Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/853 E. 2022/327 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/853 Esas
KARAR NO : 2022/327
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 11/10/2019 havale tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirkete … nolu Modüler Kurumsal Sigorta Poliçesi ile sigortalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin kiracı olduğu … Mah. … Cad. No: … /İSTANBUL adresinde bulunan işyerine, 09.09.2018 tarihinde şehir şebeke kanalizasyon hattının yetersiz kalması sonucu meydana gelen su akıntısının sirayet etmesi neticesinde maddi hasar meydana geldiğini, müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarını müteakip hazırlatılan ekspertiz raporuna istinaden 59.371,10-TL hasar bedeli 05.02.2039 tarihinde ilgilisine ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkili sigorta şirketi, TTK m.1472 hükmü gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, dava konusu hasar, davalı …’nin sorumluluk alanında gerekli bakım ve onarımı yapmamış olması nedeniyle meydana geldiğini, bu sebeple; gerekli bakım ve onarımı yapmakla sorumlu olan … hasarın meydana gelmesinde kusurlu ve sorumlu olduğunu, bu nedenle borçlu aleyhine 59.371,30-TL rücu alacaklarının ödeme tarihi olan 05.02.2019 tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemiyle …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini ve ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirket tarafından süresi içerisinde borca, faize ve takibe itiraz ettiğini, borçlunun itirazı haksız ve alacağı geciktirmeye yönelik olup işbu itirazın iptali için dava sürecine geçilmek istendiğini ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinin “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmü gereğince 05/08/2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, bu kapsamda 20/09/2019 tarihinde yapılan arabuluculuk toplantısı neticesinde anlaşma sağlanamadığını, huzurdaki davayı açma zarureti hâsıl olduğunu, sonuç olarak açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasında haksız olarak yapılan itirazın iptali İle takibin devamını, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile, mahkemenin bu davada görevli olmadığını, davacının tazminat talebine dayanak gösterdiği olgular hizmet kusuru niteliğinde olduğunu ve dava, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. ve 13. maddeleri gereği görevli idare mahkemesinde açılabilir. Uyuşmazlık mahkemesinin 2009/… E. 2010/… K. Sayılı ilamında hizmet kusuru sebebi ile açılan tazminat davasında “ Kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin; hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde “idari dava türleri” arasında sayılan “idari şlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası”” kapsamında, idari yargı yerlerince yapılacağı açıktır.” Denilerek görevli mahkemenin idare mahkemesi olduğuna karar verildiğini ve davanın görev yönünden reddine dair karar verilmesi gerektiğini, esas yönünden ise … Sigorta şirketi tarafından sigortalısı … Limited Şirketi’in kiracı olduğu, … Mah. … Cad.No: … /İstanbu! adresindeki işyerinin 09.09.2018 tarihinde, şehir şebeke kanalizasyon hattının yetersiz kalması sonucu meydana gelen su akıntısının sirayet etmesi sonucu maddi hasar meydana geldiği gerekçesiyle dava açıldığını, hasara maruz kalan binanın inşaat tekniğine aykırı yapılmış olması sebebiyle doğacak hasar ve zararlardan idarenin sorumlu tutabilmek mümkün olmadığını, bu sebeple, zararı meydana getiren sebeplerin ve kusur durumunun tesbiti için iskan izninin olup olmadığının ilgili belediyesinden sorulması gerektiğini, binaya ait yapi ruhsatı ve projelerin getirtilmesi, binanın projesine uygun yapılıp yapılmadığının, imar mevzuatına ve … mevzuatına uygun olup olmadığının tesbiti için mahallinde keşfen inceleme yapılması gerektiğini, hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davada, idarenin dava konusu zararı ödemekle yükümlü tutulabilmesi için zararın varlığı yeterli olmadığını, bu zararın idareye atfı kabil ve isnadının mümkün olması, zararla idari eylem veya işlem arasında illiyet bağının (neden-sonuç ilişkisinin) bulunması şartlarının bir arada gerçekleşmesi zorunlu olduğunu, talep edilen bedel, piyasa rayicine uygun olmayıp fahiş olarak belirlendiğini, davaya konusu taşınmazda meydana geldiği iddia edilen hasarın oluş şekli ile hasar bedeli arasında bariz bir fark görüldüğünü, talep edilen bedeli kabul etmediklerini, müvekkili idarenin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığını, temerrüdü söz konusu olmadığından, ancak dava tarihinden sonrası için yasal faiz istenebileceğini beyanla davanın esastan reddini, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
Yargılama sırasında … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/… Esas sayılı dosyası mahkemenin 02/11/2020 tarih 2020/… E., 2020/… karar sayılı kararı ile mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyası arasına alınan dava dosyasının, mahkememizin 19/04/2021 tarihli kararı ile tefrik edilerek 2021/241 Esasına kayıtlanmasına ve … Belediye Başkanlığı yönünden açılan davanın “Davanın idari yargı yolunun görev alanı içinde olduğu anlaşıldığından mahkememizin yargı yolu bakımından görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden Reddine” dair karar verilmiştir.
Davalı zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de hasar, ödeme ve icra takip tarihi dikkate alınarak davalı zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı … yönünden esasa geçilerek delilerin toplanmasına karar verilmiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından, borçlular … Genel Müdürlüğü ve … Belediye Başkanlığı aleyhine 59.371,10 TL asıl alacak 1.647,55-TL işlemiş olmak üzere yekun 61.018,65-TL yönünden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Tapu Müdürlüğü’ne, müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazın tapu kayıtları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… Sigorta A.Ş.’ye müzekkere yazılarak dava konusu taşınmazın sigorta poliçesi ve taşınmaz üzerinde meydana gelen zarara ilişkin hasar dosyası celp edilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya bilirkişiler Tekstil Mühendisi , İnşaat Mühendisi ve Sigorta Uzmanı Bilirkişi’ye tevdii edilmiş olup, 07.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Davacı sigortacınm dava dışı sigortalısına ödediği 59.371.10 TL “lik hasar bedeli için icra dosyasına vaki itirazının yerinde olmadığına , tarafların icra inkar tazminatı talebine ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğuna…” Şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizin 15/04/2021 tarihli duruşmasının 3 numaralı bendi uyarınca davalı …’nin bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınarak ve itiraz dilekçesinde geçen eksik hususlarda ek rapor tanzim edilmesinin istenmesine kararı verilmiş, daha önceki bilirkişi heyeti 25.07.2021 tarihli bilirkişi 1.ek raporunda özetle;”…İş bu Raporumuzda yapılan değerlendirmenin uzmanlık alanımız çerçevesinde teknik bir inceleme olduğunu belirtir, Mahkeme dosyasında mübrez 07.12.2020 tarihli Bilirkişi Kök Raporunda yer alan görüşlerimiz saklı kalmak ve dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göreyeniden keşif kararı verilerek rapor düzenlenmesi konusunda hukuki değerlendirmenin ve takdirlerin Mahkemeye ait olmak kaydıyla davacı sigortacının dava dışı sigortalısına ödediği 59.371.10 TL ‘lik hasar bedeli için icra dosyasına vaki itirazının yerinde olmadığına, tarafların icra inkar tazminatı talebine ilişkin Mahkemeye ait olduğuna,…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizin 16/09/2021 tarihli duruşmasının 1 numaralı bendi uyarınca keşif icrasına karar verilmiş, tarafların itiraz dilekçesinde geçen eksik hususlarda 2.ek rapor tanzim edilmesi istenmiş, 16.09.2021 tarihli bilirkişi heyeti 2.ek raporunda özetle; “…İş bu Raporumuzda yapılan değerlendirmenin uzmanlık alanımız çerçevesinde teknik bir inceleme olduğunu belirtir, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre bu konuda hukuki değerlendirmenin ve takdirlerin Sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla Sayın Mahkemece derdest davanın dayanağı olan icra dosyası uyarınca davacı alacaklı tarafından T.C … . İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … E.sayılı dosyası ile; borçlu … Genel Müdürlüğü aleyhine ,59.371,10 TL Asıl Alacak, 1.647,55 TL İşlemiş Yasal Faiz Olmak Üzere Toplam,61.018.65 TL üzerinden 28.05.2019 tarihinde yapılmış, takip kapsamında Asıl alacak için 59.371,10*80/100= 47.496,88 TL ve faiz yönünden 1,318,04 TL olmak üzere …’nin 48,814,92 TL hasar bedeli için icra dosyasına vaki itirazının yerinde olmadığına , tarafların icra inkar tazminatı talebine ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğuna…”şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının sigortalısının kiracı sıfatı ile ticari faaliyette bulunduğu … Mah. … Cad. No: …/İSTANBUL adresinde bulunan iş yerini 09.09.2018 tarihinde, şehir şebeke kanalizasyon kaynaklı su bastığı ve iş yeri ile içinde bulunan bir takım emtiaların zarar gördüğü, davacının sigortalısına ödeme yaptığı noktalarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık bunda davalının kusur ve sorumluluğunun olup olmadığı, davacının sigortalısının zararda veya zararın artmasında kusuru bulunup bulunmadığı, davacı yanca sigortalısına poliçe kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı, ödenen tutarın kadri matuf olup olmadığı ile davalının bunlardan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna başvurulmuştur.
Bilirkişi kök raporunda hasarın sigorta teminatı kapsamında olduğu, zarar gören emtialara ilişkin talebin ve ödemenin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, zararın … sorumluluğundaki rögarın tıkanması sonucu meydana geldiği, idarenin nedensellik bağı kurulabilen zararları ödemek zorunda olduğu, binanın fen ve sanat kurallarına uygun olarak imal edildiği, davalının davacı yanca ödemek zorunda kalınan zarardan sorumlu olduğu rapor edilmiştir. Davalı …’ nin özellikle davacının sigortalısına ait binada deşarj yönetmeliğine aykırı olarak atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbirlerin bulunmadığı iddia ve itirazına yönelik olarak ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Bilirkişi ek raporunda davaya konu binada pompaj sisteminin kurulmuş olduğu, kanalizasyon suyunun yüksek olması nedeni ile ise çekvalf sistemi tespitinin yapılamadığı, yapı sahibinin parselinin dışında bir rögar daha bulunduğu, sistemin normal şartlarda düzgün çalıştığı, binanın bu halde yapı kullanım izninin olduğu, sonuç olarak kök rapordaki görüşlerin tekrar edildiği anlaşılmıştır. Davalı …’ nin itirazları ve özellikle çekvalf sisteminin bilirkişiler tarafından görülemediği beyanı karşısında mahallinde keşif yapılması sonucu alınan bilirkişi 2. Ek raporunda ise kök rapordaki benzer görüşlere yer verilmek sureti ile zararın nedeninin …’ nin ana hattındaki kanalizasyon sisteminde meydana gelen tıkanıklık olduğu, buna karşın binadaki hattın olumsuz koşullarda yetersiz kaldığı, buna göre davacının sigortalısının zararda % 20, davalının ise %80 oranında sorumlu olduğu raporlanmıştır.
Gerçekten de bilirkişi raporunda yer verilen pompaj sisteminin düzgün çalışması, çekvalf sisteminin kurulu olması ve bunun da düzgün çalışması, bina dışında ikinci bir rögar daha olduğu dikkate alındığında zararın oluşumunu engelleyeceği yahut önemli ölçüde azaltacağı, buna göre davacının sigortalısının da 2. Ek raporda belirtilen oranda kusurlu olduğu mahkememizce de oluşa uygun görülmüştür. Açıklanan nedenle davacı ve davalı itirazı doğrultusunda yeni bilirkişi raporu alınması yoluna gidilmemiştir.
Bilirkişi 2. Ek raporunda kusur oranları üzerinden davalının sorumlu olduğu miktar belirtilmiştir. İzah edilen nedenlerle gerçekleşen zararın davalının sorumluluğundaki kanalizasyon hattından kaynaklandığı, davalının zarardan sorumlu olduğu mahkememizce sabit görülmüştür. Bunun karşısında davacının kusurunun zararda etkili olduğu olduğundan zarar miktarı bilirkişi 2. Ek raporunda belirtildiği şekilde belirlenmiştir. Zarar haksız fiil nedeni ile doğduğundan ve zarar davacı için ödeme ile gerçekleştiğinden takip öncesi işlemiş faiz talebi yerindedir. Davacı icra inkar tazminatı isteminde bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmamıştır. İzah edilen nedenlerle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 47.496,88 ₺ asıl alacak, 1.318,04 ₺ işlemiş faiz olmak üzere yekun 48.814,92 ₺ üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.334,54 ₺ harçtan peşin alınan 1.042,05 ₺’nin mahsubu ile bakiye 2.292,49 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.042,05 peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 3.144,25 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.514,25 ₺’nin davalıdan taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00 TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 264,00 ₺’sinin davacıdan; 1.056,00 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 7.145,94 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır