Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/713 E. 2021/832 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARA
ESAS NO:2019/713 Esas
KARAR NO:2021/832

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/10/2019
KARAR TARİHİ:11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında Elektrik Tedarik Sözleşmesinin imzalandığını, müvekkili şirketin davalıya elektrik enerjisi temin ettiğini, bunun karşılığında tura tahakkuk ederek davalıya gönderdiğini, gönderilen faturalara itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, davalı şirketin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüklerini gereğince yerine getirmediğini ve kullanmış olduğu elektrik enerji tüketim bedellerini ödemediğinden ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası üzerinden 16.239,66 TL asıl alacak, 2.307,35 TL faiz olmak üzere toplam 18.547,01 TL icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu belirterek; itirazın iptaline ve takibin devamına, 420 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, davalı şirkete ait tüm varlıklara ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tebliğinin usulüne uygun yapılmadığından verilen cevap dilekçesinin süresinde kabul edilmesi gerektiği, esasa ilişkin ise faturaların hatalı okunduğunu ve yüksek ücret tahakkuk ettirildiğini, faizin yüksek talep edildiğini, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına karar verilmemesi gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … İth. İhr. ve Toptan Tic. A.Ş tarafından, borçlu … İnş. Tur. Sn. ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine 16.239,66 TL asıl alacak, 2.307,35 TL işlemiş faiz olmak üzere yekün 18.547,01 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 04/07/2017 tarihinden itibaren aylık %1,40 faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar icra müdürlüğünce tebligat mazbatası mahkememize gönderilememiş ve tüm araştırmalara rağmen tebligat mazbatası bulunamamış ise de icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olması ve bunun aksinin davalı yanca da iddia edilmemesi dikkate alınarak davalı itirazının süresinde yapıldığının kabulü gerekmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinin süresinde kabul edilmesine yönelik istemin incelenmesinde, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşılmakla bu konudaki istemin kabulü ile cevap dilekçesinin süresinde verildiği kabul edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşme sureti dosyamız arasına alınmıştır.
… Şubesinden, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından borçlu’ya 27/07/2017 tarihinden sonra gönderilen ödeme emrine ait tebligat mazbatasının veya bunun sistem sorgusunun celbi müzekkere ile istenmiş, 01.04.2021 tarihli cevap yazısı ile, sistem kayıtlarında barkod numarası tespit edilmediğinden tebliğ mazbatasına ilişkin araştırma yapılamadığı bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için dosyanın elektrik mühendisi ile mali müşavir bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişiler 29.06.2020 tarihli raporunda özetle; takibe konu elektrik faturalarının davalının abonelik dönemine ait olduğunu, davalının elektrik fatura bedellerini ödediğine ilişkin belge ibraz etmediğinden abonelik iptal ettirilmediği sürece davalının fatura bedellerini gecikme zam ve KDV’leri ile birlikte ödeme yükümlülüğü olduğunu, davacı’nın icra takibi tarihi itibariyle davalı’dan 17.993,59 dosyadaki belgelere göre talep edebileceğini, resmi defter mali inceleme yapılmadığından davalının defter kayıtlarında ne kadar borçlu olduğunun tespit edilemediği şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Davalı bilirkişi raporuna itirazlarında sadece davacının mahkemece verilen kesin süreye rağmen defterlerini ibraz etmediğinden defterlerinin delil olarak kabul edilemeyeceği ve artık sadece davalı şirket beyanlarının esas alınması gerektiğini ve davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında bir sureti dosyaya sunulan elektrik tedarik sözleşmesinin imzalandığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu sözleşme nedeni ile davacının icra takibinde talep edilen kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı ile başlatılan takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı noktalarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti davacının davalıdan 17.993,59 TL alacaklı olduğunu raporlamıştır. Bilirkişi raporu mahkememizce de hüküm kurmaya elverişli görülmekle davalı yanca raporun usul ve yasaya aykırı olduğu, belirlenen kadar borcu olmadığı yahut borcun ödendiği yolunda bir defi veya savunmadan bulunulmamıştır. Davalı her ne kadar davacının ticari defterlerini sunmadığı ve sadece müvekkili şirketin beyanlarının dikkate alınabileceği iddiasında bulunmuş ise de mahkememizce tek başına davacı beyanı değil, bilirkişi raporunda tahakkuk ettirilen faturaların usulüne uygun tanzim edilmesi, buna karşın sözleşmeye imza atılmadığı, sözleşmenin tarafı olunmadığı, davacı yanca hizmetin verilmediği vb, şeklinde davalı itirazlarının bulunmaması karşısında davacı yanca sözleşme konusu hizmetin verildiği, icra takibine konu edilen faturaların ise sözleşmeye ve mevzuata uygun olarak tahakkuk ettirildiği sabit görülmüştür. Buna rağmen davalı fatura bedellerini ödediği yahut borcun başka türlü sona erdiğini ispat edememiştir. Kaldı ki davalı yanca da ticari defterler mazeretsiz olarak incelemeye sunulmamıştır. Buna göre davacının bilirkişi raporunda belirtilen tutar kadar davalıdan alacaklı olduğu sübuta ermiştir. Davalı icra takibindeki faiz oranına fahiş olduğu itirazında bulunmuş ise de faiz oranını sözleşme ile kararlaştırılmış olması karşısında bu itiraza değer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına; davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalının bu konudaki isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 15.737,25 ₺ asıl alacak, 1.912,15 ₺ gecikme zammı, 344,19 ₺ KDV olmak üzere yekün 17.993,59 ₺ üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %16,80 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 3.598,71 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.229,14 ₺ harçtan peşin alınan 224,00 ₺’nin mahsubu ile bakiye 1.005,14 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 224,00 TL peşin harç ile 44,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.712,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.660,98 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 39,34 ₺’sinin davacıdan; 1.280,66 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 553,42 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 191/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır