Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/781 E. 2020/82 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/781 Esas
KARAR NO : 2020/82 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/10/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı-borçlunun 26/02/2015 tarihinde imzalamış olduğu Kredi Kartı Sözleşmesine istinaden müvekkili bankaca davalıya … numaralı kredi kartı verildiğini ve kredi kullandırıldığını, davalının kullanmış olduğu kredinin geri ödemelerini sözleşmedeki şartlara uygun olarak yapmamasından ötürü 05/07/2018 tarihinde davalıya müvekkili bankaca ihtar mektubu gönderildiğini, borçluya toplam 6.277,28TL borcun ödenmesi ihtarı yapıldığını, tebliğ edilen ihtarnameye rağmen borç ödenmeyince davalı hakkında … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emri 21/03/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, bunun ardından borçlu 25/03/2019 tarihinde … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına takibe, ödeme emrine, ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili bankanın alacağını tahsilde ödemeyi geciktirmeyi sağlamak amacıyla kötü niyetli olduğunu, haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olan itirazın iptaline karar verilmesini, borçlunun … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali ile dosya alacağının tahsili için takibin devamına karar verilerek davalının %20’den az olmayacak miktarda icra inkar tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından … 7. İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİKm67 uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK’ nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir. Mahkememizce taraflar 06/02/2020 tarihli duruşmaya davet edilmiş, davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen mazeretsiz olarak ön inceleme duruşmasına katılmamış, davacının ise bu husustaki beyanları alınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin (1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır.
Somut olayda davacı ile davalı arasında bir sureti de dosyaya ibraz edilen kredi sözleşmesi akdedildiği ve bu sözleşme uyarınca davacıya aynı zamanda kredi kartı verildiği, davalının kredi kartı borcunu ödemediğinden bahisle davacı hakkında icra takibine giriştiği ve davalının da bu takibe itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce bir örneği dosyamıza sunulan kredi sözleşmesinin incelenmesinde; bu sözleşmesin bireysel kredi sözleşmesi olduğu ve icra takibine konu edilen kredi kartının da bireysel kredi kartı olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında 6502 sayılı yasa kapsamında bir sayılan bankacılık sözleşmesi bulunduğu, davacının kanunda tanımı yapılan tüketici sıfatına haiz olduğu, dolayısıyla davanın, tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır. Bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır