Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/743 E. 2021/157 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/743
KARAR NO : 2021/157

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tek yetkisi olan … ile davalı … arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından kaynaklı 07.12.2017 tarihinde boşanma davası açıldığını, yargılamanın İstanbul … Aile Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile devam ettiğini, davalı …’ın boşanma davasının açılmasından çok sonra dahi müvekkili şirketin yetkilisi ile olan evlilik ilişkisinden istifade etmek suretiyle ele geçirdiği bir kısım kıymetli evrakı müvekkile iade etmek yerine haksız-hukuksuz olarak tahsil cihetine gittiğini, yaklaşık 6 aylık süreç içerisinde toplam bedeli 132.500,00 TL olan kıymetli evrak hiçbir hukuki sebep olmaksızın-yetkisiz şekilde tahsil edilmeye çalışıldığını ve tahsil edilenler üzerinden zenginleşildiğini, dava tarihi itibariyle herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi, tahsil edilmemiş kıymetli evrakların aslı da taraflarına ulaştırılmadığını, bahse konu alacağın tahsili amacıyla tarafımızca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak bahsi geçen icra takibi borçlunun haksız-dayanaksız itirazı nedeniyle durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de netice alınamadığını, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; davalarının kabulü ile, davalının haksız yere tahsil etmiş olduğu kıymetli evrak bedellerinin tespit edilerek, borçlunun haksız itirazının yapmış olduğu haksız tahsilatlar nispetinde iptali ile takibin devamını, tahsil edilmeyen kıymetli evrak asıllarının taraflarına iadesi için karar tarihinden itibaren azami 10 gün süre verilmesine bu süre içerisinde evrak asıllarının iade edilmemesi halinde ise evrak bedellerinin, ibraz tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, açıklanan taleplerinin kabul görmemesi halinde ise davanın belirsiz alacak davası olarak kabul edilerek, bahsi geçen 132.500,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK67 ve devamı maddeleri uyarınca itirazın iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosyası aslı dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde davalı hakkında 132.500,00 TL alacağın tahsili için ilamsız takiplere özgü ödeme emri gönderildiği, davalı borçlunun süresinde takibe itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacı, yetkilisi olduğu şirkete ait kıymetli evrakın boşanma davasından önce eşi olan davalı … tarafından haksız ve hukuksuz olarak tahsili yoluna gidildiğinden , tahsil edilen tutarın davalıdan alınması için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
Somut olayın incelenmesinden; ihtilaf konusu, taraflar arasında keşideci, lehdar veya ciranta ilişkisine dayalı olarak kıymetli evraka dayanan alacağın tahsili değil davacı şirkete ait kıymetli evrakın usulsüz olarak ele geçirildiği ve tahsil edildiği iddiasıdır. Davacı ile davalı arasında kıymetli evraka dayanan veya başkaca bir ticari ilişki yoktur. Kaldı ki dosyaya gelen bir takım müzekkere cevabında davacının iddiası gibi bahsi geçen çeklerin davalı tarafından tahsiline yönelik bir kayıt da bulunmamaktadır. Bu anlamda taraflar arasında 6102 Sayılı TTK da düzenleme altına alınan mutlak ticari dava söz konusu olmadığı gibi her iki tarafın tacir ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava da mevcut değildir. Görev kuralları kamu düzeninden olup mahkemece yargılamanın her aşamasında incelenmesi gerekmektedir. Mahkememiz huzurdaki davada görevli olmayıp davanın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle davanın dava şartı yokluğu ile usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; davacı taraf vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğundan gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.25/02/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸