Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/738 E. 2020/436 K. 25.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/738 Esas
KARAR NO : 2020/436

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 04/10/2019 tarihli dilekçesi ile; Müvekkil şirketin kozmetik, cilt bakım, saç bakım ve kişisel bakım alanında 2009 yılından bu yana 600’ün üzerinde mağazası olduğunu, 30.000 üzerinde tüketici ile buluşturduğunu, ülke çapında tanınan bir kişisel bakım marketi olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkisi neticesinde davalı tarafın müvekkil şirkete faturalardan kaynaklı 103.351,77 TL asıl alacak ve 4.321,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 107.672,77 TL bakiye borcunun bulunduğunu, ancak davalının borcunu ödemediğini ve … 13. İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edilerek takibin durduğunu, akabinde arabulucuya başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, icra takibine yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, takibe konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 30/10/2019 tarihli cevap dilekçesi ile; Müvekkil şirket ile davacı şirketin uzun yıllardır ticari münasebet içerisinde olduğunu, müvekkilinin bir kısım kozmetik ürünlerini gerek ithalat gerekse üretim yoluyla tedarik etmekte olduğunu, müvekkilinin davacı tarafla yapılan sözleşmelere istinaden kozmetik ürünleri tedarik ettiğini ve davacının mağazalarında bu ürünlerin satışı yapıldığını, 2017 yılına ait sözleşmeye göre müvekkil şirket bu sözleşmede yer alan insert bedellerini ödemesini zamanında tam olarak davacıya yaptığını, bu hususta herhangi bir ihtilaf olmadığını, ancak 2018 yılında davacı tarafın döviz kurundaki dalgalanmayı öne sürdüğünü, 2018 yılı için yapılan sözleşmede insert bedellerinin yer aldığı bölümler boş bırakarak müvekkiline sözleşmeyi bu şekilde imzalattığını, davacı tarafın 600 mağazası ile piyasanın neredeyse tek hakimi olduğunu, müvekkilinin bu durumda serbestçe hareket etme olanağı bulunmadığından davacı tarafa itiraz edemediğini, önüne konulan haksız şart içerir sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı bu güç gösterisinden sonra müvekkilinin zor durumda kaldığını, davacının almadığı bir hizmetin karşılığı olarak davalı şirketten 107.672,77 TL tahsilat yapmaya çalıştığını, haksız ve kötü niyetli davanın reddini, haksız takip sebebiyle asıl alacak tutarının %20’sinden az olmamak üzere müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini, mahkeme giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
… 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası celp edilmiş dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı ve Davalı şirketin BA-BS Formlarının celbi için ilgili vergi dairelerine müzekkere yazılarak celp edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu … 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; Alacaklısının … A.Ş. olduğu, borçlusunun … Tic. Ltd. Şti. olduğu, takip konusu alacak miktarının 107.672,77TL, takibin ilamsız icra yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin borçluya 22/02/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 27/02/2017 tarihinde İcra Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesini sunmuş olduğu ve takibin İİK m.66 gereğince durdurulduğu anlaşılmıştır.
Yargılama aşamasında, tarafların sulh olduğunu bildirdiği, davalının davacıya haricen ödeme yaptığı, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı, davanın konusuz kaldığı, borçlunun icra takibine itirazından vazgeçtiği anlaşılmakla, konusuz kalan dava yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 44,40-TL harçtan mahsubu ile alınması gereken 10,00-TL’nin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinin 11/2. Maddesinde belirtilen neden ile harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”