Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/862 E. 2019/219 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/862 Esas
KARAR NO : 2019/219

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2017
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
İstanbul … İş Mahkemesinin 21.03.2019 tarih, … Esas – …Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yalnızca yönetim kurulu üyesi olduğunu, icrai bir yetkisinin bulunmadığını, 2011 yılında sadece 5 veya 6 kez Yönetim Kurulu Toplantısına katıldığını, dava konusu alacağın kesinlikle amme alacağı niteliğinde olmadığı, davacının yalnızca yönetim kurulu üyesi olduğundan dolayı ödenmeyen ve Yasa gereği SGK’ya aktarılamayan prim borçlarından sorumlu tutulamayacağını, Hâzinenin borcun tahsili için bankalara koyduğu blokajın kaldırıldığını, aynı borç ile ilgili olarak davalı kurum ile … sigorta arasında devam eden bir dava bulunduğu, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, ödeme emrinin iptal edilmesini, icranın geri bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili 07.04.2017 kayıt tarihli savunma dilekçesinde, Takibe konu alacaklarının amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı alacak olduğunun açık olduğunu, davacının … Sigorta A.Ş’nin yönetim kurulu üyesi olup 5510 sayılı Yasanın 88.mad.20.fk.’da yer alan hüküm gereği işveren şirketle birlikte Kuruma karşı sorumlu olduğunu, Kurumlar tarafından … Sigorta A.Ş’nin borcunun tahsili için yasal yollara süresinde başvurularak bu tarihe gelindiğini, davacı vekilinin iddia ettiği gibi bir gecikme olmadığını belirterek davanın reddine, yürütmenin durdurulması ve icranın geri bırakılması taleplerinin de reddine, takip konusu alacaklarının % 10 fazlasıyla davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ilk açıldığı İstanbul … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görevsizlik kararı verilmiş ve dosya mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasa kaydedilmiştir.
İstanbul … İş Mahkemesince bilirkişiden alınan 21.05.2018 tarihli raporda, olması gereken asıl alacak miktarının 51.757.826,53TL, işlemiş faizin 18.731.011,18TL olduğu, oysa davalı tarafça talep edilen toplam miktarın 77.644.235,12TL olduğu rapor edilmiştir.
Tarafların sunduğu bilgi-belgeler, kayıtlar dosya arasına alınmış ve İş Mahkemesince bilirkişilerden heyet raporu alınmıştır.
Bilirkişilerin heyet halinde sunduğu 10.07.2018 tarihli heyet raporunda özetle, davacının şirkette icrai yetkiye sahip olmadığı, talep edilen alacağın 2918 Sayılı Yasa kapsamında olan Özel Sigortacılık Primine ilişkin olduğu ve bir kamu alacağı olmadığı için 6183 Sayılı Yasa kapsamında olmadığı, davacının söz konusu prim borçlarından şahsen sorumlu tutulma şartlarının gerçekleşmediği, zira, İstanbul … İş Mahkemesinin…Esas sayılı dosyasında prim sorumlusu olan şirkete karşı davanın devam etmekte olduğu ve sonucunun bu dava bakımından önem arz edeceği rapor edilmiştir.
İş Mahkemesince deliller toplanmış ve bilirkişi raporu alınmış olduğundan, mahkememizce usul ekonomisi açısından yeniden rapor alınmasına gerek görülmemiş ve sunulan bilirkişi raporu ile kayıtlar üzerinde inceleme yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, dava dışı… Sigorta’nın Karayolları Zorunlu Trafik Sigorta poliçesi tanzimi dolayısıyla sigortalılardan tahsil ettiği primlerden 6198 Sayılı Yasa uyarınca tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu tutulması dolayısıyla SGK’ya aktarılması gereken kısmın aktarılmadığı gerekçesiyle yönetim kurulu eski üyesi olan davacıdan tahsili istemli 24.02.2017 tarih, … sayılı ödeme emrine konu alacak ile ilgili davacının açtığı borçlu olmadığının tespiti ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Alınan bilirkişi raporundan ve dosyadaki belgelerden anlaşıldığı üzere davalı kurum tarafından talep edilen alacağın 6183 Sayılı Yasa kapsamında kamu alacağı olmadığı ve adi bir alacak olduğu, bu nedenle mahkememizin bu konuda görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının 31.10.2011 tarihinde dava dışı … Sigorta şirketinde yönetim kurulu üyesi olarak atandığı, bu durumun 20.05.2015 tarihli toplantıya kadar devam ettiği, davalı tarafından davacıya ödeme emrinin 2017 yılında tebliğ edildiği, ayrıca davalı tarafça Güvence Hesabı aleyhinde İstanbul… İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açtığı ve derdest olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönemde icrai faaliyetinin bulunmadığı, yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığı süre boyunca prim borçları ile ilgili ödemelerin kendisinin görev alanında bulunmadığı, dolayısıyla sigorta primlerinin SGK’ya aktarılmasında davacının herhangi bir ihmal ve sorumluluğunun olmadığı, bu durumda tüzel kişiliği devam etmekte olan …Sigorta’nın sorumlu olduğu borçtan davacıyı sorumlu tutmanın yasal dayanağının bulunmadığı, bu nedenle davacının iddiasında haklı olup davanın kabulüne, ancak, davalı kötü niyetli olmadığından aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalı tarafından davacıya gönderilen 24.02.2017 tarih, 1052601 sayılı ödeme emrine konu işlem dolayısıyla davacının davalıya 77.644.235,12TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı tarafın kötü niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça yatırılmış 31,40TL peşin harcın kararın kesinleşmesi ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yargılama nedeniyle harcadığı 2.223,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, AAÜT gereğince 841.642,35TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/12/2019

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır