Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/852 E. 2021/686 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/852 Esas
KARAR NO : 2021/686
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2019
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 11/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirkete sigortalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin adresinde bulunan işyerinde, 03.11.2017 tarihinde, sigortalı işyerinin faaliyet gösterdiği binanın ana giriş kapısının ön kısmında zemin altında bulunan … temiz su hattında meydana gelen patlama nedeniyle akan suyun sigortalı işyerine sirayet etmesi neticesinde maddi hasarın meydana geldiğini, müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarına müteakip hazırlatılan ekspertiz raporunda belirtilen hasar bedelinin ilgilisine ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, dava konusu hasarın davalı …’nin gerekli bakım ve onarımı yapmamış olması nedeniyle meydana geldiğini, …’nin kusurlu ve sorumlu olduğunu, borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirket tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili 29/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle, sistemden yapılan taramada 03/11/2017 günü gelen şikayet üzerine aynı gün yüklenici firmanın arıza ekiplerince arızanın giderildiğini, İstanbul İmar Yönetmeliği madde 6.09.11’de belirtilen “toprağa dayalı tüm bodrum katlarda, dış etkilere karşı ısı ve su yalıtımı yapılması zorunludur.” İbaresine zıt şekilde bina dışındaki su arızasının bina bodrumuna nüfuz etmesini engelleyici yalıtımın sağlanmadığını, hasarda müvekkili idarenin bir kusurunun/ihmalinin olmadığını, sigortalının … Mevzuatı gereğince su sızmalarına karşı gerekli tedbirleri alıp almadığının tespitinin gerektiğini, bina bodrum katının zeminden gelecek sulara karşı yeterli izolasyonunun olmamasının binanın harici su baskınlarına karşı tedbirsiz olmasını ve inşaat tekniğine aykırı yapılmış olması nedeniyle meydana gelen hasardan müvekkili idareye kusur yüklenmesinin hukuka aykırı olduğunu, davaya konusu taşınmazda meydana geldiği iddia edilen hasarın oluş şekli ile hasar bedeli arasında farkın görüldüğünü belirterek davanın reddini ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava sigorta şirketinin sigortalısına ödediği bedelin zarar verene rücusuna ilişkin takibe itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık dava dışı 3. şahsın işyerinde meydana gelen su baskını nedeni ile davacı … şirketince tazmin edilen zararının davalı kurumdan rucu edilip edilemeyeceği, meydana gelen zararda davalı kurumun kusurunun bulunup bulunmadığı, oluşan zararın hesabı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, hasar dosyası, davalı kurum yazıları, hasarın meydana geldiği yere ilişkin yapı kullanım izin belgesi ve proje, icra dosyası, poliçe, davalı tarafın davacı nezdindeki hesap dökümleri, ihtarnameler ve ticaret sicil kayıtlarından oluşan dosyamız delilleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Sigortacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 02/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “söz konusu olayda sadece hasar oluşum durumuna göre görüş belirtildiğini, incelenen rapor ve belgelerde binanın yaşı, teknik ve genel durumu ilgili herhangi bir belge bulunmadığının görüldüğünü, bu nedenle oluşan maddi hasarın alınması gereken önlemlerin alınması durumunda ne kadar etkili olacağının binanın teknik değerlendirmesi sonucunda tespit edilebileceğini, dava konusu olayda davalı …’ nin sorumlu olduğu ve ödenen 5.105,00- TL’lik tazminat tutarının, davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiğini” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı tarafça sunulan 18/09/2020 tarihli dilekçeyle rapora itiraz edildiği, binanın kusurlu olarak yapıldığını, fen ve sanat kaidelerine aykırı yapılan binada kusur bulunduğunu, davacı taraf sigortalısının gerekli tedbirleri almadığını ifade etmiştir.
Davalının kusura yönelik itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya kusur yönünden teknik inceleme yapması için bilirkişiye tevdi edilmiş mahkememizce görevlendirilen İnşaat Mühendisi bilirkişi … hazırladığı 05/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “02.03.2018 tarihli Sigorta Eksper Raporu’nda yer alan beyanlara göre 18.09.2017-18.09.2018 tarihleri arasında davacının dava dışı sigortalısı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait olan “Kadıköy İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No: … ” adresindeki işyerinde hasarın meydana gelmiş olduğunu, sigorta eksper raporu’nda hasarın oluş şeklinin: sigortalı işyerinin faaliyet gösterdiği binanın ana giriş kapısı ön kısmında zemin altındaki … temiz su hattında meydana gelen patlama nedeniyle akan suyun kendine yol bularak zemin altındaki işyerinin depo kısmında duvarlardan sigortalı mahale dolması ve işyeri içerisine yayılmasıyla sigortalı mahalde maddi hasar meydana geldiği anlaşılmaktadır.” olarak belirtildiğini, davalı …’nün 27.12.2019 tarihli yazısında; “03.17.2017 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Sokak, No:… adresinden su arıza ihbarı yapıldığı, arızanın herhangi bir dış müdahale olmadan kendiliğinden ve parsel sınırları dışında meydana geldiği, Şubeyolu arızasının aynı gün içerisinde İdare tarafından onarıldığının tespit edildiği” açıklamasının yer aldığını, dosya kapsamında sunulu belgeler ve yerinde yapılan incelemeler sonucunda; davalı …’nün kayıtlarına göre dava konusu hasara sebep olan arızanın parsel sınırları dışında meydana gelmiş olması, davacının sigortalısı olan işyerinin yer aldığı binanın Yapı Kullanma İzin Belgesi’nin mevcut bulunması, binanın projesine uygun inşa edilmiş olması, mahallinde yapılan incelemelerde hasarın meydana geldiği işyerinde cadde sınırında yer alan duvarda gözle görülür bir hasar, çatlak, vb kusurun bulunmadığını, ancak rutubet etkilerinin gözlemlendiğini, … Abone Hizmetleri ve Uygulama Yönetmeliğine göre parsel sınırları dışında meydana gelen arızalarda …’nün bakım sorumluluğunun bulunduğunu, dava konusu hasarın her ne kadar söz konusu yapıda olası bir izolasyon eksikliği sebebiyle olabileceği düşünülse de, söz konusu hasarın parsel sınırları dışında yer alan ve davalı …’ne ait temiz su borusundaki patlama sebebiyle meydana geldiği hususu göz önüne alındığında, meydana gelen hasarda …’nün kusurlu olduğunu” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir. Davalı tarafça sunulan 20/04/2021 tarihli dilekçeyle rapora itiraz edildiği, binanın kusurlu olarak yapıldığını, fen ve sanat kaidelerine aykırı yapılan binada kusur bulunduğunu, davacı taraf sigortalısının gerekli tedbirleri almadığını, itirazlarının değerlendirilmediğini, binanın inşaat tekniğine aykırı yapıldığını, proje ve iskanların getirtilerek rapor alınması gerektiğini ifade etmiştir.
TTK’nın 1472. Maddesi’ne göre sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
Kanunun açık metni karşısında sigorta şirketinin sigortalısının tabii olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerekir. Ancak öncelikle halefiyet şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve davacının bu davayı açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda davadışı … Tic Ltd Şti ile davacı arasında Yeni tüm İşyeri sgorta Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 18/09/2017-18/09/2018 tarihleri arasında cari olduğu ve 307.000,00 TL’lik sel, su baskını ve dahili su limiti içerdiği anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 03/11/2017 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı, davacının da bu hasara istinaden ödeme yaptığı neticeten TTK1472 kapsamında halefiyet şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.
Araştırılması gereken diğer hususlar; davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı ve sigorta şirketince yapılan ödemenin doğru olup olmadığı, belirlenen rayiç değerlerin uygun olup olmadığıdır. Dosyaya sunulan belgeler ve raporlar birlikte değerlendirildiğinde davalı …’nün 27.12.2019 tarihli yazısında da belirtildiği üzere mahalde su arızasının meydana geldiği, arızanın herhangi bir dış müdahale olmadan kendiliğinden ve parsel sınırları dışında meydana geldiği, arızasının aynı gün içerisinde davalı idare tarafından onarıldığı, dava dışı sigortalı işyerinin yer aldığı binanın Yapı Kullanma İzin Belgesi’nin mevcut bulunduğu, binanın projesine uygun inşa edildiği, mahallinde yapılan incelemelerde hasarın meydana geldiği işyerinde cadde sınırında yer alan duvarda gözle görülür bir hasar, çatlak, vb kusurun bulunmadığı,, … Abone Hizmetleri ve Uygulama Yönetmeliğine göre parsel sınırları dışında meydana gelen arızalarda …’nün bakım sorumluluğunun bulunduğu, meydana gelen hasarda …’nün kusurlu olduğu, belirlenen yapılan öcdemenin hasar gören emtiaya, piyasa koşullarına ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı idarece yapı kullanma belgesi ve projeye istinaden rapor alınması gerektiği ifade edilmiş ise de mahkememizce davalı tarafça ifade edilen belgeler toplandıktan sonra rapor alındığından ve bu belgeler raporda incelendiğinden itirazlarda isabet görülmemiştir.
Son tahlilde davacınındavasında haklı olduğu, davalının verdiği zarardan davacıya karşı sorumlu olduğu, somut olayda rücu şartlarının oluştuğu değerlendirilerek davanın kabulü yönünde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-1-Davanın KABULÜNE, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Es sayılı takibine vaki itirazın İPTALİNE; takibin kaldığı yerden DEVAMINA
2- İtiraz haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 1.130,758 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 386,21-TL harçtan peşin alınan 96,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 289,65-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 96,56-TL peşin harç, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 162,40-TL olmak üzere toplam 1.603,36-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair; malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 5.880,00 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır