Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/691 E. 2022/81 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/691 Esas
KARAR NO : 2022/81
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili ile davalı arasında davaya konu gayrimenkul üzerinde bulunan akaryakıt istasyonunun işleticiliği hususunda 15.12.2015 tarihli ve 5 yıl geçerli Bayilik Sözleşmesi ve yine aynı tarihli Çerçeve Protokol akdedildiğini, Çerçeve Protokol’ün 13. Maddesi ile davalının Bayilik Anlaşması, taahhütlerinin, mevzuatın herhangi bir hükmünün kısmen ya da tamamen ihlal edilmesi, …’den satış aldığı ürün bedellerini ve hizmet bedellerini vadesinde ödememesi halinde …’in anlaşmayı haklı nedenle fesih hakkına haiz olduğunu, anlaşmanın … tarafından feshedilmesi, anlaşma ve eklerinin bayi tarafından süresinden önce feshedilmesi veya fesih sonucunun doğuracak şekilde hareket edilmesi halinde 100.000,00 USD tutarındaki cezai şartın müvekkiline ödeneceğinin düzenlendiğini, davalının taraflar arasındaki Bayilik Sözleşmesi’nin 20. Maddesi uyarınca müvekkili şirketin gördüğü miktardaki petrol ürünlerini istasyonunda her zaman satışa hazır bulundurmak ve 24 saat açık kalmak suretiyle her zaman hizmet vermekle yükümlü olduğunu, davalının anılan yükümlülüğünü ve müvekkilinin ihtarına rağmen sözleşme ve kanuna aykırı tutumunu sürdürerek istasyonu ürünsüz bırakmaya devam ettiğini, bunun sonucunda 25.12.2017 tarihinde davalının bayilik lisansı, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 17. Maddesinin birinci fıkrasının g bendi uyarınca EPDK tarafından sonlandırıldığını, davalı tarafın vermiş olduğu taahhüde aykırı davranarak müvekkili şirketten alması gereken 659,99 ton ürünü almadığını, söz konusu taahhüt çerçevesinde kâr kayıplarının mevcut kâr kayıplarının 52.799,04 USD olduğunun sabit olduğunu, çerçeve protokolünün 13. Maddesi uyarınca tahakkuk eden 100.000,00 USD cezai şart alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilini, ürün alım taahhütnamesi uyarınca eksik kalan ürün miktarı için hesaplanan 52.799,04 USD kâr mahrumiyeti alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya çişleyecek en yüksek mevduat faizi ile tahsilini, çerçeve protokolünün 7. Maddesi uyarınca tahakkuk eden 37.448,28 USD + KDV ‘lik yatırım katılım bedeli alacağının şimdilik 1.000,00 USD’sinin temerrüt tarihinden itibaren yabancıya paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine ilişkindir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı yanca taraflar arasında akdedilen 15.12.2015 tarihli Bayilik Sözleşmesi, Çerçeve Protokol, Ürün Alım Taahhütnamesi, Fatura aslı ile keşide edilen ihtarnamelerin suretleri dosyamıza sunulmuştur.
Enerji Planlama ve Denetleme Kurumu’na müzekkere yazılarak davalı … Ltd. Şti.’ne ait bayilik sözleşmesi, lisans tadili, lisanının devam edip etmediği, sonlanmış ise hangi tarihte ve ne şekilde sonlandırıldığı hakkında bilgi istenilmiş, 30.10.2019 tarihli cevabi yazısında, “… Limited Şirketi 07.04.2015 tarih ve 29788 sayılı dosya ile LPG Otogaz Bayilik Lisansı almak üzere Kurumumuza başvuruda bulunmuş söz konusu şirkete … Anonim Şirketinin bayisi olarak 03.07.2015 tarih ve LPG-BAY/941-54/16188 sayılı lisans verilmiştir. Şirketin talebi üzerine 14.12.2015 tarih ve 45603 sayılı Başkanlık Oluru ile dağıtıcı tadili yapılarak dağıtıcı şirketi … Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi olarak tadil edilmiştir. Daha sonra 10.01.2017 tarih ve 1563 sayılı Başkanlık Oluru ile dağıtıcı şirketi Karadeniz … Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi olarak bir kez daha tadil edilmiştir. Söz konusu İisans, tesisin … Limited Şirketi’ne devri üzerine 05.06.2018 tarih ve … sayılı Olur ile sona erdirilmiştir. İstediğiniz bilgi ve belgeler ekte tarafınıza gönderilmektedir.” şeklinde cevap verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için dosya akaryakıt uzmanı, mali müşavir ve nitelikli hesap uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, 07.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davalı ürün alım taahhütnamesine göre, alım miktarları taahhüdünü yerine getirdiğinden kar mahrumiyetinden zarar oluşmadığını, taraflar arasında düzenlenmiş Çerçeve Protokolün 13.c maddesine göre, davacının, sözleşmenin feshi nedeniyle 100.000,-USD cezai şart alacağının oluştuğu, cezai şartta indirim yapılabilmesinin mahkememizin takdirinde olduğunu, taraflar arasında düzenlenmiş Çerçeve protokolü 7.Maddeye göre yapıldığında, davacının yatırım katılım bedeli alacağının (37.450.- USD +KDV) olarak 44.191,-USD hesaplanmış olduğunu, davacının toplam alacağının, 100.000,-USD Cezai Şart Bedeli, 44.191,-USD Yatırım Katılımı Bedeli olmak üzere 144.191 USD olduğunu, davacı tarafından, davalı yana sözleşmenin fesih tarihinden sonra cezai şart bedeli açıklama yazarak 15.01.2018 tarihinde 16.191,04 USD olarak düzenleyip, teminat mektubunu nakde çevirerek tahsil etmiş olduğu kar mahrumiyeti faturasının, davacı alacağından düşüm yapılıp yapılmayacağı takdirinin mahkememize ait olduğunu, davacı yan dava dilekçesinde, alacağının temerrüt tarihinden itibaren yabancı paraya işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş olduğunu, sözleşmenin sona erme tarihi olan 25.12.2017 tarihinden dava tarihi 03.10.2019 tarihinde kadar davacının toplam 144.191-USD Alacağı üzerinden faiz hesabı yapılmış olup faiz tutarının 11.710,09 USD davacının faiz dahil alacağının (144.191,-USD+11.710,09 USD) 155.901,09 USD olarak hesaplanmış olduğu…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Davalı bilirkişi raporuna beyan ve itirazda bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında bir sureti dosyamıza sunulan Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi, Çerçeve Protokol, Ürün Alım Taahhütnamesi akdedildiği hususunda yanlar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı yanca sözleşmeye aykırı davranılıp davranılmadığı ile buna göre davacının davalıdan kar mahrumiyeti, cezai şart ve yatırım katılım bedeli alacağının bulunup bulunmadığı hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve gerek dosyamız arasına alınan EPDK müzekkere cevabı gerekse bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalının lisansının iptal edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda davalının sözleşmeye göre her yıl 220 tondan olmak üzere 5 yıllık sözleşme süresince toplamda 1100 ton akaryakıt almayı taahhüt etmiş ve ilk yıl 1.149,02 TL akaryakıt aldığından kar mahrumiyeti alacağı bulunmadığı raporlanmıştır. Ne var ki taraflar arasındaki 15.12.2015 tarihli ürün alım taahhütnamesi uyarınca davalıya hem yıllık hem de sözleşme süresinin sonunda toplam alınacak akaryakıt yükümlüğü getirilmiş olmakla davalının ilk yılın sonunda toplam akaryakıt tutarını satın almış olması bundan sonraki yıllarda davalınını akaryakıt satın alma sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Bu açıdan davacı yanca rapora itirazlar mahkememizce de haklı görülmüş, davalının kar mahrumiyeti alacağı bulunduğu kabul edilmiş ve bu yönden bilirkişi raporundaki görüşe iştirak edilmemiştir. Bilirkişi raporunda sözleşmeye göre davacının talep ettiği yatırım katılım bedeli ile cezai şart bedelinin haklı olduğu, cezai şart bedelinde indirim hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir. Gerçekten yanlar arasındaki sözleşmede yatırım katılım bedeli ve cezai şart açıkça düzenlendiğinden davacı bu taleplerinde haklıdır. Davalı sözleşmedeki yükümlülüklerine açıkça aykırı hareket etmiş ve sözleşmenin feshine neden olmuştur. Davacı her ne kadar 16.191,04 USD tutarlı cezai şart açıklamalı fatura düzenleyip bunu davalının teminat mektubunu paraya çevirerek tahsil etmiş ise de bu tutar davalının cezai şart alacağını da sonlandırmamaktadır. Davacı tüm talepleri yönünden davasını 1.000,00 er USD den olmak üzere kısmi dava olarak açmış ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar sonucu dava ıslah edilmemiştir. Davacı davadan önce davalıya ihtarnamesini 01.10.2018 tarihinde tebliğ etmiş ve verilen süre sonunda 04.10.2018 tarihinde davalıyı temerrüde düşürmüştür. Buna göre davacının davasının talep gibi kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile;
A-Taleple bağlı kalınarak 1.000,00 $ cezai şart alacağının temerrüt tarihi olan 04.10.2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarınca USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına
B-Taleple bağlı kalınarak 1.000,00 $ yatırım katılım bedeli alacağının temerrüt tarihi olan 04.10.2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarınca USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına
C-Taleple bağlı kalınarak 1.000,00 $ kar mahrumiyeti alacağının temerrüt tarihi olan 04.10.2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca kamu bankalarınca USD cinsinden 1 yıllık vadeli mevduata uygulanacak en yüksek faiz uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına
2-Alınması gerekli 1.177,71 ₺ harçtan peşin alınan 294,43 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 883,28 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafın yatırmış olduğu 294,43 ₺ peşin harç ile 44,40 başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 2.951,30 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Arabulucu ücreti olan 1320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.08/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”