Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/883 E. 2020/572 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/883 Esas
KARAR NO : 2020/572 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu taraf, alacaklı davacı müvekkilin fatura ve cari hesap alacağını ödemediği için davalı şirket aleyhine alacağımızın tahsili için İstanbul … İcra İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu şirketin kötü niyetli olarak tahsilatı geciktirmek için borca, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek olan faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlu şirket aleyhine faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağına karşılık 24.870,18-TL alacak için icra takibi başlatıldığını, davalı taraf takip tarihinden sonra haricen müvekkil şirkete 9.016,00-TL ödeme yaptığını, bu ödeme icra dairesine beyan edilerek öncelikle alacağın ferilerinden mahsup edildikten sonra halen bakiye 21.917,17 TL. alacaklarının bulunduğunu, alacaklarının faturaya dayalı cari hesaptan kaynaklandığını, karşı tarafın kötü niyetli olduğunu, sonradan yapılan ödeme ile de sabit olduğu gibi, ticari defter ve kayıtlarda yapılacak bilirkişi incelemesi ile de alacaklarının sabit olduğunun anlaşılacağını, …Ltd. Şti., borçlu şirketin cari hesapta yazılı kısaltılmış ünvanı olduğunu, … ile aynı şirket olduğunu, bu durum takip talebinde belirtilen … nolu vergi numarası ile de sabit olduğunu, davalı borçlunun haksız ve yersiz itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle borçlu davalı tarafın icra takibine vaki haksız itirazın iptali ile icranın/takibin devamına ve haksız itirazdan mütevellit %20’den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatı ile dava ve yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.m67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı …A.Ş. Tarafından, borçlu …Ltd. Şti. aleyhine 24.870,18 TL asıl alacak üzerinden belirtilen tutara takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında avans faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, yasal süresinde borçlunun borca itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlışılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık konusu dönemi kapsar BA/BS kayıtlarının celbi için … Vergi Dairesi ve…Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmış ve anılan kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Taraf delilleri toplanmış ve davacı, fatura ve ticari defter deliline dayanmış olmakla, taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, alacak olup olmadığının tespiti açısından taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiş olup, davalı taraf usulüne uygun şekilde bildirilmiş olmasına karşın belirlenen inceleme gününde defter ibrazında bulunmamış, defterlerini ibraz etmemesine ilişkin haklı veya geçerli bir mazeret de ileri sürmemiş ve defter ibrazından kaçınmıştır.
Davalı vekili defter inceleme günü verilen sürenin yeterli olmadığını ve defterlerini ibraz etmesi için süre talebinde bulunmuş ise de; davalı vekili tarafından vekaletname ibrazından önce defter inceleme gününün davalı asile tebliğ edildiği, zaten ilk inceleme gününün ülke genelinde uygulanan koronavirüs tedbirleri nedeni ile ertelendiği, ikinci inceleme gününün de davalı asile ayrıca tebliğ edildiği, ilk inceleme günü ile ikinci inceleme günü arasında 4 aya yakın bir süre bulunduğu, verilen sürenin ticari defterleri hazırlamak için yeterli olduğu değerlendirildiğinden davalının defter ibrazı için ek süre talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 27/02/2020 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, resen görevlendirilen mali müşavir … marifetiyle alınan 27/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… Davalı tarafin, 13.07.2020 tarihli defter inceleme günü gelmediğinden ticari defter ve kayıtlan üzerinden inceleme yapılamadığı, davalı tarafin 13.07.2020 tarihinde ticari defterlerin hazırlanması ve sunulması için ek süre talebinde bulunduğu, Sayın mahkemeniz tarafından 13.07.2020 tarihinde talep dilekçesi üzerine şerh düşüldüğü ve talebin reddedildiği, davacı şirketin dosya muhteviyatına sunduğu dava konusu cari hesaba ilişkin 18 adet faturanın olduğu, davacı tarafin yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafin defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu faturalardan …-…-…seri ve sıra numaralı 3 adet faturanın teslim alan kısımlarına “…” yazılarak imzalandığı, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu faturalardan …-…-… seri ve sıra numaralı 3 adet faturanın teslim alan kısımlarına “…” yazılarak imzalandığı, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu faturalardan …-…-… seri ve sıra numaralı 3 adet faturanın teslim alan kısımlarına “…” yazılarak imzalandığı, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu faturalardan …-…-…-… seri ve sıra numaralı 4 adet faturanın teslim alan kısımlarının isim ve soyisimlerin okunamaması ile birlikte yazılarak imzalandığı, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu faturalardan … seri ve sıra numaralı 1 adet faturanın teslim alan kısmının yazılmayarak sadece imzalandığı, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu faturalardan …-… seri ve sıra numaralı 2 adet faturanın teslim alan kısımlarına davalı şirketin kaşesinin vurulduğu, imzasız olduğu, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği dosya muhteviyatına sunduğu faturalardan …-… seri ve sıra numaralı 2 adet faturanın teslim alan kısımlarına boş ve imzasız olduğu, faturalara davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığı, ” davacı Form BS-BA Formu Bilgileri: Gelir İdaresi Başkanlığı, …Vergi Dairesi Müdürlüğünün 15.01.2020 tarihli yolladığı yazının eklerinde, davacı şirkete ait 2018-2019 yıllan BS-BA form görüntüleme ekran bilgilerinin yollandığı, 2018 yılında davacı şirketin davalı şirkete ait 33 adet belgeyi KDV hariç 47.016,00 TL üzerinden beyan ettiği, 2019 yılında davacı şirketin davalı şirkete ait herhangi bir belgeyi beyan etmediği, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği takibe konu olan faturaların 2 adedinin Ocak 2019 ayına denk geldiği, yasal beyan sınırının altında kaldığı ve beyan edilemediği, davalı Form BS-BA Formu Bilgileri: Gelir İdaresi Başkanlığı, …Vergi Dairesi Müdürlüğünün 16.01.2020 tarihli yolladığı yazının eklerinde, davalı şirkete ait 2018-2019 yılları BS-BA formlarının karşılaştırmalı olarak yollandığı, 2018 yılında davalı şirketin davacı şirkete ait 33 adet belgeyi KDV hariç 47.016,00 TL üzerinden beyan ettiği, davacı taraf ile adet ve tutar olarak herhangi bir farkın olmadığı, 2019 yılı form BA karşılaştırma ekranından davacı şirkete ait herhangi bir belgenin beyan edilmediği, davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2018 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 23.07.2018 tarihli 3.047,57 TL (B) tutarlı satış faturası kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2018 tarihinde 34.225,32 TL davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu, 2019 yılı: 10.04.2019 tarihi itibariyle davacı şirketin 24.870,18 TL davalı şirketten alacaklı olduğu, 06.08.2019 tarihli “gelen havale” açıklamalı, 2.000,00 TL tutarlı, 08.11.2019 tarihli “kredi kartı fişi” açıklamalı, 8.016,00 TL tutarlı kayıt işlemleri ile davacı şirketin 08.11.2019 tarihi itibariyle davalı şirketten 14.854,18 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelemeye sunulmadığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi olan 22.05.2019 itibari ile davalı şirketten 24.870,18 TL alacaklı olduğu fakat daha sonraki tarihlerde olan (06.08.2019 tarihi ve 2.000,00 TL tutarlı ile 08.11.2019 tarihi ve 8.016,00 TL tutarlı) kayıt işlemleri İle 08.11.2019 tarihi itibarinde davacı şirketin davalı şirketten alacağının 14.854,18 TL olduğu, takip tarihinden itibaren % 19,50 oranında avans faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı, Takip Dosvası kronolojik sıralamasının aşağıdaki gibi vuku bulduğu; Takip Tarihi: 06.05.2019, Takibe İtiraz Tarihi: 22.05.2019, Takibin Durdurulma Tarihi: 23.05.2019, İtiraz İptali davası açılış tarihi: 11.10.2019, Tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, Sayın Mahkemenizin takdirlerine ait olduğu…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veye diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Davalı yan bilirkişi raporuna itirazında; “dava konusu malların temsil yetkisi olmayan kişilerce alındığını”, bu faturaların bilirkişi tarafından rapora esas alınmasının mümkün olmadığını ve yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği beyanında bulunmuştur. Buna karşın davalı fatura altında yer alan isim ve imzaların çalışanlarına ait olmadığı yahut şirket kaşesinin kendisine ait olmadığı savunmasında bulunmamıştır. Açıklanan nedenle faturaların teslim alan kısmındaki isim ve soy ismi yazılı kişilerin davalı çalışanı olup olmadığı araştırmasına girilmemiştir.
Davalı, kendisine gönderilen fatura içeriğine de itiraz etmemiş, buna ilişkin bir iddiada bulunmamıştır. Aksine davacının cari hesap alacağına konu faturalar davalı tarafından da vergi dairesine bildirilmiştir.
Tensip zaptı uyarınca dosyamıza kazandırılan davacı ve davalı BA/BS kayıtlarının incelenmesinde, bilirkişi raporunda da değinildiği üzere davacı ve davalının kayıtlarının birbirini doğruladığı ve davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların ticari defterlerine işlenerek vergi dairesine beyan edildiği belirlenmiştir.
“…Davacı tarafın ticari defter ve kayıtların alacağın varlığı hususunda tek başına ispata yeterli değil ise de; davalının bağlı bulunduğu … Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre, takibe konu faturanın davalı tarafça beyan edildiği dikkate alındığında bu husus teslime karine teşkil ettiğinden aksi yöndeki iddiayı ispat yükü davalı taraftadır. Davalı taraf, ticari defterlerini ibraz etmemiş, keza istinafa konu iddiası yönünden yargılama aşamasında taraflar arasında süre gelen ticari ilişkideki fatura örneklerini yahut ödeme belgelerini de ibraz etmemiştir. Dosyada mevcut SMM bilirkişi raporunda, salt davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş olup takip tarihi itibariyle davacının alacak iddiası yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353-1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir…” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 30.01.2020 tarih 2017/3832 E., 2020/227 Karar sayılı kararı)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından cari hesaba konu edilen fatura içeriğindeki ürünlerin davalıya teslimine rağmen, ödemenin davalı tarafından yapılmadığı, davalının icra takibinden sonra 2.000,00 TL, dava tarihinden sonra ise 8.016.00 TL ödeme yaptığı davacı kayıtları ve bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Davacının icra takibinden sonra ancak davadan önce yapılan ödemeye ilişkin dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu kısma yönelik davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, vekalet ücreti yönünden ise itirazın iptaline; dava tarihinden sonraki ödemenin ise icranın infazı aşamasında dikkate alınmasına karar vermek gerekmiştir. İzah edilen nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine ayrıca alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı toplamının %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
A-Davalının İstanbul… İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 22.870,18 TL asıl alacak üzerinden iptaline, bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B- Takip sonrası dava öncesi ödendiği anlaşılan 2.000,00 TL yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, ancak bu miktar üzerinden hesaplanacak vekalet ücreti yönünden itirazın iptaline,
C-Davalı tarafından dava tarihinden sonra yapılan 8.016,00 TL ödemenin icra dosyasının infazı aşamasında dikkate alınmasına,
2-Hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.562,26 TL karar ve ilam harcından, 300,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.261,88 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 300,38 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 344,78 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800 TL bilirkişi ücreti, 103,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 903,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 830,84 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1320 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
7-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.430,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 12/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır