Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/824 E. 2020/494 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/824 Esas
KARAR NO : 2020/494

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile: müvekkili banka, dava dışı …A.Ş. ile akdedilen 18/03/2015 tarihli 1.000.000,00TL tutarlı genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını ancak ödemelerde temerrüde düşüldüğünü, asıl borçlu firmanın vadesinde kredilerini ödememesi üzerine Üsküdar … Noterliğinin 03/10/2018 tarihli ve… yevmiyeli ihtarnamesi ile kredi hesapların kat edildiğinı, hesabın kat edildiğine dair ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen müvekkili bankanın alacağı ödenmediğinden yasal yollara başvurulmak zorunda kalındığını, asıl borçlunun Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas dosyasında konkordato ilan ettiğini ve kendisine mühlet verildiğini, müteselsil kefil olan davalılar aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, haksız itiraz ile takibin durduğunu, arabuluculuk toplantısında da anlaşma sağlanamadığını belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğüne yapılan itirazın iptali ile müvekkili banka alacağının takip talebindeki şartlarla tahsili için takibin devamını, hükmedilen rakamın %20 sinden az olmamak kaydıyla davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında: Dava dışı… Şirketi ile mezkur şirketin yetkilileri olan davalılar ve davacı arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalılarca Bakırköy … Noterliğinin 09.10.2018 tarih… yevmiye numaralı ihtarnamesiyle söz konusu sözleşme nedeniyle muaccel hale gelmiş likit bir borcun bulunmadığı, geçici mühlet kararına istinaden dava dışı şirket hakkında tüm hukuki süreçlerin durmuş olduğu ve cari hesabın tek taraflı olarak kat edilmesi nedeniyle söz konusu hesapla mutabık olmadıklarını belirtmelerine rağmen davacı bankanın 11.10.2018 tarihinde haksız bir şekilde icra takibi başlattığını, davacının işbu sözleşme nedeniyle cari hesabın kat edilmesi için gerekli şartlar oluşmadığı halde dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde sırf dava dışı şirket konkordato aldığı için sözleşme kapsamındaki borcu müteselsil sıfatıyla sorumlu olan davalılardan almak için bu davayı ikame ettiğini, hesabın kat edilmesi yasaya ve usule uygun olmadığı için söz konusu sözleşme nedeniyle muaccel hale gelmiş bir borcunun bulunmadığını, Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesi …E. sayılı dosyasında 19.10.2018 tarihinde verilen ara karar uyarınca davalılar … ve … hakkında 22.10.2018 tarihinden geçerli olmak üzere 3 ay süre geçici mühlet kararı verilerek geçici konkordato komiseri atandığını ve davalılar hakkında tüm hukuki süreçlerin durduğunu, 19.10.2018 tarihli ara karar uyarınca verilen tedbir kararına istinaden müvekkilleri hakkında bu karar tarihinden sonra takip başlatılamayacağına ve başlamış takiplerin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkillerinin aldığı geçici mühlet kararına istinaden geçici konkordato komiseri atandığını, İİK madde 290 kapsamında geçici komiserin borçlunun faaliyetlerine nezaret etmekle yükümlü olduğu için müvekkillerinin geçici konkordato komiserinin nezareti dışında iddia edilen borç nedeniyle ödeme yapma yetkisini haiz olmadığını, kaldı ki müvekkilleri hakkındaki hukuki süreçler durmuş olduğundan söz konusu sözleşme nedeniyle müvekkillerine başvurmanın şartları da oluşmadığını, davacı tarafından borca dayanak olarak bir genel kredi sözleşmesi gösterildiğini ancak dava dilekçesinde ve söz konusu takipte birden fazla alacak kalemi sayıldığını, bu alacak kalemlerinin dayanakları gösterilmediği ve hangi sözleşmeler kapsamında olduğu belirtilmediğini, bu nedenle davacı bankanın basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı davrandığını, oysa davalıların müteselsil kefil sıfatıyla tek bir sözleşme imzaladığını, davacının belirttiği alacak kalemlerinin dayanaklarını göstererek, hangi borç ilişkisi kapsamında olduğunu belirtmesi gerektiğini, davacı tarafından borca dayanak olarak gösterilen genel kredi sözleşmesindeki temerrüt faizinin, bir borcun vadesinde yerine getirilmemesi durumunda istenen faiz olduğunu, mühlet kararı ise borçlarını vadesinde yerine getiremeyecek borçlunun mevcut borçlarını konkordato ön projesi kapsamında belirlenen vadede ödemesi için verilmekte olup, davacı tarafından talep edilen temerrüt faizinin konkordato mühletinde bulunan davalılardan istenmesinin mümkün olmadığını, konkordato sürecinde temerrüt faizi işletilemeyeceğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İcra dosya aslı ve kredi belgeleri dosyamız arasına celp edilmiştir.
Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) … esas ve bu dosya ile birleşen Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosya örneği celbedilip incelenmiştir. Yapılan incelemede, borçlu davalılar hakkında birleşen dosyada konkordato mühlet kararı verildiği görülmüştür.
Dava dışı borçlu şirketin yetkililerinin davalılar olduğu, genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil oldukları anlaşılmıştır.
Yapılan incelemede, takip miktarının toplam 351.030,25 TL olduğu, bunun içinde rotatif kredi, taksitli kredi, iskonto kredisi ve faizleri ile KMH bakiyesi ile BSMV alacakları olduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu ve aynı miktar üzerinden işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Hesap kat ihtarı ve tebliğ şerhi incelenmiş, ihtarın davalılara 05/10/2018 tarihinde tebliğ edilerek verilen 2 günlük ödeme öneli sonrası 07/10/2018 tarihinde temerrüdün oluştuğu görülmüştür.
Tarafların ibraz ettiği delillerle birlikte dosyamız bankacılık konusunda uzman bilirkişiye verilmiş ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporuna yönelik itirazlar esaslı görülmediğinden red edilmiştir.
Bilirkişinin sunduğu raporun incelenmesinde, rotatif kredinin 01/11/2018 tarihinde, bu tarihe kadar işlemiş faiziyle birlikte ödenip kapatıldığı, iskonto (çek) kredisinin 26/12/2018 tarihinde ödenip kapatıldığı, ancak taksitli kredinin ödenmediği, takip tarihi itibarıyla 266.298,38 TL asıl alacak, 3.328,73 TL işlemiş faiz ve 166,44 TL BSMV olmak üzere toplam 269.973,54 TL olduğu ancak takip talebinde bu krediye ilişkin talebin 265.983,92 TL asıl alacak istendiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava genel kredi sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir.
Davalı kefillerin davalı şirketin ortak ve yetkilisi oldukları, kefaletlerin geçerli olduğu, davalıların Sakarya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında konkordato mühlet kararı aldığı, takipten sonra iki adet kredi borcunun ödendiği ve bir tanesinin kaldığı anlaşılmıştır.
Davalıların konkordato ilan ederek mühlet kararı alması, hesap katına engel olmayıp, sadece takibin sürdürülmesine engel olacağından, davacı tarafın usulüne uygun hesap kat ihtarı yaptığı ve davalıların adreslerine gönderildiği, temerrüde düşürüldüğü anlaşılmıştır.
Takipten sonra ancak davadan önce … kredi ve iskonto kredisi davalılarca ödendiğinden, bu alacak kalemleri yönünden davacının itirazın iptalini talep etmekte hukuki yararı bulunmadığından, bu kısım yönünden davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Taksitli kredi yönünden yapılan incelemede ise, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davalıların icra takip talebinde istenen miktardan daha fazla borcu olduğu, İstanbul 6. İcra Müdürlüğü dosyasında yapılan itirazın haksız, talebin haklı olduğu, konkordato mühleti verilmesinin sadece takip hukukuna ilişkin olup, davanın sürdürülerek karara bağlanmasına engel olmadığı, konkordato mühle süresince faizin işletilemeyeceğine dair İİK’nın 294/3. Maddesinin infazda dikkate alınarak uygulanması gerektiği, kabul edilen alacak likit ve itiraz haksız olduğundan, davalıların itirazının iptaline ve asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, temerrüt faiz oranı sözleşme uyarınca %90 olup yerinde olduğundan bu oran üzerinden takipten itibaren asıl alacağa faiz uygulanmasına,
Davacının KMH bakiyesi alacak talebi olan 60,90 TL yönünden bir belge sunulmadığı ve alacağın hangi işlemden doğduğu bilirkişi tarafından da tespit edilemediği, kefalet kapsamında olduğuna dair bir kayıt da sunulmadığı için bu talebin reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,
Davanın …kredi ve iskonto kredisi yönünden davadan önce ödeme yapılıp kapandığından, dava açmakta davacının hukuki yararı kalmadığı anlaşılmakla usulden REDDİNE,
Davanın taksitli kredi yönünden KABULÜ ile, talep ile bağlı kalınarak davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının, 265.983,92TL asıl alacak, 3.328,73TL işlemiş faiz ve 166,44TL BSMV olmak üzere toplam 269.479,09 yönünden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, konkordato süresi içerisinde faizin durdurulmasına ilişkin İİK 294/3.maddesinin infazda UYGULANMAK şartıyla asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %90 faiz uygulanmasına,
Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan takdiren %20 üzerinden hesaplanan 53.196,78TL icra inkar tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın geri kalan işlemiş faiz ve kefalet kapsamında olmayan kredi mevduat hesap bakiyesi yönünden talebin REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 18.408,11TL karar harcından, davacı tarafça yatırılan 4.239,57TL peşin harcın mahsubu ile 14.168,54TL bakiye harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 4.239,57TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince 27.313,54TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden usulden red uyarınca A.A.Ü.T gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit oranda verilmesine,
6-Davacı tarafça sarfedilen toplam 1.150,50TL yargılama giderinin kabul oranına göre 883,20TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır