Ticaret Mahkemesi Sıfatı) ile 2018/… Esas sayılı dosyanın celp edilerek incelenmesinden; mahkememiz yargılamasına konu çek ile ilgili olarak 22/06/2018 tarihli müzekkere ile ödeme yasağı konulmasının talep edildiği, yargılama sorasında davacının çekin icra takibine konu edildiğinin bildirilmesi nedeni ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından imza itirazında bulunulduğundan, davacı şirket yetkililerinin ıslak imzalı belgelerinin bulunduğu kurumlara müzekkere yazılarak belgeler imza incelemesine esas olmak üzere dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı şirketin yetkililerini gösterir ticaret sicil kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı şirket yetkililerinin imza örnekleri mahkememiz kalemi aracılığı ile huzurda alınmıştır.
Davacının imzaya yönelik inkarı ön sorun olduğundan ön sorunların halline uyun olarak sorunun çözümü yoluna gidilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Grafoloji Uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 02.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu çek aslı arka yüzündeki “… San. Tic. Ltd. Şti.” kaşe izi üzerine atılmış 1 ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacılar … … ve …’nin eli ürünü olmadıkları şeklinde görüş bildirmiştir.
Davalı tarafın itirazları dikkate alınarak dosyanın daha önce rapor tanzim eden bilirkişiye tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 15.11.2021 tarihli raporunda daha önceki görüşünde bir değişikliğe gitmemiştir.
Davalı itirazları gibi dosyanın ATK … İhtisas Dairesine gönderilerek dava konusu çek üzerinde imza incelemesi yapılması istenilmiş olmakla, 04.04.2022 tarihli ATK Raporunda özetle; Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğitim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede, inceleme konusu çekin arka yüzünde “…” kaşe izi üzerinde atılı imza ile … … ve … …’nin mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilmediği şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, icra müdürlüğü ve huzurdaki davaya konu edilen kıymetli evrak altındaki imzanın şirket yetkililerinin el ürünü olmadığını, çekin kayıp durumda iken bir şekilde ele geçirilerek sahte olarak cirolanmak sureti ile davalının eline geçtiğini, çek üzerindeki imzanın şirket yetkililerine ait olmadığını, davalının davacı şirketten alacağı bulunmadığını, bu nedenle icra baskısı ve tehdidi altında ödenmek durumunda kalınan bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacının iddiası doğrultusunda grafoloji uzmanı bilirkişiden alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında yerleşik Yargıtay uygulamasına elverişli şekilde teknik inceleme sonucu yapılan değerlendirmede imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı raporlanmıştır. Rapor aranan kriterlere uygun olmak ile birlikte imza incelemesine konu edilen belge tarihinden sonraya ait ıslak imzalı belgelerin imza incelemesinde kullanılması nedeni ile … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’ nden de rapor alınması yoluna gidilmiştir. Buradan alınan bilirkişi raporu da önceki kök ve ek raporu doğrulamış ve çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı görüşü bildirilmiştir. Davalı tüm raporlara itirazlarında davaya konu belge tarihinden sonraya ait ıslak imzalı belgelerin incelemeye esas alındığı itirazında bulunmuşsa da ilk alınan bilirkişi kök raporda davacı şirket yetkilisi … …’ ye ait yalnızca bir (22/05/2019 tarihli belgeler); … …’ yi ait ise iki(25/12/2018 ile 03/01/2019 tarihli belgeler) adet belgenin tarihinin dava konusu belgeden sonraya ait olduğu ancak çok sayıda diğer evrakın dava konusu belge tarihinden önceye ait olduğu ve incelemeye elverişli olduğu, ayrıca belirtilen belgelerin tarihinin da dava konusu belge tarihine yakın olduğu anlaşılmıştır. Davacı … Adli Tıp Kurumu raporuna da aynı gerekçe ile itiraz etmişse de bu raporun da ilk alınan kök ve ek rapor ile aynı yönde olması dikkate alınarak kül halinde belgelerin raporda yazılması sonuca etkili görülmemiştir.
Davalı ayrıca delillerinin toplanmadığı, … cevabı doğrultusunda … Bankası’ ndan davacının daha önce keşide ettiği ve bankanın elinde olan çeklerin imza incelemesine esas getirilmediği itirazında bulunmuşsa da … A.Ş. Nin 09/07/2021 tarihli cevabından da görüleceği üzere bankanın elinde bulunan çeklerin boş çekler olduğu ve keşideci imzasının bulunmadığı bildirilmiştir. Buna göre anılan çek yaprakları incelemede kullanılamayacağından davacının bu itirazı da yerinde görülmemiştir.
Dava konusu belge üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı dosya kapsamında alınan birden fazla rapor ile kesin şekilde tespit edilmiştir. Davalı her ne kadar faktoring ilişkisi gereği mevzuata uygun olarak takip ve dava konusu kıymetli evrakı ele geçirdiğini beyan etmişse de kıymetli evrak üzerinde imzası bulunmayan yahut kendisine ait olmadığı tespit edilen cirantanın bu çek nedeni ile sorumlu tutulması olanaklı değildir. Davacının icra baskısı altında icra dosyasına 21.453,64 TL ödediği de icra dosyası ile sabittir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulü ile icra dosyasına yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren talep gibi yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davacının … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyasına ödediği 21.453,64 ₺’nin ödeme tarihi olan 07.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.465,49 ₺ harçtan peşin alınan 366,38 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.099,11 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu 366,38 ₺ peşin harç ile 44,40 başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 2.565,40 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Arabulucu ücreti olan 1320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.20/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır